Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Annan Planı referandumunun 20’nci yılı… Cumhurbaşkanı Tatar: Kıbrıs Türkü’ne yapılan büyük bir haksızlıktır

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Annan Planı Referandumu’nun 20’nci yıl dönümünde, Kıbrıs Türk halkına yapılan haksızlıkların çok daha net şekilde görüldüğünü belirterek, “halkın tüm bu yaşananlardan dersini almış olduğunu” kaydetti.

Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı demokrasi ve iki ayrı devlet olduğuna işaret ederek, iki eyalet devleti öngören Annan Planı’nın artık çok geride kaldığını belirtti.

Şu anda bu referandumu “kaçırılan fırsat” olarak değerlendirenlere tepki gösteren Cumhurbaşkanı Tatar, gündemin artık bu olmadığını, gündemin milli siyaset ve Doğu Akdeniz’de elde edilebilecek kazanımlar olduğunu ifade etti.

Geçen 20 yılda, tüm haksızlıklara rağmen Kıbrıs Türkü’nün bu topraklara daha da sarıldığını, KKTC’nin daha da güçlendiğini vurgulayan Tatar, “Artık bunun geri dönüşü yoktur. Tekrar bir Annan Planı gündeme gelirse, halkın cevabı hayır olacaktır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Annan Planı referandumunun 20’nci yıl dönümünde TAK muhabirinin soruları yanıtladı.

Tatar, değerlendirmesinde, Kıbrıs Türk halkının geleceğini egemenliğinde, eşit uluslararası statüsünde ve kendi devletinin güçlendirilmesinde gördüğünü vurguladı.

– “20 yılın ardından ambargo ve izolasyonlar devam ediyor”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 24 Nisan 2004 tarihinde yapılan referandumun yıl dönümüne dair yaptığı değerlendirmede, Kıbrıs Türkü’ne yapılan haksızlıkların 20 yılın ardından çok daha net bir şekilde görüldüğünü kaydederek, verilen tüm sözlere rağmen ambargo ve izolasyonların acımasızca uygulanmaya devam edildiğine işaret etti.

“Yeter ki siz ‘evet’ deyin, karşı taraf ‘hayır’ dese bile size yolu açacağız; ambargoları kaldıracağız” şeklinde Güvenlik Konseyi’nin “samimi olmayan” vaatlerini hatırlatan Tatar, “Kıbrıs Türkü’nün bu kurumlara karşı tüm güvenini yitirdiği ve artık yaşananlardan ders aldığını” kaydetti.

“Annan Planı Kıbrıs Türkü’ne yapılan büyük bir haksızlıktır. ‘Evet’ diyen halk cezalandırılmıştır. ‘Hayır’ diyen ise mükafatlandırılmıştır. Avrupa Birliği ‘Biz Birliğe sorun ithal etmeyiz’ anlayışına rağmen, ihtilaflı olan Kıbrıs’ı alma yoluna gitmiştir.” diyen Tatar, Kıbrıs Türkü’ne yapılan haksızlıkların 20 yıldan sonra bile devam ediyor olmasını “Kıbrıs Türkü’ne ihanet” olarak nitelendirdi.

Bunun yanında Annan Planı’nın müzakere tarihinde ilk kez referanduma gidilmesi açısından bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Tatar, bu referandumun, bugün ortaya konulan vizyonun en görünür uygulamalarından biri olduğunu belirterek, oylamaların tarafların egemenliklerini icra ettikleri sınırlar içerisinde, kendi devletlerinde ayrı ayrı ve eşzamanlı yapıldığını hatırlattı.

Referandumdan 20 yıl sonra bazı çevreler tarafından dile getirilen “izlenilen yolun doğru yol olmadığı”, ”bu şekilde tanınmanın sağlanamayacağı”, “Kıbrıs Türkü’nün bir anlaşamaya mahkum olduğu”, “kaçırılan fırsat” gibi ifadelere tepki gösteren Tatar, “Kaçırılan fırsat diye bir şey yok. Rum ‘hayır’ dedi çünkü seni ortak, eşiti olarak görmüyor. Rum, ‘hayır’ diyor çünkü uzun vadede bir siyasete oynuyor.” dedi ve 20 yılın ardından bu politikanın tutmadığının görüldüğünü belirtti.

“Dolayısıyla meseleyi heyecan yapıp, bu yönde halka yanlış mesajlar vermek Kıbrıs Türkü’ne yapılan büyük bir haksızlıktır.” şeklinde konuşan Tatar, şu andaki ihtiyacın birlik ve beraberlik olduğuna dikkat çekti.

– “Kıbrıs Türkü’nün zamanla yok olacağı bir siyaset asla milli siyaset olamaz”

Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı demokrasi ve iki ayrı devletin olduğunu kaydeden Tatar, iki eyalet devleti öngören Annan Planı’nın artık çok geride kaldığını belirtti, Rum hakimiyetinde olacak bir devlet sistemi içerisinde, Kıbrıs Türkü’nün zamanla yok olacağı bir siyasetin asla milli bir siyaset olamayacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Gündem artık Annan Planı değil. Gündem değişmiştir, gündem milli siyasettir” diyerek, ele alınması gerekenin Türkiye ile Doğu Akdeniz’de ulusal çıkar ve menfaatlerin nasıl geleceğe taşınabileceği, elde edilen kazanımların daha somut olarak nasıl değerlendirebileceği olması gerektiğini söyledi; “Tüm bu nedenlerle yol iki devlet. Adada, iki devletin işbirliğiyle bir anlaşma olabilir. Komşuluk ilişkileriyle gayet güzel bu adada refah ve mutluluk devam ettirilebilir.” şeklinde konuştu.

5 Nisan’da Birlemiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’le yaptığı görüşmede de ifade edildiği gibi, Birleşmiş Milletlerin tarafları hep iyi niyet çerçevesinde anlaştırma çabası içerisinde olduğuna işaret eden Tatar, Kıbrıs Türkü üzerinde “yarın masaya oturularak meselenin halledilmesi” gibi baskı olmadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, son 20 yılda, tüm haksızlıklara rağmen Kıbrıs Türkü’nün bu topraklara daha da sarıldığını, KKTC’nin daha da güçlendiğini vurgulayarak, bunun rakamlardan, ülkenin turizm, eğitim, tarım, inşaat, hizmet sektörlerinden, ülkesine geri dönüp hayat kuran Kıbrıs Türklerinden anlaşılabileceğini söyledi.

“Şimdi referandum üzerinden 20 yıl geçti. Artık bunun geri dönüşü yoktur. Tekrar bir Annan Planı gündeme gelirse, halkın cevabı hayır olacaktır.” diyen Tatar, o zamanın şartlarında yüzde 65 “evet”, yüzde 35 “hayır” şeklinde çıkan sonucun, bu kadar yaşanmışlıktan sonra tam tersi şeklinde olacağını söyledi.

– “Geriye bakmak yok. Biz önümüze bakacağız”

Güney’de son yıllarda gittikçe artan milliyetçiliğe, radikal ve uç unsurların güç kazandığına da işaret eden Tatar, aynı şekilde, bir halkoylamasında o taraftan da “hayır” diyecek insan sayısının artmış olduğunu, Kıbrıs Türk halkıyla ortaklık ve eşitlik temelinde bir geleceğe sıcak bakılmadığını söyledi.

Tatar, bugün Rum tarafının ambargo ve izolasyonların devamı için uğraşmalarına ek olarak, Azerbaycan’dan alınan görüşme teklifine bile tahammül edemediklerini, bu görüşmeyi engellemek için uğraştıklarını belirterek, esas korkularının dünyanın artık bu haksızlığa daha ne kadar seyirci kalacağı yönünde olduğunu vurguladı.

Annan Planı’ndan “çok daha vahim” bir durumla 2017’de Crans Montana sürecinde karşı karşıya kalındığını da söyleyen Tatar, o süreçte ortaya çıkacak bir anlaşma ile Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığının tartışılır durumda olabileceğini kaydetti ve şunları söyledi:

“Dolayısıyla bu tehlike atlatıldıktan sonra ve Kıbrıs Türk halkı yeni bir siyaset bulduktan sonra, artık geriye dönüş yok. Geriye bakmak yok. Biz önümüze bakacağız. Önümüze bakarken de dünyaya bakacağız. Ülkede günlük sıkıntılarımız olabilir. Ancak bunlar hep geçici meselelerdir. Esas olan devlettir. Esas olan halkın egemenliğidir, buralarda bağımsız, özgür, barış ve huzur içerisinde yaşayabilmektir”.

– “Biz Kıbrıs Türkü’nün geleceğini tehlikeye atamayız”

Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türk halkına ve yürütülen siyasete verdiği öneminin de altını çizen Tatar, “Türkiye Cumhuriyeti ana vatandır. Mutlak surette garantörlük hakkıyla taraftır. Kıbrıs Türkü hiçbir zaman yalnız olmamıştır. Kıbrıs Türkü Türkiye ile bir güç olmuş ve söz sahibi olmuştur. Dolayısıyla Türkiye’nin tam destek verdiği bir siyaseti kimse hafife alamaz.” diye konuştu.

Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığının Kıbrıs Türkü için bir anlaşmada vazgeçilmez olduğuna işaret eden Tatar, “Bu çerçevede bir anlaşmaya biz varız. Garantörlüğün son bulması, askerin çekilmesi bizi 1960 öncesine götürür. Böyle bir yanlışın geri dönüşü de olamaz. Biz Kıbrıs Türkü’nün geleceğini tehlikeye atamayız.” ifadelerini kullandı.

Tatar, son olarak, BM Genel Sekreterinin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın Kıbrıs’ta ortak bir zemin olup olmadığını araştırmak üzere görevlendirildiğini hatırlatarak, son zamanlarda farklı ülkeler için “iki devlet” anlayışının hakim olduğuna dikkat çekti, federasyonların başarısızlığının görüldüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Kıbrıs Adasında Rum liderliğinin rızasına tabi kılınacak bir geleceği kabul etmiyoruz. Kıbrıs Türk Halkı geleceğini egemenliğinde, eşit uluslararası statüsünde ve kendi devletinin güçlendirilmesinde görmektedir ve buna yönelik çalışmalarımız da kararlılıkla devam edecektir.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sibel Tatar inisiyatifinde başlayan “Hedef Sıfır Atık” Projesi’ne uluslararası ödül

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar inisiyatifinde Tatlısu’da hayata geçirilen “Hedef Sıfır Atık” projesi, Cittaslow’a üye 59 ülkeden 339 belediye arasında düzenlenen Chiocciola Orange Yarışması’nda ödüle layık görüldü.

Tatlısu Belediyesi Başkanı Hayri Orçan ve heyeti ödülü 21 Haziran’da Güney Kore’nin Wando şehrinde yapılan Cittaslow Uluslararası Genel Kurulu’nda aldı.

Konuyla ilgili bugün Tatlısu Belediyesi’nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Sibel Tatar da katıldı.

-Sibel Tatar: “Tatlısu projesi ile sıfır atığın mümkün olduğunu gösterdik”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, Tatlısu Belediyesi’nin kazandığı ödül dolayısıyla Belediye Başkanı Hayri Orçan ve Tatlısu halkını tebrik etti.

Projeye 2021 Kasım ayında başladıklarını hatırlatan Sibel Tatar, o dönemde hedeflerinin sıfır atık olduğunu ve projeyle bunun başarılabileceğini göstermek istediklerini söyledi. Tatlısu’nun pilot bölge olarak seçildiğini ifade eden Sibel Tatar, projenin başarılı şekilde sürdürülmesinden ve alınan ödülden dolayı mutlu olduklarını belirtti.

Projenin amacının Kuzey Kıbrıs’ı temiz tutmak olduğunu vurgulayan Sibel Tatar, bunun sadece yönetimlerin değil, halkın da sahiplenmesiyle mümkün olabileceğini kaydetti. Tatlısu’nun bu projeyi başarıyla hayata geçirerek tüm belediyelerin de bunu gerçekleştirebileceğini gösterdiğini dile getiren Sibel Tatar, 2026 yılına kadar birkaç belediyenin daha bu projeyi örnek alarak uygulamaya koymasını umduğunu söyledi.

– “Tüm belediyelere destek vermeye hazırız”

Sibel Tatar bu çerçevede tüm belediyelere destek vermeye hazır olduklarını belirtti. Projede kullanılan cam kırma makinesinin tüm Kuzey Kıbrıs’a yetecek kapasitede olduğunu belirten Sibel Tatar, diğer belediyelerin de Tatlısu Belediyesi ile iş birliği yapabileceğini ifade etti. Sibel Tatar geri dönüşümde toplamanın önemli olduğunu, toplama işi tamamlandıktan sonra geri dönüşümün iş birliğiyle gerçekleştirilebileceğini kaydetti.

Projeyi devam ettiren Orçan’a ve Tatlısu halkına teşekkür eden Tatar, projenin diğer bölgelerde de hayata geçirilmesi için İçişleri Bakanlığı’na ve tüm yerel yönetimlere çağrıda bulundu.

Evsel atıklarla ilgili çalışmanın da kısa süre içinde tamamlanacağını kaydeden Sibel Tatar, projenin bir bütün olarak her bölgeye örnek olacak düzeye geldiğini ifade ederek, emeği geçen herkese teşekkür etti.

-Orçan: “Proje yüzde 76 oranında başarıya ulaştı”

Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan, sıfır atık projesinde yüzde 76 başarı oranına ulaştıklarını açıkladı.

Başkan Orçan, projenin Dünya Cittaslow Belediyeler Birliği tarafından birincilik ödülüne layık görüldüğünü, 59 ülkeden 339 belediyenin başvurduğu yarışmada Tatlısu Belediyesi’nin ödül aldığını açıkladı. Belgeyi Kore’de düzenlenen Genel Kurul toplantısında aldıklarını ve burada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtımının da yapıldığını belirten Orçan, tüm engellemelere rağmen Kuzey Kıbrıs’ın belgelendirildiğini söyledi.

Bu başarının hem Tatlısu Belediyesi hem de Kıbrıs Türk belediyeciliği açısından önemli olduğunu vurgulayan Orçan, projenin diğer belediyelere de örnek olmasını ve tüm Kuzey Kıbrıs’a yayılmasını temenni ettiğini dile getirdi.

Orçan, 2021 yılının kendileri için bir milat olduğunu belirterek, o gün başlatılan projenin bugün geldiği noktada önemli bir başarı yakaladığını söyledi. Gelecek nesillere bırakılacak en önemli mirasın çevre ve doğa olduğunun bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Orçan, o gün kendilerine cesaret veren ve heyecanlarını tekrar yaşamalarına sebep olan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar’a, projeyi destekleyen TİKA’ya ve projenin yürütülmesine katkı sağlayan personele teşekkür etti.

Hayata geçirilen sıfır atık projesinin yüzde 76 başarı oranına ulaştığını kaydeden Orçan, Avrupa’daki birçok gelişmiş ülkenin bu oranlara ancak 10 yılda ulaşabildiğini, kendilerinin ise 3 yıl içinde bu başarıyı yakaladığını söyledi.

Projede bir noktadan sonra TİKA ile iş birliği yaptıklarını ve makine desteği aldıklarını belirten Orçan, TİKA’dan alınan presleme makineleri sayesinde atıkların ayrıştırılarak yurt dışına ihraç edilebilecek noktaya geldiğini anlattı.

Orçan, projenin özünün çağdaş ülkelerde uygulanan sistemler gibi vatandaşın çöplerini ayrıştırmasına dayandığını kaydederek, Tatlısu halkının bilinçli olduğunu, projenin kısa sürede başarıya ulaşmasında bölge halkının büyük katkısı olduğunu dile getirdi.

Projenin artık kendi kendini idame ettiren bir hale geldiğini ifade eden Orçan, projenin eksik ayağının mutfak atıkları olduğunu ve bu konuda da yeni bir tesisin devreye alınacağını duyurdu. Orçan, bu tesisin sokak hayvanlarını beslemek için mama üreteceğini, ayrıca yeşil atıkları kompost yaparak gübreye dönüştüreceklerini söyledi.

-TİKA Koordinatörü Özcan: “Projeye dahil olmaktan büyük mutluluk duyduk”

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Lefkoşa Koordinatörü Havva Pınar Özcan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için ilk olan bu projeyi başlattığı ve en iyi şekilde sürdürdüğü için Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar’a teşekkür etti.

Tatlısu Belediye Başkanı’nın projeyle kendilerine geldiğinde çok heyecanlandıklarını dile getiren Özcan, TİKA olarak her yıl en az bir katı atık yönetimi, israfın önlenmesi, sıfır atık, geri dönüşüm ve enerji yönetimi projesi yapmayı hedeflediklerini söyledi. Bu projeye dahil olmaktan mutlu olduklarını belirten Özcan, bu projenin tüm adaya örnek olduğunu belirtti.

-Özden: “Tatlısu’yu pilot bölge seçtik, halkın sahiplenmesi en büyük mutluluk”

Cumhurbaşkanlığı Turizm ve Çevre Komitesi Başkanı Prof. Dr. Özge Özden de basın toplantısında, projeye Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar’ın önderliğinde başladıklarını söyledi. Komitedeki meslektaşı Prof. Dr. Salih Gücel ile birlikte çalıştıklarını belirten ve hedefin sıfır atık olduğunu dile getiren Özden, hangi belediyede projeyi uygulayacaklarını konuşurken ortak fikirlerinin Tatlısu olduğunu kaydetti. Özden, Tatlısu’nun küçük, turizm odaklı, dağı ve deniziyle güzel bir köy olduğunu ve diğer belediyelere örnek olması için pilot bölge seçildiğini ifade etti. Daha sonra Tatlısu Belediye Başkanı ile bir toplantı yaptıklarını aktaran Özden, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde ilk finansmanın sağlandığını ve gerekli atık toplama üniteleri ile ekipmanların temin edildiğini belirtti. Özellikle cam kırma makinesinin bölge için önemli olduğunu vurgulayan Özden, eğitim kısmında halk ve ilkokullara yönelik eğitimler gerçekleştirdiklerini kaydetti. Projeye büyük bir ümitle başladıklarını dile getiren Özden, halkın projeyi sahiplenmesinin kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi.

Halkın atıklarını toplama ünitelerine getirmesinin projeye katkı sağladığını belirten Özden, belediyenin geri dönüşümde özellikle katı atıklarda büyük bir başarı elde ettiğini ifade etti. Aldıkları ödülden dolayı gurur duyduklarını belirten Özden, projenin devam etmesinin ve TİKA’dan da destek alarak sürdürülebilir bir projeye dönüşmesinin kendileri için çok kıymetli olduğunu söyledi.

-“Örnek alan belediyeler var”

Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Cam atıkları ile ilgili soruya cevaben Orçan, Tatlısu Belediyesi’nde toplanan camların değerlendirildiğini, cam atıklarının ekonomik olarak çok dikkate alınmadığını, karton ve plastiğin bazı şirketler tarafından toplandığını ancak bunun da düzenli olmadığını söyledi. Orçan, karton ve plastik atıkların ayrıştırılmış şekilde getirilmesi halinde Tatlısu Belediyesi’nin bunları preslemeye ve daha yüksek katma değere ulaştırmaya hazır olduğunu ifade etti.

İki belediyenin projeyi örnek alarak çalışmalara başladığını belirten Tatar, Lapta Belediyesi’nin Karşıyaka bölgesinde, Gönyeli-Alayköy Belediyesi’nin ise bir sokakta bu çalışmaları başlattığını, Gazimağusa Belediyesi’nin de bir çalışma planladığını söyledi. Orçan, “Bunlar umut verici gelişmeler. Bunun hızla yayılmasını temenni ediyorum.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

EZ-KOOP, Londra’da Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde kültürel ve sanayi ihraç ürünleriyle yerini aldı

Published

on

By

Esnaf, Zanaatkâr ve Üreticiler Pazarlama Kooperatifi (EZKOOP) ile Büyükkonuk Zeytin Üreticileri Tarım Kooperatifi (Zeytin-Koop), Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nın (KTEZO) desteği ve katılımıyla Londra’da sekizincisi düzenlenen Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde yer aldı.

KTEZO’dan yapılan açıklamaya göre, ambalajlı halde ve uluslararası standardı sağlanmış zeytin ve harup ürünlerini tanıtım ve tadımının yapıldığı festivalde, stantlarının ilgiyle karşılandığı kaydedildi.

İngiltere’de gıda dağıtımı yapan tedarikçilerin de ilgisini çektiği stanttaki ürünler için yeni sezonda başlamak üzere bağlantılar kurulduğunun belirtildiği açıklamada, EZKOOP’un birkaç yıl öncesine kadar İngiltere’ye girişte gümrük vergisini ödeyerek “zeytinyağı, çakıstes” gibi ürünlerin ihracatını gerçekleştirdiği ve bu ürünlerin raflarda yer almasını sağladığı kaydedildi.

– Aytaç

EZ-KOOP Genel Sekreteri Ersun Aytaç, işlenmiş gıda ürünlerinde İngiltere’de gümrük girişinde ortalama yüzde 16 olan gümrük vergisinin bir şekilde karşılanması gerektiğini söyledi.

“Pekmez, harup unu, harup yemişi, zeytinyağı, çakıstes ve hatta yerli tohum buğday unu” gibi kültürel sanayi ürünlerinin rahatlıkla ihraç edilebileceğini belirten Aytaç, Kıbrıslı Türklerin ve Rumların yoğunlukla yaşadığı İngiltere’de Kıbrıs ürünlerine aşina büyük topluluk olduğunu ifade etti.

Aytaç, 1994 ABAD kararlarının sonucu olarak uygulanan gümrük vergilerinin karşılanması halinde Kıbrıs Türk üreticisinin doğrudan satış yapabileceği ve önünün açılabileceğini vurguladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Boğaz-Ağırdağ kavşağında yol çizgileri boyanacak

Published

on

By

Karayolları Dairesi, bu geceden itibaren Boğaz-Ağırdağ kavşağında yol çizgilerinin boyanacağını duyurarak, söz konusu güzergahı kullanacak sürücüleri dikkatli olması için uyardı.

Daireden yapılan yazılı açıklamaya göre, sinyalizasyon çalışmaları kapsamında bu gece saat 22.00’den itibaren Boğaz-Ağırdağ Kavşağı’nda yol çizgilerini boyama çalışması başlatılacak ve ikinci bir duyuruya kadar devam edecek.

Karayolları Dairesi’nin açıklamasında sürücülerin can ve mal güvenliği açısından dikkatli ve yavaş seyretmeleri, trafik işaret ve işaretçilerine uyması istendi.

Devamını Oku

Trending

Reklam