Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

25 Haziran ara seçimlerine doğru..Yarın siyasi partilerin aday belirlemesinin son günü

Published

on

KKTC‘de 25 Haziran Pazar günü yapılacak “Milletvekilliği ve Yerel Kuruluş Organları Ara Seçimleri” için siyasi partilerin aday belirleme süresi yarın doluyor.

Halkın Partisi Genel Başkanı, Lefkoşa Milletvekili Kudret Özersay’ın geçen yıl haziran ayında milletvekilliğinden istifasıyla 50 sandalyeli Cumhuriyet Meclisi’nde boşalan 1 Lefkoşa milletvekilliği için ara seçimin yapılacağı 25 Haziran’da, çeşitli nedenlerle boşalan 1 muhtarlık ve 5 ilçede toplam 50 ihtiyar heyeti üyeliği için de yerel ara seçime gidilecek.

Bugüne kadar 25 Haziran ara seçiminde milletvekilliğine aday olacağı açıklanan 9 kişi var.

Koalisyon hükümeti ortaklarından UBP Ali Başman’ı, DP Serhan Aktunç’u, YDP de Figen Yaman Lesinger’i aday göstereceğini açıklarken, ana muhalefet CTP’nin adayı Sami Özuslu… Meclis dışı partilerden TDP Tacan Reynar’ı, Bağımsızlık Yolu da Umut Ersoy’u aday göstereceğini duyurdu. Abdullah Korkmazhan, Meriç Erülkü ve Çetin Sadeli ise seçime bağımsız aday olarak katılacaklarını kamuoyuna duyuran isimler…

-Seçim takvimi ve yasaklar

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) açıkladığı seçim takvimine göre yarın siyasal partiler tarafından adayların saptanmasının son günü.

Aday olmak isteyenler ilçe seçim kurullarına 31 Mayıs’ta başvuru yapacak. Adaylar geçici olarak 1 Haziran’da ilan edilecek.

Adaylar 4 Haziran’da kesinleşecek ve seçim propagandası 5 Haziran’da başlayacak.

26 Mayıs’ta başlayan ve adaylar yanında siyasileri ve kamu çalışanlarını bağlayıcı seçim yasakları uyarınca, her türlü yurttaşlığa kabul işlemleri durduruldu; bazı istisnalar hariç kamu bütçesinden ödenen iş yerlerinde münhal ilan edilemesi, atama yapılması, her türlü terfiye ilişkin sınav, barem ayarlaması ve ilçeler arası görev yeri değiştirme (nakil) işlemleri yasaklandı.

Seçim yasakları boyunca adaylar, herhangi bir spor kulübü, dernek, hayır kurumu ve benzeri yerlere her ne ad altında olursa olsun herhangi bir maddi katkıda bulunamayacaklar.

Seçim yasakları sürecinde T izni, akaryakıt istasyonu açma izni ve tabanca taşıma ve/veya tasarruf izni verilemeyecek; YSK’nın izniyle açılacak zorunlu ihaleler dışındaki ihaleler açılamayacak

Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, milletvekilleri ve belediye başkanları yurt içinde yapacakları gezileri makam arabaları ve resmi hizmet araçları ile yapamayacaklar. Her ne amaçla olursa olsun yapacakları gezilerde, protokol gereği olan karşılama ve uğurlamalarla törenler yapılamayacak ve resmi ziyafet verilemeyecek. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar, seçim ile ilgili faaliyetlerinde ve konuşmalarında 5/1976 sayılı Seçim ve Halkoylaması Yasası kuralları ile bağlı olacaklar.

Yine yasaya göre, seçim yasakları sürecinde, seçim sonuçları ilan edilinceye kadarki sürede Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, milletvekilleri ve belediye başkanları ile adayların yurt içinde yapacakları gezilere hiçbir kamu görevlisi katılamayacak.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek’ten Babalar Günü mesajı

Published

on

By

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, hayatın tüm yükünü büyük bir fedakârlık ve sabırla omuzlayan; varlıklarıyla güven, sözleriyle rehberlik, sevgileriyle güç veren babalara minnettar olduklarını kaydetti.

Dinçyürek yayımladığı Babalar Günü mesajında, aile kurumunun temel direği olan babaların, evlatlarının geleceği için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan gece gündüz çalışan, yüreklerindeki sevgiyle yol gösteren en değerli varlıklar olduğunu belirtti.

Dinçyürek mesajında, “Bu anlamlı günde, hayatta olmayan babalarımıza Allah’tan rahmet diliyor, hayatta olan tüm babaların Babalar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir ömür geçirmelerini temenni ediyorum.” ifadelerini kullandı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Başkanı Öztürkler’den Babalar Günü mesajı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, vatanı, ailesi ve geleceği için yılmadan direnen, yokluklar içinde dahi evlatlarına onurlu bir miras bırakmaya çalışan babaların, tarihin sessiz kahramanları olduğunu söyledi.

Meclis Başkanı Ziya Öztürkler Babalar Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, babaların; varlıklarıyla hayatımıza güven ve rehberlik kaynağı olduğunu kaydetti.

Öztürkler mesajında, “Onların emeği, özverisi ve sessizce üstlendikleri sorumluluklar, bizlerin en güçlü dayanağıdır. Kıbrıs Türk halkı olarak bizler, geçmişte sadece birer baba değil, aynı zamanda birer mücadele insanı olan büyüklerimizin omuzlarında yükseldik.” ifadelerine yer verdi.

Kıbrıslı Türk babaların varoluş mücadelesinde de bu toprakları vatan yapmak için her zaman en ön saflarda yer alarak hem evlatlarını koruduklarını hem de halkın onurlu duruşuna güç kattıklarını vurgulayan Öztürkler, mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Bugün bizler, Cumhuriyetimizin çatısı altında özgürce yaşıyorsak, bunu geçmişin o cefakâr babalarına borçluyuz.

Bu vesileyle; başta ebediyete intikal etmiş tüm babalarımızı rahmet ve minnetle anıyor, tüm babaların Babalar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor, mutluluk ve huzur dolu bir ömür diliyorum.”

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Baṣbakan Üstel:Bizlerin görevi sorunları çözmek, KKTC’yi huzur ve güven içinde bir ülke olarak ilerletmek

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, son günlerde hem dünyada hem de ülkemizde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi…

Başbakan Üstel’in açıklaması aynen şu şekildedir:

“Bölgemiz, İran–İsrail savaşıyla; gerilim, gerginlik ve savaşın en tehlikeli boyutları bakımından yeni bir sürece girmiş görünüyor.
Karşılıklı atılan füzelerin gecenin karanlığında Kıbrıs’tan da görünmesi, taraf olmasak da tehlikenin ne kadar yakınımızda olduğunu göstermektedir.

Anavatanımız Türkiye’nin, Ukrayna–Rusya savaşı dahil pek çok uluslararası çatışmada uzlaşı yönünde katkı koyması, katkı koymasının istenmesi, izlenilen uluslararası siyasetin başarısının göstergesidir.

KKTC, Doğu Akdeniz’de; siyasi tanınmışlığı Türkiye dışında henüz gerçekleşmemiş olsa da, varlığı kabul görmektedir. Bizlerin de, özellikle bölgemizde yaşanan gelişmeleri yakından izleyerek gerekli politikaları üretip önlemleri almamız gerekiyor. Başbakanı olduğum koalisyon hükümetimiz, bu bilinç, sorumluluk ve Anavatan Türkiye ile istişare halinde gerekli izleme ve kararları almaktadır.
Proaktif siyaset, doğru ve etkili olandır.

Hükümetimiz bunun bilincinde olarak hareket etmektedir. Görev üstlendiğimiz ilk günden beri tribünlerde izleyici olmadık.
Futboldan bir benzetmeyle; oyunu sürekli kendi sahamızda kabul etmedik. Çünkü geçmişe dönük gözlem ve değerlendirmelerimiz, aksi halde kazanan, yenilmeyen taraf olmanın zor olduğunu gösteriyor.
Güney komşumuz Rum Yönetimi, gerçeklere uyarak iyi komşu olarak davranmıyor. Açıkça yazılsın ya da yazılmasın, 1975 Nüfus Mübadele Anlaşması’nın taşınmaz malları da kapsadığını kabul etmek istemiyorlar. Ya da bilmelerine rağmen kabul etmez görünüyorlar.
1974 sonrası oluşan iki toplumlu, iki bölgeli yapı; sonrasında Kıbrıs Türk Federe Devleti’ni ve ardından KKTC ismini almıştır. KKTC’de yaşamın sürdürülmesi ve gerekli olan ekonomik dinamizm için, tasarrufumuzda olan toprakları kullanmanın dışında bir seçeneğimiz yoktu. Bunu samimi yaklaşan üçüncü taraflar da ifade etmektedir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de (AİHM) işaretiyle Taşınmaz Mal Komisyonu var edilip aktif hale getirilmiştir. Rum liderliği, ilk günden itibaren Taşınmaz Mal Komisyonu’nun verimli çalışmasını engelleme çabası içinde olmuştur.

AİHM’de açtırılan davalardaki en önde gelen amaçları, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun iç hukuk yolu olmaktan çıkarılmasıdır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), en son açıkladığı K.V. Mediterranean Tours Limited v. Türkiye kararıyla, Rumların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde terk etmiş oldukları taşınmaz mallara yönelik talepleri bakımından Taşınmaz Mal Komisyonu’nun iç hukuk yolu olduğunu açık bir şekilde bir kez daha ifade etmiştir.
Kararın bizler açısından en önemli yanı budur.

KKTC bir hukuk devletidir; yolumuz, mülkiyet sorununun aşılmasında da bu hukuk yoludur. Güneydeki vasilik sistemine benzer bir tercihle çözümü ötelemeyi bizler de tercih edebilirdik. Biz, hukuk yoluyla, bireysel haklara saygıyla doğru yönde ilerliyoruz.
Bizler, her bakımdan çalışan devlet yapımızı güçlendireceğiz.
1963 sonrası insanlarımız uzun süre çadırlarda kalmıştı. 1974 sonrası da Kuzey’de insanlarımız çadırlarda mı kalacaktı?
Emlak sektörü, ekonominin bir parçasıdır. Emlak sektörü gelişmeyecek, yerine çadır ekonomisi mi olacaktı?
Bir kez daha ifade ediyorum… Halkımız, iş dünyamız huzur içinde olsun… Bizlerin görevi, sorunları çözmek; KKTC’yi huzur içinde, gelecek kaygısı olmadan yaşanacak bir ülke olarak ilerletmektir.”

Devamını Oku

Trending

Reklam