Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanlığı Halk Konseyi bilgilendirme ve istişare toplantısının ikincisi yapıldı

Published

on

Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan Halk Konseyi’nin bilgilendirme ve istişare toplantısının ikincisi Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın başkanlığında dün yapıldı.

Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Halk Konseyi’nün dünkü bilgilendirme ve istişare toplantısına dernek ile sivil toplum örgütleri katıldı. Bir süre önce yapılan birinci toplantıda muharip dernekler yer almıştı.

-“Federasyon mümkün değil”

Cumhurbaşkanı Tatar, Birleşmiş Milletler 78’inci Genel Kurul toplantısı, New York temasları, Kıbrıs konusu ve bölgede yaşanan son gelişmelerle ilgili bilgi verdiği konuşmasında, amaçlarının devleti, egemenliği ve halkı korumak olduğunu belirtirken “Bizim sevdamız vatan sevdasıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar,  BM 78’inci Genel Kurulu’nda tüm dünyaya bir kez daha “KKTC’yi tanıyın, Kıbrıs Türk halkına uygulanan zulüm  niteliğindeki  ambargolara son verin”  çağrısında bulunan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederken, şunları söyledi:

“New York’ta gerçekleştirdiğim temaslarda ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığım görüşmede  Kıbrıs konusunda  Anavatan Türkiye ile birlikte belirlediğimiz yeni siyasetimizi  yeniden anlattım. Federal temele dayalı bir çözüm şeklinin mümkün olmadığını da belirtirken, bölgenin ve Kıbrıs’ın yararına olacak tek çözüm yolunun egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm şekli olduğunun altını çizdim. Eşit egemenliğimiz ile eşit uluslararası statümüz tanınmadan  müzakerelerin başlayamayacağını da ifade ettim.”  

Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasına şöyle devam etti:

“Çok uzun yıllar devam eden müzakere süreçlerinde ve özellikle Annan Planı referandumu ve Crans Montana görüşmelerinde federal temele dayalı bir çözümün mümkün olmadığı görülmüştür. Bunun sonrasında Kıbrıs konusuyla ilgili yeni ve milli bir siyaset belirledik. Bu yolda da Anavatan Türkiye ile birlikte kararlı bir şekilde yürüyoruz. Rum-Yunan ikilisi ile destekçileri ise federasyon ve müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden başlaması yönünde dayatmalarda bulunuyorlar. Bunları kabul etmemiz asla mümkün değildir.  Rum-Yunan ikilisi ile destekçilerinin federasyon anlayışı ve hedefleri Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmayı, Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmayı ve devletimizi yok edip, halkımızı  Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalayıp, azınlık yapmayı içermektedir. Bunlara karşı direndik ve direnmeye devam edeceğiz, yeni ve milli siyasetimizden geri adım atmayacağız.”

-Avrupa Birliği’ne eleştiriler

Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasında Avrupa Birliği’ne yönelik eleştirilerde de bulunurken, “AB, Annan Planı referandumunda ‘evet’ diyen Kıbrıs Türk halkına verdiği sözlerin bir tekini bile yerine getirmediğini hatırlatırken, şöyle devam etti:

 “Verdiği sözleri yerine getirmeyen AB, ‘evet’ diyen Türk tarafını cezalandırırken, ‘hayır’  diyen Rum tarafını üyeliğe alarak ödüllendirmiştir. Bu büyük bir haksızlıktır. AB üyeliğini kullanan Rum-Yunan ikilisi de tehdit ve şantajla istediği çözüm şeklini dayatmaya çalışmaktadır. Ama bu dayatmalar sonuçsuz kalmaya  mahkumdur.  Çünkü, Kıbrıs artık eski Kıbrıs değildir. Anavatan Türkiye bölgenin en büyük ve en güçlü ülkesi olup her zaman bizimledir. Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de ve Mavi Vatan’da haklarımızı Anavatan Türkiye ile birlikte korumaya devam edeceğiz. AB’ye çağrım ise ayırımcı tutumuna son vermesidir. AB ve diğer güçler istiyor diye Rum’a boyun eğecek değiliz.”    

 -“Biz halkız her zaman güçlüyüz”  

 Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında Halk Konseyi’nin oluşumu ve çalışmaları hakkında da bilgi verirken, şunları söyledi:

 “Cumhurbaşkanlığı Halk Konseyi bir ihtiyaçtan doğmuştur. Ana hedef, birlik ve beraberliği sağlamak, devletimizi, egemenliğimizi korumak,  halkımızı  bilgilendirmek ve  çeşitli tehditlere ve varlığımıza yönelik algı operasyonları ile beşinci kol faaliyetlerine karşı uyanık tutmaktır. Bilgilendirme ve istişare toplantılarımız da devam edecektir. Biz halkız ve her zaman güçlüyüz.”

 -“Sorunlar aşılacaktır”

 Dünyayı ve ülkemizi etkisine alan covid salgını ile birlikte,  diğer ülkelerde olduğu gibi çeşitli sosyal ve ekonomik sorunların yaşandığını ifade eden  Cumhurbaşkanı Tatar,  bu sorunların Anavatan Türkiye’nin yardım ve desteğiyle aşılmakta olduğuna da işaret ederken, önemli olanın  birlik ve beraberliğin sağlanması olduğuna dikkat çekti ve şöyle dedi:

 “Halkımız  geçmişte çok zor günlerden geçti. O zor günleri nasıl ki  birbirimize güvenerek, birlik ve beraberlik ruhuyla, dayanışma içerisinde aştıysak, yine aynı anlayış ve hareketle yaşanmakta olan  sorunları da aşacağımıza olan inancım tamdır.”  

 “Kıbrıslı diye bir millet yok”

 Rum propaganda birimleri ile içimizdeki bazı çevrelerin “Kıbrıs’ta Kıbrıs milleti var”  söylemleri ile algı operasyonlarına da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

 “Kıbrıs milletli diye bir millet yok. Kıbrıs’ta Türk ve Rum vardır. Kıbrıs’ta dilleri, dinleri, kökenleri ve kültürleri farklı olan iki halk vardır. Kıbrıs’ta iki ayrı demokrasi vardır. Ortada bu gerçekler dururken, ‘Kıbrıs milleti var” söylemlerinin  geçerliliği yoktur, bu söylem halkımızı aldatmaya ve Anavatan Türkiye ile  bağlarımızı koparmaya yöneliktir.  Buna dikkat etmemiz gerekir.”

-İsrail- Filistin savaşı

Konuşmasında İsrail- Filistin savaşına da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle dedi:

“Bölgemizi etkileyecek  olan bu savaşı ve çatışmaları endişeyle izliyoruz. Temennim sorunların çatışma ve savaşla değil, diyalog yoluyla çözülmesidir. Savaşları ve büyük acıları yaşamış bir halkın Cumhurbaşkanı olarak beklentim budur. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da takdir edilecek şekilde bu savaşa ve çatışmalara son verebilmek için girişimlerini sürdürüyor. Bu arada, dünyanın diğer bölgelerinde de yaşanmakta olan savaşlar, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünün ne kadar önemli ve gerekli  olduğunu bizlere bir kez daha göstermektedir. Bu nedenle Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü ile Türk askerinden vazgeçmemiz asla mümkün değildir. Bu gün Kıbrıs’ta barış ve huzur varsa bununu Türk ordusuna borçluyuz. Allah, Türk ordusunu korusun, güç versin.”

-Cumhurbaşkanı Tatar’a destek belirttiler

Toplantıda konuşan dernek ve sivil toplum örgütlerinin başkan ve temsilcileri  Cumhurbaşkanı Tatar’a güven ve desteklerinin tam olduğunu belirtirken, şunları ifade ettiler:

“Anavatan Türkiye ile birlikte yürütülen yeni siyaseti destekliyoruz. İstediğimiz çözüm şekli federasyon değil, eşit egemen iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm şeklidir.”

Dernek ve sivil toplum örgütlerinin başkan ve temsilcileri yapmış oldukları konuşmalarda, ülkede yaşanan çeşitli sorunları dile getirirken, gençliğin  ve eğitimin önemine de dikkat çekip, önerilerde bulundular. Cumhurbaşkanlığı Halk Konsey bilgilendirme ve istişare toplantıları önümüzdeki günlerde de devam edecek.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Hasipoğlu, Polis Teşkilatı’nın 61’inci kuruluş yıl dönümünü ve Polis Günü’nü kutladı

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, kamu düzeninin sağlanmasında büyük bir özveriyle çalışan polis teşkilatının; hukuki mevzuatı, insani altyapısı, teknolojik donanımı için ellerinden gelen katkıyı koymanın başlıca sorumlulukları olmaya devam edeceğini belirtti.

Hasipoğlu, Polis Teşkilatı’nın 61’inci kuruluş yıl dönümü ve 30 Haziran Polis Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Devlet olma gerekliliğinin başlıca unsurlarından polis teşkilatının, kurulduğu günden itibaren önce varoluş mücadelesinin temel taşı olduğunu belirten Hasipoğlu, sonrasında Kıbrıs Türk Halkı’nın huzur ve güvenliği için gece gündüz fedakârca görevini yapmaya devam ettiğini kaydetti.

Hukukun üstünlüğüne bağlı, görevini sadakatle ifa eden tüm polis mensuplarına teşekkür eden, hayatını kaybedenleri ise minnetle anan Hasipoğlu, polis teşkilatına nice başarılı ve onurlu yıllar diledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: KKTC Doğu Akdeniz’deki istikrarın anahtarı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar,  Doğu Akdeniz’in istikrarının anahtarı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yaşatmak ve tanıtmanın nihai hedef olduğunu söyleyerek, “Bunun için uğraşlarımızı büyük bir azim ve kararlılıkla devam ettiriyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’deki temaslarında ülkenin içinde bulunduğu koşulları, Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadeleyi ve beklentileri paylaştığını kaydetti.

Tatar, temaslarında İngiltere’nin Kıbrıs meselesine yönelik siyasetini tekrar gözden geçirmesi gerektiği mesajını verdiğini  belirtti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiltere’deki temaslarını tamamlayarak bu sabah ülkeye döndü. Tatar, Ercan Havaalanı’nda düzenlenen basın toplantısında Cumhurbaşkanlığı’nın ve hükümetin İngiltere’deki Kıbrıslı Türklerin her türlü sıkıntısını yakından takip ettiğini, KKTC ile bağların güçlenmesi için çalışmaları sürdürdüğünü de vurguladı.

-“İngiltere’deki temaslar”

İngiliz yetkililerle temaslarında KKTC’nin pozisyonu, tutuklamalar dahil Rum tarafının yarattığı gerginlikleri de konuştuklarını belirten Tatar, Birleşik Krallık Avrupa Bakanı Stephen Doughty ile bu konuları değerlendirdiklerini söyledi.

Stephen Doughty ile görüşmesinde 17-18 Mart tarihlerinde Cenevre’de yapılan 5+1 gayriresmi Kıbrıs toplantısını ve Temmuz’da benzer bir toplantının düzenlemesi için yapılan istişareleri görüştüklerini belirten Tatar, Doughty’in Rum tarafıyla ilgili dile getirilen rahatsızlıkları da not ettiğini kaydetti.

Stephen Doughty’nin Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile temaslarına da işaret eden Tatar, Cuellar’ın bugün Birleşik Krallık Avrupa Bakanı Stephen Doughty ile görüşeceğini, görüşmede Temmuzda yapılması planlanan 5+1 gayriresmi Kıbrıs toplantısının nasıl gerçekleşeceğinin de ele alınacağını belirtti.

Konuşmasında 300 binden fazla Kıbrıs Türk kökenli insanın İngiltere’de yaşadığına da işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’de 30 bine yakın İngiliz vatandaşının yaşadığını özellikle Brexit’ten sonra İngiltere ile ilişkilerde Kıbrıs Türk halkı adına birtakım farklı gelişmeler beklediklerini dile getirdi.

“Maalesef bugüne kadar istediğimiz ölçüde bir gelişme olmadı ” diyen Tatar, İngiltere’deki yetkililerle bunu da paylaştığını söyledi.

Parti başkanlığı ve bakanlık da yapan, direkt uçuş, direkt ticaret, direkt temaslar konusunda kendisiyle birçok kez görüşme gerçekleştiren İngiliz milletvekili Sir Iain Duncan Smith ile bir araya geldiğini belirten Tatar, KKTC’ye direkt uçuşların başlayabilmesi için 50 milletvekilinin İngiliz Parlamentosu’na yaptığı yazılı müracaat için Sir Iain Duncan Smith’e teşekkür ettiğini kaydetti.

Tatar, “Belki henüz bir netice alınamadı ama bütün bunlar oradaki kamuoyunu etkilememiz için önemli çalışmalar” dedi.

Birleşik Krallık eski Başbakanı Boris Johnson ile samimi bir görüşme yaparak Kıbrıs ile alakalı son gelişmeleri değerlendirdiklerini belirten Tatar, İngiltere Dışişleri Bakanı olarak Crans-Montana’daki toplantılarda yer alan Johnson’ın Kıbrıs meselesini yakından takip ettiğini söyledi.

Stratejik ve jeopolitik gelişmelere bağlı olarak KKTC’nin Doğu Akdeniz’de bir denge unsuru olduğunu Boris Johnson ile de konuştuğunu dile getiren Tatar, bu görüşmeyi iyi bir fırsat olarak değerlendirdiğini belirtti.

Tatar, eski Başbakan Boris Johnson’a iki devletli çözüm konusunda yayımlanan kitabın ikinci baskısını hediye ettiğini söyledi.

-“İngiltere’deki Kıbrıslı Türklerin her türlü sıkıntısını yakından takip ediyoruz”

İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde ve bu kapsamda düzenlenen resepsiyonda, gençlerle, vatandaşlarla ve İngiliz milletvekilleriyle sohbet etme fırsatı bulduğunu belirten Tatar, Başbakan Ünal Üstel ile Başbakan Yardımcısı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’nun da bu etkinliklere katıldığını anımsattı.

Başbakan Ünal Üstel’in özellikle askerlik ve ülkeye dönecek gençlerle ilgili hazırlıklar konusunda yaptığı açıklamalara işaret eden Tatar, Cumhurbaşkanlığı’nın ve hükümetin, İngiltere’deki Kıbrıslı Türklerin her türlü sıkıntısını yakından takip ettiğini, KKTC ile bağların güçlenmesi için çalışmaların sürdüğünü vurguladı.

Tatar, kendisinin de yıllarını geçirdiği İngiltere’de yaşayan Kıbrıs Türk halkının durumunu, ülkeye duyduğu özlemi de yakından bildiğini belirterek, buradaki vatandaşlarla daha önce böyle önemli bağlar kurulduğunu görmediğini söyledi.

Tatar, “Bu hassasiyet ve duyarlılık İngiltere’de yaşayan insanımızı memnun ediyor, aramızdaki bağların daha da pekişmesine ve güçlenmesine vesile oluyor” dedi.

İngiltere Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu (APPG-TRNC) üyeleriyle yaptığı toplantıya  da işaret eden Tatar, Manchester’da İngiliz Miras Merkezi (BMHC) tarafından düzenlenen etkinlikte çok sayıda Pakistan kökenli milletvekili ile bir araya gelme ve KKTC’yi konuşma fırsatı bulduğunu dile getirdi.

İş insanı Ziya Emir’in mağaza açılışına da katılarak burada bir konuşma yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “KKTC’nin içinde bulunduğu koşulları, Kıbrıs Türk halkı olarak verdiğimiz mücadeleyi ve beklentilerimizi Manchester’da da paylaşma fırsatı bulduk” dedi.

-“Türk dili ve kültürü okullarına katkı sağlanacak”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, eşi Sibel Tatar’ın girişimleriyle Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin de desteğiyle İngiltere’deki Türk dili ve kültür okullarına sağlanacak katkıya da değinerek, bu okulların daha da güçlenmesi için çalışma yapıldığını belirtti.

Diplomasinin merkezi olan İngiltere’de, başkent Londra’da Kıbrıs Türk halkının varlığının, sesinin duyulabilmesi için yapılan temasları değerli bulduğunu kaydeden Tatar, garantör ülke İngiltere’nin Kıbrıs Türküne haksızlık yaptığını, bu haksızlıkların devam ettiğini, bunları İngiliz yetkililere de ilettiğini söyledi.

-“Mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz”

Rum tarafının tutuklamalarının atmosferi iyiye değil daha da kötüye götürdüğünü ancak Kıbrıs Türk halkının mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğini belirten Ersin Tatar, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk halkını Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit kurucu ortağı olarak görmeyen, bu kadar zamandır bize haksızlık yapan garantör ülke İngiltere’nin şimdi en azından 3D dediğimiz; direkt uçuş, direkt ticaret ve direkt temas konularında adım atmasını bekliyoruz.  Ama tabi bizim nihai hedefimiz KKTC’yi yaşatmaktır, tanıtmaktır ve bunun için uğraşlarımızı büyük bir azim ve kararlılıkla devam ettirmekteyiz.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Ne Kıbrıs eski Kıbrıs’tır, ne Doğu Akdeniz eski Doğu Akdeniz’dir. Garantör Anavatan Türkiye bu bölgenin en büyük, en güçlü ülkesidir. Mavi Vatan’daki gelişmelere baktığımızda KKTC, bu devlet, büyük ve kritik bölge Doğu Akdeniz’in istikrarının anahtarıdır.  Bunları İngiltere’deki tüm yetkililerle paylaştım ve İngiltere’den Kıbrıs meselesine yönelik siyasetini tekrar gözden geçirmesi gerektiğini ilettim.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

EL-SEN, KIB-TEK önünde basın açıklaması yaptı

Published

on

By

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN), “kuruma yönelik olumsuz çabalara karşı duruşlarını yinelemek ve çözüm önerilerini paylaşmak” amacıyla, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Merkez Binası önünde basın açıklaması yaptı.

El-Sen’e Kıbrıs Türk İşçi Sendikası (Türk-Sen) Başkanı Arslan Bıçaklı da destek verdi. KIB-Tek Yönetim Kurulu’na sorunların çözümü için 2 Temmuz’a kadar süre verdiklerini belirten Bıçaklı, “2 Temmuz’dan sonra usulümüz değişecek” dedi ve süresiz grevin de gündemde olduğunu vurguladı.

Başbakan Ünal Üstel’in KIB-TEK’e ziyaretinin üzerinden bir yıl geçtiğini belirten EL-SEN Başkanı Ahmet Tuğcu da, bir yıldır sorunları diyalog yoluyla çözmeye çalıştıklarını ancak bu süre içinde hiçbir ilerleme kaydedilemediğini savundu.

KIB-TEK’in önüne  üzerinde EL-Sen yazan eski araba lastikleri ve  Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun için getirildiği belirtilen kabaklar bırakıldı.

Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı yaptığı açıklamada, Yönetim Kurulu’nun görevinin sorunları çözmek olduğunu vurguladı. KIB-TEK Yönetim Kurulu’nun istediklerini yapabilecekleri zihniyetiyle hareket ettiğini savunan Bıçaklı, “Buradan anlatacağım, anlamazlarsa 2 Temmuz’dan sonra öbür usulde anlatacağım” dedi.

Yönetim Kurulu’na yazılı taleplerini ilettiklerini de söyleyen Bıçaklı, üzerinden üç ay geçmesine rağmen, hiçbir gelişme olmadığını kaydetti. Bıçaklı, “Bizim derdimiz bu kurumu düze çıkartmak, iyi hizmet vermek, vatandaşa sağlıklı ve en ucuz enerjiyi sağlamaktır. Sizin derdiniz nedir?” ifadelerini kullandı.

Bıçaklı, KIB-TEK çalışanı 126 kişinin maaşından haksız bir şekilde kesinti yapıldığını savunarak, bu yanlışın düzeltilmesini istedi. Sorunların giderilmemesi durumunda, 2 Temmuz’dan sonra süresiz grev dahil eylemlerin gündemlerinde olduğunu söyleyen Bıçaklı, “İş barışını bozacaksınız ve sorumlusu biz olmayacağız; siz olacaksınız” dedi.

EL-SEN Başkanı Ahmet Tuğcu da, KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun’un, geçen hafta bir kadın gazeteciyi telefonda arayarak  tehdit ve hakaret ettiğini iddia ederek, gazeteciden özür dilemesini talep etti.

Başbakan Ünal Üstel’in KIB-TEK’e ziyaretinin üzerinden bir yıl geçtiğini belirten Tuğcu, bir yıldır sorunları diyalog yoluyla çözmeye çalıştıklarını ancak bu süre içinde hiçbir ilerleme kaydedilemediğini savundu. Termik santraldeki sorunlardan bahseden Tuğcu, araçların kullanılamaz durumda olduğunu, santralin türbin soğutmasındaki arızanın giderilmemesi sebebiyle geçici bir fanla soğutma sağlandığını ve santralin yıldırımsavar ağlarının bakır kablosunun aylardır yerde bırakıldığını söyledi.

Dizel jeneratörlerden bir tanesinin kırık, iki tanesinin de bakım saatini 5000 saat geçirdiğini kaydeden Tuğcu, getirilen mobil jeneratörlerin, doğal afet santralleri olduğunu ve yüksek yakıt harcamasından dolayı kurumun saatte 184 bin dolar zarar ettiğini öne sürdü.

 Tuğcu, şebeke analizi yapılmamasına rağmen hala güneş enerjileri için izinler verildiğini söyledi.

EL-SEN Başkanı Ahmet Tuğcu açıklama yaparken bir zarf göstererek, Dalman Aydın ve Gürsel Uzun’u şikayet etmek amacıyla, zarfı bugün saat 12.00’de TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’ye sunacağını söyledi.

EL-SEN Genel Sekreteri Hüseyin Peksever ise “Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Yönetimi’ne son uyarı ve kamuoyuna duyuru” başlıklı metni okuyarak, KIB-TEK Müdüriyeti ve Yönetim Kurulu’nun, tüm yazılı ve sözlü uyarılarına rağmen, yasaları, tüzükleri ve toplu iş sözleşmesini son bir yılda 49 defa ihlal ettiğini iddia etti.

Peksever, “Son bir yılda meydana gelen dört iş kazasında yaralanan KIB-TEK çalışanlarına karşı mevzuatta zorunluluğu olan, sorumluluklarını keyfi bir şekilde yerine getirmeyen Müdüriyet ve Yönetim Kurulu halkın evlatlarına sırtını dönerek nasıl rahat uyuyabilmektedir” dedi.

Teknik yeterliliği olmayan çalışanlara enerji akışı düzenleme, açma-kapama ve enerji sevki görevlerinin zorla yaptırıldığını ve yasa dışı kadrolama olduğunu öne süren Peksever, “Sendikal haklarınızı ve tüm yasal yolları kararlılıkla sonuna kadar kullanacağımızı, bu keyfi ve hukuksuz uygulamalara karşı sessiz kalmayacağımızı kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam