Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu güncel konuşmalarla sürüyor…

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu güncel konuşmalarla sürüyor.

-Barçın: “Uzmanlıktan emekli çıkan uzman asker sayısı bir elin parmaklarını geçiyor mu?”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın, “Uzman askerlerin yaşadığı mağduriyetler ve sorunlara duyarsız kalan bakanlar” konulu güncel konuşma yaptı.

Barçın konuşmasına geçmeden, Meclis sıralarının boş olmasını, konuşmasına ve sorularına cevap vermesi gereken bakanların salonda olmamasını eleştirdi.

Kendisinin askerlik yapmış biri olarak, uzman askerlerin nasıl bir efor ve emek ortaya koyarak görev ifa ettiğini bilfiil bildiğini dile getiren Barçın, CTP olarak vicdani ret konusunda ortaya koydukları talebin hayata geçebilmesi adına uzman askerlerin sorunlarının çözülmesinin önemli olduğunu anlattı.

Kamuda “Göç Yasası” ile işe girenlerin maaşlarının daha düşük olduğunu ancak barem skalalarında yaşanan durum nedeniyle uzman askerlerde durumun tam tersi olduğunu belirten Barçın, uzman askerlerde eski personelin daha düşük aldığı bir durum söz konusu olduğunu anlattı.

Barçın, bu durumun sadece uzman askerlerde geçerli olduğuna işaret ederek, taleplerinin eski personelin baremlerinin yükseltilmesi olduğunu söyledi.

Bunun ihtiyat sandığı ve kıdem tazminatı ödemelerinde de farklılık yaratan bir mağduriyet olduğunu dile getiren Barçın, bu konuda gerekli çalışmaların bir an önce hayata geçmesi talebinde bulundu.

“Bugüne kadar uzman olarak işe girip uzmanlıktan emekli çıkan uzman asker sayısı bir elin parmağını geçiyor mu?” diye soran Barçın, emeklilik koşullarının eşitlenmesi, iş güçlüğü tahsisatının aynı oranda verilmesi, eski işe girenlerin yeni işe girenlerden az maaş alması yönündeki anomalinin eski işe girenlerin maaşlarının yükseltilerek giderilmesi gerektiğini kaydetti.

Barçın yanıt vermek üzere ilgili bakanların Melis’te bulunmamasını eleştirdi.

-Çavuş: Hükümet adaletli bir gelir dağılımını için gerekeni yapıyor”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş yanıt vermek üzere kürsüye çıktı. Hükümetin adaletli bir gelir dağılımı için gerekeni yaptığını dile getiren Çavuş, bu konudaki hassasiyeti için Barçın’a teşekkür etti.

“Bildiğim kadarıyla ilgili bakanın bu konuda bir çalışması var” diyen Çavuş, bu konuyu ilgili bakana ileteceğini belirtti.

-Toros: “Liyakat temelli atama sistemiyle denetlenebilir yapı oluşturmak, yeniden başlamanın temel anahtarı”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne Milletvekili Fikri Toros ise, “Siyasi sorun ve yozlaşma olgusu” konulu güncel konuşma yaptı.

Son iki haftada ülkede meydana gelen yangınlara değinen Toros, Gürdal Tuğla Fabrikası ve Işıl Mobilya’da yaşanan yangınlara işaret etti, bunların binalarda, yaşam alanlarında, sanayi bölgelerinde yangına karşı mücadelede standart noksanlığını ortaya koyduğunu belirtti.

Yangın standartları konusunun siyaset üstü mesele olarak özümsenmesi gerektiğini kaydeden Toros, bu konuda gerekli adımların bir an önce atılması gerektiğini anlattı.

Görevde olan siyasi aktörlerin şahsi ve partisel çıkarları için yasaları ve denetim mekanizmalarını ihlal edici hareketlerinin yarattığı sonuçlara işaret eden Toros, yozlaşma arttıkça kültürün kendine has özelliklerinin kaybedildiği ve savunmasız bir duruma düşüldüğünü söyledi.

Hükümeti eleştiren Toros, köklü bir değişimle yeniden yapılanmanın zaruri olduğunu dile getirdi, liyakat temelli atama sistemiyle denetlenebilir yapı oluşturmanın yeniden başlamanın temel anahtarı olduğunu söyledi.

Dünyayla ve AB standartlarıyla uyumlu hale gelmenin önemine işaret eden Toros, Kıbrıs sorununun çözülmesini siyaset üstü bir amaç olarak belirlemek gerektiğini belirtti.

Federal Kıbrıs çatısı altında AB, Avrupa tek pazarı ve Euro bölgesinde yer almanın önemine değinen Toros, dünyadaki ve bölgedeki siyasi gelişmelere işaret ederek, “Kıbrıs sorununun büyük uluslararası aktörlerin de idaresi ve müdahalesine muhtaç olduğunu” belirtti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın mevcut pozisyonundan esnemesinin elzem olduğunu söyleyen Toros, Kıbrıs sorunuyla ilgili sürece değindi, süreçlerin başarısızlığa uğramasının öncü sorumlusunun tartışmasız olarak Rum liderliği olduğunu anlattı.

Crans Montana sonrası Türk tarafının, mutabık kalınan BM zeminini reddederek içinde bulunulan çıkmazı derinleştirdiğini de söyleyen Toros, bunun statükoyu beslediğini kaydetti.

Müzakerelerin sonuç odaklı olabilmesi için müzakere yöntemlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini kaydeden Toros, “Herkes kendi üzerine düşen sorumluluğu idrak etmeli ve BM’nin başlattığı sürecin sonuca varması için elinden geleni yapmalıdır.” dedi.

-Çavuş: “Hızlı dolum vanaları koyarak itfaiye araçlarına daha hızlı dolum olanağı vermek için çalışma başlattık”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş da, doğal afet dışındaki yangınların tedbirsizlikten kaynaklandığını dile getirerek, gerekli tedbirlerin hem bireyler hem de hükümetler tarafından alınması gerektiğini anlattı.

Gazimağusa’da hızlı dolum vanaları koyarak itfaiye araçlarına daha hızlı dolum olanağı vermek için çalışma başlattıklarını söyleyen Çavuş, bu çalışmaların diğer bölgelere genişletileceğini kaydetti.

Kıbrıs konusunda en önemli şeyin samimiyet olduğunu kaydeden Çavuş “iki taraf bir anlaşma istiyorsa samimi olmak durumunda” dedi.

Annan Referandumu’na işaret den Çavuş, Türk tarafının o gün de, sonrasında da çözüm odaklı hareket ettiğini ancak müzakere masasının kurulabilmesi için ortada samimiyet olması gerektiğini kaydetti.

CTP Milletvekili Fide Kürşat’ın tağşişle ilgili sorusu üzerine, tağşişli yağları saklıyorlarmış gibi bir algı yaratılmasının kendisini üzdüğünü belirterek, böyle bir durum olmadığını anlattı.

Yeniden sıkıma getirilen zeytinler konusunda da, ürün sıkılırken yakalayıp olayı polise verdiklerini söyleyen Çavuş, yağın biyodizel olarak kullanılacağının söylendiğini, bu konuyu da takip ettiklerini dile getirdi.

Çavuş, suçluların devlet üzerinden kendisini aklamaya çalışmasına izin vermemek gerektiğini anlattı.

-Çolakloğlu: “Kadın adalettir, kadın vicdandır, bu nedenle her kademede daha çok yer almalıdır”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Şifa Çolakoğlu, “Kadın, emek, kooperatif” konulu güncel konuşma yaptı.

8 Mart’ın kadın hakları konusunda farkındalık yaratmak için önemli bir fırsat olduğunu belirten Çolakoğlu, kadınların toplumlun her alanında önemli roller üstlendiğini belirtti.

Kadınların dünyanın daha adil, daha güzel bir yer olması için ortaya koyduğu emeğe işaret eden Çolakoğlu, küresel olarak zorlu bir süreçten geçildiğini, bu süreçte en fazla zarar görenin yine kadınlar ve çocuklar olduğunu belirtti.

“Kadın adalettir, kadın vicdandır, bu nedenle her kademede daha çok yer almalıdır” diyen Çolakoğlu, kadının ekonomideki rolünün geliştirilmesi gerektiğini anlattı.

KKTC İstatistik Kurumu verilerine işaret eden Çolakoğlu, ev işleri, çocuk yetiştirme, hasta bakımı gibi işlerin ekonomik olmayan faaliyetler olarak değerlendirildiğini dile getirdi.

Öte yandan evde üretim yapan kadınların kendi çabalarıyla kooperatifler kurduğunu dile getiren Çolakoğlu, bunun kadınların güçlerini birleştirmesini ve ekonomik faaliyette bulunmasını sağladığını anlattı.

Kooperatifçiliğin avantajları ve faydalarına işaret eden Çolakoğlu, ada ülkelerinde kooperatifçiliğin önemli olduğunu dile getirdi.

Kooperatiflerin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Çolakoğlu, kadının ekonomik ve sosyal yaşama daha çok katılımını sağlamak için çalışmak gerektiğini dile getirdi. Çolakoğlu, “kadın varsa demokrasi, demokratik katılımcılık çok daha fazla vardır” dedi.

Çolakoğlu’nun konuşması sırasında yerinden söz alan UBP Girne Milletvekili Hasan Küçük, Fasıl 114 Kooperatif Şirketler Yasası altında gerekli çalışmaların yapılması önerisinde bulundu.

Çolakoğlu da, CTP olarak toplumun yararına olacak her türlü çalışmada yer aldıklarını ve yer almaya devam edeceklerini dile getirdi.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu güncel konuşmalarla sürüyor.

-Barçın: “Uzmanlıktan emekli çıkan uzman asker sayısı bir elin parmaklarını geçiyor mu?”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın, “Uzman askerlerin yaşadığı mağduriyetler ve sorunlara duyarsız kalan bakanlar” konulu güncel konuşma yaptı.

Barçın konuşmasına geçmeden, Meclis sıralarının boş olmasını, konuşmasına ve sorularına cevap vermesi gereken bakanların salonda olmamasını eleştirdi.

Kendisinin askerlik yapmış biri olarak, uzman askerlerin nasıl bir efor ve emek ortaya koyarak görev ifa ettiğini bilfiil bildiğini dile getiren Barçın, CTP olarak vicdani ret konusunda ortaya koydukları talebin hayata geçebilmesi adına uzman askerlerin sorunlarının çözülmesinin önemli olduğunu anlattı.

Kamuda “Göç Yasası” ile işe girenlerin maaşlarının daha düşük olduğunu ancak barem skalalarında yaşanan durum nedeniyle uzman askerlerde durumun tam tersi olduğunu belirten Barçın, uzman askerlerde eski personelin daha düşük aldığı bir durum söz konusu olduğunu anlattı.

Barçın, bu durumun sadece uzman askerlerde geçerli olduğuna işaret ederek, taleplerinin eski personelin baremlerinin yükseltilmesi olduğunu söyledi.

Bunun ihtiyat sandığı ve kıdem tazminatı ödemelerinde de farklılık yaratan bir mağduriyet olduğunu dile getiren Barçın, bu konuda gerekli çalışmaların bir an önce hayata geçmesi talebinde bulundu.

“Bugüne kadar uzman olarak işe girip uzmanlıktan emekli çıkan uzman asker sayısı bir elin parmağını geçiyor mu?” diye soran Barçın, emeklilik koşullarının eşitlenmesi, iş güçlüğü tahsisatının aynı oranda verilmesi, eski işe girenlerin yeni işe girenlerden az maaş alması yönündeki anomalinin eski işe girenlerin maaşlarının yükseltilerek giderilmesi gerektiğini kaydetti.

Barçın yanıt vermek üzere ilgili bakanların Melis’te bulunmamasını eleştirdi.

-Çavuş: Hükümet adaletli bir gelir dağılımını için gerekeni yapıyor”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş yanıt vermek üzere kürsüye çıktı. Hükümetin adaletli bir gelir dağılımı için gerekeni yaptığını dile getiren Çavuş, bu konudaki hassasiyeti için Barçın’a teşekkür etti.

“Bildiğim kadarıyla ilgili bakanın bu konuda bir çalışması var” diyen Çavuş, bu konuyu ilgili bakana ileteceğini belirtti.

-Toros: “Liyakat temelli atama sistemiyle denetlenebilir yapı oluşturmak, yeniden başlamanın temel anahtarı”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne Milletvekili Fikri Toros ise, “Siyasi sorun ve yozlaşma olgusu” konulu güncel konuşma yaptı.

Son iki haftada ülkede meydana gelen yangınlara değinen Toros, Gürdal Tuğla Fabrikası ve Işıl Mobilya’da yaşanan yangınlara işaret etti, bunların binalarda, yaşam alanlarında, sanayi bölgelerinde yangına karşı mücadelede standart noksanlığını ortaya koyduğunu belirtti.

Yangın standartları konusunun siyaset üstü mesele olarak özümsenmesi gerektiğini kaydeden Toros, bu konuda gerekli adımların bir an önce atılması gerektiğini anlattı.

Görevde olan siyasi aktörlerin şahsi ve partisel çıkarları için yasaları ve denetim mekanizmalarını ihlal edici hareketlerinin yarattığı sonuçlara işaret eden Toros, yozlaşma arttıkça kültürün kendine has özelliklerinin kaybedildiği ve savunmasız bir duruma düşüldüğünü söyledi.

Hükümeti eleştiren Toros, köklü bir değişimle yeniden yapılanmanın zaruri olduğunu dile getirdi, liyakat temelli atama sistemiyle denetlenebilir yapı oluşturmanın yeniden başlamanın temel anahtarı olduğunu söyledi.

Dünyayla ve AB standartlarıyla uyumlu hale gelmenin önemine işaret eden Toros, Kıbrıs sorununun çözülmesini siyaset üstü bir amaç olarak belirlemek gerektiğini belirtti.

Federal Kıbrıs çatısı altında AB, Avrupa tek pazarı ve Euro bölgesinde yer almanın önemine değinen Toros, dünyadaki ve bölgedeki siyasi gelişmelere işaret ederek, “Kıbrıs sorununun büyük uluslararası aktörlerin de idaresi ve müdahalesine muhtaç olduğunu” belirtti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın mevcut pozisyonundan esnemesinin elzem olduğunu söyleyen Toros, Kıbrıs sorunuyla ilgili sürece değindi, süreçlerin başarısızlığa uğramasının öncü sorumlusunun tartışmasız olarak Rum liderliği olduğunu anlattı.

Crans Montana sonrası Türk tarafının, mutabık kalınan BM zeminini reddederek içinde bulunulan çıkmazı derinleştirdiğini de söyleyen Toros, bunun statükoyu beslediğini kaydetti.

Müzakerelerin sonuç odaklı olabilmesi için müzakere yöntemlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini kaydeden Toros, “Herkes kendi üzerine düşen sorumluluğu idrak etmeli ve BM’nin başlattığı sürecin sonuca varması için elinden geleni yapmalıdır.” dedi.

-Çavuş: “Hızlı dolum vanaları koyarak itfaiye araçlarına daha hızlı dolum olanağı vermek için çalışma başlattık”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş da, doğal afet dışındaki yangınların tedbirsizlikten kaynaklandığını dile getirerek, gerekli tedbirlerin hem bireyler hem de hükümetler tarafından alınması gerektiğini anlattı.

Gazimağusa’da hızlı dolum vanaları koyarak itfaiye araçlarına daha hızlı dolum olanağı vermek için çalışma başlattıklarını söyleyen Çavuş, bu çalışmaların diğer bölgelere genişletileceğini kaydetti.

Kıbrıs konusunda en önemli şeyin samimiyet olduğunu kaydeden Çavuş “iki taraf bir anlaşma istiyorsa samimi olmak durumunda” dedi.

Annan Referandumu’na işaret den Çavuş, Türk tarafının o gün de, sonrasında da çözüm odaklı hareket ettiğini ancak müzakere masasının kurulabilmesi için ortada samimiyet olması gerektiğini kaydetti.

CTP Milletvekili Fide Kürşat’ın tağşişle ilgili sorusu üzerine, tağşişli yağları saklıyorlarmış gibi bir algı yaratılmasının kendisini üzdüğünü belirterek, böyle bir durum olmadığını anlattı.

Yeniden sıkıma getirilen zeytinler konusunda da, ürün sıkılırken yakalayıp olayı polise verdiklerini söyleyen Çavuş, yağın biyodizel olarak kullanılacağının söylendiğini, bu konuyu da takip ettiklerini dile getirdi.

Çavuş, suçluların devlet üzerinden kendisini aklamaya çalışmasına izin vermemek gerektiğini anlattı.

-Çolakloğlu: “Kadın adalettir, kadın vicdandır, bu nedenle her kademede daha çok yer almalıdır”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Şifa Çolakoğlu, “Kadın, emek, kooperatif” konulu güncel konuşma yaptı.

8 Mart’ın kadın hakları konusunda farkındalık yaratmak için önemli bir fırsat olduğunu belirten Çolakoğlu, kadınların toplumlun her alanında önemli roller üstlendiğini belirtti.

Kadınların dünyanın daha adil, daha güzel bir yer olması için ortaya koyduğu emeğe işaret eden Çolakoğlu, küresel olarak zorlu bir süreçten geçildiğini, bu süreçte en fazla zarar görenin yine kadınlar ve çocuklar olduğunu belirtti.

“Kadın adalettir, kadın vicdandır, bu nedenle her kademede daha çok yer almalıdır” diyen Çolakoğlu, kadının ekonomideki rolünün geliştirilmesi gerektiğini anlattı.

KKTC İstatistik Kurumu verilerine işaret eden Çolakoğlu, ev işleri, çocuk yetiştirme, hasta bakımı gibi işlerin ekonomik olmayan faaliyetler olarak değerlendirildiğini dile getirdi.

Öte yandan evde üretim yapan kadınların kendi çabalarıyla kooperatifler kurduğunu dile getiren Çolakoğlu, bunun kadınların güçlerini birleştirmesini ve ekonomik faaliyette bulunmasını sağladığını anlattı.

Kooperatifçiliğin avantajları ve faydalarına işaret eden Çolakoğlu, ada ülkelerinde kooperatifçiliğin önemli olduğunu dile getirdi.

Kooperatiflerin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Çolakoğlu, kadının ekonomik ve sosyal yaşama daha çok katılımını sağlamak için çalışmak gerektiğini dile getirdi. Çolakoğlu, “kadın varsa demokrasi, demokratik katılımcılık çok daha fazla vardır” dedi.

Çolakoğlu’nun konuşması sırasında yerinden söz alan UBP Girne Milletvekili Hasan Küçük, Fasıl 114 Kooperatif Şirketler Yasası altında gerekli çalışmaların yapılması önerisinde bulundu.

Çolakoğlu da, CTP olarak toplumun yararına olacak her türlü çalışmada yer aldıklarını ve yer almaya devam edeceklerini dile getirdi.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, Melbourne’daki 20 Temmuz etkinliğine canlı bağlantı ile katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avustralya’nın Melbourne kentinde North Cyprus Turkish Community of Victoria (Viktorya Kuzey Kıbrıs Türk Cemiyeti) ve bu derneğin Yaşlılar Kolu tarafından düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine canlı bağlantı ile katılarak Kıbrıs Türk toplumuna seslendi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı, salonda bulunan konuklar tarafından ilgiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaparak, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünü gururla andıklarını belirtti. Törende katılımcılara, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nız kutlu olsun” mesajı iletildi.

Törene, Melbourne KKTC Fahri Temsilcisi Hasan Sayar, Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan Ferhat Işık, geçmişte Melbourne Başkonsolosluğu ve Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Mehmet Seyit Apak, North Cyprus Turkish Community of Victoria Başkanı  Lütfiye Ali, Yaşlılar Kolu Başkanı Emel Hüseyin, Viktorya Kıbrıs Türk Gaziler Derneği Başkanı Hüseyin Sonuç, Cumhurbaşkanlığı Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Komitesi Avustralya üyesi ve Kıbrıs Türk Profesyoneller Odası Başkanı Nevin Hüseyin, iş insanları Yüksel Kemal ve Soner Hüseyin, Kıbrıs Türk asıllı futbolcu Aziz Behic’in babası Yaşar Behic, ve cemiyet mensuplarından Numan Atılgan Turan da katıldı.

Törenin devamında, “geçmişin acı dolu hatıraları paylaşıldı” belirtilen açıklamada, “Mücahitler, esaret ve zulümle geçen yıllardaki yaşanmışlıklarını anlatarak duygu dolu anlar yaşattı. Emel Hüseyin’in kendi yazdığı ‘Karaoğlan’ adlı şiiri okuması ise büyük beğeni topladı” denildi.

Etkinlik, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümüne özel hazırlanan pastanın kesilmesi ve ikramlarla sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam