Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, her tarafından dökülen bir yapıyla karşı karşıya bulunulduğunu, siyasetçinin görevinin polis mensubu olarak davranmak değil, çözüm üretmek olduğunu vurguladı.
“Toplum yok oluş sürecindeyken” birilerinin durmadan “pembe tablolar” çizdiğini belirten Erhürman “Sokaksa sokak, meclisse meclis, bu zihniyetten kurtulmalıyız” diye konuştu.
CTP’den verilen bilgiye göre Erhürman BRT’de Aziz Karaaziz’in sunduğu programa katılarak soruları yanıtladı.
Ülkede toplanıp trafikteki sorunların ne olduğunu ele alması gereken bir “Trafik ve Ulaştırma Komisyonu” olduğunu kaydeden Erhürman, yasaya göre ayda bir toplanması gereken komisyonun üç yıldır hiç toplanmadığını savundu. Benzin istasyonu izni verme aşamasında da Trafik ve Ulaştırma Komisyonu’nun yetkisine başvurulduğunu dile getiren Erhürman, komisyonun sadece bu izinler verileceğinde toplandığını belirtti.
Trafikte insanların hayatını kaybederken komisyonun toplanıp bu konuyu konuşmamasını eleştiren Erhürman, “Siz 17 kişilik komisyonu bile 3 sene boyunca toplamayacaksınız ama trafikte de bir şey olduğunda kazadır, kaderdir diyeceksiniz. Bu memlekette trafik kazaları meselesini, hükümet olarak mesele haline getiriyorsanız, en azından toplamak zorunda olduğunuz komisyonu toplama becerisini gösterirsiniz” diye konuştu.
-“Varlığınız, zarardan başka bir şey değil”
Komisyonda konuşulması gereken birçok şey bulunduğuna, başka ülkelerin söz konusu sorunla ilgili neler yaptığının da incelenmesi gereken hususlardan olduğuna işaret eden Erhürman, “Varlığınız, zarardan başka bir şey değil” ifadelerini kullandı.
Üretilmesi gereken çözümlerin üretilmediğini, yönetmek için önce gaile çekmek gerektiğini söyleyen Erhürman, “Hükümetin tek gailesi kim hangi koltukta oturacak” dedi.
Toplu taşımacılığın olmadığı bir yerde, alkollü araç kullanımı gibi konulara müdahale etmenin zor olduğunu ifade eden Erhürman, “Otorite boş, eğitim yetersiz. Yok hükmündeler, hiçbir şey yok. Eğitim yok, çözüm yok, yasada düzenlenmiş olan toplantılar bile yok” dedi.
-Orman yangınları ve yükseköğretimdeki sorunlar
Orman yangınları konusunun da her sene dönemsel olarak konuşulduğunu kaydeden Erhürman, bu konunun yeterince gündem yapılmamasını eleştirdi.
Yükseköğretimde yaşanan sorunlarla ilgili de konuşan Tufan Erhürman, uzun süredir bu sorunun üstünde çalıştıklarını, sorunu defalarca Meclis’te dile getirdiklerini anımsattı ve nasıl bir denetim mekanizmasının kurulabileceği konusunu da defalarca tartıştıklarını kaydetti.
Başka üniversitelerin verdiği diplomaların geçerliliğinin de vakit kaybetmeden denetlenmeye başlanması gerektiğine de dikkat çeken Erhürman, şöyle konuştu:
“Herkes bu meseleyi dizi film izler formatına oturttu. Bunun ötesinde bir mesele var. Bu olay, poliste olan bir şey. Siyasetin buradaki görevi, yürüttüğü soruşturmada engel çıkmadan polisin işini yapılmasını sağlamaktır. O kurumlara müdahale etmek, o kurumların bir bireyi olarak davranmak siyasetçinin görevi değildir. Bizde başsavcılık bağımsız bir kurumdur, adalet bakanlığı diye bir yer bağlı değildir. Bu işin gittiği yere kadar gitmesi lazım” .
Ülkedeki üniversite sayısını da eleştiren Erhürman, “Niye peynir ekmek gibi ön açma izni dağıttınız? 23 üniversiteye ulaşmamamız gerekiyordu. 23 üniversitenin fakülteleri var, bölümler var. Döndün bunlar yetmezmiş gibi eğitim kurumları başlığı altında başka şeyler kurdun. Niteliği yükseltecek kriterlerin ortaya konması gerekir. 39 eğitim kurumunun da hızla denetlenmesi lazım” dedi.
Siyasetin çözüm üretmek zorunda olduğunu fakat bu yapıdan bir şey beklemediklerini söyleyen Erhürman, “Biz geleceğiz ve yapacağız” dedi.
Geçen hafta Güzelyurt’ta sokakta olduklarını, bu hafta sonu da Mağusa’da sokakta olacaklarını kaydeden Erhürman, “Daha sert muhalefet, kimin tutuklandığı konusunda açıklama yapmak değildir. Biz prensiple hareket ediyoruz. Polis işini yapıyor zaten. Takipteyiz, yapması gereken işi yapmadığında gerekli tepkiyi ortaya koyuyoruz. Ciddiyet lazım, şaka şenlik bir alanda konuşmuyoruz” dedi.
-“Yaşadığımız bu süreç, toplumun yok oluş sürecidir”
“Sokağa çıkın” diyenlerin sokağa çıktıklarında yanlarında olması gerektiğini dile getiren Erhürman, “Dinleyen, okuyan insanlar biliyor ki başka sektörlerde de duvara doğru gidiyoruz. Birileri durmadan pembe tablolar çizmek suretiyle, ‘merak etmeyin, halledeceğiz’ diyor. Bu süreç, toplumun yok oluş sürecidir. Buna karşı uyanık olup önlemimizi almamız lazım. Bir şey olmadan konuşmaktır marifet. Olduktan sonra değil” diyerek ciddiyet çağrısında bulundu.
Lapta Alsancak Çamlıbel Belediyesi tarafından Ilgaz köyünde yaptırılan muhtarlık binası çok amaçlı kültür binası ve çocuk parkı açılış töreni gerçekleştirildi.
Ilgaz köy muhtarı Atila Kaya, bölgede yıllardır eksikliği hissedilen muhtarlık binası hayata geçirilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Kıbrıs Türk Muhtarlar Birliği Başkanı Akay Darbaz ise, Lapta Alsancak Çamlıbel Belediyesi’ne bir yıl içerisinde açtığı muhtarlık binaları için teşekkür etti.
Lapta Alsancak Çamlıbel Belediye Başkanı Fırat Ataser de, belediyenin projeleri hakkında bilgi verdi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise belediyelerin birleşmesinin ardından gelirlerinin arttığını, böylelikle halka daha iyi ve kaliteli hizmet verildiğini dile getirerek, ülkede artan nüfusa rağmen vatandaşa verilen hizmetlerin gelişerek arttığını söyledi.
Tatar konuşmasında, Azerbaycan temaslarına ve Kuzey Kıbrıs Türk orada Cumhuriyeti’nin tanınmasına yönelik yapılan çağrılara da değindi.
“Biz bugünlere kolay gelmedik. geçmişimizi iyi biliyoruz ve dolayısıyla Türkiye’nin desteğiyle bu önemli coğrafyada barış huzur ve güvenlik içerisinde yarattığımız eserlerle ve bundan sonra da yaratacağımız eserlerle geleceğe hem güçlü hem umutlu Bir şekilde yürüyoruz” diyen Tatar, devletin bütün kurumlarıyla halkına en iyi hizmeti vermeye devam edeceğini vurguladı.
Konuşmaların ardından Ilgaz köy muhtarlığı çok amaçlı kültür binası ve çocuk parkı Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından açıldı.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, özelde Cypfruvex’e, genelde bölgeye yaptıkları yatırımlarla, Güzelyurt’u tarım şehri yapma çalışmalarının emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
Tarım suyunun Güzelyurt’la buluşturulmasıyla narenciye bahçelerinin daha kaliteli, verimli ve nitelikli hale getirildiğini söyleyen Çavuş, Cypfruvex’in borçsuz ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulduğunu kaydetti.
Kıbrıs Meyve Sebze Cypfruvex İşletmecilik, 29’uncu olağan genel kurulu bugün Kalkanlıda’ki Cypfruvex LTD. Genel Müdürlüğünde yapıldı. Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Çavuş’un da katıldığı genel kurul Cypfruvex Yönetim Kurulu Başkanı Ratip Irıkoğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. Irıkoğlu, Cypfruvex’in kuruluşu, amaçları ve misyonu hakkında bilgiler vererek, misyonları doğrultusunda üretici lehine hizmet verdiklerinin altını çizdi.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, genel kuruldaki konuşmasında, Güzelyurt’a yaptıkları ciddi yatırımlara değinerek, Cypfruvex’in son üç yıl içerisinde geçmişteki zor günlerinden kurtulup nereden nereye geldiğinin ortada olduğunu kaydetti. Çavuş, Cypfruvex’in borçsuz ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulduğuna dikkati çekti.
Narenciyeye verdikleri desteklere değinen Bakan Çavuş, yapılacak 15 bin tonluk soğuk hava deposu ile yaş sebze ve meyvenin de depolanarak ihracat noktasına taşınabileceğine işaret etti.
Çavuş, Güzelyurt’u tarım şehri yapma çalışmalarının emin adımlarla ilerlediğini vurgulayarak, bu sürece destek olan herkese teşekkür etti. Genel kurulda açılış konuşmalarının ardından divan oluşturuldu.
Divan Başkanlığını Ercan Akerzurumlu’nun yaptığı genel kurulda daha sonra 2022-2023 ile 2023-2024 faaliyet raporu ve 2022-2023 ile 2023-2024 mali raporu sunularak onaylandı. Genel kurulda son olarak yönetim kurulu üyeleri belirlendi.
Buna göre, Cypfruvex yönetim kurulu üyeliğine yeniden Ratip Irıkoğlu, Derviş Dağman, Mustafa Momin, Özel Tahsin ve Bekir Erbekir getirildi.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Meclis Başkanı sıfatıyla Kazakistan’da gerçekleştirdiği görüşmenin, diplomatik alanda bir ilk olduğunu belirterek, bu durumun Rum tarafında ciddi rahatsızlığa yol açtığını söyledi.
Meclisten yapılan açıklamaya göre, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, “Sabaha Postası” programında katılarak, Kazakistan’da gerçekleştirdiği diplomatik temaslarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Meclis Başkanı Öztürkler, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile yaptığı görüşmeyle ilgili, “KKTC Meclis Başkanı sıfatıyla Kazakistan’da gerçekleşen bu görüşme, diplomatik alanda bir ilk oldu. Kazakistan’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne büyükelçi atamasının ardından bu temas gerçekleşti. Bu durum Rum tarafında ciddi rahatsızlığa yol açmıştır” dedi.
Öztürkler, KKTC’nin Türk dünyasındaki görünürlüğünün her geçen gün arttığını belirterek, “Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın Azerbaycan’daki Ekonomik İşbirliği Teşkilatı toplantısına katılımı, KKTC’nin uluslararası görünürlüğünü önemli ölçüde artırmıştır. Haziran ayında Bakü’de düzenlenen etkinliklere Başbakan Ünal Üstel’in ve kabine üyeleriyle birlikte katılması, KKTC’nin Türk dünyasında güçlü bir karşılık bulduğunu göstermiştir” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC’nin dış açılım stratejisine sağladığı katkılara da değinen Öztürkler, “Bu başarıda en büyük pay, Anavatan Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğidir. KKTC’nin diplomatik kimliğinin güçlenmesinde Türkiye’nin yürüttüğü vizyoner politika belirleyici olmuştur” değerlendirmesinde bulundu.
Öztürkler, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı için yapılacak kutlamaların önemine değinerek, “20 Temmuz, halkımızın bağımsızlık mücadelesinin bir sembolüdür. Bu yıl da büyük bir coşku ve minnetle kutlanacaktır” ifadelerini kullandı.
Rum Meclisi’nin mülkiyet haklarına ilişkin kararları, tutuklamalar ve silahlanma girişimlerine de tepki gösteren Öztürküler, KKTC olarak Türkiye ile birlikte bu tür provokatif adımlara karşı diplomatik düzeyde gereken çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Gazze’deki insani krize ve İsrail’in İran’a yönelik saldırılarına da değinen Öztürkler, “Bölgesel istikrar açısından Türkiye’nin güçlü olması bir zorunluluk haline gelmiştir. KKTC olarak bu vizyona her zaman destek vermeye devam edeceğiz” dedi.
Libya ile imzalanan anlaşmaya ilişkin de değerlendirmede bulunan Öztürkler, “Bugün geldiğimiz noktada bu anlaşma, KKTC’nin enerji alanındaki stratejik rolünü ortaya koymuştur. Güney Kıbrıs’ın Yunanistan’a enerji bağlamında yönelmesi, bu denklemi daha da belirgin hale getirmiştir” ifadelerine yer verdi.