Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Dışişleri Bakanlığı: Kıbrıs Rum devleti hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda Kıbrıs Türk halkını temsil etmedi ve edemeyecek

Published

on

Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Türk halkının bu adada var olmaya devam edecek ve özden gelen haklarından vazgeçmeyeceğini vurgulayarak, Kıbrıs Rum devletinin hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda Kıbrıs Türk halkını temsil etmediğini ve edemeyeceğini vurguladı.

Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Türk halkının tek temsilcisinin, kendi özgür iradesiyle kurduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olduğunu kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıslı Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis’in, 78’inci Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, adanın tarihi geçmişinden ve mevcut gerçeklerden uzak, sığ, samimiyetsiz ve Kıbrıs Türk halkına karşı saygısız beyanlarda bulunduğunu söyledi.

Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıslı Rum Yönetimi Lideri Hristodulidis’in, 78’inci Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Açıklamada, bugün adada adil, gerçekçi ve sürdürülebilir bir uzlaşının iki ayrı bağımsız devletin aralarında geliştirecekleri işbirliğine dayalı iyi komşuluk ilişkilerinden geçtiğini hatırlatıldı.

Konuşmasında Kıbrıs’ta bir “işgal ve istila” sorunu bulunduğu iddiasını tekrar eden Hristodulidis’in, tüm adanın temsilcisi olduğu yalanı arkasına saklanarak, Kıbrıs’taki bütün “toplumlar” adına konuştuğunu öne sürecek kadar haddini aştığı vurgulanan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında; şu ifadelere yer verildi:

-“İşgalin yeni bir tezahürü”

“Rum lidere, adadaki tek işgalin ortaklık devletinin 1963 yılında Rum tarafınca silah zoruyla gasp edilmesi olduğunu hatırlatmak isteriz. Hristodulidis’in BM kürsüsünden yaptığı konuşma bu işgalin yeni bir tezahürüdür. Rum lider, Kıbrıs Türk halkını ve / veya adanın tümünü temsil etme hak ve yetkisine sahip değildir.”

Yaptığı konuşmayla Hristodulidis’in, 1963 ve 1974 yılları arasında Kıbrıs Türk halkına, eşit sahibi olduğu bu topraklarda, uyguladıkları katliamlar ve mezalimi örtbas etmeye çalıştığı savunulan açıklamada, Rum liderin örtbas etmeye çalıştığı bir diğer olay da 1974 Türk Barış Harekatı’ndan hemen önce yer alan ve harekata neden teşkil eden Rum-Yunan darbesi olduğu vurgulandı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Rum halkını kendi yarattıkları Kıbrıs sorununun “mağduru” olarak göstermeye çalışan Hristodulidis, tarihi gerçekleri saptırmakla yıllardır sürdürdükleri dezenformasyon kampanyasını devam ettirmektedir.

Kıbrıs Türk tarafını muhatap almaktan kaçınan ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na mesaj verecek kadar ileriye giden bu yaklaşım Kıbrıs Türkü’ne büyük bir saygısızlık ve samimiyetsizliktir.

Hristodulidis’in Kıbrıs Türkü’nü yok sayan bu tutumu, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü zemininde iki Devletli uzlaşı politikamızda ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha göstermektedir.

Kıbrıs Türk halkının bu adada var olmaya devam edecek ve özden gelen haklarından vazgeçmeyecektir. Kıbrıs Rum devleti hiçbir şekilde ve hiçbir koşulda Kıbrıs Türk halkını temsil etmemektedir ve edemez. Kıbrıs Türk halkının tek temsilcisi, kendi özgür iradesiyle kurduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir.

– Kıbrıs Türk halkının kaybedeceği bir 50 yılı daha yoktur

Hristodulidis’in, yarım yüzyılı aşan müzakerelerde Rum liderliğinin uzlaşmaz tutumu nedeniyle başarısız olan “federasyon” modeli temelinde müzakerelere başlanması gerektiği yönündeki söylemi tam bir riyakarlık örneğidir ve her türlü samimiyetten uzaktır. Kıbrıs Türk halkının, sonsuza dek müzakere masasına hapsedildiği ve Rum tarafına Kıbrıs Türk halkı üzerindeki izolasyonu devam ettirmeye yönelik konfor alanı yaratan bir süreç tarafımızca asla kabul edilmeyecektir. Kıbrıs Türk halkının kaybedeceği bir 50 yılı daha yoktur.

Bugün adada adil, gerçekçi ve sürdürülebilir bir uzlaşının iki ayrı bağımsız Devletin aralarında geliştirecekleri işbirliğine dayalı iyi komşuluk ilişkilerinden geçtiğini hatırlatmak isteriz.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam