Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Narenciyeciler Güzelyurt çemberinde eylem yaptı

Published

on

Kıbrıs Türk Narenciye İthalatçılar Birliği ile Narenciye İhracatçı Birlikleri, Güzelyurt terminal çemberinde davullu, zurnalı eylem yaptı.

Sektördeki sorunlara dikkat çekerek, hükümetten çözüm bulmasını isteyen narenciyeciler, sorunları çözülene kadar Cypfruvex ve Kalyoncu Fabrikası yanında, belediyeye ait iki kantarı bekleteceklerini açıkladı.

“Cemal Redif (Cypfruvex Müdürü) istifa” sloganlarının atıldığı ve Redif’in görevden alınmasının talep edildiği eylemde, yola bir kamyon narenciye boşaltıldı ve ateş yakıldı. Eyleme bazı CTP milletvekilleri de katılırak destek verirken, iki birlik başkanı ile CTP Milletvekili Erkut Şahali konuşma yaptı.

-Hastürk: “Sadece iki firmamıza paylaştırılan 15 bin tonluk bir kota karşımıza çıktı, diğer ihracatçı firmalarımız devre dışı bırakıldı”

İlk konuşmayı yapan Narenciye İhracatçı Birlikleri Başkanı Ahmet Hastürk, narenciye üretiminin Güzelyurt bölgesi için önemli bir geçim kaynağı ve başta gelen ihracat kalemi olduğunu vurgulayarak, sektörde bu yıl yaşanan olumsuzlukları anlattı.

Geçen yıl üreticinin mandora mandarinde altın yılını yaşadığını kaydeden Hastürk, bu yıl Türkiye’deki ürünlerde düşük fiyatlarla başlayan olumsuz havanın Kuzey Kıbrıs’a da yansıdığını ve ülke ürünlerine talep oluşmadığını anlattı.

Hastürk, “Türkiye’deki düşük narenciye fiyatları; geçen yıl kilosu ortalama 8-8,5 TL civarında olan mandora mandarinin bu sezon 3-3,5 TL gibi bir rakama denk gelmesine vesile olmuştur. Ancak Cypfruvex’in ıskarta ürüne 3,5 TL bir fiyat vermesi ve buna ilaveten erken bir kararla 2 TL’lik bir devlet teşviki ile de bu rakam taban fiyat diye tanımlanarak 5,5 TL’ye çıkarılmak suretiyle tüccar veya ihracatçılardan daha yüksek fiyata bu ürünü almaları talep edilmiştir. Bu rakamın Tarım Bakanlığı’nın açıkladığı narenciye teşvik priminin ihracatı desteklemekten uzak olduğu görülmüş, üreticinin beklediği fiyatı oluşturamamıştır” diye konuştu.

Sektörde yaşanan “sancılı” süreç devam ederken yeşilleme hastalığına neden olan Asya psillidi böceğinin ülkede görüldüğü haberinin ortaya çıktığını belirten Hastürk, bununla ilgili inceleme sürecinde de ihracatın sık sık sekteye uğradığını anlattı. Hastürk, ardından Tarım Bakanının Ankara ziyareti sonunda bir protokol ile ürünlerin, paketleme tesisinde çalışıldıktan sonra fumigasyon işlemi sonucu 24 saat bekletildikten sonra ihracatına karar verildiğini anımsattı. Bu adımdan sonra ihracatın bazı teknik ve araç sıkıntılarına rağmen yapıldığını belirten Hastürk, “Tam bu aşamada yine Tarım Bakanımız ile Cypfruvex Müdürünün Ankara’ya ziyarette bulundukları haberi geldi. Döndüklerinde karşılarına tam bir yasaklama kararı çıktığı açıklandı. Ancak bu toplantıda hangi taraftan geldiğini bilmediğimiz sadece iki firmamıza paylaştırılan bütün narenciye ürünlerini kapsayan 15 bin tonluk bir kota karşımıza çıkmış, diğer ihracatçı firmalarımız devre dışı bırakılmıştır” ifadelerini kullandı.

Yapılan araştırmalarda Asya psillidi böceğinin yumurtalarının fumigasyon işlemi ile yok olduğunun görüldüğünü vurgulayan Hastürk, sektörde iş yapan her kesimin mağdur olduğunu vurguladı ve hükümeti sadece üreticileri tazmin edeceğini söylediği gerekçesiyle eleştirdi.

Bölgede krize yol açtığını belirttiği narenciyedeki sıkıntıları “afet” olarak niteleyen ve üreticilerin büyük endişe içinde olduğunu aktaran Hastürk, “Çözüm olarak konuşulan, ürünlerin Cypfruvex tarafından sıkılacağıdır. Ancak bu uygulama üreticiyi gelecek yıllarda üretimden kopararak bölgeyi inşaat alanına çevirecektir” dedi.

-Bardakçı: “Ya hep beraber ürün ihraç edeceğiz ya da hiçbirimiz etmeyeceğiz”

Kıbrıs Türk Narenciye İthalatçılar Birliği Başkanı Fethi Bardakçı ise konuşmasında, Cypfruvex Müdürü Cemal Redif’in, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve TC ile KKTC’nin tarım bakanlarına “tüm ihracatçıları aradığını, toplamda 15 bin ton ürünü iki ihracatçı firmanın satın aldığını ve tüm üreticilere aldıkları ürün paralarını ödediklerini söyleyerek yalan ve yanlış bilgiler verdiğini” savundu.

Dünyanın neresinde böyle bir olay yaşansa bakanın istifasını sunacağını kaydeden Bardakçı, “Hadi kabul ettik, suç Tarım Bakanımızın değil. Adaya gelip doğruları öğrendikten sonra Cypfruvex Müdürü Cemal Redif’i bir dakika bile düşünmeyip görevden almasını beklerken, sadece Cemla Redif’in üreticilerden özür dileyerek geçirilmesi kabul edilemez. Diğer ihracatçı kardeşlerimizin almış olduğu ürünlerden yapmış oldukları zararları yerine getirecek mi? Vicdanlarınız rahat mı? Biz ihracatçılar olarak geç olmasına rağmen Cypfruvex Müdürü Cemal Redif’i derhal görevden almanızı talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Avukatları ile birlikte Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanına gittiklerini yapılanın yasal olmadığını, eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ilettiklerini anlatan Bardakçı, “Ya hep beraber ürün ihraç edeceğiz ya da hiçbirimiz etmeyeceğiz” dedi.

-Şahali: “Hala umut vardır”

Eyleme destek için bir gurup vekille eyleme giden CTP Milletvekili ve eski Tarım Bakanı Erkut Şahali de bir konuşma yaptı. Şahali konuşmasında, narenciye sektörüne çok önem verdiklerini belirterek, CTP olarak sektör için yoğun mesai harcadıklarını anlattı.

Cypfruvex ve Tarım Bakanlığına ürün satışına ilişkin adım atmadıkları gerekçesiyle eleştirilerde bulunan Şahali, Hükümeti felaket anında bile birilerine çıkar sağlamakla suçladı.

Narenciye alanlarının şantiye alanlarına çevrilmesine üreticilerle birlik içinde karşı çıkacaklarını vurgulayan Şahali, Hükümeti üreticilere kulak vermeye çağırdı. “Bu konuda geç kalındı ancak hala umut vardır” diyen Şahali, yapılması gerekenin ürünün satışını hedeflemek olduğunu kaydetti.

Üreticilerin yanında olacaklarını yineleyen Şahali, “Niyet birilerine çıkar sağlayarak sektörü batırmaksa buna izin vermeyeceğiz” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Erdoğan, Tokayev ile basın toplantısı düzenledi : “Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını özellikle istişare ettik”

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile görüşmesinde, Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını istişare ettiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ile baş başa görüşmesi ve Türkiye-Kazakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı’na katılmasının ardından çeşitli alanlardaki anlaşmaların imza törenine başkanlık etti ve ortak basın toplantısı düzenledi.

-“Kıbrıs Türkleriyle de dayanışmamızı güçlendirmeye devam ediyoruz”

Doğu Akdeniz’den Türkistan’ın en ücra köşelerine uzanan coğrafyada, “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarıyla hareket ettiklerini belirten Erdoğan, “Gerek ikili ilişkiler, gerek aile meclisimiz olan Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde, Türk dünyasının güçlenmesi için birlikte çalışıyoruz.” dedi.

Kazakistan’ın, Türk Devletleri Teşkilatı’nın 2026’daki Gayriresmi Zirvesine Türkistan’da ev sahipliği yapacak olmasından memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, “Türk dünyasının asli ve ayrılmaz bir unsuru olan Kıbrıs Türkleriyle de dayanışmamızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Biraz önce Sayın Tokayev ile kabul ettiğimiz ortak bildiride Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını özellikle istişare ettik. Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev ile dünyanın içinden geçmekte olduğu bu zorlu süreçte bölgesel ve uluslararası meseleleri de değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.

-“Ticaret hacminde 15 milyar dolar seviyesini hedef alarak yolumuza devam ediyoruz.”

Tokayev ve heyetini, Türkiye-Kazakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı vesilesiyle Ankara’da misafir etmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Hatırlayacaksınız, 2019’da Stratejik Ortaklığımızı ilan ettiğimiz Kazakistan ile münasebetlerimizi üç yıl önce Geliştirilmiş Stratejik Ortaklık düzeyine yükseltmiştik. Kazakistan, bölgenin en büyük ekonomisi, bizim de bölgedeki en büyük ticari ortağımız. Ticaret hacminde 15 milyar dolar seviyesini hedef alarak yolumuza devam ediyoruz.”

Türkiye’nin Kazakistan’daki yatırımlarının 5 milyar dolar seviyesine ulaştığını, Kazakistan’ın Türkiye’deki yatırımlarının ise 1,5 milyar dolara yaklaştığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Müteahhitlik firmalarımız bugüne kadar 30 milyar dolar değerinde 500’ün üzerinde projeyi başarıyla üstlendi. Bugün de savunmadan enerjiye, ulaştırmadan bilim ve teknolojiye çok geniş bir yelpazede görüş alışverişimiz oldu. Neticede biraz önce şahit olduğunuz 20 belgeyi imzaladık. Madencilik ve nadir toprak elementleri gibi bu sektörlerde işbirliği imkanlarını değerlendirdik. Daha fazla miktarlarda Kazak petrolünün ülkemiz üzerinden dünya pazarlarına ulaştırılmasının yollarını ele aldık. İpek Yolu’nun günümüzdeki karşılığı olan Hazar Geçişli Orta Koridor’un kullanımı ve geliştirilmesi hususunda yapabileceklerimizi istişare ettik.”

Tokayev ile askeri ve savunma sanayi işbirliğini daha ileriye taşıyacak somut projeleri de görüştüklerini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Güvenlik işbirliği ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele konuları da gündem başlıklarımız arasında yer aldı. Ülkemizi ziyaret eden Kazak turist sayısı her geçen yıl artıyor. Geçtiğimiz sene 900 bine yakın Kazak kardeşimizi ülkemizde ağırladık. Ülkemizden de Kazakistan’a yönelik bir teveccüh olduğunu görüyoruz. Kazakistan, Türk vatandaşlarına vize muafiyet süresini 90 güne çıkardı. Bu karardan dolayı değerli kardeşim Tokayev’e teşekkür ediyorum. Eğitim ve kültür konuları her zaman olduğu gibi yine gündemimizdeydi. İlk kapsamlı ortak projemiz olan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi 30 yılı aşkın süredir 100 binden fazla mezun verdi. Şimdi de Sayın Tokayev’in desteğiyle Türkiye Maarif Vakfı’nın Astana ve Almatı’da birer okul açma çalışmalarına başladığının müjdesini buradan vermek isterim. Ayrıca, Gazi Üniversitesi de Güney Kazakistan Pedagoji Üniversitesinde bir şube açacak.”

Bu yılın Kazakistan’ın milli şairi, Kazak halkının büyük dahisi, mütefekkir Abay Kunanbayev’in 180’inci doğum yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, Kunanbayev’i rahmetle yad etti.

Gazze başta olmak üzere Rusya-Ukrayna savaşı ve Afganistan gibi başlıklarda görüş alışverişinde bulunduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Terör devleti İsrail, 22 aydır Filistin halkını canice katlediyor. 360 kilometrekareye hapsettiği Gazzeli kardeşlerimize soykırım uyguluyor. Gazze’den, Nazi kamplarından çok daha kötü daha vahşi ve insanlık dışı fotoğraflar geliyor. Tüm dünyanın gözleri önünde bir halk açlık ve susuzlukla öldürülüyor. Gazze’deki insani durum felaket boyutundadır. Masum çocuklar ya açlıktan ya da İsrail işgal güçlerinin silahlarından çıkan kurşunlardan dolayı can vermektedir. İsrail’in açlığı özellikle Filistinlilere karşı bir silah olarak kullanması, bunların insanlıktan nasibini almadıklarının en açık göstergesidir. Bu barbarlık karşısında İslam ülkeleri başta olmak üzere herkesin, vicdan sahibi tüm ülkelerin tüm halkların sesini daha fazla yükseltmesi şarttır. Biz bu konuda ne yapılması gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Gazze halkına soykırım uygulayanların hukuk ve tarih önünde hesap verdiği günleri de inşallah göreceğiz.”

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ve heyetine, Türkiye’yi ziyaretleri için bir kere daha teşekkür eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kıymetli kardeşim, Türkiye’nin yakın bir dostu olduğunu göreve geldiği günden bu yana attığı kararlı adımlarla ortaya koymuştur. Kendisine Türkiye-Kazakistan kardeşliğine yaptığı eşsiz katkılardan dolayı devlet nişanımızı tevcih edeceğiz. Rabbim dayanışmamızı, muhabbetimizi daim eylesin diyorum. Bu düşüncelerle konsey toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, buradan kardeş Kazakistan’a sağlık esenlik ve refah dileklerimi iletiyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel:Şehit ve gazilerimize olan vefa borcumuzu lafla değil hizmetle ödüyoruz

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Mücahitlerin Tazmini ile Gazilerin Hak ve Menfaatlerinin Belirlenmesi Yasası kapsamında düzenlenen “Gazilik Beratı” ve “Gazilik Kartı” takdim törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada, “Bugün özgür bir devlette, bayrağımızın gölgesinde yaşıyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz.” diyerek milli mücadele kahramanlarını minnetle andı.

 

“HAYATA GEÇEN HER PROJE, SİYASİ İSTİKRAR SAYESİNDE”

 

Başbakan Üstel, konuşmasında, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yıllarında verdiği büyük bedeli hatırlatarak, “Vatanını, toprağını koruyan, canını ortaya koyan şehit ve gazilerimiz olmasaydı bugün hür bir devlet çatısı altında olamazdık. Onlara olan vefa borcumuz, sözle değil icraatla ödenir. Son dönemde hayata geçirdiğimiz tüm büyük projelerin en büyük sebebi de vizyonumuz, cesaretimiz ve siyasi istikrarımızdır” dedi.

 

Kıbrıs Türk halkının liderleri Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş’ı rahmet ve minnetle anan Üstel, 20 Temmuz Barış Harekatı’na kadar yaşanan saldırılara değinerek, “Kıbrıs Türkü o günlerde geri adım atmadı, bugün de geri adım atmayacak.” ifadelerini kullandı.

 

 

RUM BASKISINA KARŞI YENİ ADIMLAR

 

Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına yönelik baskılarını hatırlatan Üstel sözlerine şöyle devam etti:

“Turizme karşı uygulanan ambargoları imzaladığımız anlaşmalarla tek tek kırıyoruz. İş dünyamıza karşı hukukun siyasallaştırıldığı saldırılara asla boyun eğmeyeceğiz. Anavatan Türkiye ile birlikte yürüttüğümüz hukuk savaşını mutlaka kazanacağız. Kıbrıs Türk halkını ekonomik, hukuki ve siyasi baskılardan kurtarmak bizim namus borcumuzdur.”

 

“HER SEKTÖRE EŞİT HİZMET, HER VATANDAŞA ADALET”

 

Hükümet olarak sağlık alanından sosyal konut projelerine kadar tüm sektörlere yatırım yaptıklarını vurgulayan Üstel, Karpaz’dan Lefke’ye sağlık yatırımlarını artırdıklarını, Maraş Sağlık Merkezi’ni açtıklarını, Lefkoşa Hastanesi için temel attıklarını. Girne ve Güzelyurt Hastanesini açmaya hazırlandıklarını belirtti.

 

Gençlere yönelik kırsal kesim arsası ve sosyal konut projelerinden bahseden Üstel, “Adaletli olacağız, sosyal konutları zaten evi olanlara vermeyeceğiz. Bizim siyasetimiz, şehit ve gazilerimizin emanetine olan devlete ve gençlerimize sahip çıkma siyasetidir.” dedi.

 

“GAZİLERİMİZE TÜRKİYE’DE DE AYNI HAKLAR”

 

Gazilerin Türkiye Cumhuriyeti’nde de aynı haklardan yaralanabilmesi adına gerekli çalışmaların tamamlandığını ifade eden Üstel, “Gazilerimiz başımızın tacıdır, onların hakkını ödemek boynumuzun borcudur.” diyerek gazileri selamladı.

 

“ŞEHİTLERİMİZE VE LİDERLERİMİZE MİNNET BORCUMUZ EBEDİDİR”

 

Başbakan Ünal Üstel, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu devlet, şehitlerimizin canıyla, gazilerimizin kahramanlığıyla, büyük liderlerimizin vizyonuyla kuruldu. Bizim görevimiz, bu emanete sahip çıkmak, vefa borcumuzu hizmetle ödemektir. Ruhları şad olsun, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Caretta Caretta kaplumbağalarına uydu vericisi takıldı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi (DAÜ-SAGEM) ile Kuzey Kıbrıs Deniz Kaplumbağalarını Koruma Derneği (SPOT) iş birliğinde, iki Caretta Caretta kaplumbağasına uydu vericisi takıldı.

DAÜ’den verilen bilgiye göre, İskele ve Alagadi sahilinden doğaya bırakılan kaplumbağalara takılan verici ile Akdeniz göç rotaları ve beslenme alanları izlenmeye başlandı.

Uydu vericilerinin temini, Türkiye İş Bankası ile Kuzey Kıbrıs Lions Dernekleri Federasyonu ve federasyona bağlı 14 kulübün sağladığı finansal destekle yapıldı. Proje, Caretta Caretta türünün göç yolları ve beslenme alanlarının zaman içinde nasıl değiştiğini izleyerek, türün korunmasına yönelik bilimsel veriler üretmeyi hedefliyor.

Açıklamada, “Kaplumbağaları yalnızca kendi kumsallarımızda değil, binlerce kilometre uzaktaki beslenme alanlarında da koruyabilmek için bu veriler büyük önem taşıyor. Uluslararası iş birlikleriyle yürütülen bu çalışmalar, türün korunmasına yönelik stratejik adımların temelini oluşturuyor” ifadelerine yer verildi.

Kaplumbağaların güncel konumları şu bağlantıdan canlı olarak takip edilebiliyor: “https://my.wildlifecomputers.com/data/map/?id=68657ee0051df304dd0e0cc9.”

Devamını Oku

Trending

Reklam