Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu: “Kıbrıs’ta gelecek iki ayrı egemen devletin iş birliğinde şekillenecek”

Published

on

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu Kıbrıs’ta geleceğin, iki ayrı egemen devletin iş birliğinde şekilleneceğini söyledi.

Ertuğruloğlu, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs konusundaki Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’dan beklentinin, 6 ayı beklemeden “ortak zemin yoktur” diye BM Genel Sekreterini doğru bilgilendirmesi olduğunu belirtti.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs Genç TV’de Burhan Canbaz’ın güncel konularla ilgili sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Ankara’ya yaptığı ziyaretle ilgili, “Kıbrıs konusunda adım adım Ankara ile beraber hareket ediliyor” diyen Ertuğruloğlu, “BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs konusundaki Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın atanma sürecinin başından beri yaklaşımın; ortak zemin yoktur ve olmayacaktır da. Bu kadar açık konuşan biri olarak söylüyorum bunu” dedi.

Bunun, “ortak zemin var da buna engel olmak istendiği” şeklinde yorumlanmaması gerektiğinin altını çizen Ertuğruloğlu, eğer gerçeklerle ilgili politika yapılacaksa, ortak zeminin olabilmesi için her şeyden önce Rum tarafının ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ diye haksız bir şekilde kullandığı sıfatının ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti.

Ertuğruloğlu, “Rum tarafı bu statüsünü kullanmaya devam ettiği sürece, hangi mantık ‘ortak zemin vardır’ deme noktasına gelebilir, bu söz konusu değil” dedi.

-“BM 60 yıldır bu adada ortak zemin bulamadı da 6 ayda Bayan Holguin mi bulacak”

Birleşmiş Milletlerin (BM) Kıbrıs’ta 60. yılını kutlamaya hazırlandığına işaret eden Ertuğruloğlu, görüştüğü Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Kıbrıs’taki BM Barış Gücü (UNFICYP) Misyon Şefi Colin Stewart ve ekibinin dikkatini iki noktaya çektiğini aktararak, bu hususları şöyle belirtti.

BM’nin 60 yıldır Kıbrıs’ta bulunmasının, Rum tarafının ‘Kıbrıs sorunu 1974’te başladı’ propagandasının yalan olduğunu kanıtladığını aktaran Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

“BM 60 yıldır bu adada ortak zemin bulamadı da 6 ayda Bayan Holguin mu bulacak, yok böyle bir olasılık.

Ankara’da iken verdiğim beyanat da bu yöndeydi. Söz konusu temsilcinin ‘ortak zemin vardır’ diye bir açıklama yapacağına yönelik beklentimiz yok. Kendisinden beklentimiz, hatta 6 ayın bitmesini bile beklemesine gerek yok, ‘ortak zemin yoktur’ deyip Genel Sekreteri doğru bilgilendirmesi ve Genel Sekreterin de bu bilgilendirme ışığında, onun da zaten bildiği gerçeğin vurgulanmış olması ve iyi niyet misyonunun iade edilmesi. Bizim beklentimiz bu doğrultuda.”

-“Siyasi eşitlik egemen eşitliğe dayandırılmalı”

Garanti edilmiş, siyasi eşitliğe dayalı 1960 Cumhuriyeti’nin bir gecede yıkılmasından gerekli dersin çıkarılması gerektiğini ifade eden Ertuğruloğlu, “Siyasi eşitlik tabi ki vazgeçilmezdir, şunu da iyi bilmemiz ve kabul etmemiz gerekir ki, talep ettiğimiz siyasi eşitliğin bir anlam ifade edebilmesi için egemen eşitliğe dayandırılması gerekir. 1960 ortaklığının başına gelenlerden bu dersi çıkarmıyorsak biz tarihten hiçbir ders çıkaramıyoruz, öyle bir zafiyetimiz var demektir” dedi.

-“İki ayrı egemen devlet iş birliği yaparak, barış ve huzur içerisinde gayet güzel yaşayabiliriz”

Doğu Akdeniz’de huzur ve barış ortamının devamı isteniyorsa adanın gerçeklerine dayalı bir politika ve bir gelecek şekillenmesi gerektiğini kaydeden Ertuğruloğlu, bunun da adada iki ayrı milli kimlik, iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi, iki ayrı egemenlik olduğu kabul edilerek ve geçmişin tecrübelerinden faydalanılarak, geleceğin ancak iki egemen ayrı devletin iyi komşuluk ilişkileriyle şekillendirileceğini ifede etti.

İki ayrı egemen devletin varlığı temelinde bir politika savunmanın adada sorun yaratmak olmadığını vurgulayan Ertuğruloğlu, “İki ayrı egemen devlet iş birliği yaparak, barış ve huzur içerisinde gayet güzel yaşayabiliriz. Bizim temel yaklaşımımız ve Bayan Holguin’e sürekli verilen mesajlar bunlardır” dedi.

Dışişleri Bakan Ertuğruloğlu, Rumların arzu ettiği gibi, müzakerelerin 2017’de Crans Montana’da koptuğu yerden devam etmesinin ve sözde federal ortaklık görüşmelerine başlamanın söz konusu olmadığını söyledi. Rumların hedeflediği ortak zeminin bu olduğunu ve bunun mümkün olmadığını kaydeden Ertuğruloğlu, “Bizim ortak zemin arayışımızda iki ayrı egemen devletin iyi komşuluk ilişkilerini ortaya çıkaracak bir müzakere sürecinin ortak zemini var mı yok mu bunu araştırmaktır” diye konuştu.

Rumlar dünya tarafından şımartılmaya ve Kıbrıs Türklerine haksız ambargolar devam ettiği sürece ortak zemininden bahsetmenin söz konusu olmadığını dile getiren Ertuğruloğlu, Rum lider Nikos Hristodulidis’in ‘Ortak zemin federasyondur, federasyon dışında bir zemin görüşmeyiz’ sözlerinin hatırlatılmasına karşılık, “O zaman olmayacak” dedi.

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, “Ankara’da da aynı şeyleri söyledim. Hiçbir makam tarafından bunların tersine bir görüş ifade edilmedi; bizim ulusal davadaki çizgimiz bellidir” dedi.

“Eşitsizlik temelinde oturulan masadan, eşitler olarak kalkmak mümkün değildir” diyen Ertuğruloğlu, Crans Montana’dan sonra Türk tarafının politikasının doğru zemine oturduğunu, iki ayrı egemen devletin iş birliğinde geleceğin şekilleneceğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, BM’nin ve Avrupa Birliği’nin Kıbrıs konusunda Rumlardan yana taraf olduğunu, sorunu yaratan BM ve AB’nin sorunu çözmeye çalışıyormuş gibi göründüğünü kaydetti.

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Almanya Cumhurbaşkanının Güney Kıbrıs ziyaretinin de başlı başına bir fiyasko olduğunu ve Alman Cumhurbaşkanının Berlin-Lefkoşa benzetmesinin samimiyetten yoksun, propaganda olduğunu belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Akgünler Denizcilik yeni hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişletti

Published

on

By

Akgünler Denizcilik’in 25. kuruluş yıl dönümünde, yeni nesil, yüksek kapasiteli hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişleterek, Girne-Taşucu arası seyahat süresini 2 saat 30 dakikaya indirdiği bildirildi.

Akgünler Denizcilik’ten verilen bilgiye göre, 24 Temmuz itibarıyla Girne-Taşucu-Girne hattında seferlerine başlayan gemi, 43 araç ve 430 yolcu kapasitesine sahip.

Akgünler Denizcilik Genel Müdürü İbrahim Baştuğ, “25. yılımızı kutlarken ailemize katılan Grand Master ile hizmet kalitemizi bir adım daha yukarıya taşıyoruz. Yolcularımıza hızlı, konforlu ve zaman kazandıran bir yolculuk deneyimi yaşatmayı amaçlıyoruz. KKTC ile Türkiye arasındaki ulaşımı daha da güçlendirecek bu yatırım, deniz taşımacılığında her zaman hizmet kalitesini artırma hedefinde olan lider firma olmamızın bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

GKRY, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 380 bin euro bağışladı

Published

on

By

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’ne (KŞK), 380 bin euro bağışladı.

Bu bağışla GKRY’nin 2005’ten bugüne KŞK’ye sağladığı mali yardım 4 milyon 392 bin 700 euroya yükseldi.

KŞK’den yapılan açıklamada, bağışın kazı çalışmalarının güçlendirilmesi ve kazı ekiplerinin artırılması da dahil olmak üzere KŞK’nin 2025’teki çalışmalarını destekleyeceği kaydedildi.

KŞK’ye yapılan bağışların, Komite’nin kayıp şahısların kalıntılarının tespit edilmesi ve ailelerine iade edilmesi amacına katkıda bulunduğu belirtilen açıklamada, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kayıplardan, şu ana kadar toplam 1055 kişinin kimliklendirilerek, usulüne uygun cenaze töreniyle ailelerine teslim edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, projenin devamı için Kayıp Şahıslar Komitesi’nin bağışçı desteklerine ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam