Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Yeşil Okullar: “Doğanın genç savunucuları”

Published

on

KKTC’de okullarda çevre bilinci ve sürdürülebilir kalkınma eğitimi vermek amacıyla uygulanan bir program olan “Yeşil Okullar Projesi”, okullarda hem öğrenciler hem de öğretmenler tarafından benimsendi. Yeşil Okullar, artan katılımcı okul sayısıyla yayılıyor.

Eylül 2022’de, Kıbrıs Türk Girişimci Kadınlar Derneği (GİKAD), Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Uluslararası Final Üniversitesi (UFÜ) Çevre Araştırmaları Merkezi tarafından imzalanan protokolle yürürlüğe giren Yeşil Okullar Projesi, çevreye duyarlı ve saygılı nesiller yetiştirmeyi; öğrencilerin doğayla bağ kurmasını hedefliyor.

25 okulda uygulanan Yeşil Okullar Projesi’nin şu anda 51 okulda 50 binin üzerinde öğrenciye ulaştığı belirtiliyor. Proje, İlköğretim Dairesi Müdürlüğüne bağlı biri özel eğitim, dördü anaokulu ve 13’ü ilkokul; Genel Ortaöğretim Dairesi Müdürlüğüne bağlı sekiz ortaokul ve 25 lisede uygulanıyor.

Yeşil Okullar Projesi, okullara çevre eğitimi konusunda yol gösterici bir program sunuyor. Program dahilinde yaptıkları çevre eğitimleri ve çalışmalarla başarı sağlayan okullara, “Yeşil Bayrak” ödülü veriliyor. Şu ana kadar 19 okul, Yeşil Bayrak ödülü almaya hak kazandı. Yeşil Bayrak alan bu 19 okulun 19 işletme ile eşleştirilmesiyle birlikte Yeşil Okullar Projesi yeni bir boyut kazandı.

GİKAD ve UFÜ Çevre Araştırmaları Merkezinin uygulayıcısı olduğu Yeşil Okullar Projesi’nin koordinatörü, UFÜ Çevre Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şerife Gündüz, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda yaklaşık son iki yıldır uygulanan proje hakkında, TAK muhabirinin sorularını yanıtladı.

-Yeşil Okullar Projesi

Proje Koordinatörü Gündüz, Yeşil Okullar Projesi’nin bir çevre farkındalık projesi olduğunu söyledi. Küresel bir eğitim programı olan Eko Okullar (Eco Schools) projesine paralel gelişen bir proje olduğunu belirten Gündüz, projeyi ilk olarak Eko Okul olarak yapmayı düşündüğünü ancak bunun mümkün olmamasından dolayı Yeşil Okullar projesini hayata geçirmeye karar verdiğini kaydederek şunları anlattı:

“Eko Okul projesinin küresel ağı var ve bu ağda her ülkede bir sivil toplum örgütü projeyi uyguluyor. Bu proje, Güney’de CYMEPA adlı bir sivil toplum örgütü, Türkiye’de ise TURMEPA adlı bir dernek tarafından uygulanıyor. Her ikisi ile de bağlantıya geçtim, ama bu Eko Okullara bizi katmaları konusunda olumlu bir yanıt alamadım. O sırada, Yeşil Okullar, Eko Okullara alternatiftir ve dünyada da uygulanıyor diye bir öneri geldi, ben de bunu uygulamaya karar verdim. Burada da yine bir mağduriyetimiz var ama ben bu mağduriyeti Yeşil Okullarla çözdüm. Projeyi ülkesel yapıyoruz.”

Gündüz, Mayıs 2022’de UFÜ ve GİKAD öncülüğünde hayata geçirilen projenin okulların katılımıyla “Doğanın Savunucuları” yarışması ile başladığını ve Eylül 2022’de MEB ile imzalanan protokol kapsamında okullarda uygulanmaya konulduğunu söyledi.

Projede öğrencilere çevre bilinci kazandırılmasının ve sürdürülebilir kalkınma konusunda eğitim verilmesinin hedeflediğini; okullara bu konuda 24 adımdan oluşan yol gösterici bir program sunulduğunu aktaran Gündüz, proje dahilindeki adımların yüzde 80’ini başarıyla uygulayan okullara “Yeşil Bayrak” ödülü verildiğini belirtti.

-Fidan dikimi, tarım bahçeleri, çevre kulüpleri…

Şerife Gündüz, proje çerçevesinde, STÖ’ler ve üniversiteler gibi ilgili paydaşların katılımıyla okullarda çevre eğitimleri verildiğini, bunun yanı sıra fidan dikimi, tarım bahçeleri oluşturulması, çevre kulüplerinin kurulması, geri dönüşüm kutularının yerleştirilmesi, barınak ziyaretleri ile doğa gezileri ve kuş gözlemleri gibi çeşitli aktivite ve faaliyetlerin yapıldığını kaydetti.

– Proje 25 okul ile başladı, şu anda ise toplam 51 okula ulaşıldı

Projeyle okullarda öğrencilerin “doğayla bağ kurduklarını” belirten Gündüz, “En büyük hedefimiz; çocukların, öğretmenlerin, işletmelerin doğa ile bağ kurmasını sağlamak… Bizim doğa ile bağımız koptuğu için doğayı yok etmeye çalışıyoruz. Doğa ile bağ kurduğunuz, aidiyet duygusu geliştirdiğiniz zaman doğayı koruma ön plana çıkıyor. O nedenle çocuklar toprağa dokunsun, doğa ile bağ kursun. Hedefimiz bu. Günümüzde, çocuklar akıllı telefonlarda çok fazla vakit geçiriyor. Bir odada, telefonlar üzerinden dünya ile bağ kuruyorlar ama doğa ile bağ kuramıyorlar. Proje bu açıdan da önemli.” dedi.

Doğal varlıkların, çevre sağlığının korunması, erozyonla mücadele, ağaçlandırma, biyolojik çeşitlilik ve geri dönüşüm gibi birçok konu hakkında öğrencilere eğitim verilmesinin projenin kapsamında yer aldığını anlatan Gündüz, bu projeyle, “doğaya hükmeden değil, kendini doğanın bir parçası olarak gören, onunla beraber yaşayacak bir nesil yetiştirmeyi hedeflediklerini” söyledi.

Gündüz, verilen eğitimlerle öğrencileri iklim değişikliği hakkında da bilinçlendirmeyi hedeflediklerini belirterek, “Kıbrıs, Akdeniz’de iklim krizinden en fazla etkilenecek beşinci ülke. Bu yıl bir su krizi yaşıyoruz, göletlerimiz boş. Bunların farkında olmamız gerekiyor, adım atmamız gerekiyor. Politikalarla da adım atmalıyız. Bizim en büyük hedeflerimizden birisi de, gelecek nesillerin bilinçlendirilmesi ve bu bilinçle yetişmesini sağlamak. Proje ülkenin geleceği için de önemli.” diye konuştu.

Yeşil Okullar Projesi’ne katılım başvurularının her yıl eylül ayında yapıldığını, katılımın gönüllülük esasına dayandığını aktaran Gündüz, projeye 25 okul ile başladıklarını, şu anda ise toplam 51 okula ulaştıklarını söyledi.

Kasımda, Yeşil Bayrak ödülü almak için başvuran okullarla çalışmaya başladıklarını, mayısa kadar okulların program dahilindeki hedefler doğrultusunda, çevre eğitimleriyle destekli çeşitli aktiviteler yaptıklarını aktaran Gündüz, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde proje dahilindeki adımları başarıyla atan okullara Yeşil Bayrak motivasyon ödülü verdiklerini söyledi. Gündüz, 2022-2023 döneminde 19 okulun bu ödüle layık görüldüğünü, bu yıl da 5 Haziran’da ödül töreni yapacaklarını da ekledi.

Geçen yıl Yeşil Bayrak ödülü almaya hak kazanan okullar şöyle: “Alayköy İlkokulu, Levent Koleji, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi, Şht. Hüseyin Ruso Ortaokulu, Esin-Leman Lisesi, Sedat Simavi Meslek Lisesi, Lefkoşa Türk Maarif Koleji ve Atleks Sanverler Ortaokulu, Karaoğlanoğlu İlkokulu, Osman Necat Konuk Ortaokulu, Lapta Yavuzlar Lisesi, 19 Mayıs Türk Maarif Koleji, Demokrasi Ortaokulu, Şht Zeki Çorba Ortaokulu, Çanakale Ortaokulu, İskele Evkaf Türk Maarif Koleji ile Erenköy Lisesi, Lefke Gazi Lisesi ve Güzelyurt Kurtuluş Lisesi.”

– Yeşil Okullar ve Yeşil İşletmeler

GİKAD Başkanı İçim Kavuklu ile, Yeşil Bayrak alan 19 okulu, 19 işletme ile eşleştirdikleri “Yeşil Okullar ve Yeşil İşletmeler” programını da hayata geçirdiklerini belirten Gündüz, “Herkesin doğada bir karbon ayak izi var. İşletmeler de bunun farkında olsun dedik ve işletmeleri de projeye katmaya karar verdik. Noter huzurunda 19 okulu, 19 gönüllü işletme ile eşleştirdik” dedi. Gündüz, bu adımla, hem işletmeler arasında çevre bilinci konusunda farkındalık yaratmayı hem de okulların proje kapsamındaki bazı ihtiyaçlarının karşılanmasının sağlanmasını hedeflediklerini belirtti.

Kasımda, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları hakkında işletmelere yönelik bir çalıştay düzenlediklerini, 17 küresel hedef doğrultusunda bazı adımlar atmalarını istediklerini anlatan Gündüz, eşleştiği okullarla bağ kuran işletmelerin bu okullara önemli katkıları olduğunu belirtti.

Bu önemli katkılardan bir örnek veren Gündüz, bir işletmenin eşleştiği okulda arıtma sistemi kurarak çocuklara çeşmeden içilebilir temiz su içme olanağı sunduğunu, böylelikle plastik su şişesi tüketiminin de azaltılmasına katkıda bulunduğunu söyledi ve ekledi: “Belki bunlar size küçük adımlar gibi gelebilir ama dönüşümde aslında büyük adımlar. Proje, okyanusta bir damla gibi, ama bir düşündüğünüzde, proje aslında damlanın içindeki okyanus gibi bir şey olmuş.” Gündüz, Yeşil Okullara “en iyi” katkı yapan işletmelerin de ödüllendirileceğini de bildirdi.

Gündüz ayrıca, projenin uygulanmasında okul müdürlerinin ve öğretmenlerinin önemli rolüne işaret ederek, “Yeşil Okullar sayesinde umudun bu ülkede daha bitmediğini gördüm. Çünkü bu okullarda çalışan duyarlı müdürler, öğretmenler, kısıtlı imkanlar çerçevesinde, öğrencileri ile var gücüyle bir şeyler yapmaya çalışıyor. Projeyi sahiplendiler. Onlar duyarlı olmasa zaten bu proje ilerleyemez” dedi.

Gündüz, 2023-2024 döneminde projeye katılım için yeni başvuru kabul etmeyi düşünmediklerini ancak yoğun talepten dolayı kısıtlı bir süreyle başvuruları açtıklarını, buna rağmen 26 yeni okulun Yeşil Bayrak ödülü başvurunda bulunduğunu anlatarak, “Şu anda proje iki bacakta sürüyor: Birinde, Yeşil Bayraklı 19 okulumuz işletmelerle aktivitelerini yapıyorlar, diğerinde ise Yeşil Bayrak ödülüne hak kazanmak için çalışmalar yürüten 32 okulumuz var.” dedi. Gündüz, Yeşil Okullar arasında ilkokulların sayısının arttığını, projeye özel eğitim ve meslek liselerinden de katılım olduğunu belirtti.

-Doğanın Savunucuları

Gündüz, Yeşil Okullar Projesinin hedeflerinden birinin de Doğanın Savunucuları’nı tamamlamak olduğunu, bununla öğrencilerin çevre sözcüleri olarak doğayı savunan haberler yapmalarının hedeflendiğini belirtti. Geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da gönüllü gazeteciler tarafından öğrencilere çevre gazeteciliği eğitimi verildiğini belirten Gündüz, ardından öğrencilerin çevre haberlerini sunduklarını ve başarılı olanlara motivasyon ödülü verildiğini söyledi.

-Efidan projesi

Gündüz, Turkcell Kuzey Kıbrıs ile imzaladıkları proje kapsamında “efidan” dijital fidan bağış platformunun hayata geçirildiğini, Yeşil Okullarda bulunan öğrencilerin fidan bağışı yaptıklarını ve en fazla fidan bağışı yapan okula ödül verileceğini belirtti. Gündüz, projenin hedefinin 100 bin fidan dikmek olduğunu, şu ana kadar bağışlanan fidan sayısının 10 bine ulaştığını, bağış yapılan fidanların Orman Dairesi’nin belirlediği bölgeye okulların katılımıyla uygun bir tarihte dikileceğini belirtti.

-Projenin geleceği…

Proje Koordinatörü Gündüz, projenin hedefinin tüm okullara ulaşmak olduğunu, 25 okul ile başladıklarını, şu anda 51 okulda 50 binin üzerinde öğrenciye ulaşmayı başardıklarını söyleyerek, Yeşil Okullar Projesi’ne artan katılım talebi olduğunu ve buna yanıt verebilmek için proje ekibi oluşturulması gerektiğini vurguladı. Gündüz ayrıca, projenin geleceği için kurumsallaşmasının önemine de işaret etti. Projeye olumlu tepkiler geldiğini de aktaran Gündüz, proje ile yaratılan çevre farkındalığından ötürü çeşitli STÖ’lerden övgü aldıklarını söyledi. Gündüz ayrıca, şu anda bazı okulların halihazırda belediyelerden destek almakta olduğunu, daha fazla belediyeyi projeye dahil etmenin projenin gelecek hedefleri arasında yer aldığını da kaydetti.

-Yeşil Okullar

Yeşil Okullar Projesi’nin şu anda uygulandığı 51 okul şunlar:

İlköğretim Dairesi Müdürlüğüne bağlı okullar: Lapta Anaokulu, Beylerbeyi Anaokulu, Gönyeli Fazıl Plümer Anaokulu, Güzelyurt Atatürk Maarif Anaokulu, Yeşilyurt Özel Eğitim ve İş Eğitim Okulu, Alayköy İlkokulu, Alsancak İlkokulu, Atatürk İlkokulu, Dr. Suat Günsel Girne İlkokulu, Eşref Bitlis İlkokulu, Haspolat İlkokulu, Karaoğlanoğlu İlkokulu, Karşıyaka Merkez İlkokulu, Konuklar İlkokulu, Mustafa Çağatay İlkokulu, Şehit Ertuğrul İlkokulu, Tepebaşı İlkokulu, Serhat Köy İlkkokulu.

Genel Orta Öğretim Dairesi Müdürlüğüne bağlı okullar: 19 Mayıs Türk Maarif Koleji, 20 Temmuz Fen Lisesi, Atatürk Meslek Lisesi, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi, Cengiz Topel Endüstri Meslek Lisesi, Erenköy Lisesi, Esin-Leman Lisesi, Gazimağusa Ticaret Lisesi, Güzelyurt Meslek Lisesi, Güzelyurt Türk Maarif, Hala Sultan İlahiyat Koleji, Haydarpaşa Ticaret Lisesi, İskele Evkaf Türk Maarif Koleji, Kurtuluş Lisesi, Lapta Yavuzlar Lisesi, Lefke Gazi Lisesi, Levent Koleji, Meral ve Vedat Ertüngü Lisesi, Namık Kemal Lisesi, Osman Örek Meslek Lisesi, Polatpaşa Lisesi, Sedat Simavi Endüstri Meslek Lisesi, TED Kuzey Kıbrıs Koleji, Türk Maarif Koleji, Anafartalar Lisesi, Şehit Hüseyin Ruso Ortaokulu, Şehit Zeka Çorba Ortaokulu, Osman Nejat Konuk Ortaokulu, Atleks Sanverler Ortaokulu, Canbulat Özgürlük Ortaokulu, Çanakkale Ortaokulu, Demokrasi Ortaokulu, Esentepe Ortaokulu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam