Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Gazimağusa Belediyesi, meyve ve sebzelerin kayıt altına alınması için denetimlere başladı

Published

on

Gazimağusa Belediyesi Açık Pazar ve Çarşı Birimi, meyve ve sebzelerin kayıt altına alınması için denetimlere başladı.

Gazimağusa Belediyesi Halkla İlişkiler Birimi’nden yapılan açıklamaya göre, yeni yürürlüğe giren Hal Yasası gereğince kent genelinde satışa sunulacak meyve ve sebzelerin Belediye tarafından kayıt altına alınması ve kıymet ve tartı ücreti alınması için yeni uygulamaya başlıyor. Bu çerçevede, konuyla ilgili bir süredir çalışma yürüten Gazimağusa Belediyesi Açık Pazar ve Çarşı Birimi, belediyeye ibraz edilmeden mal sevkiyatı yapılmaması için denetim yapıyor.

Belediyenin Açık Pazar Çarşı Birimi Sorumlusu Burak Kumsal, konuyla ilgili açıklamasında, 51/95 Belediyeler Yasasının 94. Maddesi uyarınca Belediye sınırları içerisinde ve halin dışında satılan ve /veya tartılan her ürün için satış fiyatı üzerinden %1,5 ile %4 arasında kıymet ve tartı ücreti alınması gerektiğini ifade etti. Kumsal, Gazimağusa Belediyesi sınırlarında faaliyet gösteren market ve meyve sebze satışı yapan işletmeler, restoran ve otellerin kayıt altına alınmayan ürünleri almamaları konusunda uyardı.

Çarşı ve Zabıta ekiplerinin Hal Yasası’nın verdiği yetki ile Gazimağusa Belediye sınırları içerisinde yer alan tüm Market ve Meyve Sebze satışı yapan işletmeleri Nisan 2023 tarihinden itibaren denetlemeye başladığını da belirtti.

Kumsal, Yeni Hal Yasası’nın 7. Madde 2.Fıkrası’nın “Bakanlık ve belediyeler malların belediye sınırları içerisinde toptan alım ve satımlarının münhasıran halde yapılmasını sağlamak amacıyla hale girişini sağlamak, malları toplamak, satışını durdurmak, el koymak, müsadere etmek gibi gerekli önlemleri almakla görevli ve yükümlüdürler” dediğini de belirterek, bu madde gereği Gazimağusa Belediyesi’nin denetim yaptığı yerlerde belediye tartı ve kıymet bedelinin ödendiğini belirten mühür bulunmayan meyve ve sebze tespiti halinde ilgili ürünlerin tamamına el koyup toplayabileceğini kaydetti. Ürünlere el koyma yoluna başvurmak istemediklerini de vurgulayan Kumsal, kurallara uyulmasının tüm tarafların yararına olacağını belirtti.

Açıklamada, 51/95 Belediyeler Yasasının 94. Maddesi uyarınca yapılan Hal Yasası’ndaki prosedüre de yer verildi. Buna göre, “kent genelinde perakende satış yapan işletmeler, marketler, restoran ve otellere ürün verecek olan toptancı ve üreticilerin satılacak ürünlerin faturasını Belediyenin Açık Pazar Çarşı Birimine ibraz ederek mühürletmesi gerekiyor. Belediyeye ibraz edilmeden mal sevkiyatı yapılmasının yasaklandığını satış noktalarına bildirerek bu kurala uymayanlara ilk etapta para cezası uygulayan Açık Pazar ve Çarşı Birimi, ileri yaptırım olarak Belediyenin mührü olmadan satılan ürünleri toplatabilecek. Hal Yasası’nın tüm maddeleri yürürlüğe girdiğinde, ürünler Belediyenin Açık Pazar Hal’inden fiilen geçerek satışa sunulabilecek. Ancak ilk etapta satılacak malların faturalarının Belediyeye ibraz edilmesi de satış için yeterli olacak. Hal Yasası’na göre halin işletmesi özele devredildiğinde, bir ziraat mühendisi görevlendirilerek ürünlerin tahlillerinin yapılması da öngörülüyor.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Haspolat Arıtma Tesisi Güneş Enerjisi Sistemi ihalesi imza töreni gerçekleştirilecek

Published

on

By

Avrupa Birliği mali desteği ile BM Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülen Haspolat Arıtma Tesisi Güneş Enerjisi Sistemi ihale sürecinin tamamlanması sebebiyle, yarın UNDP tarafından sembolik imza töreni düzenlenecek.

Lefkoşa Türk Belediyesi tarafından verilen bilgiye göre, saat 11:30’da ara bölgede bulunan Home for Cooperation-Dayanışma Evi’nde düzenlenecek törene, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı ve Güney Lefkoşa Yerel İlçe Yönetim Kurumu Başkanı Konstantinos Yorgacis katılacak.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Üstel: İsrail Dışişleri Bakanı’nın ifadeleri, açık birer iftira ve çarpıtma örneğidir

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, İsrail Dışişleri Bakanı tarafından yapılan paylaşımın, diplomasiyle ve uluslararası hukukla bağdaşmadığını belirterek, “Ülkemize ve Anavatan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yöneltilen ifadeler, açık birer iftira ve çarpıtma örneğidir” dedi.

Başbakanlıktan verilen bilgiye göre, Başbakan Ünal Üstel, İsrail Dışişleri Bakanı’nın ifadelerini eleştirerek, İsrailli yetkililerin, Erdoğan’ı her açıklamalarında gündeme getirmelerinin, “onun dünya vicdanında ne denli güçlü bir lider olduğunu” ve dile getirdiği gerçeklerin etkisini teyit ettiğini söyledi.

-“Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen bu adalet mücadelesine tam destek veriyoruz”

Üstel, İsrail yönetimi ve özellikle Netanyahu hükümetinin, savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar işlemekle itham edildiklerini ve uluslararası mahkemelerde yargılanmalarının talep edildiğini hatırlatarak, “Bu talebin en güçlü savunucularından biri de Sayın Erdoğan’dır” dedi.

“Anavatan Türkiye’nin durduğu yer, insanlığın tarafıdır. Kıbrıs Türk halkı olarak, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen bu adalet mücadelesine tam destek verdiğimizi bir kez daha kararlılıkla vurguluyorum.” diyen Üstel, sadece Filistin halkının değil, Kıbrıs Türk halkının da her daim yanında oldukları, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’ne şükranlarını sundu.

– “Erdoğan’ın İsrail zulmüne karşı sergilediği duruş, tüm vicdan sahibi halkların sesi olmuştur”

Başbakan Üstel açıklamasında “İsrail hükümeti Gazze’de çocukları, kadınları ve sivilleri hedef alan saldırılarıyla, çağdaş dünyanın gözleri önünde bir utanç tablosu sergilemektedir. Savaş uçaklarıyla hastaneleri, okulları vuran; temel yaşam hakkını ayaklar altına alan bir rejimin temsilcilerinin ahlak ve hukuk adına konuşmaya kalkışması tam anlamıyla ikiyüzlülüktür.

Sayın Erdoğan’ın İsrail zulmüne karşı sergilediği duruş, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm vicdan sahibi halkların sesi olmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bizler, bu onurlu duruşun arkasında dimdik durmaya, haklının yanında olmaya devam edeceğiz.

Bizler çok iyi biliriz ki, özgürlük ancak güçlü bir irade ve dirayetle korunur. Kıbrıs Türk halkı, 1974’te Anavatan Türkiye’nin gerçekleştirdiği Mutlu Barış Harekâtı ile varlığını güvence altına almış, bugün özgürce nefes alabiliyorsa, bunu Anavatan’ın kararlı müdahalesine borçludur.

O günden bugüne Türkiye ile aramızda oluşan bağ gönülden gönüle kurulu bir kader ortaklığıdır. Bizim için Anavatan sevgisi lafla değil, tarihle, mücadeleyle, canla ve kanla yazılmış bir gerçektir” ifadelerine yer verdi.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Üstel: Türk Devletleri Teşkilatında gözlemci üyelikten çıkıp, asil üyeliğe geçmeyi hedefliyoruz

Published

on

By

Başbakanı Ünal Üstel, Türk Devletleri Teşkilatında (TDT) gözlemci üyelikten çıkıp, asil üyeliğe geçmeyi hedeflediklerini söyleyerek “Yalnız Azerbaycan’la değil, TDT üyesi diğer ülkelerle de ilişkilerimizi pekiştirmeyi arzu ediyoruz. Tarihten gelen sıkı bağlarımızı daha güçlü sinerjiye dönüştürebiliriz.” dedi.

Türk dünyasına KKTC’ye sahip çıkma çağrısında bulunan Başbakanı Üstel, “KKTC’nin tanınması yalnızca diplomatik mesele değildir. Bu, tarihi bir adaletin yerine gelmesi, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme hakkına sahip çıkmasıdır. Bu, Türk dünyasının tarihi sorumluluğudur.” ifadelerini kullandı.

Başbakan Üstel, KKTC’nin TDT kapsamındaki hedeflerini ve beklentilerini AA muhabirine değerlendirdi. Kıbrıs Türklerinin 1950’lerden 1970’lere kadar varoluş mücadelesi verdiğini, bu mücadele anavatan Türkiye’nin hep yanlarında olduğunu belirten Üstel, Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında Kıbrıs Türklerinin kendi devletini kurduğunu ve bu devletin kurumlarının dünyaya adapte olması için büyük gayret içerisinde olduklarını vurguladı.

Ünal Üstel, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üst üste üç Birleşmiş Milletler (BM) toplantısında tüm dünyaya “KKTC’yi tanıyın” çağrısı yaptığını hatırlatarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in de KKTC’nin tanınması gerektiğini açıkça ifade etmesinin, kendilerini memnun ettiğini dile getirdi.

Erdoğan ve Aliyev’in destekleriyle KKTC’nin TDT’ye gözlemci üye olduğunu anımsatan Üstel, “Hedefimiz, TDT içerisinde gözlemci üyelikten çıkarak asil üyeliğe geçmek ve halklarımız arasındaki ilişkileri daha üst düzeye götürmek.” diye konuştu.

Başbakan Üstel, TDT ülkeleri ile ticari ve turizm ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak “İnsanlarımızın artık sözde değil, özde kaynaşmasını istiyoruz. Yalnız Azerbaycan’la değil, TDT üyesi diğer ülkelerle de ilişkilerimizi pekiştirmeyi arzu ediyoruz. Tarihten gelen sıkı bağlarımızı daha güçlü sinerjiye dönüştürebiliriz.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in Gazze’ye ve İran’a saldırıları ile Rusya-Ukrayna savaşına değinen Üstel, “Bunlar hoş olaylar değil. Dünyadan adalet, barış ve huzur istiyoruz. Milletlerin savaşlarla değil, görüşmelerle, bir araya gelmekle sorunlarını çözmesini arzu ediyoruz.” dedi.

Üstel, Türk devletlerine KKTC konusunda ciddi baskılar geldiğini, kardeş devletlerin bu baskılara boyun eğmeyeceğinden emin olduklarını dile getirdi. Türk dünyasına KKTC’ye sahip çıkma çağrısında bulunan Başbakanı Üstel, şunları kaydetti:

“Birlikte olursak kimse bize boyun eğdiremez. KKTC’ye sahip çıkmanızı ve tanımanızı istiyoruz. KKTC’nin tanınması yalnızca diplomatik mesele değildir. Bu, tarihi bir adaletin yerine gelmesi, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme hakkına sahip çıkmasıdır. Bu, Türk dünyasının tarihi sorumluluğudur.”

 

Devamını Oku

Trending

Reklam