Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Kıbrıs sahillerindeki kaplumbağaları korumak için 29 yıldır çalışıyorlar

Published

on

Akdeniz’in en güzel sahillerinin bulunduğu Kıbrıs’ta 29 yıldır deniz kaplumbağalarını korumak, yaşatmak ve artırmak için gece gündüz özveriyle çalışan Kuzey Kıbrıs Kaplumbağaları Koruma Cemiyeti (SPOT) üyeleri ve gönüllüleri, bugünlerde sezonun ilk yavru kaplumbağalarının yuvalarından çıkışının sevincini ve heyecanını yaşıyor.

9 Temmuz’da Alagadi’de ilk yavrunun çıkışını gözlemleyen cemiyet ekibi, sonbahara kadar yumurtadan çıkacak binlerce minik kaplumbağanın denize güvenle ulaşıp yaşam sürmesi için canla başla çalışıyor.
Kuzey Kıbrıs, koruma altında olan Caretta Caretta ve Chelonia Mydas (yeşil kaplumbağa) türü kaplumbağalara ev sahipliği yapıyor. Bu kaplumbağalar, yumurtlamak için özellikle Alagadi, Karpaz, Akdeniz, Mağusa ve Tatlısu sahillerini tercih ediyor.
KKTC ve bazı yabancı ülkelerden üniversite öğrencileri de cemiyetin projesinde yıllardır görev alıyor.

1992’DEN BUGÜNE…
Kuzey Kıbrıs Kaplumbağaları Koruma Cemiyeti (SPOT) Başkanı Damla Beton, TAK’ın sorularını yanıtladı, devam eden kaplumbağaları koruma projeleriyle ilgili bilgi verdi.
Cemiyetin, 1992’de Kutlay Keço ve diğer bazı kaplumbağa severler tarafından kurulduğunu ve ülkedeki ilk deniz kaplumbağası koruma çalışmaların başlattığını ifade eden Beton, cemiyetin Çevre Koruma Dairesi kurulduktan sonra çalışmalarını bu daire ile iş birliği içerisinde sürdürdüğünü anlattı.

Her yıl 100’den fazla gönüllü yardımı ile koruma çalışmalarına devam eden cemiyetin günümüzdeki çalışmalarının sadece kaplumbağaları değil pek çok deniz canlısını içerdiğini kaydeden Beton, projeleriyle ilgili şu detayları aktardı:
ALAGADİ’DEKİ ÇALIŞMALAR 29 YILDIR SÜRÜYOR… “HER 10 DAKİKADA BİR YUMURTLAMAYA GELEN ANNE VAR MI DİYE BAKIYORUZ”
“Özellikle Kaplumbağaları Koruma Projesi kapsamında yürütülen çalışmalarımız sırasında gönüllüler iki farklı görev üstelenebiliyor. Bir kısmı Alagadi Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde yer alan Alagadi Plajı’nda gece çalışmaları yürütüyor. Bu çalışmalara katılan ekipler gün batımı ile sahile iniyorlar, her 10 dakikada bir sahili yürüyerek yumurtlamaya gelen anne var mı diye bakıyorlar. Eğer yumurtlamaya gelen anne görürlerse, kaplumbağaya kesinlikle görünmeden, ışık kullanmadan onun davranışlarını kayıt altına almaya başlıyorlar. Alagadi’de bu çalışmalar 29 yıldır devam ediyor.

DİŞİ KAPLUMBAĞALAR MARKALANIP KİMLİKLENDİRİLİYOR
Bu süreçte Alagadi’de yumurtlayan her dişi, markalama yöntemleri ile kimliklendiriliyor. Böylece bir sonraki sefer geldiğinde tanımlanabiliyor. Bu da kaplumbağaların hangi sıklıklarla ürediği, nereden geldiği, nasıl bir hayat sürdüğü gibi birçok konuda bilgi edinmemize yardımcı oluyor. Aynı zamanda yuvaların üzerine kafesler yerleştiriyoruz. Bütün gece yorulan ekip ancak gün doğumu ile sahilden ayrılıyor. Tabii eğer sabahı sahilde geçirmeye karar veren bir anne yoksa…
Diğer ekipler ise, sabahın ilk ışıkları ile uyanıyor. Hemen hazırlanıp sıcak basmadan gece sahillerde bırakılan yuvaları koruma altına almak için yollara düşüyor.

YUVALAR KAFESLERLE KORUNUYOR
Akdeniz Özel Çevre Koruma Bölgesi ya da Tatlısu Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki geniş sahillerin yanında diğer pek çok yeri yürüyerek yuvaların yerlerini belirleyip, üzerlerini kafesler yerleştirerek, yumurtaları başıboş köpeklerden ve tilkilerden korumaya çalışıyorlar. Bazen kavurucu sıcağın altında saatlerce uğraş veriyorlar.
Günlerinin geriye kalanında hem kendi yemeklerini pişiriyor, ortalığı temizliyor, hem de hep birlikte güzel zaman geçirebiliyorlar. Hava ne kadar sıcak olursa olsun her zaman keyiflenecek bir aktiviteye zaman bulunabilir.”
Kuzey Kıbrıs Kaplumbağaları Koruma Cemiyeti Başkanı Damla Beton, Kıbrıs’ta görülen kaplumbağa türleri, nerelerde görüldükleri ve sayılarıyla ilgili soruyu yanıtlarken adada iki deniz kaplumbağasının ürediğini bunların Caretta Caretta ve Yeşil Kaplumbağa (Chelonia Mydas) olduğunu söyledi.

AKDENİZ’DEKİ CARETTALARIN YÜZDE 10’U, YEŞİL KAPLUMBAĞALARIN DA YÜZDE 30’U KUZEY KIBRIS SAHİLLERİNDE ÜRÜYOR
Beton, Yeşil Kaplumbağa türünün daha az bilinen ancak daha büyük tehlike altında bir tür olduğunu kaydederek “Her ikisi için de Kıbrıs Adası çok önemli bir üreme bölgesidir. Akdeniz’de üreyen Caretta’ların yaklaşık yüzde 10’u ve Yeşil Kaplumbağaların da yüzde 30’u Kuzey Kıbrıs’ta ürüyor. Büyük bir kısmı Afrika’nın kuzey sahillerinden, çok uzak mesafelerden üremek üzere Karpaz, Alagadi, Akdeniz, Tatlısu ve Mağusa körfezine geliyorlar” diye konuştu.
Geçmişte ülkedeki diğer pek çok sahilde de üreyen bu canlıların yaşamlarının insan aktiviteleri tarafından kısıtlandığını belirten Damla Beton, saptadıkları yuva sayılarını da açıkladı:

“Bu sene çalışmalarımız kapsamında Alagadi sahilinde 340, Akdeniz sahillerinde 370 ve Akdeniz-Balalan’a kadar olan bölgede 100 kadar yuva derneğimizin bu sene yürüttüğü çalışmalar kapsamında koruma altına alındı. Bu sayılar artmaya devam ediyor.”

İLK YAVRULAR CUMA GÜNÜ GÖZLENDİ
Kuzey Kıbrıs Kaplumbağaları Koruma Cemiyeti (SPOT) Başkanı Damla Beton, 9 Temmuz’da ilk yavruları Alagadi’de gözlediklerini açıkladı. Bundan sonra yavruların artarak devam edeceğini kaydeden Beton, heyecanla “Sonbahara kadar sahillerimizde binlerce yavru hayat bulacak!” dedi.
Cemiyetin 1992’den bugüne kadar aldığı yol ve toplumda kaplumbağalarla ilgili farkındalık ve bilinçlenme yaratılıp yaratılamadığı soruları üzerine Beton, şunları söyledi:

“Derneğimiz 1992 yılında ilk çalışmalarına başladığında, Alagadi sahilinde 30-40 kadar yuva olduğunda ‘çok güzel bir seneydi’ diye düşünüyorduk. Şimdi yuva sayısı 400’lere varabiliyor. Bu 30 yılda kat edilen yolun göstergesi. Koruma çalışmalarının hem ne kadar meşakkatli olduğunun göstergesi hem de koruyarak türlerin hayatını kurtarabileceğimizin canlı kanıtıdır. Aynı zamanda birlik içinde, bir hedefe odaklanın insanların elinden ne kadar çok şey gelebileceğinin umut veren hikâyesidir.
1992 yılında topluma kaplumbağa dediğimizde ancak birkaç kişi tam olarak neden bahsedildiğini bilir, daha önce görmüş olduğundan bahsedebilirdi. Oysa şimdi tüm KKTC kaplumbağaları tanıyor, kaplumbağalar pasaportlarımızda, kimliklerimizde evlerimizde, cüzdanlarımızda yer edinmiş durumda. Pek çok şirketin logosunda kaplumbağa var. Dahası ülkemizin yurtdışında açılan kapısı olan turizm logomuzdaki kaplumbağa ile kendimizi dünyaya tanıtıyoruz. Tüm toplum kaplumbağaları korumak için elinden geleni yapıyor. Onlar denizlerimize biz ise onlara sahip çıkıyoruz. Yine de daha yapacak çok işimiz var…”

“SAHİLLERDE PLASTİK KİRLİLİĞİ ÇOK FAZLA… ORTA DOĞU ÜLKELERİNDEN DE GELİYOR”
Damla Beton, ülkede birçok bölgede olduğu gibi sahillerde de görülen kirlilik konusundaki kaygıların ifade ederken “Sahillerimizde plastik kirliliği çok fazla. Bazı bölgelerde bu özellikle sadece kendi pisliğimiz değil, Orta Doğu ülkelerinden bırakılan pislikleri de içeriyor. Bazı akıntılar nedeni ile inanılmaz yoğun deniz pisliği gelen bölgelerimizde daha çok sahil temizliği gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Temizlik yapmak sadece bu işin son kısmı. Önemli olan ilk baştan kirletmemek” uyarısında bulundu.
Bunun için geri dönüşüm gibi çarelerin beklememesi gerektiğini kaydeden Beton, “Önemli olan ihtiyacın olmayanı tüketmemek, önemli olan tüketirken diğer canlılara olacak etkilerini de hesap etmek. Bunu sadece doğa için değil kendi geleceğimiz olan çocuklarımız için de yapmak zorundayız” diye konuştu.

1188 DENİZ CANLILARI DESTEK HATTI
Damla Beton, halka çağrı yaparak sahillerde ölü ya da yaralı deniz canlıları görmeleri halinde 1188 Deniz Canlıları Destek Hattı’nı arayıp bilgi vermelerini istedi.

HALKA TEŞEKKÜR… “DESTEĞİNİZ OLMASA EKSİK VE YALNIZ KALIRDIK”
Beton sözlerini şöyle tamamladı:
“Tüm halkımıza 29 yıllık geçmişimiz süresince bizlere gösterdikleri destek, ilgi ve yardımlarından dolayı teşekkür ederiz. Öğretmenlerden, balıkçılara, su veren teyzelerden, tatlı yapan annelere, halde sebze bağışlayan abilerimizden, malzeme bağışlayan tedarikçilerimize herkesin emeği çoktur kaplumbağaları koruma projesine… Sahil temizliklerinde yanımızda duran yaşlı, genç, çocuk herkesin emeği ödenemez. Sizlerin desteği olmaksızın kaplumbağalar biraz daha eksik biraz daha yalnız kalırdı.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Başbakan Üstel, Aleminyo Şehitlerini Anma Günü dolayısıyla mesaj yayımladı

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, 21 Temmuz Aleminyo Şehitlerini Anma Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Üstel mesajında;
‘“1974 yılında Aleminyo köyünde, EOKA-B ve Yunan destekli Rum Ulusal Muhafızları tarafından hunharca gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybeden aziz şehitlerimizi asla unutmadık, unutmayacağız.

Kıbrıs Türk halkının hafızasında derin izler bırakan bu insanlık dışı katliamda yaşamını yitiren Aleminyo Şehitlerini rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, MÜSİAD KKTC Olağan Genel Kurul Toplantısına katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 3. Olağan Genel Kurul Toplantısına katıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar, genel kurulda yaptığı konuşmada, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51’inci yıldönümünün ardından önemli bir etkinlikte bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Avustralya, İngiltere, Polonya ve Almanya ziyaretlerinde MÜSİAD’ı ziyaret ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, MÜSİAD’a yaptığı başarılı çalışmalardan dolayı teşekkür ederek, genel kurulun hayırlara vesile olmasını diledi.

Genel kurula katılan Mavi Vatan’ı gündeme getiren Cihat Yaycı’ya yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, MÜSİAD KKTC Başkanı Ramazan Gündoğdu’nun da bir denizci olduğuna işaret etti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki limanlarda yapılan lojistik işlerle tanınmamışlığa rağmen başarılı çalışmalar yapıldığına dikkat çekti.

Mavi Vatan ve Doğu Akdeniz ile ilgili yaptığı açıklamalarının kitaplaştırıldığını ve kendisine takdim edildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, bu noktadan hareket edilerek, Topkapı Üniversitesi’nde Mavi Vatan ile ilgili araştırma merkezi kurulduğunu vurguladı.

Ülkeye yatırım için güven duyulması gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, bir ülkede gelecek yoksa yatırım yapılmadığını aktardı.

İki devletli çözüm siyasetinin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “Federasyon temelinde çözüm olursa Türk askeri çekilecek ve Türkiye’nin garantörlüğü sona erecek, böylece güven ortamı ortadan kalkacak” dedi.

Rum yönetiminin Kıbrıs Türkü’nün gelişip kalkınmasını önlemek için mülkiyet konusunda haksız saldırılarda bulunduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, geçen hafta New York’ta Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Toplantı’da Kıbrıs Türkü’ne yapılan haksızlıkları dile getirdiğini ve Rumların Kıbrıs Cumhuriyetini ele geçirmelerinin ardından Kıbrıslı Türklerin’in de kendi devletini kurduğunu söylediğini kaydetti.

KKTC’nin turizm, yükseköğrenim, inşaat, hizmet sektörü, tarım ve sanayide başarılarının bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, TEKNOFEST’in başarıyla gerçekleştirildiğini, Türktelekom’un fiber optik altyapıyı yapmaya başladığını ve bilişim adası olma yolunda ilerlenildiğini dile getirdi.

Üretileni ihracat etmenin önemli olduğunu ancak kolay olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, bu nedenle mukayeseli avantajlı olunan sektörler turizm ve yükseköğrenim ile yan sektörlere önem verilmesi gerektiğini kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Alaminyo Şehitleri anıldı

Published

on

By

1974 Barış Harekatı sırasında Geçitkale Bölüğü, Alaminyo takımında görev yaparken şehit olan 20 Kıbrıslı Türk için Değirmenlik Alaminyo Şehitleri Anıtı’nda tören düzenlendi..

Şehitler Anıtı’na çelenklerin konulması ile başlayan törende, saygı duruşunda bulunuldu, saygı atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törende Değirmenlik Lisesi öğrencisi Eylül Akkoyun “Şehitler” adlı şiiri okudu..

Törende konuşan Değirmenlik Belediye Başkanı Ali Karavezirler, masum ve savunmasız insanların ailelerinden koparılarak şehit edilişinin tarihe kara bir leke olarak geçtiğini vurguladı.

Karavezirler şehitleri hiçbir zaman unutmadıklarını ve unutmayacaklarını vurgulayarak şehitlere rahmet Mehmetçik ve Mücahitlere şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise Kıbrıs Türk halkının egemenliğini, varlığını ülkenin eşit bir halkı olarak haykırmaya devam ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Rumlar adayı Yunanistan’a bağlamak için Kıbrıs Türk halkına yönelik her türlü çirkin saldırıyı gerçekleştirdi. İngiltere de dahil dış ülkeler seyirci kalmıştır. Bizi kurtaran Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin 20 Temmuz 1974 de buraya müdahalesiydi.” dedi.

Barış ve Özgürlük Bayramını kutlarken şehitlerin de unutulmadığını vurgulayan Tatar, barış, huzur ve güven içerisinde yaşayabilmek için Kıbrıs’ta bir çözümden yana olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin garantörlüğünün altını çizdi.

Tatar, “Bu coğrafyada yaşamımızı barış, huzur, güven içerisinde sürdüreceksek bizlerin de şartı vardır. O şartlar Türkiye’nin garantörlüğü, Türk askerinin barışı korumak adına devamlılığıdır” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam