Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası”na ilişkin ortak basın açıklaması yaptı

Published

on

 

Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası, “Suç Gelirlerinin Aklanmasının, Terörizmin Finansmanının ve Kitle İmha Silahlarının Yaygınlaşmasının Finansmanının Önlenmesi Yasası”na ilişkin ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamada, yasanın getirdiği yükümlülükler hakkında bilgi verildi ve suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi mücadelesinde tüm halkın farkındalığının önemi vurgulandı.

Açıklamada, yasanın, yükümlü olarak tanımlananlardan; bankalar, finansal kuruluşlar, şans oyunu salonları, bahis hizmeti sağlayıcıları, kripto varlık hizmet sağlayıcıları, kripto varlık ihraççıları ve emanet cüzdanı hizmet sağlayıcıları için yükümlülükler getirdiği belirtildi.

Açıklamada, ülkenin asayiş ve güvenliğinin yanı sıra uzun soluklu ve sürdürülebilir kalkınmasına önemli ölçüde katkı vermesi beklenen yeni yasanın, tüm paydaşların etkin katılımı ve halkın desteğiyle, arzu edilen olumlu sonuçları üretmesi ve uzun zamandır kamuoyunda oluşan beklentileri karşılaması temenni edildi.

Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası açıklamasında, “Suç Gelirlerinin Aklanmasının, Terörizmin Finansmanının ve Kitle İmha Silahlarının Yaygınlaşmasının Finansmanının Önlenmesi Yasası”nın, Cumhuriyet Meclisi’nde 22 Aralık’ta oy birliğiyle kabul edilerek, Resmi Gazete’de ise 4 Ocak’ta yayımlanarak yürürlüğe girdiği belirtildi.

Avrupa Birliği direktifleri, FATF tavsiyeleri ve diğer ilgili uluslararası düzenlemeler esas alınarak hazırlanan yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, suç gelirlerinin aklanmasının, terörizmin finansmanının ve kitle imha silahlarının yaygınlaşmasının finansmanının önlenmesi konusunda, ülke yargı yetki sınırları içerisinde yürütülmekte olan mücadelenin kapsamının ve etkinliğinin artacağı yeni bir aşamaya geçilmesinin öngörüldüğü açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi mücadelesinin sadece resmi makamlar tarafından yürütülen çalışmalarla başarıya ulaşılabilecek bir konu olmadığı, aksine kolektif bir yaklaşımla birçok iş kolunda ve/veya meslekte faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişilerin etkin katılımlarıyla ve tüm halkımızın bu konudaki mücadelenin gerekliliğiyle ilgili farkındalığının sağlanmasıyla mümkün hale geleceğine inanılmaktadır.

Bu doğrultuda, yeni yürürlüğe giren Yasa ile birlikte mevcut yükümlü ve yükümlülük tanımları genişletilmekte ve bunların denetimi konusunda kapsamlı düzenlemeler getirilmektedir. Ayrıca, yükümlülük ihlalleriyle ilgili idari para cezaları ile suç ve cezalar ayrıntılı olarak tanımlanmaktadır. Yürürlükte olan bir önceki Yasa’dan farklı olarak, aşamalandırılmış müşteri tanı prensipleri, eğitim, kayıt ve şüpheli işlem bildirimleriyle ilgili ilave düzenlemeleri içeren yükümlülüklere yönelik denetimlerin, Para Kambiyo ve İnkişaf İşleri Dairesi ve Mali Bilgi Edinme Birimi’nin (MABEB) yanı sıra, Yasa ile tanımlanan Yetkili Denetim Makamları tarafından da yerine getirileceği düzenlenmektedir.”

-Yükümlü sayılan gerçek ve tüzel kişiler

Açıklamada, yeni yürürlüğe giren 1/2024 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının, Terörizmin Finansmanının ve Kitle İmha Silahlarının Yaygınlaşmasının Finansmanının Önlenmesi Yasası kapsamında yükümlü kapsamında sayılan gerçek veya tüzel kişiler de şöyle sıralandı:

“Bankalar, finansal kuruluşlar: Tüketici kredisi, konut kredisi, faktoring hizmetleri ve finansal kiralama hizmetleri de dâhil olmak üzere tüm borçlanma veya borçlandırma faaliyetleri, para gönderme veya para transferi de dâhil ödeme hizmetleri, para gönderme veya para transferi de dâhil ödeme hizmetleri sağlayanlar dışında kalan seyahat çekleri ve banka çekleri ve benzeri diğer ödeme araçlarının verilmesi ve ödemelerin geri alınması işlemleri, teminat ve taahhüt verilmesi işlemleri, kendi hesabına veya müşterinin hesabına aşağıda belirtilen alanlarda alım-satım yapmak, çek, senet, bono, mevduat sertifikaları gibi para piyasası enstrümanları, vadeli işlemler ve opsiyonlar, kaldıraçlı olarak elektronik ortamda oluşturulmuş bir platformda her türlü döviz, kıymetli maden ve yetkili otorite tarafından belirlenecek diğer varlıklar (foreks işlemleri), devredilebilen menkul kıymetler ve diğer finansal enstrümanlar, teminat altına alıp satarak veya satıp yan hizmetler sunarak yapılan menkul kıymetler ve diğer finansal enstrümanlara iştirak işlemleri, sermaye yapısı, iş stratejisi ve diğer ilgili alanlardaki danışmanlık hizmetleri ile birleşmeler ve teşebbüslerin satın alımı ile ilgili diğer hizmetler ve diğer danışmanlık hizmetleri, portföy yönetimi ve danışmanlığı, finansal enstrümanların korunması ve idaresi, bankalararası piyasada menkul kıymet alım-satımında aracılık, kasa muhafaza/kiralık kasa hizmeti verenler, elektronik para çıkarmak, sigorta ve reasürans şirketleri ve sigorta aracıları, finansal yatırım şirketleri ve yatırım danışmanlığı şirketleri, döviz büroları, merkez ofisleri yurt dışında olan finansal kuruluşların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki şubeleri veya acenteleri.

Profesyonel faaliyetleri çerçevesinde hareket eden ve aşağıda belirtilen gerçek veya tüzel kişiler:

Muhasip ve murakıplar ile vergi danışmanları, herhangi bir finansal işlemde veya gayrimenkul işleminde müşterileri adına veya müşterileri için hareket eden veya aşağıdaki durumlarda müşteriye işlemin planlanması veya gerçekleştirilmesinde yardımcı olan avukatlar, gayrimenkul veya işletmelerin alım veya satımında, müşterilerin parasının, menkul kıymetlerinin veya diğer varlıklarının yönetiminde, banka, mevduat veya menkul kıymetler hesabı açılması veya yönetiminde, şirketlerin kurulması, işletilmesi veya yönetimi için gerekli işlemlerin düzenlenmesinde, trustların oluşturulması, işletmesi veya yönetiminde. trust ve şirket hizmet sağlayıcıları. emlakçı ve/veya emlak şirketleri ve/veya ticari amaçla gayrimenkul yapan, satan, aracılık eden gerçek veya tüzel kişiler. Kuyumcular, şans oyunu salonları, bahis hizmeti sağlayıcıları, kamu kurum ve kuruluşları, kripto varlık hizmet sağlayıcıları ve kripto varlık ihraççıları, emanet cüzdanı hizmet sağlayıcıları, motorlu araç satıcıları ve/veya oto galeriler.”

Yasa tahtında yükümlü olarak sayılanların genel olarak uymak zorunda olduğu temel yükümlülükler ise şu şekilde düzenlendi:

“Kurum politika ve prosedürlerinin oluşturulması, müşteriler, iş ilişkileri, işlemler ve ürünlerle bağlantılı olarak suç geliri aklama veya terörizmin finansmanı veya kitle imha silahlarının yaygınlaşmasının finansmanı ile ilgili riskin değerlendirilmesi, müşteri tanı prensibinin gerektirdiği önlemlerin alınması, Şüpheli işlem bildirimlerinin yapılması, nakdi para limitini aşan işlemlerle ilgili bildirimlerin yapılması, Verilerin muhafaza edilmesi, kayıtların korunması ve saklanmasının sağlanması, uyum görevlisi ve uyum görevlisi yardımcısının atanması, atanan kişilerin isim, yetki ve sorumluluklarının birime (MABEB) bildirilmesi ve bu kişilerin görevlerini yerine getirebilmeleri için gerekli koşulların sağlanması, çalışanların eğitimine imkân verilmesi ve düzenli iç denetimlerin yapılmasının sağlanması, Yükümlü olarak tanımlananlardan bankalar, finansal kuruluşlar, şans oyunu salonları, bahis hizmeti sağlayıcıları, kripto varlık hizmet sağlayıcıları, kripto varlık ihraççıları ve emanet cüzdanı hizmet sağlayıcıları için yukarıda sayılan yükümlülüklere ek olarak aşağıda belirtilen yükümlülükler de getirilmektedir:

Suç geliri aklama veya terörizmin finansmanı veya kitle imha silahlarının yaygınlaşmasının finansmanı ile ilgili tüzükte yer alan şüpheli işlem kriterleri dışında kendi faaliyet alanlarında tespit ettikleri şüphe uyandıran yeni şüpheli işlem kriterlerinin ve müşteri profilinin Birime bildirilmesi,  

Birim ve/veya yetkili denetim makamları tarafından herhangi bir gerçek veya tüzel kişi ile ilgili bilgi talep edilmesi durumunda, talep edilen tarihte veya geçmişte bir iş ilişkisine sahip olup olmadıklarını ve varsa bu ilişkisinin niteliğini ivedilikle ve eksiksiz olarak bildirmelerini sağlayacak bir bilgi sisteminin oluşturulması, Eğitim ve iç denetim faaliyetlerinin en az yılda bir kez gerçekleştirilmesi.”

Açıkmalada, Suç Gelirlerinin Aklanmasının, Terörizmin Finansmanının ve Kitle İmha Silahlarının Yaygınlaşmasının Finansmanının Önlenmesi Yasası tahtında yükümlü olarak sayılanlar başta olmak üzere tüm halkın yasanın getirdiği düzenlemeler ve mükellefiyetlerle ilgili bilgi edinmeleri ve MABEB ve/veya yetkili denetim makamları tarafından yapılacak duyuruları dikkatle takip etmelerinin büyük önem arz ettiğini belirtildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Emekli Astsubaylar Derneği: “Milli destanı hedef alan her türlü saldırı milletin iradesiyle karşılık bulacak

Published

on

By

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Başkanı Esen Ömürlü, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve bağımsızlık uğruna verdiği şanlı mücadeleyi, yüzlerce şehit ve gazinin canıyla yazdığı milli destanı hedef alan her türlü saldırının milletin topyekûn iradesiyle karşılık bulacağını belirtti.

Ömürlü yaptığı yazılı açıklamada,  İsrail merkezli bir gazetede bir yazar tarafından kaleme alınan ve “Kuzey Kıbrıs İsrail’in de sorunudur” başlığını taşıyan yazının sadece etik dışı bir medya provokasyonu değil, aynı zamanda uluslararası hukuk, diplomatik teamüller ve bölgesel barışa karşı doğrudan bir saldırı metni olduğunu dile getirdi.

Ömürlü, yazarın açıkça Türkiye Cumhuriyeti’nin meşru varlığına ve KKTC’nin egemenliğine karşı askerî operasyon çağrısında bulunduğunu ifade etti.

Yazarın “Poseidon’un Gazabı” adını verdiği bir savaş planıyla KKTC topraklarına yönelik işgal senaryosunu servis ettiğini belirten Ömürlü, “Bu şahıs; kalemini, gazetecilik ilkeleri yerine fitne, savaş ve kışkırtma aparatına dönüştürmüş, yazısı vasıtasıyla düşmanca bir söylemi meşrulaştırmaya çalışmıştır.” dedi.

Yazının savaş suçuna çağrı olduğu ve planın ise bölgesel istikrarı yıkmaya yönelik emperyalist bir proje olduğunu dile getiren Ömürlü, eleştirilerde bulundu.

