Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KTGB’nin 3 Mayıs etkinlikleri “Medyada Kapsayıcı Dil Kullanımı” paneliyle tamamlandı

Published

on

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü etkinlikleri çerçevesindeki son etkinliği olan “Medyada Kapsayıcı Dil Kullanımı” konulu panelde, Mülteci Hakları Derneği yetkilileri konuştu.

Birlik lokalinde Cuma akşamı düzenlenen panelde, Mülteci Hakları Derneği İletişim Uzmanı ve Koordinatörü Gizem Çelebiaziz ve Proje Koordinatörü Deniz Altıok, medyadaki terminolojiye dikkat edilmesi gerektiğini vurgularken KKTC’de halen 130 mültecinin yaşadığını, hemen hemen her gün de ülkesinden botlarla kaçanların Kıbrıs’a geldiğini söyledi.

-Altıok: “İnsan kaçakçıları tarafından güney diye kuzeye bırakılıyorlar”

Mülteci Hakları Derneği Proje Koordinatörü Deniz Altıok, derneğin sürdürdüğü projeler hakkında bilgi verdiği konuşmasında halen dört projenin devam ettiğini söyledi. Altıok, bunların “Kıbrıs’ta Sığınmayı Güçlendirme Projesi, İnsan Ticaretine Karşı Birleşme Projesi, Bridging Services ve Birlikte Daha İyi Projesi” olduğunu kaydetti.

“Mülteci” tanımını “Vatandaşı olduğu ülke dışında olan ve ırkı, dini, etnik kökeni veya belirli bir toplumsal grubuna mensubiyeti veya siyasi düşüncesi nedeniyle zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkeye dönemeyen veya dönmek istemeyen kişi” diye yapan Altıok, bu sebeplerle ülkesinden çıkan kişinin o anda “sığınmacı” diye tanımlandığını belirtti. Sığınma başvurusu yapıp kabul alanların “mülteci” statüsüne geçtiğini kaydeden Altıok, “göçmen” tanımının ise daha iyi ekonomik ve diğer olanaklar için kendi isteğiyle ülkesinden ayrılanlara denilebileceğini söyledi.

Derneğin çalışma alanındaki konularda bazı kelimelerin medyada yanlış kullanıldığını anlatan Deniz Altıok, “Örneğin ’Suriyeli göçmenler’ demek doğru değil” diye konuştu.

Altıok, Mülteci Hakları Derneği’nin BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile “Sığınmayı Güçlendirme Projesi” bağlamında iş birliği bulunduğunu kaydederek son zamanlarda polisle de iyi ilişkileri olduğunu ve “düzensiz bot gelişlerinde” olay yerine gidip mültecilerle görüşebildiklerini anlattı.

Yapılan yasa değişikliğiyle Haziran 2019’dan beri Suriye vatandaşlarına ülkeye girişin yasaklandığını, insan kaçakçılarının büyük paralar alarak bu insanları mağdur ettiğini belirten Altıok, basında “düzensiz geliş” yerine “kaçak göçmen” ifadesi yer alınca bu insanların suçlu muamelesi gördüklerini söyledi. Altıok, polis hücresinde çok kötü günler geçirebildiklerini, özellikle pandemi döneminde bu şekilde altı ay bekledikten sonra ihraç edilebildiklerini anlattı.

Altıok, “Hemen hemen her gün botlarla düzensiz mülteci gelişimiz var. Bu insanların esas gitmek istedikleri yer Güney Kıbrıs’tır. Birçoğunun ailesi de oradadır. İnsan kaçakçıları tarafından güney diye kuzeye bırakılıyorlar.” diye konuştu.

Deniz Altok, Bu durumdaki insanlar için medyada “düzensiz mülteci” ifadesinin kullanılabileceğini belirtti.

Altıok, ülkedeki yasalara göre eğer ülkeye düzensiz giriş yapılırsa hiçbir şekilde mülteci statüsü alınamadığını, halen bu statüde bulunanların ise hava veya deniz limanlarından girdiğini veya ülkede öğrenci olarak bulunurken bu statü için başvurup mülteci statüsü alabildiğini anlattı.

KKTC’de sadece Suriye’den değil daha pek çok ülkeden mülteciler bulunduğunu kaydeden Deniz Altıok, bu kişilerin yaşadıkları sorunlar karşısında devlet dairesine veya polise gitmeye çekindiğini belirtti.

Deniz Altıok, Mülteci Hakları Derneği’nin Yabancılar ve Muhaceret Yasası’nda çok eski kalan “mülteci” tanımının değişmesi için ve mültecilerle ilgili mevzuata katkı için bazı yasa çalışmaları da yaparak yetkililere sunduğunu bildirdi.

-Çelebiaziz: “Çalışma alanlarımız mülteciler, insan ticareti ve ırkçılık”

Mülteci Hakları Derneği İletişim Uzmanı ve Koordinatörü Gizem Çelebiaziz de, derneğin devletten hiçbir kaynak almadığını, o yüzden çalışmalarını AB projeleriyle sürdürdüklerini anlattı.

