Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Taçoy, devlete yönelik aidiyet duygusunun geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu belirterek, adaletin bir an önce uygulanması ve toplumun da bunu hissetmesi gerektiğini söyledi.

Hasan Taçoy Basın Bürosundan verilen bilgiye göre, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Taçoy, diploma yolsuzluğu konusunda soruşturmanın derinleştirilerek, adalete ulaşması gerektiğini, toplumun beklentisinin de bu yönde olduğunu vurguladı.

“e-devlet”e geçişin artık kaçınılmaz olduğuna işaret eden Taçoy, bu konudaki çalışmaların bir an önce tamamlanması gerektiğini söyledi.

Bir ülkede adaletin uygulandığını toplumun hissetmemesi halinde, mafyacılık ve yolsuzluğun daha da artabileceğini ifade eden Taçoy, bu konuda herkese çok büyük görevler düştüğünü kaydetti.

Taçoy konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Eğer ben dahi bir suç işlesem, benim en yakınım dahi bir suç işlese onun cezasını çekmek mecburiyetindedir.  Kim yurt dışında, bilmem kim bilmem nerede, gelecekti, gelmeyecekti. Bunları dinlemekten yorulduk. Artık ben bunları duymak istemiyorum. Bu işin çaresi, yolu orada yürütmede olan kişidir, kişilerdir. Hükümettir, hükümetin başıdır.”

Konular yargıya intikal ettikten sonra gerisinin kolay olduğunu ifade eden Taçoy, vatandaşın şu anki tek beklentisinin adaletin bir an önce yerini bulması olduğunu söyledi.

Vatandaşın “Yapanın yanına kalacak” kaygısı taşıdığını belirten Taçoy, bunun ortadan kaldırılmasının tek yolunun suçu olan herkesin cezasını çekmesinden geçtiğini kaydetti.

Hasan Taçoy, kendisine de geçmişte birtakım suçlamalar yöneltildiğini anımsatarak, o dönemde dokunulmazlığının kaldırılması için gerekli yerlere başvuruda bulunduğunu aktardı.

Taçoy şöyle devam etti:

“Ben dokunulmazlığın kalkmasına karşı değilim, aksine desteklerim dokunulmazlığın kalkmasını. Dokunulmazlığın olması belki de bugün adaleti en fazla etkileyen unsurlardan bir tanesidir.”

Milletvekili olmanın kişiye her istediğini yapabilme hakkı vermediğinin ifade eden Taçoy, milletvekilinin topluma mal olmuş, örnek kişi, önder kişi olduğunu söyledi.

Taçoy, “Adaletin tecelli edeceği yerlerdeki insanlar veya polis teşkilatı içindeki üniformalı güçler ve bürokratlar önde gelen kişilerdir ve ona göre davranmaları gerekir.” dedi.

Yabancılara mal satışına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Taçoy, “kötü para iyi parayı kovar” kuralının geçerli olduğunu söyleyerek, kötü paraya sahip birisinin sürekli olarak bir yerler satın aldığını, elinde iyi para olanın da başka taraflara kaçtığını söyledi.

Taçoy şöyle devam etti:

“Şimdi bunu çözmek lazım. Şimdi biz devlet olarak bunu görüyoruz, hükümet olarak da görüyoruz. Çözümünü ortaya koymak lazım. Birkaç uzman çağırırsın ve çok kısa bir sürede buna bir çare üretirsin. Bunu yaparsın ve yaptığını da vatandaşa gösterirsin. Aidiyeti aşılarsın, aidiyetin devam ettiğini gösterirsin. Bunu yaparken sadece o günü kurtarmazsın. Geleceği kurtarırsın, kendi çocuklarınızın geleceğini kurtarırsın. Ama biz bunu tartışmıyoruz bile.” dedi.

Adaleti ve aidiyeti düzenlemek için dijital para ve forex yasasının da bir an önce hayata geçmesi gerektiğini ifade eden Taçoy, bu konuların da artık bir kurala ihtiyaç duyduğunu sözlerine ekledi.