Ömürlü, bu tarz yazıların sadece İsrail halkını değil, bölge halklarını da yanlış yönlendiren, nefret söylemini tetikleyen, diplomatik felaketlerin zeminini hazırlayan metinler olduğunu kaydetti.

Ömürlü, KKTC’nin 1974 yılında Türkiye’nin uluslararası garantörlük haklarına dayanarak gerçekleştirdiği Barış Harekâtı ile kurulduğunu ve o günden bu yana adada barışın teminatı olduğunu ifade etti.

“Bu topraklarda akan Türk kanı, bu devleti sadece bir idari yapı değil, bir milli yemin haline getirmiştir. Bugün KKTC, kendi halkının iradesiyle yaşayan, Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle güçlenen, uluslararası hukuk temelinde meşru ve egemen bir devlettir.” diyen Ömürlü bugün olduğu gibi yarın da bu topraklarda Türk bayrağının inmeyeceğini, Türk askerinin geri çekilmeyeceğini ve Türk halkının diz çökmeyeceğini dile getirdi.

Ömürlü, dernek olarak Kıbrıs Türk halkının, Türkiye’nin ve tüm Türk milletinin egemenlik haklarına kararlılıkla sahip çıkacaklarını ve böylesi tehditlere karşı asla geri adım atmayacaklarını belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC Deprem İzleme Merkezi açıldı

Published

on

By

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi hizmete açıldı.

Lefkoşa Sanayi bölgesinde yer alan merkezin açılış törenine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, bakanlar, milletvekilleri ve diğer yetkililer katıldı.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ile Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı katkılarıyla oluşturulan merkez, konuşmaların ardından açıldı.

-Tatar: “İşbirliğine hazırız”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, merkezin oluşturulmasında ve KKTC’nin kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik atılan adımları tebrik etti.

KKTC’nin potansiyelini güçlendirmenin büyük bir kazanım olduğunu ifade eden Tatar, ekonomiden, kurum kuruluşlara, geleceğe yönelik afetlere hazır olmanın önemine işaret etti.

Her alanda KKTC devletinin güçlendiğini, afetlere karşı da bunun böyle olduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs’ta her iki devletin işbirliğine dayalı çalışabileceklerini, özellikle doğal afette işbirliği yapılması gerektiğini söyledi.

“Güney Kıbrıs ile işbirliğine her zaman hazırız” diyen Tatar, Merkezin hayırlara vesile olmasını temenni etti.

-Yılmaz: “Başkasının merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz, güçlü olmak zorundayız”

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, merkezin ülkeye hayırlı olmasını diledi, birlik beraberlik çağrısı yaptı.

Ortadoğudaki gelişmelere de işaret eden Yılmaz, “Biz başkasının merhametine güvenmeden, iç cepheyi güçlü tutarak bir olmalıyız. Birlik beraberlik zamanıdır. Bazı sözler söylenirken çok dikkatli olunmalıdır. Başkasının merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz, güçlü olmak zorundayız” dedi.

Merkezin, T.C. Cumhurbaşkanı Yardımcılığının finansmanı ve AFAD’ın destekleriyle “KKTC Deprem Analiz Sistemi Altyapısının Kurulması Projesi” kapsamında kurulduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

“Projesi kapsamında attığımız her adım, kardeşliğimizin mühendislikte, teknolojide ve afet yönetiminde somut karşılık bulduğu birer eser olarak hayat bulmuştur. Afetlere karşı dayanıklı bir toplum inşa etme hedefi doğrultusunda atılan bu adımlar, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde şekillenen vizyoner yaklaşımın sahadaki yansımalarından biridir. Türkiye’nin tecrübesini ve teknolojik kapasitesini KKTC ile paylaşma iradesi, Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü desteğiyle daha da kurumsallaşmıştır. AFAD’ın mali ve teknik katkılarıyla üç aşamalı şekilde yürütülen çalışmalarla, önce gözlem ağı genişletilmiş; 4 hızölçer, 4 GNSS istasyonu ve Yeni Erenköy’de bir derin kuyu deprem gözlem istasyonu devreye alınmıştır. Bu altyapının en stratejik halkalarından biri olan KKTC Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezine, AFAD tarafından geliştirilen yerli ve millî deprem yazılımları başarıyla entegre edilmiştir. Böylece, veri temelli karar alma süreçlerini destekleyen, bilimsel temellere dayanan güçlü bir yapı KKTC’ye kazandırılmıştır.”

Yılmaz, bu coğrafyanın, Antik Çağlardan bu yana sayısız kez depremlerle sarsıldığını, güncel deprem haritalarında da Türkiye ve Kuzey Kıbrıstan geçen fay hatları bulunduğuna işaret etti.

Türkiye’nin güneyi ve KKTC’nin de içinde bulunduğu Doğu Akdeniz havzasının, yüksek deprem riski taşıyan bir kuşakta yer aldığını ve özellikle 6 Şubat 2023’teki büyük felaketin ardından bu riskin ciddiyetinin bir kez daha acı biçimde ortaya çıktığına işaret eden Yılmaz, 6 Şubat depreminde kaybettikleri tüm vatandaşlar ve Şampiyon Melekleri de rahmetle andı.

Acil durumlarla ilgili Türkiye’deki faaliyetleri yürütürken bilgi ve deneyimlerini başta KKTC olmak üzere bölgedeki ülkelerle ve uluslararası camia ile de paylaşma konusunda çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

“Bugün açılışını yaptığımız Merkez, AFAD bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi’miz ile aynı kabiliyetlere sahip olacak şekilde tasarlandı. Deprem konusunda tüm değerlendirmelerimizi son yıllarda gerçekleştirdiğimiz dönüşüm ile tamamen yerli ve milli yazılımlar kullanarak gerçekleştirmenin de gururunu yaşamaktayız. Bölgemizde afetlere karşı dirençli bir gelecek inşa etme yolunda, ihtiyaç duyan her ülkeye katkı sağlamaya devam edeceğiz. Yazılım alanında atılan adımlarla birlikte, KKTC’nin deprem gözlem kapasitesini güçlendirmeye yönelik çalışmalar da aynı kararlılıkla devam etmektedir. Bu kapsamda; KKTC’de şu ana kadar 4 geniş banthız ölçer, 2 sabit GNSS, 13 ivme ölçer ve 1 adet de derin kuyu istasyonunu tamamlayarak kullanıma sunmuş bulunuyoruz. Ortaya koyduğumuz güçlü altyapı, bugün birçok Avrupa ülkesinin deprem gözlem kapasitesinin üzerindedir.Söz konusu istasyonlar özellikle Doğu Akdeniz Bölgesindeki deprem gözlem kalitesini önemli ölçüde artıracaktır.”

Yılmaz, KKTC’ye güçlü bir altyapı kazandırıldığına işaret ederek, depremlerde, öncesi, deprem esnası ve sonrasında güçlü kurumsal yapıya ihtiyaç duyulduğunu, en önemlisinin de öncesi olduğunu, o yüzden sağlıktan afet yönetimine riskleri belirlemek için çalıştıklarını söyledi.

Türkiye’de deprem sonrası büyük bir dönüşüm başlattıklarını en büyük şantiyenin Türkiye’de olduğunu, 100 milyar doları aşan yatırımlar yapıldığını ifade eden Yılmaz, Türkiye cumhuriyeti olarak üzerlerine düşeni yaptıklarını kaydetti.

KKTC ile de birlikte çalışmaya devam edeceklerini, bir millet iki devlet olarak yola devam ettiklerini ve KKTC’nin gelişmesi için ellerinden gelen desteği vereceklerini ifade eden Yılmaz, “Türkiye yüzyılı KKTC yüzyılıdır, güçlü bir şekilde geleceği yaratmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Adada, iki halkın 50 yıldır huzur güven barış ortamında yaşadığını, Rumların barış sürecine yanaşmadığını işaret eden Yılmaz, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, iki devletli çözüm vizyonunun da huzur barış ve adadaki gerçekliğin sonucu olduğunu vurguladı.

“Gerçekler ortadadır, bugüne kadar tüm süreçler denendi, aynılarına devam etmek oyalamadır, zaman kaybıdır” diyen Yılmaz, “Adada iki devletin her alanda işbirliği yapabileceğini, yeter ki bunun eşitlik içinde iki devlet temelinde yapılsın” ifadelerini kullandı.

“Eşitlik ve iki devlet temelinde olursa her alanda işbirliğine hazırız” diyen Yılmaz, özellikle afet konusunda devletlerin işbirliği yapması gerektiğini söyledi.

Tatar’a bu yöndeki çalışmalarından dolayı teşekkür eden Yılmaz, iki devlet ve eşitlik temelinden uzak tekliflerin, oyalama ve zaman kaybı olduğunu kaydetti.

Ortadoğudaki gelişmelere de işaret eden Yılmaz, “Biz başkasının merhametine güvenmeden, iç cepheyi güçlü tutarak bir olmalıyız. Birlik beraberlik zamanıdır. Bazı sözler söylenirken çok dikkatli olunmalıdır. Kıbrıs Türk halkı devlete söz söyleyenlere prim vermeyecektir” şekilde konuştu.

-Üstel: “Vatandaşımızın huzuru için çalışmaya devam ediyoruz”

Başbakan Ünal Üstel de, hükümet ile Türkiye Cumhuriyeti’nin birlikte çalışarak ülkede yine bir ilki gerçekleştirdiğini ifade etti.

Üstel, depremde kaybedilen şampiyon melekler ile vatandaşları rahmetle andı, deprem sonrası hızlı bir adımla deprem izleme merkezi kurulması için harekete geçtiklerini işaret etti.

Doğal afetlerin olabileceğini ancak depremleri, doğal afetleri felakete çevirebilecek kişilere karşı da gerekli önlemleri aldıklarını ifade eden Üstel, okullarda, hastanelerde gerekli adımları attıklarını, şimdi de diğer alanlarda denetimler yapacaklarını, risk varsa ve gerekiyorsa sağlam olmayan binaları yıkacaklarını, olası afetlerde, yaşanmaması gerekenler varsa bunların önüne geçmeye çalışacaklarını belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte her alanda vatandaşların huzuru güven içinde yaşaması için işbirliğinde çalıştıklarını ifade eden Üstel, çok konuşmadan çok iş yapmaya devam edeceklerini kaydetti.

– Ataoğlu: “Türkiye ile işbirliklerinin sonsuza dek sürecek”

Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre BakanıFikri Ağaoğlu, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC’nin işbirliğinde açılan merkezin, ülke için bir ilk olduğunu ifade etti, hayırlı olmasını diledi.

Ataoğlu, 6 Şubat depreminde yaşamını yitirenleri, Şampiyon Melekleri andı, deprem sonrası bakanlığına bağlı Maden ve Jeoloji Dairesi’nin, söz konusu merkezin oluşturulması için ortaya koyduğu çalışmalarını anlattı.

Bakanlık ile AFAD arasındaki işbirliği ve çalışmalara da işaret eden Ağaoğlu, Türkiye ile işbirliklerinin sonsuza dek süreceğini söyledi.

Konuşmaların ardından merkez açılışı yapıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

KTSO 39. Olağan Genel Kurulu’nda yeni yönetim kurulu belirlendi

Published

on

By

Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) 39. Olağan Genel Kurulu’nda faaliyet ve mali rapor aklandı. Oda’nın yeni yönetim kurulu belirlendi. 

Yeni yönetim şu isimlerden oluşuyor:

“Ali Kamacıoğlu (asil üye), Sercan Görgüner Bahçeci (asil üye), Hüseyin Ciddi (asil üye), Mustafa Betmezoğlu (asil üye), Hüseyin Ruso (asil üye), Metin Oral (asil üye), Yeşim Direl (asil üye), Abdullah Emirzadeoğluları (asil üye), Tuygun Töre (asil üye), İrfan Yılmaz (asil üye), Enes Teke (asil üye), Orhan Dağlı (yedek üye), Efe Özman (yedek üye) ve Halil Onalt (yedek üye)”

 

Devamını Oku

Trending

Reklam