Derneğin çalışma alanlarının “mülteciler, insan ticareti ve ırkçılık” olduğunu söyleyen Çelebiaziz, yaptıkları bir araştırmada Kıbrıs’ın kuzeyinde ırkçılığın çok yüksek boyutlarda çıktığını bildirdi. Çelebiaziz, “Medya, bu tutumları değiştirmede en önemli araçtır” dedi.

Çelebiaziz, Kıbrıs Türk medyasında Kıbrıs’taki mülteci konularının yeterince yer almadığını ancak diğer ülkelerden haberlerin daha fazla yer bulduğunu söyledi.

Medyadaki negatif yüklemeli kelimelerden kırılgan bireylerin daha çok negatif etkilendiğini belirten Gizem Çelebiaziz, “Medyada bu konuları ele alırken terminoloji çok önemli. Irkçı tutum, nefret söylemi ve ayrıştırıcı/ötekileştirici ifadelerden kaçınmak lazım. Sürekli dışarıdan olduğunu söylediğimiz kişileri topluma kaynaştıramazsınız. Bu algı sorununu kırmamız lazım” diye konuştu.

Ülkeye gelen düzensiz mültecilerin çalışma izinleri konusunda derneğin kendilerine yardımcı olduğunu anlatan Çelebiaziz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’yla da iyi bir iş birlikleri bulunduğunu bildirdi.

Çelebiaziz, “mülteci” statüsünün ancak vatandaşlık alınırsa bitebileceğini şu ana dek hiçbir mültecinin vatandaş yapılmadığını, 2011’de başlayan Suriye savaşı nedeniyle ülkeye 2012’den beri gelenlerin olduğunu, 10 yıl kesintisiz çalışma izni şartını da dolduranlar bulunduğunu söyledi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı Ankara’da kutlandı.. TC Milli Savunma Bakanı Güler: KKTC’yi, Doğu Akdeniz’in yükselen değeri yapmak için çalışıyoruz

Published

on

By

1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı ve Silahlı Kuvvetler Günü dolayısıyla Ankara Gazi Orduevi’nde resepsiyon düzenlendi.

Resepsiyonda bir konuşma yapan Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kıbrıs Türkü’nün, maruz kaldığı baskı politikaları ve katliam girişimleri karşısında, öz yurdunda azınlık olmayı kabul etmediğini, kimliğini ve haklarını korumak için kararlı bir mücadeleye yöneldiğini kaydederek, Türkiye’nin de, bu haklı direnişte Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Barış Harekatı ile hem askeri hem de insani bir adım atarak bu mücadelede sonuç alınmasına öncülük ettiğini belirten Güler, harekat sayesinde Ada’da 51 yıldır barış, istikrar ve güvenlik ortamının korunduğunu ifade etti.

Bazı çevrelerin, Türkiye’nin bölgedeki varlığını farklı biçimde yorumlama gayreti içerisinde olduğunu, bu tür manipülatif söylemlerin Ada’daki hakikati çarptırma girişiminden başka bir anlam taşımadığını dile getiren Güler, KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ile omuz omuza sürdürdükleri görevin, bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Ada’da barış ve huzurun en önemli güvencesi olacağını vurguladı.

Bakan Güler, Türkiye’nin çok boyutlu süreçleri analiz ederek, Ada’da makul, sürdürülebilir, her iki halkın da haklarını muhafaza edecek, kalıcı barışa ve çözüme ulaşılması için yıllardır yapıcı politika yürüttüğüne dikkati çekti.

Güler, “Ancak 60 yıldır çözüm masasına getirilen tüm önerileri reddeden Rumların, tek taraflı ve soydaşlarımızın eşit egemen varlığını inkarcı yaklaşımı, çözümün önündeki yegane engel oldu, olmaya da devam ediyor. Artık geçmişten süregelen ve miadı dolmuş söylemlerin bir kenara bırakılmasının zamanı gelmiştir. Her zaman ve her ortamda ifade ettiğimiz gibi Kıbrıs Türkleri’nin kazanılmış hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi dışındaki herhangi bir yaklaşım, bizim için kabul edilemez. Esasen Rum tarafının kendini Ada’nın tek hakimi gibi gösterme çabalarına karşın, KKTC artık Türk Devletleri Teşkilatı’ndan İslam İşbirliği Teşkilatı’na kadar uluslararası platformlarda temsil edilmektedir.

Tüm bu olumlu gelişmelerin sağlanabilmesi için Türkiye, KKTC’nin yanında güçlü bir şekilde durmaya devam ediyor ve her alanda da soydaşlarımızın haklı davasını kararlılıkla destekliyor” dedi.

Türkiye’nin, KKTC’nin daha güçlü, üretken ve müreffeh bir geleceğe kavuşması için somut adımlar attığını anlatan Güler, bu bağlamda  TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, enerjiden tarıma, ulaşımdan sağlığa, turizmden eğitime kadar pek çok stratejik alanda hayata geçirilen projelerle KKTC’yi Doğu Akdeniz’in yükselen değeri haline getirmek için tüm imkânlarla çalıştıklarını kaydetti.

Güler, “Bundan sonra da hem ülkemizin hem de KKTC’nin meşru hak ve çıkarlarını korumaya ve geliştirmeye kararlılıkla devam edeceğiz” diye konuştu.

KKTC Ankara Askeri Ataşesi Piyade Kurmay Albay Mahmut Gergin ise, 1 Ağustos’un asil Türk milleti ve kadim Türk devletinin ayrılmaz asli bir parçası olarak Doğu Akdeniz’de vücut bulmuş kalesi KKTC’nin varoluş tarihinin sembolleşen, Türklüğün sonsuza dek Kıbrıs’ta kalıcılığının mührünün vurulduğu bir gün olduğunu söyledi.

Konuşmaların ardından yıl dönümü pastası kesildi. Resepsiyonda, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Bandosu konser verirken, piyanist Rüya Taner de sahne aldı.  Ayrıca KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının tanıtım filmi izletildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “Beyarmudu bölgenin parlayan yıldızı oldu”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Beyarmudu’nun, yapılan yatırımlarla bölgenin parlayan yıldızı olduğunu belirtti.

Tatar, 11. Beyarmudu Patates Festivali ile 8. Beyarmudu Uluslararası Halk Dansları Festivali’nin açılış törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar, patates festivalinin düzenlenmesiyle patatesin yanında Beyarmudu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de tanıtımının yapıldığını belirterek, Beyarmudu Belediye Başkanı Bülent Bebek, meclis üyeleri ve çalışanlara, festivalde stant açanlara ve ürettiklerini sergileyenlere teşekkür etti.

Kıbrıs Türkü’ne uygulanan ambargolara rağmen ekonomik sektörlerin gelişimine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınıp gelişmesi için Türkiye Cumhuriyeti’nin desteklerine dikkati çekti.Türk Devletler Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’ndaki çalışmalara değinen Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC bayrağıyla katılım gösterilen toplantılarda Kıbrıs Türkü’nün ekonomik yapısını, kültürünü ve sanatını dünyaya anlattıklarına vurgu yaptı.

Geleceğe emin adımlarla yürüyebilmek için geleceğe umutla bakılması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, halkın refahı ve müreffeh yarınlar için çalışıldığını kaydetti.

Sınırda ve İngiliz üslerinin yakınında yer alan Beyarmudu’nun yapılan yatırımlarla bölgenin parlayan yıldızı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, yatırımların sürmesiyle daha iyi noktaya gelineceğini vurguladı.

Festivale yurtdışından katılan dans ekiplerini selamlayan Cumhurbaşkanı Tatar, ambargolara rağmen dünya ile temasların sürdüğünü kaydetti. Bilişim adası olma yolunda ilerleyen KKTC’de fiberoptik alt yapısının yapımına başlanmasının önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, dünya ile iletişimin daha kolay sağlanacağını belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı GKK’nın verdiği resepsiyonla kutlandı

Published

on

By

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın (GKK) 49’uncu Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 67’inci kuruluş ve Kıbrıs’ın fethinin 554’üncü yıl dönümü olan 1Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı kutlamaları kapsamında Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı karargahında bir resepsiyon düzenlendi.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan resepsiyonda konuşan Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, yaşadığı coğrafyaya bakıldığında Kıbrıs Türk halkının, yarım yüzyılı aşkın bir süredir topraklarında hiçbir tehdit altında kalmadan, korkmadan, özgür, onurlu ve güven içerisinde yaşamını sürdürdüğünü kaydetti.

Tügeneral Görgülü, bunun 2 temel dayanağının Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü ve Kıbrıs Türk halkının vatanına sahip çıkma noktasındaki azim ve kararlılığı olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı sistematik asimilasyon, zulüm, etnik temizlik ve ayrımcılığın adadaki Türk varlığını ortadan kaldırmaya yönelik gizli ve açıktan yapılan saldırılar olarak niteleyen Görgülü, “Kıbrıs Türk halkının tüm bu haksızlıklar karşısında verdiği mücadele ve toplumsal dayanışma, insanlığın onurlu mücadeleleri arasında yerini almıştır” dedi.

“İşte vatanına sahip çıkma azim ve kararlılığını tüm dünyaya gösteren bu yüksek ruh topraklarımızı vatan yapan Muzaffer Türk milletinin mukavemet etçi Kıbrıs Türk mücahidin ruhudur” diyen Tümgeneral Görgülü, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın tarihinden ve milletinden aldığı bu yüksek ruhla Vatanını koruma, Kıbrıs Türk halkının güvenlik içerisinde yaşamasını sağlayacak kabiliyet, azim ve kararlılıkta olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini anlatan sine vizyon gösteriminin de yer aldığı resepsiyon, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı bandosunun konseri ile sona erdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam