Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Bakan Gardiyanoğlu, KAMU-SEN Kadın ve Çocuk Hakları Komitesi üyelerini kabul etti

Published

on

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Seher Güneş başkanlığındaki KAMU-SENKadın ve Çocuk Hakları Komitesi üyelerini kabul etti. Kabulde Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Alev Ecevit de hazır bulundu.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu da konuşmasında, 21. yüzyılda halen kadına şiddetin konuşulmasını bir zül olarak gördüğünü söyledi.

“Kadınlar bizim eşimiz değil eşitimizdir” şeklinde konuşan Gardiyanoğlu, Bakanlık ile K.T. Barolar Birliği arasında imzalanan adli yardım protokolünde sivil toplum örgütlerine yaptığı çağrıyı bir kez daha yineleyerek, KAMUSEN Kadın Hakları Komitesi başta olmak üzere paydaş örgütleri kadına yönelik şiddetle mücadelede Sosyal Hizmetler Dairesi ile birlikte iş birliği yapmaya ve sorunun temeline inmeye davet etti.

Sosyal Hizmetler Dairesi’ne ihbar olarak gelen şikayetlerin sayısına ve adli yardım desteği için başvuran kadınların istatistiğine bakıldığında özellikle pandemiden sonra ciddi bir artış olduğuna dikkat çeken Gardiyanoğlu, yaşanan artışın bugüne kadar şiddetle mücadele etmek için uygulanan politikaların sürdürülebilir olmadığının bir göstergesi olduğunu söyledi.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede yasa yapmanın değil yapılan yasal düzenlemeleri somut şekilde hayata geçirmenin önemine vurgu yapan Gardiyanoğlu, sorunun temeline inilmesi ve doğru teşhis konulması gerektiğini belirtti.

Aksi takdirde her yıl 25 Kasım’da aynı söylemlerin yineleneceğini dile getiren Gardiyanoğlu, “Bir eş, bir evlat bir birey olarak paydaş örgütlerimize açık çağrımdır. Gelin bilgi, birikim ve verilerimizi masaya koyalım. Strateji eylem planları, süslü kelimelerle çalıştaylarda, kadına yönelik şiddetle mücadele sloganlarda, ilgili yasalar Meclisin tozlu raflarında kalmasın. Teşhisi doğru koyup soruna neşter vuralım.” şeklinde konuştu.

-Güneş

Komite Başkanı Seher Güneş kabulde yaptığı konuşmada, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Haftası’nda KAMUSEN Kadın ve Çocuk Hakları Komitesi olarak Bakan Gardiyanoğlu’nu ziyaret ederek kadına yönelik şiddetle mücadele ile ilgili önerilerini iletmek istediklerini söyledi.

Kadınların dünyanın her yerinde fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddete maruz kaldığını belirten Güneş, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği dersinin müfredata dahil edilmesiyle, çocuk ve gençlerin okul çağından itibaren toplumsal cinsiyet eşitliğini benimsemesinin önemine vurgu yaptı.

Kadınının şiddetten korunmasının bir devlet politikası olması gerektiğini dile getiren Güneş, devletin yasal düzenlemeler yapıp önlemler almasının yanında caydırıcı yaptırımlar da uygulaması gerektiğini, kadının şiddete maruz kalmasının hafifletici bir sebebinin olamayacağını söyledi.

Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) tarafından kabul edilen ‘‘İLO 190 İş Yerinde Şiddet ve Tacizi Önleme Sözleşmesi’’ni yasa önerisi olarak Bakan Gardiyanoğlu’na sunan Güneş, sözleşmenin onaylanarak yasallaşmasının gerek kamuda gerekse özel sektörde çalışan kadınların şiddete maruz kalmasını engellemek için önemli bir adım olacağını kaydetti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Öztürkler:Hristodulidis’in Türk yargısının kararları hakkındaki açıklaması, yargı bağımsızlığına ve halkımızın güvenliğine ciddi saygısızlık

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı’nın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yargısının casusluk suçlamasıyla tutukladığı beş Kıbrıslı Rum hakkında verdiği kararı “yasa dışı, korsanca ve faşist” gibi ağır ve kabul edilemez ifadelerle eleştirmesinin hem yargı bağımsızlığına hem de KKTC halkının güvenliğine yönelik ciddi bir saygısızlık olduğunu vurguladı.

Öztürkler, “KKTC yargısı, uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri doğrultusunda, somut delillere dayanarak kararlar almakta ve hukuk devleti ilkesine bağlı şekilde görevini sürdürmektedir. Bu süreci eleştirirken kullanılan sert ve yapıcı olmayan dil, karşılıklı anlayışı zedelemekte ve bölgedeki tansiyonu daha da yükseltmektedir.” ifadelerini kullandı.

Bu tür söylemlerin yalnızca hukuki süreci hedef alan bir propaganda girişimi değil; aynı zamanda Kıbrıslı Türkleri sindirme, korkutma ve KKTC yargısının itibarını zedeleme amacı taşıyan bilinçli bir tutum olduğunu vurgulayan Öztürkler, “ Ancak unutulmamalıdır ki, Kıbrıs Türk halkı geçmişte hiçbir tehdide boyun eğmemiştir; bugün de hiçbir baskı, suçlama ya da dayatma karşısında geri adım atmayacaktır.” dedi.

Rum liderin, yaşanan olayda asıl mağdurun Kıbrıslı Türkler olduğunu öne sürmesi ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı halkına karşı ilgisiz olmakla suçlamasının, gerçeklikten uzak ve siyasi etikle bağdaşmayan bir yaklaşım olduğunu söyleyen Öztürkler şöyle devam etti:

“Sayın Cumhurbaşkanımız Tatar, Kıbrıs Türk halkının haklarını ve çıkarlarını kararlılıkla savunmakta; toplumun güvenliği, huzuru ve adalet duygusunun güçlenmesi için gereken tüm adımları atmaktadır.

Rum Yönetimi’nin, vatandaşlarını hukuk dışı eylemlerden uzak durmaya teşvik etmesi gerekirken, yargı sürecini itibarsızlaştırmaya çalışması asla kabul edilemez.

Kıbrıs Türk halkı, kendi devletine, kurumlarına ve adalet sistemine güven duymaktadır. Bu güveni zedelemeye yönelik söylem ve davranışlara kimsenin hakkı yoktur.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Boğazköy’de trafik kazası: 1 ölü 3 yaralı

Published

on

By

Boğazköy’de saat 05.30’da sürücüsünün direksiyonun hakimiyetini kaybederek bir evin bahçe duvarı ile ağaca çarpması nedeniyle gerçekleşen trafik kazasında kazada 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.

Polis Basın Subaylığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Boğazköy’de Atatürk Caddesi üzerinde, Adil Muti Havare, (E-22) yönetimindeki KE 288 plakalı salon araç ile kuzey istikametine doğru seyrettiği sırada sola meyilli viraja geldiğinde, dikkatsizliği sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solundan dışarıya çıkıp bir ikametgahı çevreleyen bahçe duvarı ile servi ağacına çarptı.

Kaza sonucu ağır şekilde yaralanan araç sürücüsü Adil Muti Havare kaza yerinde yaşamını yitirdi.

Kazada yaralanan Elif Eda Kırğıl (K-18), Büşra Kırğıl (K-22) ve Sabri Kenan Kahiloğulları (E-21) Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Elif Eda Kırğıl kalça ve omur kemiği kırıkları teşhisi nedeniyle, Büşra Kırğıl ile birlikte Acil Servis’te müşahade altına alınırken, Sabri Kenan Kahiloğulları sağ el bileği, kaburga ve sağ omuz kırıkları ile akciğer kanaması teşhisi nedeniyle, yapılan müdahalenin ardından Genel Cerrahi Yoğun Bakım Servisi’nde müşahede altına alındı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Bu zihniyet değişmedi, değişmeyecek

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum lider Nikos Hristodulidis’in, KKTC mahkemelerinin yasalar kapsamında aldığı kararı “korsanlık” diye nitelemesinin, Kıbrıs Türk Halkına ve bağımsız yargısına yapılmış açık bir hakaret olduğunu söyledi.

Hristodulidis’in açıklamlarına sert şekilde yanıt veren Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu tür açıklamalar, karşılıklı saygıyı, eşitliği ve hukuk zeminini reddeden bir zihniyetin dışavurumudur. Gerginliği, tasarladığı gündemlerle yaratıp tırmandıran Rum lider, özellikle Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile gerçekleştirdiğimiz her yapıcı temasın hemen ardından tutuklama ve korku yayma siyasetini bilinçli şekilde devreye sokmaktadır. Kıbrıs Türk Halkını toptan tehdit eden ve yargımızı hedef alan bu yaklaşım, muhatabımızın gerçek niyetini açıkça ortaya koymaktadır” dedi.

“Rum liderliğinin uzun süredir düşmanlık siyasetlerini ileriye götürmek için ülkemizden yasa dışı yollarla bilgi, belge ve teknik ölçümlerle veri topladığı bilinen bir gerçektir” ifadesini kullanan Tatar, bu verilerin, Rum polis teşkilatı aracılığıyla kendi mahkemelerinde delil olarak sunulduğunu vurguladı.  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şimdi verilen tepkilerin, Rum liderin bu hukuk dışı faaliyetlerinin açığa çıkmasından ve yargı önünde sorgulanmaya başlanmasından kaynaklandığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Açık söylüyoruz, uluslararası polis mekanizmalarını Kıbrıslı Türklere karşı baskı aracı gibi kullanan bu düşmanca anlayış, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından tanınan Taşınmaz Mal Komisyonu’nu da yok saymaya çalışmaktadır. Hukuki çözüm yollarını görmezden gelerek bunu hazmedemeyen, karşılığında ise Kıbrıs Türk Halkını hedef alan bu siyaset, yeni değildir.

Cumhurbaşkanı olarak daha önce de ifade ettim. Kıbrıs Türk Halkını hedef alan, sistematik baskı kurmaya çalışan bu anlayış, korkuya ve yıldırmaya dayalı bir terör siyasetidir. Bu siyaset, ne hukukla ne insanlıkla bağdaşır. Halkımızı korkutarak bir yere varabileceklerini zannedenler, büyük bir yanılgı içerisindedirler.

Şimdi aynı zihniyet bir kez daha devrededir. Mahkemelerimizi hedef almakta, kurumlarımızı itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır. Kıbrıs Türk Halkını topluca tehdit eden, her gelişmeyi bir düşmanlık fırsatına çeviren bu tutumu reddediyoruz. Bu saldırgan dili esefle kınıyor ve aynen iade ediyorum.”

 

Devamını Oku

Trending

Reklam