Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ombudsman, yasaklı göçmenin KKTC’ye alınmaması ile ilgili başvuru hakkındaki raporu yayımladı

Published

on

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman), Yüksel Coşkun’un, 2010 yılında evlendiği, 2009 yılında işlediği ve 1 yıl mahkumiyet aldığı bir suç nedeniyle yasaklı göçmen ilan edilerek, KKTC’ye girişi yasak olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Memet Coşkun’un “yasağının kaldırılmaması” nedeniyle yaptığı başvuruyu soruşturarak, raporu yayımladı.

Ombudsman İlkan Varol tarafından basınla da paylaşılan konuyla ilgili soruşturma raporunda, Yüksel Coşkun’un, eşi Memet Coşkun hakkında 2009 yılında tutuklama-ihraç emri düzenlendiğini ve yasaklı göçmen ilan edilerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne girişinin yasaklandığını, konu tutuklama-ihraç emrinin kaldırılması için İçişleri Bakanlığına müracaat ettiğini ancak talebinin kabul edilmediğini iddia ederek, konunun soruşturulması için Yüksek Yönetim Daiesi’ne başvurduğu belirtildi.

Raporda, “Sayın Yüksel Coşkun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti uyruklu olup, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu Sayın Memet Coşkun ile 31 Mart 2010 tarihinde evlenmiştir. Konu şahıs üç çocuğu olduğunu, çocuklarından iki tanesi ve eşiyle birlikte Türkiye’de yaşadıklarını, diğer çocuğunun annesiyle birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşadığını, burada üniversiteye başladığını ancak annesinin vefatından sonra tüm ailenin bir arada yaşayabilmesi için KKTC’ye dönmek istediklerini belirtmiştir. Ancak raporumuzu tamamlama aşamasında 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’de Adıyaman merkezli bir deprem meydana gelmiştir. Bu depremde Sayın Yüksel Coşkun ve eşinin Hatay’da ikamet ettikleri evleri yıkılmıştır. Deprem olduğu sırada Sayın Yüksel Coşkun ve çocukları tatil için Kıbrıstaydılar. Hatay’a geri dönmediler. Sayın Memet Coşkun’un Hatay’da bir çadırkentte yaşamakta olduğu tespit edilmiştir.” bilgisine yer verildi.

Memet Coşkun’un ambar açmak vs. suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırıldığı ve hakkında tutuklama-ihraç emri düzenlendiği belirtildi.

Yüksel Coşkun’un İçişleri Bakanlığı’na 11 Eylül 2019 tarihinde yasağın kaldırılmasıyla ilgili dilekçe yaptığı, dönemin İçişleri Bakanlığı Bakanlık Müdürünün şahsın işlediği suç ve aldığı mahkumiyet göz önünde bulundurularak İçişleri Bakanlığının tutuklama ihraç emrinin kaldırılmasının uygun görülmediği yönünde yanıt verdiği belirtildi.

Raporda, “Sayın Memet Coşkun işlediği suçtan dolayı hapis cezasına çarptırılmış ve cezası affedilmemiştir. Fasıl 105’in yasaklı göçmen addedilme için aradığı şartlardan biri olan madde 6(1)(d)’deki şart konu şahıs açısından gerçekleşmiştir. Yasaklı göçmen sayılan bir kişi ile ilgili tutuklama ve sınır dışı etme yönünde karar verme yetkisinin, yasaya göre Muhaceret Dairesi Müdürüne ait olduğu ve Muhaceret Dairesi Müdürünün de bu yetkisini Sayın Memet Coşkun’u sınır dışı etme yönünde kullandığı anlaşılmaktadır.” denildi.

Raporun sonuç bölümünde de “Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasasının 6. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Bakanlar Kurulu yasaklı bir göçmenin KKTC’ye girişinde belli süreler ve amaçlar için süreli olarak bu yetkisini kullanabilir. Halbuki Sayın Yüksel Coşkun artık yaşamını KKTC’de sürdürmek istediğini belirtmektedir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeden dolayı böyle bir izin verilmesi yasal olarak mümkün olmadığından idarenin bu hususta hatalı davrandığı söylenemez.” hükmü yer aldı.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TDP, Türk ve Rum siyasi partilerin dikkatini dil eğitimine çekti

Published

on

By

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Slovak Elçiliği’nin düzenlediği ve Kıbrıs’ın kuzeyinden ve güneyinden siyasi parti temsilcilerinin katıldığı dünkü toplantıda dil eğitimi konusunda bir sunum yapıp, sınır kapılarının açılmasına ilişkin belgesel gösterdiğini açıkladı.

TDP’den yapılan açıklamaya göre, toplantıya TDP Genel Başkan Zeki Çeler ve TDP Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Güner Ersen ile Parti Meclisi (PM) üyesi Kemal Baykallı katıldı.

Toplantıya ev sahipliği yapan TDP, “İki Toplumlu Bir Yol Haritasıyla Hem Rumca Hem de Türkçe’nin İki Toplumda da İlköğretimde Mecburi Ders Olarak Verilmesini Nasıl Sağlarız?” başlıklı sunum ve “2003 Yılında Kuzey-Güney Arasındaki İlk Kapılar Açıldığında Ne Hissettiniz?” başlıklı belgesel gösterdi.

TDP, dil eğitimine ilişkin önerisinin İki Toplumlu Gençlik Komitesi ve İki Toplumlu Eğitim Teknik Komitesi’nin ajandalarına alınması çağrısında bulundu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutladı: “Kıbrıs Türk tarihinin üç altın olayı”

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar, 1 Ağustos’un, Kıbrıs Türk tarihinde üç altın olayın yıl dönümü olduğunu belirterek, halkın, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutladı.

Bayar mesajında, Kıbrıs’ın, 1 Ağustos 1571’de 80 bin şehit verilerek, fethedildiğini ve Türk vatanı yapıldığını kaydetti.

1 Ağustos’un, bu zorlu fethin 454’üncü yıl dönümü olduğunu belirten Bayar, Kıbrıs’ın 307 yıl Türk hakimiyetinde kaldığını, 1877 Osmanlı Rus Savaşında ise İngiliz İmparatorluğu desteğini almak için 1878’de geçici olarak İngiltere’ye kiralandığını kaydetti.

Bayar, “Ancak Birinci Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğu Almanya’nın yanında yer alınca İngiltere, Kıbrıs’ı 1914’te ilhak etmiştir” dedi.

-“TMT, Kıbrıs’ta Türk varlığının korunmasını sağladı”

Kıbrıs Türk mücadele tarihinde çok önemli ve geleceği şekillendiren bir diğer olayın ise 1 Ağustos 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kurulması olduğuna dikkat çeken Bayar, TMT’nin, EOKA terör örgütünden üç yıl sonra tüm ada sathında kurulduğunu ve Kıbrıs’ta Türk varlığının korunmasını sağladığını vurguladı.

TMT’nin, 21 Aralık 1963 Kanlı Noelinden sonra en zor şartlarda Kıbrıs Türklerinin, milli kurtuluş örgütü olarak, Rumların Enosis hayallerine geçit vermediğini belirten Celal Bayar, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk halkı, kadını, erkeği, genci, yaşlısı TMT ile bütünleşerek, destansı bir varoluş mücadelesi sonucunda, anavatanın 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile özgürlüğüne ve egemen devletine kavuştu.”

Barış Harekatı’nın birinci ve ikinci aşamasında, TMT’nin yarattığı Mücahit ordusunun, Mehmetçik ile kucaklaşarak, harekatın başarıya ulaşmasında büyük katkıları olduğunu ifade eden Bayar, 1 Ağustos’un, TMT’nin kuruluşunun 67’nci yıl dönümü ve Toplumsal Direniş Bayramı olarak kutlandığını belirtti.

-“Kıbrıs’ta Türklüğün ilelebet yaşama temellerinin atıldığı gündür 1 Ağustos”

TMT’nin, Mutlu Barış Harekatı sonrasında 1 Ağustos 1976’da görevini sonlandırarak, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na (GKK) devrettiğini ifade eden Bayar, 1 Ağustos’un, aynı zamanda GKK’nın 49’uncu kuruluş yıl dönümü olduğuna işaret etti.

Türk varlığının temellerinin atıldığı adada, Türk varlığını yok etmeye çalışanlara direnerek, “dur” denildiğini kaydeden Bayar, “Kıbrıs’ta Türklüğün ilelebet yaşama temellerinin atıldığı gündür 1 Ağustos. Tüm halkımıza kutlu olsun” dedi.

TMT’ye emek veren, can veren, kan veren tüm gelmiş geçmiş mukavemetçi mücahit ve mücahideler ile ebediyete intikal eden gazilere Allah’tan rahmet dileyen Bayar, hayatta olan silah arkadaşlarını sevgi, saygı ve şükranla kucakladı.

Bayar ayrıca, Kıbrıs’ın fethinde ve Mutlu Barış Harekatı’nda şehit olan Mehmetçiklere de Allah’tan rahmet dileyerek, hayatta olan gazilere şükranlarını sundu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Başkanı Öztürkler: 1 Ağustos bir halk mücadelesinin simgesidir

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 1 Ağustos’un, Kıbrıs Türk halkının tarih sahnesinde kararlılıkla yer aldığı bir direnişin, bir halk mücadelesinin simgesi olduğunu vurguladı. 

Cumhuriyet Meclisi Öztürkler, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı.

1 Ağustos’un geçmişteki zaferlerin, dökülen alın terinin, verilen canların hatırlanması ve gelecek nesillere bu şanlı direnişin aktarılması için bir vesile olduğuna işaret eden Öztürkler mesajında şu ifadeleri kullandı:

“1 Ağustos, Kıbrıs Türk halkının tarih sahnesinde kararlılıkla yer aldığı bir direnişin, bir halk mücadelesinin simgesidir. 1571 yılında Kıbrıs’ın Osmanlı tarafından fethiyle başlayan bu kutlu yolculuk, 1958’de TMT’nin kurulmasıyla şekillenmiş, 1976’da Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın tesisiyle devletimizin temelleri daha da sağlamlaştırılmıştır. 1571 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs’ı fethetmesiyle başlayan bu hikâye, Türk milletinin ada üzerindeki varlığının temel taşıdır.

Bu fetihle birlikte Türkler, Kıbrıs’ta sadece askerî değil, kültürel ve toplumsal bir kimlik oluşturmuş, bugünkü direniş ruhunun temellerini atmıştır”

 -TMT Mihenk taşıdır

Türk Mukavemet Teşkilatının kuruluşuna da işaret eden Öztürkler, şunları kaydetti:

“TMT bu köklü geçmişin devamı ve modern zamanların özgürlük mücadelesinin mihenk taşı olmuştur. TMT, sadece bir teşkilat değil; halkın umudu, inancı ve direncinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu teşkilat, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini örgütlemiş ve her türlü zorluğa karşı dimdik durarak halkın özgürlüğü için savaşmıştır.

1976 yılında Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kurulmasıyla birlikte, direniş artık kurumsallaşmış ve halkın savunması devlet mekanizmalarıyla güçlendirilmiştir. Kıbrıs Türk halkı, tarih boyunca verilen mücadelenin sadece savunucusu değil, aynı zamanda bu direnişin yaratıcısı ve sürdürücüsü olmuştur. Bu kurum, halkın güvenliğini ve bağımsızlığını koruyan bir kalkan olarak bugün de görevini sürdürmektedir.”

 -Gelecek nesillere aktarılması için bir vesile

 1 Ağustos’un geçmişteki zaferlerin, dökülen alın terinin, verilen canların hatırlanması ve gelecek nesillere bu şanlı direnişin aktarılması için bir vesile olduğunu belirten Öztürkler, “Türk’ün 1571 yılında yazmaya başladığı destan, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile taçlanmış, halkın kendi kaderini tayin ettiği bir devlet çatısı altında şekillenmiştir. Tüm Kıbrıs Türk halkının 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutluyor, bu şanlı tarihin mimarları olan şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz. Unutulmamalıdır ki; bu direniş bir günü değil, bir milleti anlatır.” dedi.

 

 

Devamını Oku

Trending

Reklam