Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KKTC AKPA Heyet Başkanı Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa Konseyi’nde Rum lider Hristodulidis’i köşeye sıkıştırdı

Published

on

 

AKPA Genel Kurulu Fransa’nın Strazburg kentinde 22-26 Ocak tarihleri arasında gerçekleşiyor.

 

1376 sayılı AKPA kararı uyarınca iki seçilmiş Kıbrıs Türk Vekil, toplantılarda hazır bulunabiliyor.

 

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu ve CTP Milletvekili Armağan Candan ülkemizi temsil ettiler.

 

Uzun bir aradan sonra bir GKRY lideri Nikos Hristodulidis, Avrupa Konseyi Parlamenter Asemblesi’nin (AKPA) Genel Kurulu’na hitaben konuşma yaptı.

 

Hristodulidis’in 45 dakikalık konuşmasını izleyen KKTC AKPA Heyet başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, görüşlerini kapsamlı bir
açıklamayla kamuoyuna anlattı.

Hasipoğlu, “Genelde siyasi parti grupları temsilcilerine söz verilen Genel Kurul’da, Rum liderin konuşmasında ilk kez bir Kıbrıslı Türk Milletvekiline de soru sorma hakkı verildi. Strazburg’a gelmeden Meclisimiz ve Strazburg temsilciliğimizin yaptığı girişimler sonucunda, Rum lidere soru sorulma listesine gruplar dışında tek vekil olarak yazılmayı başardık”dedi.

 

Hristodulidis’e karşı söz alarak soru sormaya başladığını aktaran Hasipoğlu şunları anlattı:

 

“Oturumu yöneten AKPA başkanlığına iki gün önce seçilen Yunanistan vekili Theodoros Rousopoulo, bana sadece 30 saniyelik söz hakkı verdi. Aslında burada adil olmayan diğer bir durum, Hristodulidis konuşma yaptığına göre, bizim seçilmiş Cumhurbaşkanımıza da konuşma yapma hakkı verilmesiydi. Bu yüzden değilmidir ki biz BM”ye yaptığımız yeni önerimizde “uluslararası eşit statümüzü” de talep ediyoruz.

Oğuzhan Hasipoğlu, açıklamasında kısıtlı verilen süre içerisinde şu soruları sorduğunu da aktardı:

 

“Daha önceki tüm çözüm planlarına hayır diyen Rum yönetimi bugün AB ve AKPA içerisinde yer almasına rağmen tüm çözüm planlarına evet diyen Kıbrıs Türk tarafının hala Rum tarafınının engellemelerinden dolayı izolasyonlar ve ambargolar altında kalması ne kadar adildir? 2004 yılındaki Çözüm planını Rum tarafı olarak reddedince, dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan bir rapor yazarak, Rum tarafının Kıbrıs Türkleri ile adanın yönetimini ve zenginliğini paylaşma niyetinin olmadığını vurgulayarak, izolasyonlar ve ambargoların kalkması gerektiği tesbitini yapmıştır. Aradan tam 20 yıl geçti Sayın Hristodulides, bugün için biz Kıbrıslı Türklerin özden gelen egemen eşitlik hakkını kabul etmeye ve adanın yönetimini ve zenginliğini paylaşmaya hazır mısınız? Bu siyasi duruşunuzda bir değişiklik var mı?Son olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından etkin bir iç hukuk olarak kabul edilen Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yargı yetkisini neden tanımaktan kaçınıyorsunuz?”

Oğuzhan Hasipoğlu, “ Sorularımın ana teması, GKRY”nin adanın yönetimini ve ada etrafındaki zenginliği paylaşmaya hazır olup olmadığı ve Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız kısıtlamaların kalkması gerektiği iken Rum lider iki net soruya da sinirlenerek cevap vermekten kaçındı ve şahsıma hangi pasaport ile Strazburg”a geldiğini sormakla yetindi. Rum Lider ardından da Kıbrıslı Türkler de Maronitler, Ermeniler gibi Kıbrıs Cumhuriyetinin nimetlerinden yararlanabilmektedir” cevabıyla, aslında Rum tarafının gerçek niyetini ortaya koymuştur. Kıbrıslı Türkleri, Maronitler – Ermeniler gibi bir azınlık olarak görmekte ve bu azınlık hakları çerçevesinde mevcut Kıbrıs Cumhuriyeti”nin parçası olarak bir çözümü öngördüğünün açık bir göstergesidir. Strazburg”da bulunan Rum basınından bazı gazeteciler dahi, Hristodulidis”in Hasipoğlu”na daha ciddi cevaplar vermesi gerektiği yorumlarını yaptılar” bilgisini paylaştı.

Hasipoğlu, “Rum Liderin, çözümsüzlüğün ve izolasyonların ana sebebinin Türkiye olduğunu ifade etmesi de düşündürücüdür. Kendisi ile birlikte Kıbrıs müzakerelerindeki son büyük zirve olan Crans Montana’da beraberdik. Masayı Anastasiadis”ten önce kendisinin devirdiğini çok iyi biliyorum. Türkiye Cumhuriyeti”nin görüşme sürecinde ne kadar yapıcı bir tutum içerisinde olduğunu ilgili taraflar açıkca bilmektedir. İddia ettiği gibi, Türkiye adada işgalci değil, hem Rumlara hem de Kıbrıs Türk halkına 1974 yılında yaptığı müdahale ile barış ve huzur getirmiştir. Eğer Türkiye  Kıbrıs Türkü”nün  hayatını kurtarmak için 1974 yılında adaya gelmeseydi, ada Yünanistan”a bağlanmış olacaktı ve biz başka hususları şu an konuşuyor olacaktık” ifadelerini kullandı.

Hasipoğlu açıklamasının devamında “ Rum Liderin, benimle birlikte soru soran Ukrayna Milletvekili Oleksil Goncharenko’nun soruları karşısında da zor anlar yaşadığını ifade etmek isterim. Ukrayna vekili açıkça Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Rus mafyası ve oligarşisinin kara paralarının aklanmasına aracılık ettiğini, GKRY’nin bu paraların saklama merkezi olduğunu, ayrıca Ruslara para karşılığı altın pasaport sattğını” Hristodulis’in yüzüne söylemiştir. Hristodulidis verdiği cevapta, Ukraynalı vekilin iddialarını reddetmedi ve geçmişte bu konuda hata yaptıklarını kabul etti” dedi

Oğuzhan Hasipoğlu, “ Ben sorularıma net cevap almayı beklemiyordum. Ancak Avrupa Konseyi, Kıbrıs Türk halkının sesini duyurabildiği en üst ve tek platformdur. Kıbrıs Türk halkının hiçbir zaman uluslararası camiaya yanlış yapmadığını, yanlış yapanın Rum tarafı olduğunu, buna rağmen Rum tarafının yaratılan statükodan beslendiğini, geçmişten örnekler vererek hatırlattım. Rum lider bize cevap veremese de, biz sesimizi 300 Avrupalı milletvekiline ve Yunanlı Konsey başkanına duyurmayı başardık.Kıbrıs Türk halkının sesini Avrupa’daki en üst düzeyde duyurmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam