Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu’nda 2023 Mali Yılı Ek Bütçe Yasa Tasarısı görüşülüyor

Published

on

Meclis Genel Kurulu’nda 2023 Mali Yılı Ek Bütçe Yasa Tasarısı görüşülmeye devam ediyor.

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, CTP Milletvekili Filiz Besim’e cevaben yaptığı konuşmada, ilaca erişimde bir çok sebepten dolayı sorunlar yaşandığını, bakanlığının ilgisi ve yetkisi içinde olan her konuya yetişmeye çalıştıklarını söyledi.

Dinçyürek bugün yetişirse bir çalışma yapılarak, sağlık servisleri, poliklinik eczaneleri ve sağlık ocağı eczanelerine bir miktar ilaç temin edilebileceğini belirtti. Dinçyürek, ek bütçe kesinleştiği andan itibaren, ek bütçenin vereceği güçle Merkezi İhale Komisyonu üzerinden ihaleye çıkılacağını ve ilaç eksikliklerin giderileceğini kaydetti.

Her yıl ilaçlara 2-3 defa zam geldiğini ifade eden Dinçyürek, özellikle pahalı ilaçlar için bir fiyat sabitleme ihalesi yapılmasının planlandığını söyledi. Dinçyürek, belirli kalemlerde yıllık tüketim miktarına göre fiyatların sabitlenmesi amacıyla bir çalışma yapıldığını kaydetti.

Bugünlerde 8 tam donanımlı ambulans için ihaleye çıkılacağını ancak bunun kaynağının ek bütçeden değil de sağlık fonundan karşılanacağını belirten Dinçyürek, sağlık için çalıştıklarını vurguladı.

-Erhürman

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da, ek bütçede yer alan bazı rakamlar konusunda çelişkiler olduğunu söyleyerek, Maliye Bakanı Özdemir Berova’dan bilgi istedi.

Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarının aylık mahalli gelirlerinin 2 buçuk milyar TL civarında olduğuna işaret eden Erhürman, ek bütçede geriye kalan 4 aylık sürede bu rakamın 2 buçuk milyar TL’nin altında seyredeceği yönünde bir öngörü olduğunu dikkat çekerek, bunun nasıl olacağını sordu.

Tufan Erhürman, alınan vergi miktarıyla öngörülen ek bütçenin de çeliştiğine dikkat çekti.

-Barçın

CTP Milletvekili Devrim Barçın da konuşmasında, gelir-gider farkı ve borçlanma olmadan gelir-gider dengesinin ek bütçeyle karşılanacağının söylendiğini ancak bunun klasik bir bütçe oyunu olduğunu kaydetti.

Bütçenin sadece bir rakam olmadığını, halka hizmet noktasında her siyasal partinin ideolojik bir göstergesi olduğunu ifade eden Barçın, ek bütçe bir başarı gibi görünse de, halka hizmet noktasında bir başarı olmadığını savundu.

Merkez Bankası’nın kar payının 2023 bütçesinde olduğu gibi ek bütçede de sıfır göründüğüne işaret ederek, bunun nasıl olduğunu soran Barçın, vatandaşın doğrudan hizmet aldığı belediyelerin paralarından çalındığını ileri sürdü.

Kıb-tek’in zararına satış yaptığını ve Maliye’den bu parayı talep ettiğini kaydeden Barçın, buna ayrılan kaynağın ne kadar olduğunu ek bütçede görmek istediklerini kaydetti.

İç borç ve dış borç hususlarının bilinmesini istediklerini belirten Barçın, “Ödeneklerde kalem yok, nasılsa aktarılır” diye düşünmemek gerektiğini söyledi.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın teknik açıdan sorduğu soruları yanıtladığı konuşmasında, bu tür bütçelerde sayılar ve teknik konuların komitelerde görüşüldüğünü ifade ederek, “Keşke bu sorular komitede sorulsaydı” dedi.

Berova, ek bütçede ifade edilen rakamın toplam gelirler olarak ifade edildiğini belirterek, konunun bütçe komitesinde detaylı şekilde irdelendiğini söyledi.

Özdemir Berova, ithalatla ilgili uygulamaların bugüne kadar dövizle yapıldığını ve ortaya çıkan farklı rakamların bundan kaynaklandığını kaydetti.

-Erhürman

Yeniden söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Yine Evlere şenlik bir durumla karşı karşıyayız” diyerek başladığı konuşmasında, “Gerekli çalışmalar, ek bütçe komiteye gitmeden Maliye Bakanlığında yapılmalıydı” dedi.

Erhürman, bütçenin 1. sayfasıyla 5. sayfasındaki rakamların birbiriyle çeliştiğini işaret ederek, rakamın revize bütçede doğru yansıtılamadığını savundu. Mahalli gelirlerin bile yanlış olduğunu kaydeden Erhürman, ek bütçenin “çöp” olduğunu iddia etti.

Berova’nın verdiği bilgilerin kimseyi tatmin etmediğine işaret eden Erhürman, “Toplardık, çıkardık ek bütçede 700 milyon açık var” dedi.

Bu rakamı önemsediklerini çünkü bu ülkenin başta eğitim ve okullar olmak üzerine birçok eksiği olduğunu ifade eden Erhürman, Maliyeden gelen rakamların birbirini tutmadığını belirtti.

“Bu ek bütçe değil, olmadı. Bunun ek bütçe üzerinden bu memlekette hiçbir şey olmaz” diyen Erhürman, Maliye Bakanlığının devre dışı olduğunu savundu.

-Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner de, 2023 bütçenin yeterli olmayacağını ve ek bütçe gerekeceğini senenin başında söylediklerini anımsattı.

Ek bütçenin de yetersiz olduğunu ve gerçekleri yansıtmadığını savunan Şahiner, bunun bedelini kurumlar ve halkın ödediğini vurguladı.

Ek bütçe kalemlerinden örnekler vererek, hatalı bulduğu unsurları tekrarlayan Şahiner, mahalli gelirlerde gerçekleşen rakamlara dikkat çekti. Şahiner, mahalli gelirlerle, gerçekleşecek rakamlar arasında çok ciddi farklar olduğunu ve bununla belediyelerin haklarının gasp edildiğini savundu.

İthalattan alınan KDV oranları konusunda da çelişkiler olduğunu, 100 milyonluk artışa karşılık, gerçekleşen rakamların 1 milyonun üzerinde olacağını ifade eden Şahiner, bunun da gerçekle hiç alakası olmadığını ve bu hataların bedelinin üreten kesimle halkın ödediğini söyledi.

-Solyalı

CTP Milletvekili Ürün Solyalı da, ek bütçe konusunda eleştirilerde bulunarak, ek bütçedeki rakamların enflasyonist yapı ve hayat pahalılığıyla bağdaşmadığını, yatırım öngörmediğini ve özel sektörü yatırım açısından desteklemediğini söyledi.

Ek bütçenin sadece cari giderleri bir şekilde karşılayacağını ve gelecek vaadi taşımadığını kaydeden Solyalı, “Gayri adil istihdam neticesinde bu bütçe ne kadar yük alıyor bunu açıklamak zorundasınız” dedi

Devletin hiçbir denetim yapmadığını, bu ülkeye gelenlerin ne yaptığını denetlemediğini, “öğrenci” adı altında üniversitelere gelenler için teminat almadığını söyleyen Solyalı, Merkezi Cezaevi için ek bütçe istenmesini eleştirdi.

Sınır dışı edilen suçluların uçak biletlerinin bizim cebimizden değil, onların cebinden karşılanması gerektiğini kaydeden Solyalı, ek bütçede yer alan diğer maddeler konusuna da eleştirilerde bulundu.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali, Maliye Bakanının Meclis oturumunda olmamasını eleştirerek, “Biz bir irade bekliyoruz. Önümüze gelen bu hatalı ek bütçenin derhal geri çekilmesi gerek” dedi.

Bu bütçenin yanlış olduğunu söyleyen Şahali, “Bütçenin finansmanı konusunda başlangıç değer yanlışsa, geriye kalanı da yanlış olur” dedi.

Hükümetin ek bütçeyi komiteye değil, doğrudan meclisten çekmesi gerektiğini vurgulayan Şahali, tasarının ancak sahibi sayılan Maliye Bakanı veya asıl sahibi olan Başbakan tarafından geri çekilebileceğini söyledi.

Ek bütçe rakamlarının esas bütçe rakamları üzerinden hazırlandığını, esas bütçe rakamları yanlışsa ek bütçe rakamlarının da doğru olmayacağına işaret eden Şahali, yanlışın komitede değil, esas kaynağı olan Maliye Bakanlığında düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu yasanın metin kısmında yazanlarla, rakam kısmında yazanların aynı olmadığını vurgulayan Şahali, “Metin olarak yazdığınız şeyin tabloda karşılığı yok” dedi. “Burası çadır devletiyse, bilelim ve ona göre muamele yapalım” diyen Şahali, gelir ve gider tablolarında yazan her bir kuruşunun hesabının verilmek zorunda olduğunu vurguladı.

“Bizim ret verdiğimiz ama sizin geçmesi için genel kurulda oy verdiğiniz bütçenin rakamları Maliye Bakanlığı tarafından yok sayılıyor” diyen Şahali, “Bundan sonra size umduğumuz gibi değil, tanıdığımız gibi davranacağız” dedi.

-Kürşat

CTP Milletvekili Fide Kürşat da, ek bütçenin “ala guduru” hazırlanmış bir ek bütçe olduğunu savunarak, 2023 bütçesinin de benzer bir şekilde geçer geçmez dövizden dolayı anlamını kaybettiğini anımsattı.

Meclise getirilen ek bütçenin geri çekilmesi gerektiğini vurgulayan Kürşat, ek bütçedeki rakamların birbirini tutmadığını kaydetti.

Kürşat, bütçede olduğu gibi ek bütçede de tarıma ayrılan payın giderek azaldığını ifade ederek, ek bütçede Tarım Bakanlığının payına 100 milyon TL düştüğünü söyledi.

Tarımda yapısal değişimlerin yapılabilmesi ve doğrudan gelir desteklerini yapılabilmesi için tarıma ayrılan bütçenin artırılması gerektiğini belirten Kürşat, tarım alanında gerekli düzenlemelerin acilen yapılması gerektiğini kaydetti.

Destek ödemelerinin gününde yapılmasının önemine dikkat çeken Kürşat, geçen yıla ait kuraklık haritasının hala yapılmamasını eleştirdi.

Çiftçilerin yeni ekim dönemine girdiklerini ancak geçen dönemin haritasının hala ortada olmadığını belirten Kürşat, harnup fiyatlarının hala belirlenmemesini de eleştirdi.

Ülkede ekmeğini taştan çıkaran üretici insanların ülkeye dört elle sarılabilmesi için emeğinin karşılığını alması gerektiğini vurgulayan Kürşat, piyasanın ucuzlatılması ve alım gücünün arttırılması konusunda Tarım Bakanlığına çok görevler düştüğünü söyledi.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: “Polis Teşkilatı Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, ülkenin güvenliği, halkın huzuru ve kamu düzeninin sağlanması için gece gündüz demeden, büyük bir özveriyle görev yapan Polis Teşkilatı’nın Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri olduğunu vurguladı.

Üstel, Polis Teşkilatı’nın bugün de bu kutsal görevi aynı kararlılıkla sürdürmeye devam ettiğine işaret etti.

Başbakan Üstel, Polis Teşkilatı’nın 61’inci kuruluş yıldönümü ve 30 Haziran Polis Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Polis Teşkilatı’nın 61. kuruluş yıldönümünü ve 30 Haziran Polis Günü’nü kutlayan Üstel, tüm polis teşkilatı mensuplarına hizmetleri için de teşekkür etti.

Üstel mesajında “Kuruluşundan bugüne sadece asayişi sağlamakla kalmayan, aynı zamanda halkla güçlü bir bağ kurarak devletle vatandaş arasında güven köprüsü oluşturan Polis Teşkilatımız, çağın gereklerine uygun şekilde sürekli yenilenmiş; teknolojik altyapısı ve yetişmiş insan kaynağıyla hepimizin gurur duyduğu bir kurum haline gelmiştir.” dedi.

-Toplam 559 personel PGM kadrosuna kazandırıldı

Polisin görevini daha etkin ve daha iyi koşullarda yerine getirebilmesi için her türlü adımı attıklarını belirten Üstel, bu kapsamda, 2022–2025 Hükümet Döneminde toplam 559 personelin Polis Genel Müdürlüğü kadrosuna kazandırıldığının altını çizdi.

Teşkilatın kurumsal kapasitesini ve personelin özlük haklarını daha da güçlendirmeye kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Üstel, “Çünkü bizim önceliğimiz; halkımızın huzuru ve güvenliği ile devletimizin saygın kurumlarının daha da güçlenmesidir.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı

Published

on

By

 

Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Hentbol Federasyonu ile Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa İlçe Başkanlığı iş birliğinde, merhum Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı.

Karaoğlanoğlu Antis Plajı’nda yapılan organizasyonun sonunda yapılan törende konuşan Öztürkler, genç yaşta hayatını kaybeden Tolga Kınacı’yı rahmet ve özlemle anarken, onun adının sporla yaşatılmasının anlamlı olduğunu vurguladı.

Cumhuriyet Meclisi’nden yapılan açıklamaya göre, Öztürkler, konuşmasında sporun sadece fiziksel gelişim değil aynı zamanda sosyal dayanışma ve toplumsal kaynaşma aracı olduğunu belirtti. Öztürkler, “Bugün burada Tolga Kınacı kardeşimizin hatırasını yaşatmak ve aynı zamanda gençlerimizi sporla buluşturmak amacıyla çok değerli bir etkinlik gerçekleştirildi. Hentbol Federasyonu’nu, UBP Lefkoşa İlçe Başkanlığı’nı ve emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum,” dedi.

Öztürkler, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durmasının ve sporla güçlü bireyler olarak yetişmesinin toplumsal kalkınma açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, hükümetin de spor alanında her türlü katkıyı sağlamaya devam ettiğini söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “İki devletli bir anlaşma gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zeminidir”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar iki devletli bir anlaşmanın Kıbrıs adasında gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zemini olduğunu ve bu siyaseti yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türklerinin de desteklediğini söyledi.

Federasyon zemindeki müzakerelerin artık kapandığını ve tüketildiğini belirten Tatar, “Kıbrıs’ta iki halk, iki devlet ve iki demokrasi vardır ve sürdürülebilir bir anlaşmanın bu zeminde olması için son dört buçuk yıldır anavatan Türkiye bu siyasete tam destek veriyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar ve eşi Sibel Tatar, İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi tarafından düzenlenen resepsiyona katıldı.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre Wood Green bölgesinde Grand Palace’ta düzenlenen resepsiyona Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçi Osman Koray Ertaş, KKTC ve İngiltere’den ekonomik örgüt temsilcileri ile sivil toplum kuruluş temsilcileri de katıldı.

Resepsiyonda konuşan Tatar, uzun yıllar İngiltere’de yaşadığını belirterek, İngiltere’de yolu kesişen kişileri yad etti, hayatta olmayanlara Allah’tan rahmet diledi.

Kıbrıs Türk Halkının haklı davası ve mücadelesi için o yıllarda nasıl çalışıldığına tanık olduğunu kaydeden Tatar, ” 25 – 26 yaşlarındaydım ve Londra sokaklarında çok mücadele verdiğimi hatırlıyorum çünkü İngiltere garantör ülkelerden biri olduğu için mücadele buradan başlıyordu. Kıbrıs Türk Halkına yapılan haksızlıkların o zamanın Thatcher Hükümetine ve onun milletvekillerine duyurmak için canla başla çalışıyorduk. Çok önemli lobi çalışmaları yürütülüyordu. Sesimizi duyurabildik. Margaret Thatcher’a ve Kraliyet ailesine kadar sesimizi duyurduk.” diye konuştu.

-“Batı dünyası haksızlığı hala sürdürüyor”

Kıbrıs Türk Halkının var oluş mücadelesi verdiğini kaydeden Tatar, batı dünyasının geçmişte yaptığı haksızlığı hala sürdürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:

“Bunu bilelim ki böylesi acımasız bir dünyada yaşıyoruz. Hiç unutulmamalıdır ki, Nisan 2004 yılında BM Kapsamlı Çözüm Planı olan Annan Planı, eş zamanlı olarak iki tarafta referandumuna sunulmuş, Kıbrıs Rum Halkı bu plana hayır demiş, Kıbrıs Türkü evet demişti. O zamanlar barış rüzgarları eserken içimizdeki bazıları bu iş bitmiştir, iki halk kardeştir dediler, ne olursa olsun bir anlaşma olsun da uluslararası hukuk içerisinde Kıbrıs halklarını buluşturacaklardı. Türkiye’nin garantörlüğü sona erdirilebilir, asker çekilebilirdi, biz artık kardeş olacağız gibi söylemler yaymışlardı. Ama biz güvenemeyiz dedik, çünkü dünyada nasıl bir rüzgarla karşı karşıya kalınabileceğini tahmin edemeyiz dedik. Nitekim daha sonra Bosna’da olanlar, Libya’da olanlar, daha sonra da Irak’ta olanlar, Suriye’de olanlar, Ukranya’da olanlar, Gazze’de olanları hatırlatırken şimdi de İsrail – İran arasındaki çatışmalarında kullanılan füzeleri Gazimağusa’dan tedirginlik içerisinde izlemekteyiz.”

-“Varız ve var olmaya, bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz”
Egemenlik temelinde sürdürülen yeni siyasete işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, ” Bu siyaset, 2020 yılından sonra Anavatan Türkiye Cumhuriyetinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tam destek verdiği egemenlik temelinde ve iki devletli bir anlaşmadır ” dedi.

Artık bütün dünyaya Kıbrıs Adası’nda iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve iki ayrı demokrasinin mevcut olduğunu her platformda haykırdıklarını vurgulayan Tatar, “Rum liderliği ne derse desin, biz kendi egemenliğimizden, kendi hakkımızdan, kendi hukuğumuzdan ve ayrı bir halk olmanın zenginliğinden , yani kendi kimliğimiz, dilimiz, dinimiz, kültürümüz, tarihimiz, müziğimiz, edebiyatımızla Kıbrıs Türk Halkı olarak varız ve var olmaya bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Egemenlik ve iki devletli bir anlaşmanın altının boş olmadığını, Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakkı olduğunu , şehitler verildiğini, uzun yıllar var oluş mücadelesi ortaya konulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemenlik hakkı, özden gelen hakkımız, uluslararası anlaşmalarının da içerisindedir. Yeni siyasetten geri dönüşü olmaması gerekiyor. Bu haklarımızı almamız için büyük bedeller ödenmiştir. Bunun içerisinde 85 milyonluk Anavatan Türkiye, Avrupa’da yaşayan 10 milyon Türk vatandaşı , yani 100 milyona yakın bu siyasete destek veren Türk vatandaşı vardır, bu çok önemlidir” dedi.

-KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatındaki gözlemci üyeliği”

KKTC’nin TDT gözlemci üyeliğinden bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, şunları ifade etti:

“Bu teşkilatta çeşitli seviyelerde toplantı ve zirveler gerçekleştiriliyor, Devlet Başkanı, Bakanlar, ekonomik ve sivil toplum düzeyinde toplantılara KKTC olarak biz de bayrağımızla katılıyoruz.”

Kıbrıs Türk halkının bir cemaatten devlet sahibi bir halk konumuna ulaştığını dile getiren Tatar, “Uluslararası organizasyonlarda devletimizle temsil ediliyoruz.” diyerek Gambia temaslarıyla ilgili bilgiler verdi.
“Biz yüreğimizi milli davamız için ortaya koyduk. Halkımızın refahı ve geleceği için mücadeleyi canla başla sürdürüyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, gelecek hafta, Azerbaycan’da, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetiyle ekonomik zirve toplantısına katılacağını söyledi.

Tatar, şöyle konuştu: “Tabii, Güney Kıbrıs’taki zihniyet değişmedi, bizim görünürlüğümüzü her fırsatta engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ve biz böylesi bir zihniyette olan Rum liderliği ile, her türlü iyi niyetimizi göstermemize rağmen maalesef bir yere gelemedik. Annan Planında da böyle olmuştu, Temmuz 2017 yılında Crans-Montana’da da böyle olmuştu.”

-“KKTC gelişmiştir ve gelişmeye devam edecektir”

KKTC’de, gençliği başı dik ve onurlu bir şekilde geleceğe hazırlamak için canla başla çalıştıklarını vurgulayan Tatar, “Ülkemizde turizmle, üniversitelerimizle, Türkiye’den getirilen su, sanayi bölgelerimiz, inşaat ve emlaktaki gelişmelerle ve şimdi KKTC’de bu yıl içerisinde ilk kez düzenlenen ve 225,000 kişinin katıldığı Mayıs ayında gerçekleşen uzay ve havacılık alanındaki KKTC TEKNOFEST ile gelişmeye devam ediyoruz” dedi.

Tatar, bu hafta Avrupa Bakanı Doughty ve Birleşik Kralık Eski Başbakanı Boris Johnson ile görüşme gerçekleştirdiğini de anımsattı. Cumhurbaşkanı Tatar, Londra’da lobiciliğin önemine de işaret ederek, İngiltere’deki temaslarını aktardı, Kıbrıs Türk halkının görüşlerini ve beklentilerini en proaktif şekilde ortaya koymaya devam ettiklerini söyledi.

İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Kenan Nafi’ye ve Konsey’in Yönetim Kuruluna, Kıbrıs Türk Kültür Festivali’ni organize ettikleri için teşekkür eden Tatar, “Festivaller, Kıbrıs Türk halkının kültür, gelenekler, el sanatları, folklor ve müziğinin yanı sıra bir dayanışma göstergesi olması bizim için çok büyük önem taşımaktadır. Gençlerimizle gurur duyuyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam