Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Feyzioğlu: Meleklerimizin katillerinin duruşmasını yakından izliyoruz

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu BRT’de katıldığı Manşet + programında Aziz Karaaziz’in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Feyzioğlu, Türkiye’nin 100 sene sonra Sevr dayatmasıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, TSK’nın da Türkiye topraklarını güvence altına almak için Irak ve Suriye’nin 30 km derinliğinde çok zor bir coğrafyada vatanı koruduğunu kaydetti.

Doğu Akdeniz’deki tüm Türk milletinin menfaatlerini korumak için Libya’da olunduğunu, Azerbaycan’la Karabağ’da bir arada olunduğunu, Balkanlar’da yer alındığını kaydeden Feyzioğlu, Türkiyesiz hiçbir oyun kurulamayacağını, kurulursa da bozma gücüne sahip olunduğunu belirtti.

2023’te yaşanan depreme de işaret eden Büyükelçi, 50 binin üzerindeki deprem şehitlerini andı.

Büyükelçi, depremde KKTC vatandaşlarının da hayatını kaybettiğine işaret ederek, “meleklerimizin katillerinin duruşmasını yakından izliyoruz, adalet bakanımız da izliyor” dedi.

2023’te birçok proje yapıldığını belirten Büyükelçi Feyzioğlu, karayollarındaki sıkıntıların bitirilmek üzere olduğunu kaydetti.

Feyzioğlu, “Türkiye bunları tek başına yapmıyor. Dezenformasyonla zihinleri bulandırmaya çalışıyorlar. Her proje Kıbrıs Türk halkının temsilcileri tarafından TC ile yapılan yıllık iktisadi ve mali işbirliği müzakerelerinde aylarca görüşülmüş ve nihai şekli verilmiş projelerdir. Tüm projeler TC ile KKTC arasında yenilenen anlaşma çerçevesinde yapılıyor” dedi.

Yıllardır KKTC hükümetleri tarafından talep edilen işler kapsamında olan karayolu yapımında 1988-2020 yılı arasında 198 km otoyol yapıldığını, devamının da geldiğini kaydeden Büyükelçi Feyzioğlu, Lefkoşa Kuzey Çevre yolunun tamamlanacağını söyledi.

Büyükelçi, “tüm kamulaştırmayı bitirmek üzereyiz. Kavşak tamamlanacak. Girne’ye gitmek isteyenler Gönyeli’ye dönmeyecek. Kavşak olmadan o yol anlamsız kalıyor. Önemli oranda kamulaştırma miktarı ayırdık. Tarafları masa etrafında topladık. El sıkışıldı. Kısa süre içinde kalanlar da tamamlanacak” dedi.

Türkiye ihalesiyle 434.5 km de tek şeritli yollar yapıldığını, 100’lerce km de köy yolu yapıldığını anlatan Feyzioğlu, Karpaz yolunda iyileştirme yapılması gerektiğini, Ataoğlu ile görüştüklerini, çevrecilerin ve orada yaşayanların da ihtiyaçlarını dikkate alarak oradaki çilenin sona ermesi için hükümetle adım atmayı düşündüklerini söyledi.

Büyükelçi Feyzioğlu, hükümetle görüşerek her yıl önceliği belirlenen köy yollarını yaptıklarını ve yapacaklarını ifade ederek, bu noktada istikrarlı bir şekilde muhatap bulunmasının önemine işaret etti.

2023’te Ercan Havalimanı’nın yeni terminalinin tamamlandığını belirten Feyzioğlu, ufak tefek aksaklıkların olabileceğini ama bunların da zamanla çözümlendiğini söyledi.

Büyükelçi Feyzioğlu, yıllık 1 milyon resmi yolcu kapasitesinden 10 milyona çıkmasının, refah anlamına geldiğini kaydederek, artan yolcu kapasitesinin yeni turizm yatırımlarının yapılabilmesinin önünü açtığını ifade etti.

Sorunlara değil çözümlere odaklanmak gerektiğini belirten Büyükelçi, “Ercan bir başarı öyküsüdür. Su projesi de öyle. 2015’te su akmaya başladı. TC Cumhurbaşkanı Erdoğan büyük yatırımlarda maliyeti yüksek diye gelmeyin talimatı var. Kıbrıs Türkü’nün hatırına mıdır, KKTC’nin kurumsallaşmasına, egemenliğine bağımsızlığına güç kuvvet katacak mı. siz abana bununla gelin, maliyet hesabıyla değil. Bu büyük bir sözdür. Şu anda TC’de en üst irade Kıbrıs Türkü’nün refahının tüm gücüyle arkasında. Eksik kalan bu projeleri TC ile yapma iradesi gösterildiğinde ilerleniyor. 2023’te bu anlamda birçok proje yapıldı. 2024’te de yapılacak” dedi.

Su konusunda geçen yıl çok büyük yatılımlar yapıldığını, 35 metreküp kullanım suyu olarak büyük bir oranda her yere ulaştığını, kalan kısmın da kısa sürede tamamlanacağını hatırlatan Büyükelçi, “bu su bu sene ilk kez Güzelyurt’ta 1873 dönümlük arazide kullanılmaya başlandı. Tünelle suyu Güzelyurt ovasına verdik. Anavatan suyu ilk kez tarımsal anlamda kullanılmaya başlandı. Bu ilk etap. Şimdi hedef Orta Mesarya” ifadelerini kullandı.

Feyzioğlu, bu yönde kamulaştırmalara başlandığını, 44 km ana çelik boru döşeyerek suyun Orta Mesarya’ya geleceğini, ihalenin de 2023 sonunda yapıldığını, 15 km’nin de tamamlandığını belirtti. Büyükelçi, projenin tamamlanmasının 3 yılı bulmayacağını vurguladı.

Lefkoşa’nın arıtmadan çıkan atık suyunun da Orta Mesarya’ya ulaştırıldığını kaydeden Büyükelçi, hayvancının yem derdini çözmek için DÜÇ’e bin 230 dönüm araziye ilk tohumların atıldığını söyledi.

Metin Feyzioğlu, sadece suyu vermenin yetmediğini belirterek, vahşi sulama ya da plansız ekim yapılmaması gerektiğini kaydetti.

Büyükelçi, “sulayacağız da nasıl? Biz KKTC su ve toprak kaynakları Master Plan projesini başlattık. İlgili uzmanlar tarım arazilerinden örnekler alınıyor, analizler yapılıyor. Hangi toprakta ne yetişir, gübre oranı ne olmalı, sulaması nasıl yapılmalı, TC’de açığı bulunun tarım ürünü ne var. Bu yumuşak iklimde rahat yetişen ama TC’de tarımı kısıtlı olan ürünler tespit ediliyor” dedi.

Göletlerin, dere yatakların temizliğine de başlandığını anlatan Büyükelçi Feyzioğlu, sadece TC’nin gelen suyunun değil buradaki suyun da azami ölçüde kullanımının sağlanması için çalıştıklarını kaydetti.

Büyükelçi, 105 milyon TL kırsal kalkınma desteği verildiğini, doğal afetler nedeniyle zora düşen üreticiye 10 milyon TL kaynak verildiğini, şimdi ise hayvancının 3-4 aylık eksiğini gidermek için yem desteği çerçevesinde 70 milyon TL ayrıldığını anlattı.

Enginar ve narenciyede istilacı bir böcek nedeniyle sıkıntı yaşandığına işaret eden Feyzioğlu, Türkiye’de hastalığın bulunmadığını bu nedenle ürünlerin Türkiye ihracatında sıkıntı yaşandığını kaydetti.

Metin Feyzioğlu, “Türkiye’den 4-5’inde ikinci bir heyet gelecek ve ihracat için nasıl temizleneceğinin denemeleri yapılacak. Umarım olumlu sonuç alırız. Eğer olmazsa da enginarı soyarak ihraç etmeyi deneyeceğiz” dedi.

Enerji konusundaki sorulara cevap veren Büyükelçi Feyzioğlu, KKTC’nin elektrik arz güvenliği sorunu bulunduğunu belirterek, şu andaki sistemin hem çok maliyetli hem yenilenmemiş hem de çevre düşmanı olduğunu söyledi.

Büyükelçi, “burası dünyanın kesintisiz güneş enerjisi alan bir bölgesi. Bizim sabit bir elektriğe ihtiyacımız var. Arz güvenliğini sağlayabilmek için konvansiyonel üretim sistemine de ihtiyaç var.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam