Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Azerbaycan’da ilk kez düzenlenen “KKTC Kültür ve Tanıtım Günleri” etkinliği açılışı yapıldı

Published

on

Azerbaycan’da ilk kez düzenlenen “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Kültür ve Tanıtım Günleri” etkinliği açılışı başkent Bakü’de yapıldı.

Hilton Otel’de yer alan açılışa, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar, Başbakan Ünal Üstel ve eşi Zerrin Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Bakü Büyükelçisi Doç. Dr. Cahit Bağcı, KKTC Bakü Temsilcisi Ufuk Turganer, Azerbaycan’ın bazı milletvekilleri ve KKTC’den gelen ekipler katıldı.

Saygı duruşu ve milli marşların okunmasıyla başlayan açılışta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşma yaptı. Ardından İskele Belediyesi Halk Dansları Topluluğu halk dansları gösterisi sundu.

Konukların geleneksel kıyafetlerle karşılandığı etkinlikte, KKTC’den gelen ekonomik örgütler, sivil toplum örgütleri ve üniversitelerden temsilciler stantlar açarak, katılımcılara bilgi veriyor.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar açılıştaki konuşmasına, herkesi selamlayarak, başladı. Toplantıyı tarihi olarak niteleyen Tatar, Azerbaycan ziyaretinin hayırlara vesile olmasını temenni etti. “Can Azerbaycan, kardeş Azerbaycan’la” var olan bağların daha da güçlenebilmesi, muhabbetin, sevginin ve gönül bağlarının daha da pekişmesi için ziyaretin fevkalade önemli olduğunu vurgulayan Tatar, toplantıya vesile olanlara teşekkür etti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e KKTC’den getirdiği, sevgi, saygı ve muhabbetti paylaşan Tatar, her zaman yanlarında olan TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da hürmetlerini ifade etti.

-“Halkımızın direnişi efsane niteliğinde”

KKTC’nin hala büyük bir mücadele içerisinde olduğunu dile getiren Tatar, “Biz çok ezildik, itildik hala itilmeye devam ediyoruz” dedi. Bu çağda uygar milletlerin ve Rum tarafının zihniyetinin, Kıbrıs Türk halkının önünü tıkamak, Kıbrıs Türk halkını izolasyonlarla, ambargolarla engellemek olduğunu kaydeden Tatar, sadece ekonomik alanda değil aynı zamanda kültürde, sporda da Kıbrıs Türk halkına nefes aldırmamak için yapılanlara halkın direnişinin bir efsane niteliğinde olduğunun altını çizdi.

Kıbrıs Türk halkının özverisi, fedakarlığı ve hassasiyetini takdir eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Hiç yılmadan, hiç pes etmeden KKTC’yi tanıtmaya devam ediyoruz” vurgusu yaptı. Cumhurbaşkanı Tatar, Bakü’de ülkeyi tanıtmaktan dolayı duyduğu büyük memnuniyeti paylaşarak, Azerbaycan halkına gönülden teşekkür etti.

Can Azerbaycan halkına seslenen Tatar, “Bizler çok acılar çekerken, sizler de buralarda bağımsızlığınız, özgürlüğünüz için çok mücadeleler verdiniz, çok şehitler verdiniz” diye konuştu. Şehitliği ve Azerbaycan’ın kurucusu Kurucu Haydar Aliyev’in Anıt Mezarını ziyaret ettiğini dile getiren Tatar, KKTC’de de Aliyev’in 100’üncü doğum yılı nedeniyle anısına düzenlenen etkinliğe katıldıklarını anlattı. “İlham beyin babası büyük bir lider ve Azerbaycan’ın bugünlere gelmesinde çok büyük hizmetleri geçmiştir” diyen Tatar, Haydar Aliyev’i rahmetle andı.

Haydar Aliyev’den sonra İlham Aliyev’in başkomutan ve lider olarak özellikle Karabağ savaşında gösterdiği liderliğin ve Karabağ’daki zaferin Azerbaycan’ı daha da güçlendirdiğini ifade eden Tatar, şehitleri rahmetle andı, gazilere şükranlarını sundu.

Kıbrıs’ta İngiliz Sömürge Yönetimi döneminde Kıbrıs Türk halkını, Türkiye Cumhuriyeti’nden koparmak için oynanan oyunlara karşı direndiklerini vurgulayan Tatar, her zaman Türkiye’yi yanlarında gördüklerini belirtti. Osmanlı askeri adadan ayrıldıktan sonra Türk askerini adada özlemle beklediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, 20 Temmuz 1974’te Mehmetçiğin adaya çıkmasının Kıbrıs’ta bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Tatar, Kıbrıs’ta varlığını sürdüren Kıbrıs Türk halkının tekrar bağımsızlığına ve özgürlüğüne kavuşurken, Türk dünyasının kendileriyle beraber olduğunu kaydetti.

20 Temmuz 2024’te Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yılı kutlamalarına Azerbaycanlı kardeşlerini davet ettiğini belirten Tatar, iletişim çağında aralarındaki münasebetlerin daha da gelişmesinin temenni etti. KKTC’de ciddi turizm yatırımları olduğunu ve 144 farklı ülkeden öğrenciye eğitim veren üniversitelerin olduğunu belirten Tatar, bütün bunların 1974’ten bu yana KKTC’nin başarısı olduğunu vurguladı.

Doğu Akdeniz’de en güneydeki Türk devleti olarak KKTC’nin aşama aşama gelişip, kalkınmasıyla refah dolu bir geleceğin kendilerini beklediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, refahın ekonomik yapıyı sürdürebilmek adına önemli olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanı Tatar, Azerbaycan halkını, KKTC ile daha da yakınlaşmaya davet etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Biz aynı milletin evlatlarıyız. Çünkü gönlümüz bir, kaderimiz bir, geleneklerimiz, milli değerlerimiz, maneviyatımız heyecanımız bir… Birbirimize baktığımızda gözlerimizin içerisindeki pırıltıyı zaten okuyoruz” diye konuştu.

Gösterilen ilgi ve sevgi nedeniyle Azerbaycan halkına teşekkür eden Tatar, KKTC’deki üniversitelerde Azerbaycan’dan öğretim görevlileri ve öğrenciler olduğunu söyleyerek, ilerleyen dönemde ilişkilerin yoğunlaşacağına inanç belirtti.

-“Biz büyük bir ailenin evlatlarıyız”

Yarın Azerbaycan’da Türksoy günleri başlayacağını dile getiren Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı’nın üyeleriyle de birtakım konuları görüşeceklerini belirterek, “Biz büyük bir ailenin evlatlarıyız” dedi.

Dünyada 300 Milyondan fazla Türk kökenli insanla birlikte büyük bir ailenin fertleri olduklarını yineleyen Tatar, “Turan ülküsünün, Turan sevdasının gerçekleşeceğini umut ediyoruz. Birlikte güçlü olmanın bize verdiği bu ilhamla bütün bu çalışmaları yürütmenin bahtiyarlığı içerisindeyiz” şeklinde konuştu.

Herkesi muhabbetle ve sevgiyle selamlayan Tatar, KKTC’deki temsilcilerin buradaki temaslarının ve görüşmelerinin hayırlara vesile olmasını diledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Yol ve trafik suçlarının davasız çözümüne ilişkin yasa tasarısı oy birliğiyle kabul edildi

Published

on

By

 Yol ve Trafik Suçlarının Davasız Halli ve Ceza Puanı (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda oybirliğiyle kabul edildi. 

Genel Kurul’da ayrıca Lefkoşa Bağımsız Milletvekili Hasan Tosunoğlu’nun yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemini incelemek üzere oluşturulan özel komitenin raporu görüşüldü.

Rapor, Komite Başkanı ve Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Taçoy tarafından okundu.

– CTP rapora itiraz etti
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ürün Solyalı, Genel Kurul’da söz alarak Lefkoşa Bağımsız Milletvekili Hasan Tosunoğlu’nun yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Özel Komite raporuna itiraz ettiklerini belirtti.

Solyalı, içtüzük uyarınca rapora itiraz ettiklerini raporun Genel Kurul’da görüşmeye açılmasını talep ettiklerini ifade etti.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler ise, CTP’nin içtüzük kuralları gereğince itirazını ortaya koyduğunu belirterek, “Bu durumda konuya ilişkin nihai kararı Genel Kurul verecektir. Şu anda yalnızca rapor üzerindeki görüşmeleri tamamlıyoruz. Konuyla ilgili nihai karar ve rapor üzerindeki değerlendirmeler için Danışma Kurulu bir karar üretecektir” dedi.

Ardından, Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi’nin tasarıya ilişkin raporunun, Genel Kurul gündeminin “Komitelerden Gelen Tasarı ve Öneriler ile Görüşülecek Diğer İşler” kısmının beşinci sırasında görüşülmesine ilişkin öneri oy birliğiyle kabul edildi.

– Yol ve Trafik Suçlarının Davasız Halli ve Ceza Puanı (Değişiklik) Yasa Tasarısı oy birliğiyle kabul edildi

Daha sonra, Yol ve Trafik Suçlarının Davasız Halli ve Ceza Puanı (Değişiklik) Yasa Tasarısı ve Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin konuya ilişkin raporu ele alındı. Raporu, Komite Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay okudu.Tasarıya ilişkin söz alan CTP Grup Başkan Vekili Erkut Şahali, yasaya olumlu oy verdiklerini ancak bazı eleştirilerini dile getirmek zorunda olduklarını söyledi.

Şahali, “trafikte kaotik bir ortam yaşandığını ve kamu otoritesinin caydırıcılığını yitirdiğini” söyleyerek, özellikle sabit görüntülü radar ve elektronik denetim sisteminin son üç yıldır randımanlı çalışmadığını öne sürdü.

Şahali, bunun bakım eksikliğinden değil, dönemin bakanı Erhan Arıklı’nın bilinçli tercihiyle sistemin çökertilmesinden kaynaklandığını savundu.

Radar sisteminin çökmesi sonucu yaklaşık 150 bin trafik cezasının biriktiğini belirten Şahali, hükümetin bu cezaları topluca tahsil etme hesabı yaptığını ileri sürdü. Şahali, “mevcut sistemin bilinçli olarak işlemez hale getirilip yeni bir sisteme ihtiyaç yaratıldığını, bu yeni sistemin ise kamu ihale mevzuatına uygun şekilde kurulmadığını” iddia etti.

Trafikte artan kural ihlallerine ve taciz vakalarına örnekler veren Şahali, kamu otoritesinin can ve mal güvenliğini korumak için elektronik denetimi güçlü tutması gerektiğini vurguladı. Şahali , yasaya evet oyu verdiklerini ancak bu düzenlemenin kötü yönetim ve ihmaller nedeniyle zorunlu hale geldiğini ve bunu onaylamadıklarını ifade etti.

Şahali’nin ardından söz alan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ise yasaya katkı koyan herkese teşekkür etti ve düzenlemenin önemini vurguladı.

Arıklı, bu yasa sayesinde trafik cezalarından elde edilen gelirlerin artık merkezi bütçeye değil yol ve trafik hizmetlerine harcanacağını, böylece önceki maddi aksaklıkların giderileceğini belirtti.

Radar sistemleri konusunda ise mevcut kameraların artık demode olduğunu, Türkiye ile yapılan protokolle daha modern ve işlevsel radarların getirileceğini açıklayan Arıklı, modern sistem sayesinde anında tebligat yapılabileceğini ve ceza bildirimlerinin sürücülerin telefonlarına doğrudan gönderileceğini söyledi.

Arıklı ayrıca, Rum tarafından gelen veya kiralık araçların sürücülerinin ihlallerinin çıkış kapılarında kayıt altına alınacağını ve ceza ödemeden çıkış yapamayacaklarını kaydetti.

Yeni radarların temmuz ayında gelmesinin öngörüldüğünü, ancak gecikmenin teknik taleplerden kaynaklandığını belirten Arıklı, yeni sistemin hareketli video kaydı da yapabileceğini ve kazaların nedenlerini daha net ortaya koyacağını ifade etti.

Polisin şu anda etkin şekilde denetim yaptığını, araç kontrollerinin ve cezaların arttığını belirten Arıklı, polis sayısı arttıkça denetimlerin daha da sıklaşacağını söyledi. Arıklı, “Eminim ki çok daha modern bir şekilde trafiği denetleyebileceğiz” diyerek, katkı koyanlara teşekkür etti.

Arıklı’nın konuşmasının ardından tasarı madde madde görüşülerek oy birliğiyle kabul edildi.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu’nda bazı tezkereler oylandı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, bugünkü toplantısında ilk olarak sunuşlara yer verdi.

Bu çerçevede, komitelerde görüşülüp Genel Kurula havale edilen yasa tasarıları ve önerilerin Genel Kurul’da görüşülüp onaylanmasına ilişkin tezkerelerle sunuş işlemleri yapıldı.

Ardından Hukuk Komitesi’nin genel kurul sürerken toplantı yapmasına olanak sağlanmasına ilişkin tezkere okundu.

Bunun üzerine söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, bugün Meclis Genel Kurulu’nun son oturumu olduğunu hatırlatarak, toplantı sürerken Hukuk Komitesi’nin gündeme daha yasa taşıyacağını belirtti, bunun yapılmamasını  talep etti.

Şahali’nin konuşmasının ardından Komite Başkanı Yasemi Öztürk de söz aldı. Öztürk, tek maddelik bir yasayı görüşeceklerini söyledi. Tezkere oy çokluğuyla kabul edildi. Sonrasında, Danışma Kurulu’nun bugünkü birleşimine ilişkin kararları sunularak oy çokluğuyla onaylandı.

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli 62. madde tahtında söz aldı.

Yaşanan trafik kazalarına işaret eden İncirli, ülkede “rastgele hayatta kalındığını veya rastgele ölündüğünü” söyledi.

Girne’de bir tırın karıştığı kazaya değinen İncirli, bu kazada kimsenin hayatını kaybetmemesinin şans olduğunu belirtti.

Yanıt vermek üzere söz alan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Ciklos’un ağır vasıtalara kapalı olduğunu ancak ihlaller yaşandığının tespit edildiğini ve polise bu konuda ihbarda bulunduklarını söyledi.

Polis müdürü ile konuyu görüştüğünü ve yeterli personel olmadığı yanıtını aldığını kaydeden Arıklı, bununla ilgili ağır cezaların uygulanacağı düzenlemeler yapacaklarını belirtti.

Yaşanan tır kazasında şoförün tutuklandığını ve dava okunduğunu söyleyen Arıklı, araç muayene istasyonlarındaki sıkıntılardan da bahsetti. “Ciddi eksikliklerimiz var” diyen Arıklı, imkanların yetersiz olduğunu kaydetti.

Yerinden söz alan CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, Arıklı’yı muhalefet mensubu gibi konuşmakla itham etti.

CTP Milletvekili Sami Özuslu da yerinden söz alarak, bu yıl şu ana kadar trafikte 23 kişinin öldüğünü belirterek, bahse konu tırın kantara çıkıp çıkmadığını sordu.

Arıklı, ölümlü kazaların alkol, sürat ve dikkatsiz sürüşten olduğunu belirtti ve “Önerdiğiniz tedbir nedir?” diye sordu.

Doğuş Derya da yerinden söz alarak, Bakan Arıklı’nın aldıkları önlemleri saymasını istedi.

Yeniden kürsüye çıkan Sıla Usar İncirli, hükümetin trafikte ölenleri suçlu olarak göstermesini eleştirdi. İncirli, sesini yükselten Arıklı’ya “tahammülünüz yoksa başka işler yapın.” dedi.

İncirli, Arıklı’nın kürsüden “Hadi canım siz de” diyerek kürsüyü terk ettiğini söyleyerek eleştirdi. İncirli, meselenin tırın yasak yolda bulunması değil, şoförün o yolda sürmesini denetleyecek bir yetkili bulunmaması olduğunu belirtti.

-Yeni Devlet Hastanesi Yapımına ilişkin protokol…

Ardından Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Yapılacak Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi Yapımına ve Dr. Burhan Nalbantoğlu Sağlık Kampüsü İçerisinde Bulunan Sağlık Yapılarının Renovasyonuna İlişkin Protokolün (Onay) Yasa Tasarısı’na ilişkin Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesinin raporu okundu. Tasarı, madde madde görüşülmesinin ardından bütünü oylandı ve oy birliği ile kabul edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Erhürman: Diyalog yolunu sonuna kadar kullanacağız

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, diyalog ve diplomasinin önemine işaret ederek, diyalog yolunu sonuna kadar kullanacaklarını kaydetti.

BRT’de Ülgen Aksay’ın sorularını yanıtlayan CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, ekim ayından sonra Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin masada olacağını söyledi.

– “Hristodulidis tüm ada adına egemenlik kullanamaz”

Adanın tümünde egemenliği, Hristodulidis’in “tepe tepe” kullandığını söyleyen Erhürman, “Adadaki herkes adına da egemenlik kullanıyor. Bizim devreye girmemiz gereken yer burasıdır. ‘Hristodulidis tüm ada adına egemenlik kullanamaz.’ demesi gereken biziz. İki devlet teorisi üzerinden beklediğimiz sürece, bölgedeki gelişmeler kaçınılmaz olarak bizi etkiliyor. Bu durum, bizim bu bölgede özne olup olmayacağımız açısından da olumsuz etkiliyor.” diye konuştu.

Erhürman, Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin masada olması ve bu iradenin BM’nin kurduğu masaya konması gerektiğini ifade etti. BM kapsamında, Kıbrıs Türk toplum lideri ve Kıbrıs Rum toplum lideri olarak eşit şekilde masaya oturulduğunu kaydeden Erhürman, diyalog ve diplomasinin önemine işaret etti.

– “Önemli olan ‘Biz de varız.’ diyebilmek”

“AB’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Hahn geldiğinde Sayın Tatar ’Görüşmem.’ dedi. ‘AB bu şartlarda tarafsız olamaz.’ dedi. Sizin bunu Sayın Hahn’a doğrudan yüzüne söyleme mecburiyetiniz var.” diyen Erhürman, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın uluslararası alandan adaya gelen biriyle  görüşmemesini eleştirdi.

Bölgedeki gelişmelerin hızla devam ettiğine vurgu yapan Erhürman, “Bu gelişmeler yaşanırken, biz kimseyle görüşmeyen, ‘çözümsüzlük çözümdür.’ diye algılanan bir pozisyonda kendimizi rölantiye almış durumda bekliyoruz. Toz toprak kalkarken de biz yok hükmündeyiz, bitince de öyle olacağız.” dedi.

Bu tablonun içinde, ‘Biz de varız.’ diyebilmenin önemini dile getiren Erhürman, “Kıbrıs adası sadece Hristodulidis’ten ibaret değil. Bunu yüksek sesle telaffuz etmemiz gereken bir dönemdeyiz. Hiç sesimiz çıkmadan, başka bir alemde dolanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık sorunlarından, mülkiyet konusuna kadar uluslararası topluma anlatacak çok şey olduğunu söyleyen Erhürman, AB Kıbrıs Özel Temsilcisi ile yaptıkları görüşmeye işaret ederek “Şu anki durumun kabul edilebilir olmadığını anlattık.” dedi.

Diplomasinin uzun bir süreç olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı tarih boyunca – Denktaş, Talat, Eroğlu, Akıncı dönemlerinde – görüşmemeyi mi seçti? Zaten müzakere masasına oturmuyoruz; o da yetmiyor, buraya gelen insanlarla bile görüşmüyoruz. Bu yöntemin bizi ulaştıracağı toplam sonuç nedir? Maalesef, son dört buçuk yılda yaşadığımız şey görünmez duruma doğru yitiliyoruz.” dedi.

– “Derdim, Kıbrıs Türk halkını dünyayla buluşturmak”

“Benim derdim, Kıbrıs Türk halkını dünyayla buluşturmak.” diyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının hakları temelinde konuşmaya devam edeceklerini söyledi.

AB’nin şu anki konumunu, BM’nin konumu gibi görmediğini vurgulayan Erhürman, şu eleştirilerde bulundu:

“BM nezdinde o masaya oturulduğunda iki toplum lideri eşit konumdadır. AB’ye baktığınızda, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ AB üyesidir. ‘Kıbrıs Cumhuriyeti, AB üyesi’ diyorsunuz ama şunu fark etmediniz: İspanya da, İtalya da AB üyesi; ama ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üyeliği diğer ülkelere benzemiyor. Başlangıçta burasının diğer ülkeler gibi olmadığını biliyordunuz, ama şimdi onlarla aynı muameleyi yapıyorsunuz. Kıbrıs Türk halkını görmezden gelerek yapıyorsunuz. Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nü bile geçirmediniz.”

Tartışılmakta olan Schengen konusunda, bu durumdan etkilenecek Kıbrıs Türk halkının görüşünün alınması gerekliliğine dikkat çeken Erhürman, yaptıkları görüşmelerde tüm bu sorunları dile getirdiklerini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin son derece önemli bir coğrafyaya sahip olduğunu, diplomasi ve diyaloğa büyük önem gösterdiğini belirten Erhürman, diplomasi ve diyalogdan başka yol olmadığını vurgulayarak, “Peki biz? Bizler açısından başka bir yolu mu var? Diyalog yolu var ve kullanacağız”. dedi.

– “2004 sonrası neyi anlattıysak, onu anlatmaya devam edeceğiz”

Ersin Tatar’ın “iki devlet” derken ne dediğinin uluslararası toplum tarafından anlaşılmadığını savunan Erhürman, “Sayın Tatar ne diyor, ben de merak ediyorum. Birkaç kez çağrı yaptık: ‘Gelin konuşalım.’ diye. Biz, iki eşit kurucu devleti olan, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federasyondan bahsediyoruz. Bu, BM kararları içinde yer alıyor. İki devlet derken Sayın Tatar, bunu da kapsayacak bir şeyden mi bahsediyor? Yoksa tamamen egemenliğin ayrıştığı bir yapıdan mı bahsediyor? Gelsin konuşalım.” dedi.

Tatar’ın savunduğu “tezle” Güney’den çıkan hidrokarbondan vaz mı geçtiğini soran Erhürman, “Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünden vazgeçmem” diyor. Türkiye Cumhuriyeti tüm adanın garantörü. İki ayrı devlet olacaksa, güneyin ayrı bir garantörü olmasından mı bahsediyor?” diye sordu ve şöyle devam etti:

“Ben bu tezi anlamış değilim. Nedir tam olarak Kıbrıs Türk halkının geleceğine dair vizyon? Güney’deki hidrokarbon üzerindeki haklardan Tatar vaz mı geçiyor? Baf’tan, Limasol’dan, Larnaka’dan çıkacak bir şey varsa, ben buralardaki haklarımdan vazgeçmem. Sayın Tatar vazgeçiyorsa vazgeçsin.”

Son dört buçuk yıldır Kıbrıs Türk halkının “kaçan” konumunda olduğunu ileri süren Erhürman, “Hristodulidis söylediklerinde samimiyse, biz geliyoruz ve çözeceğiz. Çözüm istemeyip de ister gibi görünüyorsa, o zaman hazır olsun, maskesi düşecek. Karşısında Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesini bulacak. Mülkiyet konusunda 2004 sonrası neyi anlattıysak, onu anlatmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

TAK/BRT

Devamını Oku

Trending

Reklam