Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ertuğruloğlu: BM Kıbrıs’ta tarafsızlığını yitirmiş bir örgüt, bunun sorumlusu da BMGK, BMGK’nin 5 daimi üyesi

Published

on

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Birleşmiş Milletler’in (BM) Kıbrıs’ta tarafsızlığını yitirdiğini, bunun sorumlusunun da BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 5 daimi üyesi olduğunu söyledi.

Bakan Ertuğruloğlu, Pile-Yiğitler Yolu Projesi başta olmak üzere KKTC gündemine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Pile-Yiğitler Yolu Projesi inşaatının sürdüğünü belirten Ertuğruloğlu, çalışmaların birkaç gün içerisinde, BM Barış Gücü askerlerinin yol yapımını engellemeye çalışmasıyla ağustosta gündeme gelen bölgeye ulaşacağını kaydetti.

– “Pile-Yiğitler Yolu Projesi’nden geri dönüş yok”

BM Barış Gücü’nün söz konusu bölgedeki çalışmaları engelleme girişimine yeniden başvuracağını düşünmediğini ifade eden Ertuğruloğlu, “(BM Barış Gücü) Bu şekilde hareket etmeleri (yol yapımını yeniden engellemeye çalışmaları) son derece olumsuz bir hareket tarzı olacaktır ve bunu saygıyla karşılamamız, yol yapımından vazgeçmemiz diye bir olasılık da zaten söz konusu değil. Yol yapımına devam edeceğiz. Bunun geri dönüşü yok.” dedi.

Bakan Ertuğruloğlu, Pile-Yiğitler Yolu’nun Pile köyünde yaşayan Kıbrıs Türklerinin hayatlarını kolaylaştırmak için hazırlanmış insani bir proje olduğuna dikkati çekerek, “Bunun engellenmesi bir insanlık ayıbıdır, buna asla boyun eğecek değiliz. BM’nin de haddini aşmaması gerekir, misyonunu ihlal etmemesi gerekir, daha önce yaptığı gibi.” ifadelerini kullandı.

BM Barış Gücü’nün Pile-Yiğitler Yolu Projesi’ne yönelik hareket tarzının doğru olmadığını vurgulayan Ertuğruloğlu, şunları kaydetti:

“1964-1974 yıllarında Ada’da Kıbrıs Türkü’ne yönelik Rum vahşeti yaşanırken, BM askerleri bu vahşeti durdurmak için kılını kıpırdatamamıştı. Nedeni sorulduğunda da ‘Bizim misyonumuz fiilen müdahale etmek değil, izleme ve raporlamadır.’ (demişlerdi). Kendilerine (BM Barış Gücü) şimdi şu soruyu sorarak düşünmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bizim tamamen insani bir proje olan Yiğitler-Pile Yolu, 1964-1974 arası yaşanan Rum vahşetinden çok daha vahim bir olay mı ki askerleriniz ki o bölgeden sorumlu olmayan askerler üstelik, Lefkoşa’dan getirilen İngiliz askerleri, o bölgede çalışma yapan insanlarımızın karşısına geçip, tahrik edip, beton bloklarla, araçlarla yolları kesme, dikenli örgülerle yol yapımını engelleme gayreti içerisine girerek o hoş olmayan görüntülere sebep oldu?”

– “BM açıklaması, Rum yanlısı olduğunu gösteriyor”

BM Güvenlik Konseyinin Pile-Yiğitler Yolu Projesi’ne ilişkin açıklamasında KKTC yönetimini eleştirmesine tepki gösteren Ertuğruloğlu, “Böyle bir olayda bile BM Güvenlik Konseyinin bizleri eleştiren bir açıklamada bulunmasının, BM’nin ne kadar Rum yanlısı, tarafsızlığını yitirmiş bir konumda olduğunu gösteriyor olması gerekir. Bunu zaten her gün Ada’da BM ile olan ilişkilerimizde yaşıyoruz. Sadece Pile-Yiğitler Yolu’nda değil BM ile muhatap olduğumuz her konuda bu eşitsizliği yaşıyoruz ve mücadelemizi o zeminde götürüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Ertuğruloğlu, Rum kesiminin Kıbrıs’ta ara bölgede yol yapımı dahil yıllardır ihlaller gerçekleştirdiğine ancak BM’nin bu ihlallere sessiz kaldığına ve engelleme girişimlerinde bulunmadığına işaret etti.

– “Engellenmesinin hiçbir gerekçesi yok”

Söz konusu projede kimsenin hakkını ihlal ederek bir yol inşa etmediklerinin altını çizen Ertuğruloğlu, “BM’nin gereksiz yere işi sürüncemede tutma, sıkıntıya sokma veya bizi projeden vazgeçirme niyetiyle yaratacağı sorunları aşmasını da biliriz. Herkes iyi bilsin ki bu yol yapılacak. Engellenmesinin hiçbir gerekçesi yoktur. Hiçbir gerekçesi kabul edilebilecek, gerçekçi bir gerekçe değildir.” şeklindeki görüşlerini dile getirdi.

Milli Güvenlik Kurulunun 28 Eylül’de yaptığı görüşmenin bildirisinde BM Barış Gücü’nün KKTC‘deki faaliyetlerinin KKTC makamlarıyla varacağı yazılı mutabakat yoluyla hukuki zemine oturtulmasına ihtiyaç duyulduğuna yönelik değerlendirme hakkındaki soruya Ertuğruloğlu, “BM Kıbrıs’ta tarafsızlığını yitirmiş bir örgüt, bunun sorumlusu da BM Güvenlik Konseyi, BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi. Bu gerçeğin hiç göz ardı edilmemesi lazım. Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan’ın ‘Dünya 5’ten büyüktür’ söylemiyle ne kadar doğru bir saptamada bulunduğunun iyi anlaşılması gerekir.” şeklinde yanıt verdi.

BM’nin bir bölgede barışı koruma rolünü üstlenmesi halinde soruna taraf olan herkesle eşit mesafe ve irtibat halinde olması ve uzlaşıyla bu görevi yerine getirmesi gerektiğini anlatan Bakan Ertuğruloğlu, “Kıbrıs’ta bu söz konusu değil. BM Genel Kurulunda ‘Kıbrıs’ adını taşıyan bir Rum devletinin oturuyor olması zaten BM’nin işin başından tarafsızlığını yitiren bir örgüt olduğunu gösteriyor. O Rum devletinin onayıyla Ada’da görev yapmaya çalışan BM’nin, KKTC veya Kıbrıs Türk halkının onayını almadan KKTC topraklarında da görev yapmasının düşünülmemesi gerekir.” diye konuştu.

BM ile KKTC yönetimi arasında herhangi bir anlaşma olmamasına rağmen iyi niyet göstergesi olarak Ada’daki BM Barış Gücü askerlerinin KKTC topraklarında da görev yapmasına hoşgörüyle baktıklarını söyleyen Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

“Artık Rum tarafının verdiği onayla, ki o onay sadece Güney Kıbrıs Rum toprakları için geçerli olması gerekir, o onayla BM’nin KKTC topraklarında da görev yapmasına daha fazla sıcak bakmak, ne kadar iyi niyetli olunursa olunsun, ne kadar hoşgörüyle bakmak gerekirse gereksin Türk misafirperverliği diyerek de artık göz ardı edilmemesi gerekir.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Londra’da Dr Fazıl Küçük Türk Okulunu ziyaret etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Mustafa Tümer ile birlikte Londra’da faaliyet gösteren Dr Fazıl Küçük Türk Okulunu ziyaret etti.

 

Okul müdürü Ulaş Tözün tarafından karşılanan Sibel Tatar, sınıfları ziyaret ederek, öğrenciler ve aileleriyle sohbet etti. 

 

Ziyarette Cumhurbaşkanlığının inisiyatifiyle hayata geçen Vakıflar İdaresinin kira desteği projesi hakkında bilgi verildi.

 

Sibel Tatar yaptığı açıklamada Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Mustafa Tümer ve Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Bayırkan ile uzun soluklu çalışmanın ardından varılan anlaşmada, her okulun 2024-2025 yılı öğrenci sayıları baz alınarak, 2025-2026 yılında yüzde 30 öğrenci sayısında artıranın kira tutarının tümünü, yüzde 10 öğrenci sayısını artıran okulların ise kira miktarının yarısının Vakıflar İdaresi tarafından bir yıl için karşılanacağını vurguladı.

 

Sibel Tatar devamla, “Bu güzel müjdeyi sizinle paylaşmaya geldik. Bütün gayemiz, ekonomik ve sosyal krizden etkilenen ve öğrenci sayılarında ciddi azalma yaşanan Türk Dili ve Kültür Okullarının kapanmasının önüne geçip, sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması ve öğrenci sayılarını teşvikle artırılmalarını sağlamaktır”dedi.  

 

Sibel Tatar ayrıca her yaşa uygun Türkçe kitaplarının da temin edilip okullara 2 ay içerisinde dağıtılacağını, Türk Okullarının önemini gösteren videoların Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanacağını, Kıbrıs Türkü çocukların Türkçe dilini ve kendi kültürlerini öğrenmeleri için İngiltere’de Türk okullarına gidip GCE ve A-Level Türkçe almalarının üniversite’ye girilmesinde yardımcı olunacağını söyledi.

 

Sibel Tatar, yapılan çalışmalardan dolayı Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Mustafa Tümer, Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Bayırkan ve Eğitim ve Kültür Ataşesi Deniz Özalp’a teşekkür etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

EL-SEN yarın KIB-TEK önünde basın açıklaması yapacak

Published

on

By

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN), “kuruma yönelik olumsuz çabalara karşı duruşlarını yinelemek ve çözüm önerilerini paylaşmak” amacıyla yarın 9.00’da Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Merkez Binası önünde basın açıklaması yapacak.

Sendikadan yapılan açıklamada, “Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda uzun süredir devam eden yönetim zafiyetine, liyakatsiz atamalara, toplu iş sözleşmesine aykırı uygulamalara ve kurumun itibarsızlaştırılmasına karşı EL-SEN olarak sessiz kalmayacağımızı kamuoyuna duyururuz” denildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Manchester’daki İngiliz Miras Merkezi tarafından düzenlenen etkinliğe ‘Onur Konuğu’ olarak katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Manchester’daki İngiliz Miras Merkezi (BMHC) tarafından düzenlenen bir etkinliğe ‘Onur Konuğu’olarak katıldı.

“Takdir Yemeği”, görev sürelerini tamamlayan Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosu Seyfi Onur Sayın ve Pakistan Başkonsolosu Tariq Wazir’e teşekkür etmek amacıyla düzenlendi.

House of Wisdom’da düzenlenen etkinliğe Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Osman Koray Ertaş, Pakistan Yüksek Komiseri Dr. Mohammad Faisal, Afzal Khan CBE dahil milletvekilleri, yerel belediye başkanları ve bölgedeki Müslüman topluluğun sivil toplum temsilcileri de katıldı. Etkinliğe Kıbrıslı Türk iş adamı Ziya Emir de katıldı.

Etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu akşam burada olmaktan çok mutluyum ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının selamlarını tüm kalbimle iletiyorum. Kardeşleriniz, Kıbrıs Türk halkı, onlarca yıldır bize haksız bir şekilde dayatılan ve doğrudan uçuşlardan, doğrudan ticaretten ve doğrudan temaslardan yararlanmamızı engelleyen insanlık dışı izolasyonu sona erdirmek için mücadele ediyor. Kıbrıs sorununun çözümü için BM’nin desteklediği planları Kıbrıs Rum tarafının reddetmesine rağmen, onlar AB üyeliği ile ödüllendirilirken, halkım dışlanmaya devam ediyor. Uluslararası toplumun izolasyonu sona erdirme sözleri bugüne kadar yerine getirilmemiştir. Adalet adına, insan hakları adına, Kıbrıs Rum tarafının engelleyici yaklaşımı nedeniyle uluslararası dostluk spor müsabakalarına bile katılamayan Kıbrıs Türk kardeşlerinizi hatırlamanızı rica ediyorum.

Kıbrıs’ta bir çözüm için iki devletli bir pozisyon ortaya koyduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Tatar, şunları söyledi: “60 yılı aşkın bir süredir Türkiye ve Kıbrıs Türk halkı, bir çözüme ulaşmak için samimi çabalar sarf etmiştir. Bu çözüm planları, güneydeki komşularımız tarafından, Kıbrıs Türk halkıyla eşitlik temelinde iktidar ve refahı paylaşmayı kabul etmemeleri nedeniyle reddedilmiştir. Kıbrıs için, barış içinde bir arada yaşama ve iyi komşuluk ilişkilerine dayanan, egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz temelinde, bizim doğal hakkımız olan gerçekçi ve sürdürülebilir bir iki devletli vizyon ve pozisyon ortaya koyuyorum. On yıllardır süren federal temelli müzakereler tükenmiştir. Kıbrıs Rum halkı, Nisan 2004’te ayrı ayrı yapılan eşzamanlı referandumlarda Annan Planı’nı yüzde 76 oranında reddederken, Kıbrıs Türk halkı yüzde 65 oranında kabul etmiştir. Federal temelli son ve nihai müzakereler Temmuz 2017’de Crans-Montana’da başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğini alan iki devletli pozisyonumuzda sonuna kadar haklıyız. KKTC’ye ve halkıma verdiği destekten dolayı Pakistan’a şükranlarımı sunarım.”

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz’de bağımsız bir Türk cumhuriyetidir. Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti, bölgede önemli bir süper güçtür. Türkiye Büyükelçisi Osman Koray Ertaş’a bu etkinliğe davet ettiği için şükranlarımı sunarım.”

Cumhurbaşkanı Tatar şunları ekledi: “Bugün, yüzyıllardır birlikte hareket eden iki güçlü Müslüman ülke olan Türkiye ve Pakistan arasında var olan güçlü kardeşlik ilişkilerine saygı duyuyorum. Bu akşam, Birleşik Krallık’ın gelişen şehri Manchester’da hep birlikteyiz.”

Khan’a “topluma yaptığı hizmetler ve çalışmalarından dolayı” teşekkür eden Cumhurbaşkanı, Khan’ın bir milletvekili ve aynı zamanda Manchester’ın ilk Müslüman belediye başkanı olduğunu ve 2008 yılında toplumsal uyum, dinler arası diyalog ve yerel yönetim alanındaki çalışmaları nedeniyle CBE nişanı ile ödüllendirildiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti: “Manchester ile anavatanınız Pakistan ve dost ülkeleriniz Türkiye ve Kuzey Kıbrıs arasındaki güçlü bağlara ve ilişkilere katkıda bulunan tüm erkek ve kadınları tebrik etmek istiyorum. Bu zorlu günlerde dayanışma içinde birlikte hareket etmemiz gerektiğine yürekten inanıyorum. Birlikte olursak, ortak çıkarlarımızı paylaşırsak, Müslümanların insanlığa önemli katkılarda bulunduğuna ve zengin bir tarihe sahip olduğumuza olan inancımız ve kararlılığımızla daha güçlüyüz. Atalarımız bilim, din ve bu barışçıl ortamda kardeşlik için çok şey vermiştir. Birleşik Krallık’taki topluluklarınıza hizmet etme konusundaki sarsılmaz bağlılığınız ve kültürel, ticari ve sosyal bağları güçlendirme konusundaki adanmışlığınız, içten teşekkürlerimizi ve takdirimizi hak ediyor.”

Türk Başkonsolosu’na atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, “Birleşik Krallık’taki Türk, Kıbrıslı Türk ve diğer birçok topluluğu yorulmadan desteklediğiniz için teşekkür ederim. Özellikle geçen yıl Manchester’ı ziyaretim sırasında, çeşitli topluluklardan çok sayıda milletvekili, belediye başkanı, iş adamı ve sivil toplum temsilcisiyle tanışmamı sağlayan tüm organizasyonlar ve yardımlarınız için teşekkür etmek istiyorum. Kültürel etkinliklerden eğitime, vatanlarından uzakta yaşayan ailelerin Manchester’da kendilerini evlerinde hissetmelerine yardımcı olmaya kadar her alanda gösterdiğiniz çabaları derinden takdir ediyoruz.”

Pakistan Başkonsolosu’na hitaben Cumhurbaşkanı Tatar şunları söyledi: “İngiliz-Pakistan topluluğuyla olan ilişkiniz için teşekkür ederiz Sayın Başkonsolos. Topluluklar arasında köprüler kurarken entegrasyon, eğitim ve refahı savunmuşsunuz. Adanmışlığınız hepimiz için ilham kaynağıdır.

İkiniz de yan yana çalışarak bu ülkede çok kültürlü işbirliğini güçlendirdiniz. Sadece ülkelerini temsil etmekle kalmadınız, kültürel dokuyu, ortak mirası, değerleri ve karşılıklı saygıyı zenginleştirdiniz. Müslüman topluluğuna yardım ettiniz. Hepinize gelecek için en iyi dileklerimi sunuyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam