Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, İngiliz Milletvekili Smith’in İngiltere’den KKTC’ye doğrudan uçuş yapılması çağrısını değerlendirdi

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiltere’de iktidardaki Muhafazakâr Parti Milletvekili Iain Duncan Smith’in, İngiltere’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne doğrudan uçuşların düzenlenmesi çağrısının, siyaseti insan hakları düzleminde algılayan, dogmatik takıntılardan uzak, rasyonel siyasetin bir tezahürü olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, İngiliz Milletvekili Smith’in İngiltere’den KKTC’ye doğrudan uçuş yapılması çağrısını değerlendirdi.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Tatar şöyle dedi:

“İngiltere’de ve KKTC’de yaşayan her iki ülkeden 10 binlerce Kıbrıslı Türk ve İngiliz’in yaşamlarına kolaylık sağlamaktan öte, her iki ülke arasındaki kadim sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkileri ileri noktalara taşıyacak olan bu anlayış, insan hakları bağlamında da gelinen noktada zaruridir.

Garantör ülke olarak İngiltere’nin önemli sorumlulukları vardır ve bu sorumlulukları objektif bir anlayışla yerine getirmek durumundadır.

1960 ortaklık cumhuriyeti kuruluş antlaşması ile Ada’da iki egemen üsse sahip olarak imtiyazını günümüzde halen sürdürmekte olan garantör İngiltere’nin aradan geçen 60 yıl boyunca Kıbrıs Türklerinin uğradığı mağduriyetlerin ve kısıtlamaların ölçüsüz boyutlara ulaşmasına yönelik tavır ortaya koyacak siyasi kararlığı gösterebilmesi, aynı zamanda kendileri açısından tarihsel ve insani bir sorumluktur.

Bu noktada, yıllardır çağdışı ve insanlıkla bağdaşmayan kısıtlamalara tabi tutulan Kıbrıs Türk Halkı olarak İngiltere’den meşru beklentimiz; batı demokrasisinin temel ilkeleri arasında da önemli bir yer tutan halkların egemenlik hakkına saygı ilkesi uyarınca, Kıbrıs’ta ayrı bir halk olan Kıbrıs Türkü’nün egemenlik talebini dikkate alması ve buna uygun şekilde hareket etmesidir.

Kıbrıs Türkü’nün seyahat hakkını gasp eden bu türden kısıtlamalar, aynı zamanda İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 13’üncü maddesinin de açıkça ihlali niteliğindedir.

Bu bağlamda İngiliz Yüksek Komiseri İrfan Siddiq, Kıbrıs Türk Halkı’nın yıllardır tabi tutulduğu, uluslararası hukukla da bağdaşmayan bahse konu kısıtlamalarla ilgili olarak, Ada’nın gerçeklerini en yakından bilen bir diplomat olarak İngiltere devletinin bu gerçeklere uygun siyasi tavır takınmasına destek olmalıdır.

Özellikle uluslararası hava taşımacılığına dair tüm standartlara uygun olan ve çok kısa süre sonra hizmete girecek olan Ercan Havaalanı’nın yeni terminali, direkt uçuşları teknik olarak da uygun kılmaktadır.

24 Nisan 2004 tarihinde gerçekleşen Annan Planı referandumu sürecinde, İngiltere’nin de o dönem üyesi olduğu AB’den yetkililerinin Kıbrıs Türk halkına verdiği sözler, halen belleklerdedir.

‘Referandumda Kıbrıs Türkleri evet derse ödüllendirilecek, Rum tarafı hayır derse cezalandırılacak. Kıbrıs Türkleri referandumda evet derse ambargolar kalkacak, Kıbrıs Türkleri açıkta ve soğukta bırakılmayacak’ sözleri verilirken, aradan 19 yıl geçmesine rağmen verilen bu sözlerin bir teki bile yerine getirilmedi.

Geldiğimiz noktada, siyaseti sorunlara çözüm mekanizması olarak konumlandırıp verilen sözlerin yerine getirilmesi hem siyasi tutarlılık hem de batı demokrasisinin güvenilirliği ve meşruiyeti açısından elzemdir.

Her daim altını çizdiğim üzere, Kıbrıs Türk tarafı olarak bizim anlayışımız, adanın gerçeğini de yakından ilgilendiren özellikle enerji ve iki halkın günlük yaşamını yakından ilgilendiren konularda karşılıklı bağımlılık ilkesinden ve kazan kazan felsefesiyle bir iş birliği tesis etmektir.

Bu doğrultuda attığımız adımlara Kıbrıs Rum tarafının da pozisyonunun olumlu olması halinde gerçek anlamda egemen eşitlik temelinde bir işbirliği olacak ve bu iş birliği mekanizmasının hem adamıza hem de bölgemize tartışmasız yararlar getireceği nettir.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

YÖDAK, Küresel Sürdürülebilir Kalkınma Kongresi’ne katıldı

Published

on

By

Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK), İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Küresel Sürdürülebilir Kalkınma Kongresi’ne katıldı.

YÖDAK’tan yapılan açıklamada, 16-19 Haziran tarihleri arasında yapılan Kongre’de, YÖDAK’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ve KKTC yükseköğretimini uluslararası düzeyde temsil ettiği belirtildi.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education (THE) iş birliğiyle bu yıl dördüncüsü düzenlenen kongreye, 110 ülkeden 5 bini aşkın katılımcı iştirak etti.

Kongre’ye YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Aykut Hocanın, YÖDAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Amca ve YÖDAK Üyesi Prof. Dr. Hülya Harutoğlu katıldı.

Açıklamada, YÖDAK heyetinin kongre süresince birçok akademik ve kurumsal temsilciyle görüştüğü ve KKTC’deki yükseköğretim sisteminin sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle nasıl daha uyumlu hale getirilebileceği konusunda iş birliği olanaklarını ele aldığı belirtildi.

YÖDAK Başkanı Hocanın, kongre kapsamında YÖK yetkilileriyle bir araya gelerek, KKTC yükseköğrenim sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunduğu aktarılan açıklamada, sistemin kalite güvencesi, uluslararasılaşma ve sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm süreçleri üzerine görüş alışverişi yapıldığı da ifade edildi.

Kongre, 17 Haziran’da YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve THE Küresel Direktörü Phil Baty tarafından açıldı.

Program kapsamında, Birleşmiş Milletler’in belirlediği 17 sürdürülebilir kalkınma amacının yükseköğretim kurumları tarafından nasıl hayata geçirildiği, iyi uygulama örnekleriyle birlikte değerlendirildi.

-Kongrede, dünya üniversitelerinin 2025 yılı Etki Sıralaması sonuçları açıklandı

Kongrede, ayrıca, dünya üniversitelerinin 2025 yılı Etki Sıralaması (Impact Rankings) sonuçları da kamuoyuyla paylaşıldı.

İklim değişikliği, sosyo-ekonomik eşitlik, yapay zekâ, sürdürülebilir kampüsler, enerji, sağlık, eğitim ve sürdürülebilir kalkınma ekonomisi gibi başlıkların ele alındığı kongrede, üniversitelerin toplumsal etki potansiyeli ve küresel sorumlulukları öne çıkarıldı.

YÖDAK temsilcileri, bu çerçevede KKTC üniversitelerinin sürdürülebilirlik odaklı dönüşümünde kalite, şeffaflık ve stratejik iş birliklerinin önemini vurguladı.

Kongrede, Türk üniversitelerinin uluslararası görünürlüğünü artırmak amacıyla “Türk Üniversiteleri Pavilyonu” kuruldu. Burada yükseköğretim kurumları, stantlar aracılığıyla eğitim programlarını ve araştırma kapasitelerini tanıttı.

YÖDAK heyeti, pavilyonda KKTC üniversitelerinin tanıtımını da destekleyerek, üniversiteler arası iş birliklerinin geliştirilmesine katkı sağladı.

YÖDAK açıklamasında, bu tür küresel platformlara katılımın, KKTC yükseköğretiminin uluslararasılaşması ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine entegrasyonu açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Cevdet Yılmaz ile Güzelyurt Bölgesi’ni ziyaret etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Güzelyurt Soğuk Hava Deposu Entegre Tesisleri ve Güzelyurt Belediyesi Kitap Evi’ni ziyaret etti.

 

 

Cumhurbaşkanlığı, Basın ve Halka İlişkiler Bürosu’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a ziyareti sırasında; Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel ve Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ve bazı bakanlar eşlik etti.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Çeler gündemi ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi

Published

on

By

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün en doğru ve kalıcı yöntem olduğunu belirterek, bu ortak iradenin cumhurbaşkanlığı seçiminde gösterilmesi gerektiğini söyledi. Çeler, “Bu seçimi, CTP bizsiz; biz de onlarsız kazanamayız, bunu bilmek zorundayız. Ortaklaşmak zorundayız. Bizim aslında barış ve çözüme yönelik bu ortaklaşmayı doğru zemine oturtmamız lazım. Barışa ve çözüme hep birlikte sarılmalıyız.” dedi.

Partiden verilen bilgiye göre Çeler, katıldığı programda, gündemi ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile TDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak hareket etme olasılığını değerlendirdiklerini belirten Çeler, CTP’nin ve TDP’nin yaptırdığı anketlerde, her iki partinin birbirine ihtiyacı olduğunu gösterdiğini kaydetti. Çeler, “Ben TDP Başkanı olarak Kıbrıs Türk halkının geleceği adına bu sorumluluğu alıyorum, üzerime düşeni yapacağım” dedi.

Önceki dönemlerde “barajı geçemezsiniz, oyları yakıyorsunuz” diye yıpratılmaya çalışılan, travma yaşatılan TDP’ye güzel paslar verildiğini belirterek, CTP Milletvekili Asım Akansoy’un açıklamasına işaret eden Çeler, “Bunu yaratan her iki taraftı. Aslında mücadele edeceğimiz yer belli iken biz kendi içimizde bunları yarattık” dedi.

Çeler, bu olumlu açıklamaların Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimlerde TDP ile CTP’nin ortaklaşmasına dönüşmesini temenni etti.

Bunun için üzerine düşeni yapacağını yineleyen Zeki Çeler, 2015’te TDP’nin de destek verdiği aday Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı seçildiğine işaret etti.

TDP’nin Kıbrıs Türk toplumunun geleceği için hiçbir sorumluluktan kaçmayacağını vurgulayan Çeler, TDP’nin Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) yapılan çalışmalar doğrultusunda CTP ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaklaşma olasılığının değerlendirildiğini kaydetti.

Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün en doğru ve kalıcı yöntem olduğunu belirten Çeler, “Bizim cumhurbaşkanlığı seçiminde bunu iradeye dökmemiz lazım. Çünkü bu bazen unutuluyor” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam