Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

3. Cumhurbaşkanı Eroğlu Dr. Fazıl Küçük’ün 40’ıncı ölüm yıl dönümü nedeniyle mesaj yayımladı

Published

on

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, var oluş ve özgürlük mücadelesinin unutulmaz lideri Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarının gayretlerinin; yok olmaya doğru giden toplumu devlet sahibi bir halk noktasına taşıyan temel unsurların başında geldiğini belirtti.

3. Cumhurbaşkanı Eroğlu, özgürlük ve egemenlik için bir taraftan silahla, siyasetle direniş gösterirken diğer taraftan basın yoluyla propaganda yapmanın, Halka, millete yönelik tehditleri savuşturmanın yegane yolunun milli konularda duyarlı bir basın yapısına sahip olmanın önemini de Dr. Küçük’ün ortaya koyduğuna işaret etti.

3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Kıbrıs Türkü’nün özgürlük ve var oluş mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün 40’ıncı ölüm yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesaj şöyle:

“Var oluş ve özgürlük mücadelemizin unutulmaz lideri Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarının gayretleri yok olmaya doğru giden toplumumuzu devlet sahibi bir halk noktasına taşıyan temel unsurların başında gelir.

Doktor Küçük’ün gazetelere yazdığı yazılar, kurduğu ve yazarlık yaptığı Halkın Sesi gazetesi vasıtasıyla yürütülen mücadele sayesinde Kıbrıs Türkü, İngiliz sömürge yönetimi ve Rum’un haksızlıklarına karşı sesini yükseltti, güç topladı, moral buldu.

Özgürlük ve egemenlik için bir taraftan silahla, siyasetle direniş gösterirken diğer taraftan basın yoluyla propaganda yapmanın, halkınıza, milletinize yönelik tehditleri savuşturmanın yegane yolunun milli konularda duyarlı bir basın yapısına sahip olmanın önemini de Dr. Küçük ortaya koydu.

Halkımız, İngiliz sömürge yönetiminin Evkaf’ı ele geçirmesi karşısında onun girişimleri ile direndi, kazandı, Evkaf onun sayesinde tekrar Kıbrıs Türkü’nün idaresine girdi.

Onun kurduğu siyasi parti olan Kıbrıs Türk Milli Halk Partisi sayesinde Kıbrıs’ın sadece Rumlara ait olmadığı Kıbrıs’ın aynı zamanda bir Türk yurdu olduğu tüm dünyaya duyuruldu.

Dr. Fazıl Küçük 1958-1959 Londra-Zürih anlaşmalarında Kıbrıs Türk heyetinin başında yer aldı ve 1960’ta Rum tarafı ile kurulan ortaklık devletinde Cumhurbaşkanı Muavini oldu. Rum liderliğinin, Kıbrıs Türkü’nün kurulan ortaklık devletinde etkisiz hale getirmek için ortaya koyduğu 13 maddelik anayasa değişikliğini uygulamaya koyamaması için çok direndi, bunların Anayasa Mahkemesinde reddedilmesinde başarılı da oldu ama Rumların 1963’te silahlı saldırı ile bu emellerini gerçekleştirme hırslarına dur diyemedi.

1963 Kanlı Noel saldırılarında ve sonrasında toplumu birlik beraberlik içinde tutan, Genel Komite Başkanlığı ile Rum’a karşı verilen mücadeleyi siyasi anlamda örgütleyen, askeri alanda ileri götüren yine odur.

Kıbrıs Türk halkının, Kıbrıs’ta kendi kendini idare etme isteminin ilanı anlamına gelen ve 1967 yılında kurulan Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi ile hemen ardından 1968 yılında kurulan Kıbrıs Türk Yönetimi’nin başkanlığını da Dr. Fazıl Küçük yaptı.

Dr. Fazıl Küçük yaşamı boyunda hep halkının içinde, yanında oldu, onu düşündü.

15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulurken onunla bir süre sohbet etme fırsatını buldum ve hasta haline rağmen ne kadar mutlu olduğunu kendi ağzından dinleme şansına sahip oldum.

Dr. Küçük’ün yazdıkları, söyledikleri ortadadır. Halkımıza ve özellikle gençlerimize düşen görev Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarının verdikleri özgürlük ve va roluş mücadelesini iyi öğrenmek , bundan gelecek adına dersler çıkarmaktır.

Rumlar 1960 yılında kurulan ortaklık devletini hemen yıkmaya karar verirken de bugün de bizi eşit olarak görmüyor, azınlık statüsüne indirgemek istiyorlardı. Rumların 1963’teki Kanlı Noel saldırılarının temelinde de bugün Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarma çabalarının arkasında da Kıbrıs’ı Yunan hegemonyasına sokma hayali vardır.

Rum-Yunan ikilisi tutarlıdır. 1955’te EOKA’yı kurarken, 1963’te bizlere saldırırken ne istiyorlarsa idi bugün de aynı şeyleri istiyorlar.

Dolayısı ile dünyanın çok kutupluluk ortamında zor günlerden geçtiği, Ukrayna-Rusya savaşının devam ettiği, İsrail’in hemen yakınımızdaki Filistin’de BM’ye rağmen, ABD ve Batı’nın desteği ile çoğunluğu kadın ve çocuk 20 binden fazla Filistinliyi hunharca öldürdüğü, bir milyonun üzerinde Filistinliyi göçmen durumuna düşürdüğü bugünlerde çok dikkatli olmak, devletimize ve Anavatan Türkiye’ye dört elle sarılmak , ekonomimizi geliştirmek , yaşadığımız sorunları süratle geride bırakmak zorundayız.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin görüşmelerin yeniden başlaması için 6 aylığına şahsi bir temsilci ataması bizi egemen eşitliğimiz ile KKTC ile Rum Devleti’nin uluslararası statüsünün eşitlenmesi talebimizden geri adım atmaya yönelik bir oyuna dönüşmemeli, asla buna izin verilmemelidir.

Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın seçildikten sonra ortaya koyduğu Kıbrıs politikası, Anavatan Türkiye’nin buna tam destek vermesi, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 2022 ile 2023 yıllarında BM Genel Kurulu’nda BM’ye KKTC’nin resmen tanınması çağrısında bulunması gidilmesi gereken doğru yolun tanınma yolu olduğunu netleştirmiştir.

Milletimizin, Türkiye ve KKTC devletlerinin çıkarına olan bu doğru yoldan şaşmazsak çok uzun olmayan bir zaman sonrasında hakkımızla, hukukumuzla uluslarararası alanda hak ettiğimiz yeri alacağımıza olan inancım tamdır.

Dr. Küçük ve arkadaşlarının mücadelesine layık olmak istiyorsak yapmamız gereken uyanık olmak, devletimizden, egemenliğimizden, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamından asla taviz vermemektir..

Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ü 40’ıncı ölüm yıl dönümünde rahmetle anar, hatırası ve mücadelesi önünde saygı ile eğilirim”.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Lapta Alsancak Çamlıbel Belediyesi’ni ziyaret etti

Published

on

By

Lapta Alsancak Çamlıbel Belediyesi’ni (LAÇ) ziyaret eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, LAÇ Belediye Başkanı Fırat Ataser ile görüştü.

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ziyarette yaptığı konuşmada, Lapta ve Alsancak Belediyelerinin birleşmesiyle oluşturulan

LAÇ Belediyesi’nin yüzölçümü bakımından en büyük belediye olduğunu belirterek, 22 köye hizmet verdiğini söyledi.

 

Bölgede çok yataklı otellerin yoğunlaştığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, dükkan ve konut yapımının da sürdüğünü ifade etti.

 

Annan Planı’na geçmişte Kıbrıs Türkü’nün “evet” demesi halinde uygulanan ambargoların kaldırılacağı ve açılımların yapılacağı sözünün verildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk tarafında evet çıkmasına rağmen verilen sözlerin tutulmadığına dikkat çekti. 

 

Mülkiyet hakkında yabancıların mal alımı konusunda Orams ve Arestis Davası’nın gündeme geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin girişimleri sonucu bir iç hukuk yolu olarak Taşınmaz Mal Komisyonu’nun hayata geçtiğini söyledi.

 

Bölgede turizm, inşaat ve ticaretin yoğunlaşmasıyla nüfusun arttığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Alsancak ve Lapta arasında çift şerit yolun hizmete girmesiyle trafiğin rahatladığını, 

çift şerit yolun Karşıyaka’ya kadar genişletilmesi için çalışmaların sürdüğünü vurguladı. 

 

Altyapı çalışmalarının tamamlanmasının önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, hükümetin desteği ve belediyenin çalışmalarıyla adımlar atıldığını kaydetti.

 

Belediyelerin birleştirilmesi ve Belediye Yasası’nda yapılan değişikliklerin ardından bütçe konusunda iyileştirmeler yapıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, halktan alınan vergilerin hizmete dönüşmesinin en büyük temennisi olduğunu ifade etti.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, yapılan çalışmalardan dolayı LAÇ Belediye Başkanı Fırat Ataser ve belediye meclis üyelerini tebrik ederek, belediye çalışanlarına çalışmalarında başarılar diledi.

 

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren LAÇ Belediye Başkanı Fırat Ataser Alsancak ve Lapta’nın sürekli büyüdüğünü ancak hızlı gelişimden dolayı alt yapı konularında sıkıntılar yaşandığını ifade etti. 

 

Lapta Bölgesinin kanalizasyona bağlanması için belediyenin çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Ataser, Lapta Oteller Bölgesi’nden Karşıyaka’ya kadar yolun yapılması için ise devletin adım attığını kaydetti.

 

Belediyelerin birleştirilmesinin yanında Belediyeler Yasasında yapılan düzenlemelerle belediyelerin güçlendiğini ve daha etkin çalıştığını anlatan Ataser, yapılan değişiklik ve düzenlemelerden dolayı emeği geçenlere teşekkür etti.

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a ziyarette, Cumhurbaşkanı İletişim ve Basın Danışmanı Muslu Akgüney, Cumhurbaşkanı Özel Danışmanı Gökhan Güler ve Cumhurbaşkanı Siyasi İşler Danışmanı Ramazan Karal eşlik etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis bugünkü çalışmalarını tamamladı.. Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılmamasına genel kurul onayı

Published

on

By

UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılmaması ve hakkındaki kovuşturmayla yargılamanın milletvekilliği sıfatının sona ereceği zamana ertelenmesini tavsiye eden komite raporu Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda oy çokluğuyla kabul edildi. 27 kabul, 20 ret oyu kullanılırken, 3 milletvekili de oylamaya katılmadı.

Meclis Genel Kurulu’nda, onaya ve bilgiye sunuşların ardından UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemini incelemek üzere oluşturulan özel komitenin konu hakkındaki raporu görüşüldü. Görüşmenin ardından oylama yapıldı.

Genel kurul daha sonra Siyasal Partiler (Değişiklik) Yasa Önerisi’ni ele aldı. Komite raporunun okunmasının ardından öneri madde madde oylandı ve ikinci görüşme tamamlandı. Siyasal partilerin mali denetimiyle ilgili düzenleme öngören önerinin üçüncü görüşmesi, ivediliği olmadığından bir sonraki birleşime bırakıldı.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, oylamanın ardından bugünkü çalışmalarını tamamladı. Bir sonraki birleşim yarın saat 10.00’da denetim gündemiyle yapılacak.

-Talat

UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılması önerisini incelemek üzere oluşturan rapora ilişkin görüşmede ilk sözü CTP Milletvekili Ongun Talat aldı. Talat, oy çokluğuyla Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılması isteminin reddedilmesinin yeni meclisin ilk görüşmesi olmasının üzücü olduğunu belirtti.

Gizlilik kararı alınmasına rağmen bazı milletvekillerinin kamuoyunda konuyla ilgili açıklamalar yapmasının doğru olmadığını kaydeden Talat, çıkan raporun gerekçelerine değinerek, komitenin yetki sınırlarını aşan ifadelere yer verilmesini eleştirdi. Talat, raporun eleştirdiği ifadelerinden örnekler okudu.

Raporda, polis müdürlüğünü töhmet altında bırakacak ifadeler yer aldığına işaret eden Talat, bazı noktalara da gizlilik kararı getirilerek açıklamasız bırakıldığını kaydetti.

Talat, komitelerin üzerinde çalışılmış bir dosya için “ispat” edilemedi demesinin bile bir yargı olduğunu, komitenin mahkemenin görevini üstlenme yetkisi olamayacağını vurguladı.

“Başsavcılığın isteminin siyasi gerekçelere dayandığı”na ilişkin raporda yer alan ifadenin açıklanması gerektiğini dile getiren Talat, son derece zorlama bir raporla ‘ispat edilememiş’ denerek komite herhangi bir suçu ispat etmekle yükümlüymüş yanılgısı yaratıldığını söyledi.

Talat, kendilerinin CTP milletvekilleri olarak komiteyle ilgili vicdanlarının rahat olduğunu ancak meclisin de topluma doğru mesajlar vermesi gerektiğini belirtti.

Ongun Talat, dokunulmazlık kaldırılarak, konunun ilerletilmesi gerektiğini söyledi.

-Solyalı

CTP Milletvekili Ürün Solyalı ise, bu konunun isme değil ilkelere dayalı ele alınması gerektiğini kaydederek, UBP’nin bir grup kararı alarak, “Bu konuya siyasi bir duvar ördüğünü” savundu.

Bu kararın UBP tarafından verildiğini ve komite üyelerinin kılıf hazırladığını iddia eden Solyalı, “O kararın altında UBP’nin tamamının imzası vardır” dedi.

Daha önce Aytaç Çaluda ve Hüseyin Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılmaması üzerine dosyaların yollandığı Anayasa Mahkemesi’nin değerlendirmelerine atıfta bulunan Solyalı, komitenin ciddi bir “istad” olup olmadığına karar verecek yetkisi olduğu sonucuna varıldığını söyledi.

Solyalı, Yeşilırmak’ın o diplomayı alarak, kullandığının somut olduğunu, bu nedenle suç unsuru olup olmadığına mahkemenin karar vermesi gerektiğine dikkat çekti.

Komitenin suçludur deme hakkına sahip olmadığını, kendilerinin de CTP üyeleri olarak bir suçlamada bulunmadıklarını ancak araştırılabilir gördükleri bir konuyla ilgili araştırma yapılmasını istediklerine işaret eden Solyalı, “Komite dokunulmazlığın kaldırılması kararı alsaydı, Yeşilırmak’ın sadece her vatandaş gibi yargılanmasının önü açılmış olacaktı. Başka herhangi bir konuda da işlem yapılmayacaktı” dedi.

-Arıklı

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, ilk kez mecliste bir dokunulmazlık reddedilmiş gibi bir izlenim yaratıldığı eleştirisinde bulunarak, dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin bugüne kadar 19 kez oylama yapıldığını ve sadece 4’ünün kabul edildiğini hatırlattı. Arıklı, savcılıktan her gelen ithamnamenin doğru olmadığını belirtti.

Geçmişte dokunulmazlığı oylanan UBP Milletvekili Aytaç Çaluda’nın itibar suikastine uğradığını savunan Arıklı, Çaluda’nın dokunulmazlık süreciyle ilgili bilgi verdi.

Yeşilırmak’ın diploma alması konusunda zaman aşımı olmadığından ilgili davanın milletvekilliği sona erdiği zaman görülebileceğini belirten Arıklı, insanların itibarını zedelemenin bu kadar kolay olmaması gerektiğini söyledi.

-Özuslu

CTP Milletvekili Sami Özuslu, dokunulmazlığı kalksın talebinde bulunulan 19 kişinin 11’inin hükümetten olduğunu ve birlikte oylandığını hatırlatarak, diğer oylamaların sebepleri ve sonuçlarıyla ilgili de bilgi verdi.

Kamu vicdanı diye bir şey olduğunu ve “istediğiniz kadar yasaları eğip bükün, ayrıcalıklıdır” algısının değişmeyeceğini savunan Özuslu, Yeşilırmak’ın “benim korkacak bir şeyim yok” dediğini hatırlatarak “Bırakın yargılansın” dedi. Özuslu, Yeşilırmak’a da “Çık ve partinle kamuoyunu rahatlat” çağrısı yaptı.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali, konu yükseköğrenimin tamamına gölge düşüren bir konu olması nedeniyle çok geniş bir kitlenin zan altında kaldığını söyledi.

Siyasetin itibar erozyonuna son verilmesini isteyen Şahali, “demir tavında dövülür” diyerek Yeşilırmak’ın milletvekilliğinden sonra yargılanmasının bir anlam ifade etmeyeceğini, konunun bugün çözülmesi gerektiğini söyledi.

Sözkonusu üniversiteyle alakalı yaşananlarda bir dizi hükümete yakın kişinin yargılandığını hatırlatan Şahali, Yeşilırmak’ın yargılanmayarak hem şüpheleri üzerine çektiğini, hem de yargılanıp aklanma hakkından vazgeçtiğini dile getirdi.

Şahali, yükseköğrenim alanında kaybedilen itibarın ekonomik olarak hızlı bir kan kaybına sebep olduğunu belirterek, “Ben tüm milletvekillerinin kendisini ak ve pak tutmak zorunda olduğuna inananlardanım. Ülkenin yargısına güvenmesi gerekenlerin kendini göstereceği yer burasıdır” dedi.

Konunun şu anda herkese zarar verir noktaya geldiğini belirten Şahali, konunun siyasete doğrudan etki etmiş bir konuma geldiğini hatırlattı.

-Hasipoğlu

Son sözü alan UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılması istemini değerlendiren özel komitenin başkanı UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu ise, Yeşilırmak’ın dokunulmazlığıyla ilgili komitede 4 toplantı yapıldığını ve taraflar dinlenerek rapor sunduklarını belirtti. Hasipoğlu, dosyanın polis ve komite üyeleri haricinde kimse tarafından incelenmediğini vurguladı.

Meclisin yargılamaya engel olamayacağını, alınan kararın sadece ertelenmeye sebep olacak bir adım olduğunu ifade eden Hasipoğlu, bu konuyla ilgili yargılanan kimsenin olmadığını da söyledi.

Hasipoğlu, Yeşilırmak’ın hangi beyanıyla suç işlediğini tespit edemediklerini ve komiteye gelen kimsenin de bu soruya yanıt veremediğini belirtti.

Yeşilırmak’ın muafiyet ve intibak işlemlerinin yetkili kişilerce yapıldığını ve karar verenin üniversite olduğunu anlatan Hasipoğlu, “Emrah bey bu diplomayı alsın diye suç işlediğine ilişkin emare de yok, belge de yok. Bu yüzünden bizim vicdanımız rahat” dedi.

Hasipoğlu, kendilerinin yargılama olmasın değil de, her ne yapılacaksa ertelensin bakış açısına sahip olduklarını söyledi.

Savcılık görüşünün Allah kelamı olmadığını ancak görüşü kaldırmadıklarını, yerinde durduğunu kaydeden Hasipoğlu, öyle bir yetkileri de olmadığını belirterek aldıkları kararın sadece ertelenmesi yönünde olduğunu belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili komitenin raporu ele alındı

Published

on

By

UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili oluşturulan komitenin raporu Meclis’te görüşüldü.

İlk sözü alan Komite üyesi CTP milletvekili Ongun Talat, konunun sadece bir milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmaması değil, meclisin itibarını da ilgilendirdiğini belirterek, halka milletvekilinin ayrıcalıklı olduğu mesajını verdiğini söyledi.

Komite üyesi CTP milletvekili Ürün Solyalı da bu meselenin isime değil ilkelere dayalı olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ise bugüne kadar 19 tane yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebi geldiğini; bunlardan 4’ünün onay gördüğünü belirterek, savcılıktan her gelen ithamnamenin yüzde 100 doğru olarak kabul edilemeyeceğini söyledi.
Arıklı, “zaman aşımı olmadığına göre yarın yargılansa ne olur? Bişey mi kaybederiz. Biz ilkeli duruşumuza devam ediyoruz ve hayır diyoruz” dedi.

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu komitenin çalışmalarını tamamladığını ifade ederek, komitede 4 toplantı gerçekleştirdiklerini, YÖDAK ve Savcılık makamını dinlediklerini , dosyayı incelediklerini belirterek, raporu Meclise sunduklarını belirtti.

Emrah Yeşilırmak’ın sosyal medyada linç edildiğini ifade eden Hasipoğlu talebin savcılık makamından geldiği için, yasama, yargının işine karışıyor gibi bir algı oluştuğunu ancak bunun doğru olmadığını ifade etti.

Hiçbir şeyi hasır altı etme niyetlerinin olmadığını belirten Hasipoğlu , “Yargının yetki alanına girmedik, böyle bir niyetimiz yok. Meclis iç tüzüğüne göre davranıyoruz. Önümüzdeki dönem YÖDAK’ın inceleme yapmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam