Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Mecliste bazı tezkereler kabul edildi……Kıbrıs konusu konuşuldu

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda bazı tezkerelere onay alındı.

Daha sonra Kıbrıs konusu ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın adada gerçekleştirdiği görüşmelerle ilgili değerlendirmeler yapıldı.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, 62. madde uyarınca yaptığı konuşmada, üçlü veya beşli görüşmeyi kabul etmemenin nedenlerini sorgularken, eleştirilerde bulundu.

Erhürman’ı yanıtlayan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Holguin’in görevinin iki tarafın müzakere etmesine ortak zemin olup olmadığını tespit etmek olduğunu, görüşme önerisi getirme yetkisi bulunmadığını belirtti.

Holguin’in görev süresini aşmaya çalıştığını, amacın Kıbrıs Türk tarafını izlediği politikadan geri adım attırmak olduğunu söyleyen Ertuğruloğlu, Holguin’den beklediklerinin BM Genel Sekreterine ‘ortak zemin yoktur’ diye rapor vermesi olduğunu belirtti.

-Tezkereler onaylandı

Genel Kurul’da öncelikle Kimyasallar Yasa Tasarısı’nın komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkeresi görüşüldü.

Avrupa Birliği Uyum Yasa Tasarılarını Görüşmek Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komite Başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, yasa tasarısının ülke için önemli olduğunu söyleyerek, Meclis kapanmadan yasa tasarısını geçirmeyi amaçladıklarını belirtti.

Hasipoğlu, tasarının deterjan, dövme, dezenfektan gibi hayatın parçası olan ürünlerin denetim, üretim ve halkı bilinçlendirilmesi noktasında kapsamlı düzenlemeler getirdiğini söyleyerek, kanser vakalarının artmasında bu tür ürünlerin katkısı olduğunun bilindiğini dolaysıyla yasa tasarısının önemli olduğunu kaydetti.

Yapılan oylamada, tezkere oybirliğiyle kabul edildi.

Daha sonra Hukuk Siyasi İşler Dışilişkiler Komitesi gündeminde bulunan Madalya ve Nişanlar (Değişiklik ) Yasa Tasarısının komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkeresi de görüşülerek, oybirliğiyle onaylandı.

Ardından, Atatürk Öğretmen Akademisi Kuruluş (Değişiklik No:2) Yasa Tasarısı ile Birleştirilmiş 2021 Mali Yılı Bütçesi Kesin Hesap Yasa Tasarısı’nın üçüncü görüşmesine ilişkin tezkereler de oybirliğiyle kabul edildi.

-Erhürman, Kıbrıs konusuna ilişkin konuşma yaptı

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, 62. madde tahtında Kıbrıs konusuna ilişkin söz aldı.

Erhürman, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın adada gerçekleştirdiği görüşmelerle ilgili değerlendirmede bulundu.

Kıbrıs konusuyla ilgili en önemli başlığın yönetim ve güç paylaşımı olduğunu dile getiren Erhürman, 1960’da Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken, Kıbrıs Türk ve Rumların kurucu ortak olarak kabul edildiğini anımsatarak, esas meselenin Kıbrıslı Türk ve Rumların uluslararası eşit statüsünün teyit edilmesinde yattığını belirtti.

Erhürman, bu konunun herkesin ortak hassasiyeti olduğunu söyleyerek, ancak adada bulunan “statükonun” Kıbrıslı Türklerin eşit uluslararası statüsünü kabul etmeyen bir biçimde tezahür ettiğini, Kıbrıs Türk halkının platformların hiçbirinde yer almadığını söyledi.

Federal çözüm bulunması durumunda Kıbrıs Türk devleti ve Rum devletinin iki kurucu eşit devlet olacağını, bunun da siyasi eşitlik temelinde yürütüleceğini dile getiren Erhürman, Kıbrıslı Türklerin eşit uluslararası statüsünden taviz verilmeyeceğini kaydetti.

Erhürman, üçlü veya beşli görüşme masasında Kıbrıslı Türkler ve Rumların eşit pozisyonda olacağını, eşit statü olacaksa o görüşmelere katılarak yaşanan sıkıntıların anlatılabileceğini, bunun ihtiyaç duyulan bir şey olduğunu söyleyerek, “Neden eşit olarak bulunacağımız bir diyalog ortamı kurup konuşmaktan kaçınırız? Bunun bir açıklaması yok. Bundan ne gibi bir sonuç elde edeceğiz.” diye sordu.

Diyalog kurma önerisini reddetmenin yararının ne olacağını soran Erhürman, zararlarının ne olacağını bildiğini belirtti.

Erhürman, üçlü diyalog ortamında bulunmayı reddeden bir Kıbrıs Türk toplumu kurgusu yaratıldığını, dolaysıyla toplumun sorunlarını Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın da bulunduğu bir ortamda anlatma şansının yitirildiğini söyledi.

Erhürman, diyalogdan kaçınmakla Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın hazırlayacağı rapora girmesi gerekenler konusunda mücadele vermekten de kaçınıldığını söyledi.

Bu sırada söz alan UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Erhürman’a CTP’nin dönüşümlü başkanlık ve AB Parlamentosu seçimlerine ilişkin görüşlerinin ne olduğunu sordu.

Dört konuda BM’nin sözüne sahip çıkmasını beklediklerini, bu konuların BM Güvenlik Konseyi kararları da olduğunu söyleyen Erhürman, taleplerinin bu unsurların BM tarafından teyit edilmesi olduğunu birçok kez anlattıklarını belirtti.

Erhürman, Avrupa Parlamentosu seçimleri konusunda partisinin görüşünü aktararak, parlamentoda Kıbrıs Rum halkının 4, Kıbrıs Türk halkını 2 temsiliyeti bulunduğunu, yapılacak olan 6 kişinin seçilmesine ilişkin seçimin Kıbrıs Türk halkının temsiliyetine ilişkin bir seçim olmadığını belirtti.

Bir Kıbrıslı Türkün 6 kişilik listeye girmesinin reddedecekleri bir şey olmadığını dile getiren Erhürman, ancak bu seçimde seçilecek Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıslı Türklerin temsilcisi olmayacağını kaydetti.

CTP’nin bu konulardaki görüşlerinin sıklıkla anlatıldığını dile getiren Erhürman, görüşlerinin belli olduğunu belirtti.

-Ertuğruloğlu

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da kürsüde söz alarak, Kıbrıs Türk halkına uygulanan ayrımcılık ve Kıbrıs sorununa konulan yanlış teşhise değinerek, farklı platformlarda defalarca kez Kıbrıslı Türklerin yaşadığı sorunların anlatıldığını söyledi.

Holguin’in görevinin iki tarafın müzakere etmesini gerektirecek ortak zemin olup olmadığını aramak olduğunu dile getiren Ertuğruloğlu, görevinin üçlü veya beşli görüşme önerisi yapmak olmadığını kaydetti.

Holguin’in talepkar politikasının esas sahibinin İngiltere olduğunu belirten Ertuğruloğlu, İngilizlerin neden bu kadar ısrar ettiğini sorarak, dik duruşlu politikalarını yıpratmaya yönelik oyun oynandığını söyledi.

Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusunda 60 yıldır konuşulmayan konu kalmadığını dile getirerek, Holguin’in 6 aylık görev süresinin sona ermesinin yakın olduğunu dolayısıyla süreyi uzatmak amaçlı oyun oynandığını belirtti.

Erhürman’ın üçlü görüşmede eşitlik olduğunun ortaya çıkacağını söylediğini belirten Ertuğruloğlu, “Yapmayın ne eşitliği, gerçekten eşitlik olsa 60 yılda bir anlaşma çıkardı. Hala eşitliğin olmadığı ortamlarda göstermelik eşitlik oyunu oynamamızı istiyorsunuz. Oynamıyoruz. İma yoluyla egemenliği de kabul etmiyoruz” diye konuştu.

Ertuğruloğlu, Rum tarafının federal ortaklık kurma niyeti olmadığını, dünyaya da onların samimi olmadığının defalarca kez gösterildiğini dile getirerek, “BM 60 yılımızı çaldı” dedi.

Rum tarafının kaybedecek hiçbir şeyi olmadığını, Kıbrıslı Türklerin ise yıllarının çalındığını söyleyen Ertuğruloğlu, BM’nin verdiği hangi sözü yerine getirdiğini sordu.

“Tozpembe gözlüklerle bu konuya bakamayız” diyen Ertuğruloğlu, BM, AB veya diğerlerine güvenerek risk alamayacaklarını belirtti.

Ertuğruloğlu, Holguin’in görevinin iki tarafın müzakere etmesine ortak zemin olup olmadığını tespit etmek olduğunu, görüşme önerisi getirme yetkisi bulunmadığını belirtti.

Tanınmamanın bir devletin yok olduğu anlamı taşımadığını dile getiren Ertuğruloğlu, “Bir devlet tanınmıyor diye bu onun yok olduğu anlamı taşımaz” dedi.

Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türkünün maruz bırakıldığı vahşetin BM Barış Gücünün adada bulunduğu süreçte yaşandığını söyledi.

Toprak bütünlüğü ve tek egemenliği olan hiçbir yapıya onay vermeyeceğini söyleyen Ertuğruloğlu, ‘Rum kabul etmeyecek’ diye egemen devletten geri adım atma vizyonları bulunmadığını belirtti.

“AB’ye mi güveneceğiz” diye soran Ertuğruloğlu, Türkiye üye olmadığı sürece Kıbrıslı Türklerin AB talebi olmadığını, hayal görerek bir yere varılamayacağını belirtti.

Şimdiki politikanın temelinin, Rum devletinin adadaki tek egemen devlet olduğu iddiasının ortadan kaldırılması olduğunu dile getiren Ertuğruloğlu, Kıbrıs Cumhuriyetinin, Kıbrıs Cumhuriyeti değil Rum devleti olduğunu, bu anlayış devam ettirildiği sürece hiçbir görüşmenin en ufak bir anlamı olmadığını kaydetti.

Ertuğruloğlu, dik duruşlu bir politika izlediklerini, adanın gerçekleri temelinde bir sayfa açılması gerektiğini söyleyerek, diyalog, müzakere ve temasın yıllarca denendiğini bunu en fazla savunan Talat ve Akıncı’nın da sözlerinin ortada olduğunu belirtti.

Ertuğruloğlu, diplomaside görüşmenin gerektiğinin doğru olduğunu, diyaloğa kapalı taraf olmadıklarını ama zaman harcama yönünde diyaloga açık olmadıklarını kaydetti.

Holguin’in görev süresini aşmaya çalıştığını, amacın Kıbrıs Türk tarafını izlediği politikadan geri adım attırmak olduğunu söyleyen Ertuğruloğlu, Holguin’den beklediklerinin BM Genel Sekreterine ortak zemin yoktur diye rapor vermesi olduğunu belirtti.

“Holguin görevini haddini aşan işlere bulaşmasın” diyen Ertuğruloğlu, tek seçeneğin Rumlarla bir ortaklığa girmek olduğuna yönelik görüşü kabul etmediklerini kaydetti.TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

“8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali”, Londra’da başladı.. Başbakan Üstel: Ekonomik tuzaklar, dış kaynaklı baskılar bizi yolumuzdan döndüremez

Published

on

By

Toplumsal dayanışmayı güçlendirmek ve kültürel mirası yaşatmak amacıyla Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi tarafından düzenlenen “8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali” Londra’da başladı.
Londra’da Enfield Donkey Lane’de düzenlenen ve iki gün sürecek 8. Kıbrıs Türk Kültür Festivale Başbakan Ünal Üstelin yanısıra Başbakan Yardımcısı, Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu , Anamuhalefet CTP Dışilişkiler Sekreteri milletvekili Fikri Toros da katıldı.

Londra’da temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise festivali yarın ziyaret edecek. Etkinliğin açılış konuşmasını Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Kenan Nafi yaptı.

Festivalin Kıbrıs Türk kültürü ve değerlerinden ilham alarak gerçekleştiğini belirten Nafi, genç nesillerin kendi kimliklerini ve kültürlerini geleceğe aktarmasının önemine değindi…
Festivalin sponsorlarından TaşYapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı ise İngiltere’de bulunan derneklere destekte bulunmaya devam edeceklerini kaydetti.
Turanlı, yetkililerle görüştüğünü belirterek “ Yakında gelecekte Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nin Eski Ercan Havalimanı’nda da yapılmasını umduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı, Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ise, dördüncü neslin ata topraklarından kopmadan kültürlerini sürdürmelerinin önemine vurgu yaptı.

Ataoğlu, Kıbrıslı Türk gençlerin İngiltere’deki gençlerle birlikte hareket etmesinin ve bu birlikteliğin sürdürülebilir olmasının en büyük temennileri olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bir kültür yaşatılmak isteniyorsa; dansla, müzikle, dille ve gelenekle yaşatılmalıdır. Bu festival bunun en güzel örneğidir”

CTP Dışilişkiler Sekreteri Milletvekili Fikri Toros ise toplumların kültürleri ve sanatlarına sahip çıkmadığı sürece dünyayla bütünleşmede geri kalacağını söyledi.
Toros, “Bizim toplumumuz ise dünyanın muhtelif yerlerinde önemli roller üstlenmektedir. Kıbrıs Türk kültürünü, sanatını ve sanatçısını dünyayla, farklı kültürlerle bir araya getirme sorumluluğunu taşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Toros ayrıca festivalin KKTC’ de yapılma çağrısını da desteklediğini belirtti.

Başbakan Ünal Üstel ise festivalin açılışında yaptığı konuşmada öncelikle birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.
Kıbrıs Türk halkının yaşadığı acılara rağmen dimdik ayakta durduğunu, kendi devletini kurup kendi kendini yönetir hale geldiğini vurgulayan Üstel, “Varoluş mücadelemizin en büyük ilhamı özgür yaşama irademizdir ve bu irade her nesilde yeniden filiz vermektedir” dedi.

“1974 sonrası sadece Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle ayakta kalmadık, aynı zamanda kendi kurumlarımızı inşa eden, demokrasisini kuran ve geleceğe sahip çıkan bir halk olduk” diyen Üstel, gençlere de seslendi.

“Barışı samimiyetle arzulayan devlet ve halk olarak 50 yıl boyunca federasyon masalarına esir edildik. Bizler federasyon defterini artık kapattık. Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın son beş yıldır ortaya koyduğu ve sahip çıktığı iki devletli çözüm vizyonu, Türkiye ile tam bir uyum içerisindedir ve aynı kararlılığı biz de savunuyoruz. Bu vizyon artık sadece Kıbrıs Türk halkının değil, tüm Türk milletinin resmi iradesidir” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM kürsüsünden yaptığı çağrıyı hatırlatan Üstel, “Türk dünyası ile ilişkilerimiz tarihi bir zirvede. Kıbrıs Türk halkı sahipsiz değildir. Elbette rahatsız olanlar var. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türk halkına karşı organize ekonomik sabotaj kampanyası yürütmektedir” dedi.

Üstel, Özellikle inşaat sektörünü hedef alıp mülkiyet bahanesi ile insanımıza hukuk dışı baskılar kurmaktadır..Bilinmelidir ki; ne ekonomik tuzaklar, ne dış kaynaklı baskılar bizi yolumuzdan döndüremez. Biz pes etmeyiz. Biz boyun eğmeyiz. Biz Kıbrıs Türküyüz” ifadelerini kullandı.

Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere de seslenen Üstel,”KKTC’nin haklı davasını tüm dünyaya anlatın . Bize uygulanan hukuk dışı uygulamaları anlatın. Yatırımcılarla bir araya gelin KKTC ye yatırımları arttırın…” diye konuştu.

Ocak ayında gerçekleştirilen İngiltere temaslarını anımsatan Başbakan Üstel, “Verdiğimiz sözleri unutmadık” diyerek müjdeleri ardı ardına açıkladı.

Üstel, “KKTC Başbakanlık bünyesinde İngiltere Genç Diaspora Koordinasyon Kurulu kurulacak. “Yuvaya Dönüş Paketi” ile İngiltere’den KKTC’ye dönüş yapmak isteyen gençlere vergisel ve sosyal kolaylıklar sağlanacak. İngiltere’de yaşayan gençlere sosyal konut edinme hakkı tanınmasının önü açılacak. E-Devlet sistemleri sadeleştirilecek. Yurtdışındaki gençler, KKTC’nin dijital kamu diplomasisi faaliyetlerinde daha aktif olacak”dedi.

Başbakan Üstel bedelli askerlikle ilgili yeni yasa önerisine ilişkin de bilgi verdi.

Üstel, “Yurt dışında yaşayan çift uyruklu gençlere bedelli askerlik hakkı tanınacak. Ülkedeki kalış süresi 90 günden 120 güne çıkarılacak. Bedelli ücretlerinde indirim yapılacak, asgari ücrete bağlı oranlar düşürülecek. Tıpta uzmanlık ve doktora yapan gençlerin durumu yasal güvence altına alınacak. Yoklama kaçağı ya da bakaya olanlara af getirilecek. Önceki yıllarda süresi içinde bedelli hakkını kullanamayanlara bir defaya mahsus başvuru hakkı sağlanacak” dedi.

Başbakan Üstel konuşmasını gençlere seslenerek şöyle tamamladı:

“Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın, biliniz ki bu devlet sizin devletinizdir. Bu bayrak sizin bayrağınızdır. Ve biz, bu bayrağı sizlerle birlikte daha da yükseklere taşıyacağız”

Devamını Oku

Kıbrıs

Üstel: KKTC Başbakanlık İngiltere Genç Diaspora Koordinasyon Kurulu’nu kuruyoruz…Bedelli askerlikle ilgili kolaylaştırıcı adımlar için yasal çalışmaları başlattık

Published

on

By

8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali , KKTC’den üst düzey katılımla başladı.

Açılışa katılan Başbakan Ünal Üstel konuşmasında önemli mesajlar verdi.

Üstel festivalin açılışında yaptığı konuşmada öncelikle birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.
Kıbrıs Türk halkının yaşadığı acılara rağmen dimdik ayakta durduğunu, kendi devletini kurup kendi kendini yönetir hale geldiğini vurgulayan Üstel, “Varoluş mücadelemizin en büyük ilhamı özgür yaşama irademizdir ve bu irade her nesilde yeniden filiz vermektedir” dedi.

“1974 sonrası sadece Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle ayakta kalmadık, aynı zamanda kendi kurumlarımızı inşa eden, demokrasisini kuran ve geleceğe sahip çıkan bir halk olduk” diyen Üstel, gençlere de seslendi.

“Barışı samimiyetle arzulayan devlet ve halk olarak 50 yıl boyunca federasyon masalarına esir edildik. Bizler federasyon defterini artık kapattık. Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın son beş yıldır ortaya koyduğu ve sahip çıktığı iki devletli çözüm vizyonu, Türkiye ile tam bir uyum içerisindedir ve aynı kararlılığı biz de savunuyoruz. Bu vizyon artık sadece Kıbrıs Türk halkının değil, tüm Türk milletinin resmi iradesidir” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM kürsüsünden yaptığı çağrıyı hatırlatan Üstel, “Türk dünyası ile ilişkilerimiz tarihi bir zirvede. Kıbrıs Türk halkı sahipsiz değildir. Elbette rahatsız olanlar var. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türk halkına karşı organize ekonomik sabotaj kampanyası yürütmektedir” dedi.

Üstel, Özellikle inşaat sektörünü hedef alıp mülkiyet bahanesi ile insanımıza hukuk dışı baskılar kurmaktadır.. Bilinmelidir ki; ne ekonomik tuzaklar, ne dış kaynaklı baskılar bizi yolumuzdan döndüremez. Biz pes etmeyiz. Biz boyun eğmeyiz. Biz Kıbrıs Türküyüz” ifadelerini kullandı.

Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere de seslenen Üstel,”KKTC’nin haklı davasını tüm dünyaya anlatın . Bize uygulanan hukuk dışı uygulamaları anlatın. Yatırımcılarla bir araya gelin KKTC ye yatırımları arttırın…” diye konuştu.

Ocak ayında gerçekleştirilen İngiltere temaslarını anımsatan Başbakan Üstel, “Verdiğimiz sözleri unutmadık” diyerek müjdeleri ardı ardına açıkladı.

Üstel, “KKTC Başbakanlık bünyesinde İngiltere Genç Diaspora Koordinasyon Kurulu kurulacak. “Yuvaya Dönüş Paketi” ile İngiltere’den KKTC’ye dönüş yapmak isteyen gençlere vergisel ve sosyal kolaylıklar sağlanacak. İngiltere’de yaşayan gençlere sosyal konut edinme hakkı tanınmasının önü açılacak. E-Devlet sistemleri sadeleştirilecek. Yurtdışındaki gençler, KKTC’nin dijital kamu diplomasisi faaliyetlerinde daha aktif olacak”dedi.

Başbakan Üstel bedelli askerlikle ilgili yeni yasa önerisine ilişkin de bilgi verdi.

Üstel, “Yurt dışında yaşayan çift uyruklu gençlere bedelli askerlik hakkı tanınacak. Ülkedeki kalış süresi 90 günden 120 güne çıkarılacak. Bedelli ücretlerinde indirim yapılacak, asgari ücrete bağlı oranlar düşürülecek. Tıpta uzmanlık ve doktora yapan gençlerin durumu yasal güvence altına alınacak. Yoklama kaçağı ya da bakaya olanlara af getirilecek. Önceki yıllarda süresi içinde bedelli hakkını kullanamayanlara bir defaya mahsus başvuru hakkı sağlanacak” dedi.

Başbakan Üstel konuşmasını gençlere seslenerek şöyle tamamladı:
“Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın, biliniz ki bu devlet sizin devletinizdir. Bu bayrak sizin bayrağınızdır. Ve biz, bu bayrağı sizlerle birlikte daha da yükseklere taşıyacağız”

Devamını Oku

Kıbrıs

Ataoğlu: Kıbrıs Türk kimliği Londra’da gururla yaşatılıyor

Published

on

By

Londra’da düzenlenen 8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Bu festival, kültürümüzü yaşatmanın ve geleceğe taşımanın en güçlü yoludur” dedi. Ataoğlu, Kıbrıs Türk kimliğinin sadece adamızda değil, diasporada da gururla yaşatıldığını vurguladı.

8. Londra Kıbrıs Türk Kültür Festivali kapsamında konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, etkinliğin sadece bir festival değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının kimliğini, kültürel mirasını ve birlik ruhunu yaşatan önemli bir köprü olduğunu vurguladı.

Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimiz ile Londra’daki gençlerimizin bir araya gelmesi, onlara emanet edeceğimiz değerlerin imzasıdır” dedi.

Gençlere aktarılan kültürel mirasın sürdürülebilir olmasının, onlara verilen değerin bir sonucu olduğunu belirten Ataoğlu, “Gençlerimize ne kadar değer verir ve ne kadar sorumluluk emanet edersek, bu emaneti çok daha ileriye taşıyacaklardır. Bu konuda en ufak bir şüphem yok” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, “Binlerce kilometre ötede, Londra’nın kalbinde atmaya devam eden Kıbrıs Türk kalbi, bu festivalde en güçlü haliyle hissediliyor. Diasporada yaşayan kardeşlerimizin bağlılığı sayesinde Kıbrıs Türk kimliği gururla taşınıyor” dedi.

Festivalin genç nesillere folklor, mutfak, sanat ve tarih gibi değerlerin aktarılmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Ataoğlu, “Bir kültür yaşatılmak isteniyorsa; dansla, müzikle, dille ve gelenekle yaşatılmalıdır. Bu festival bunun en güzel örneğidir” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, gençlere verilen değerin kültürel mirasın sürdürülebilirliğinde belirleyici olduğunu vurguladı. Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimizin, Londra’daki gençlerle buluşması, geleceğe emanet edeceğimiz ortak değerlerin en güçlü göstergesidir” dedi.

Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca birçok zorlukla karşılaştığını ancak hiçbir zaman kimliğinden vazgeçmediğini belirten Ataoğlu, festivale katkı koyan organizatörlere, gönüllülere, sanatçılara ve katılımcılara teşekkür etti.

“Kültürümüz bir miras olduğu kadar bir sorumluluktur” diyen Ataoğlu, hükümet olarak hem ülkede kültürel mirası korumaya hem de yurt dışındaki vatandaşlarla gönül bağlarını güçlendirmeye devam edeceklerini söyledi. “Kıbrıs Türk kimliği
Londra’da gururla yaşatılıyor”

Londra’da düzenlenen 8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Bu festival, kültürümüzü yaşatmanın ve geleceğe taşımanın en güçlü yoludur” dedi. Ataoğlu, Kıbrıs Türk kimliğinin sadece adamızda değil, diasporada da gururla yaşatıldığını vurguladı.

8. Londra Kıbrıs Türk Kültür Festivali kapsamında konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, etkinliğin sadece bir festival değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının kimliğini, kültürel mirasını ve birlik ruhunu yaşatan önemli bir köprü olduğunu vurguladı.

Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimiz ile Londra’daki gençlerimizin bir araya gelmesi, onlara emanet edeceğimiz değerlerin imzasıdır” dedi.

Gençlere aktarılan kültürel mirasın sürdürülebilir olmasının, onlara verilen değerin bir sonucu olduğunu belirten Ataoğlu, “Gençlerimize ne kadar değer verir ve ne kadar sorumluluk emanet edersek, bu emaneti çok daha ileriye taşıyacaklardır. Bu konuda en ufak bir şüphem yok” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, “Binlerce kilometre ötede, Londra’nın kalbinde atmaya devam eden Kıbrıs Türk kalbi, bu festivalde en güçlü haliyle hissediliyor. Diasporada yaşayan kardeşlerimizin bağlılığı sayesinde Kıbrıs Türk kimliği gururla taşınıyor” dedi.

Festivalin genç nesillere folklor, mutfak, sanat ve tarih gibi değerlerin aktarılmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Ataoğlu, “Bir kültür yaşatılmak isteniyorsa; dansla, müzikle, dille ve gelenekle yaşatılmalıdır. Bu festival bunun en güzel örneğidir” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, gençlere verilen değerin kültürel mirasın sürdürülebilirliğinde belirleyici olduğunu vurguladı. Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimizin, Londra’daki gençlerle buluşması, geleceğe emanet edeceğimiz ortak değerlerin en güçlü göstergesidir” dedi.

Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca birçok zorlukla karşılaştığını ancak hiçbir zaman kimliğinden vazgeçmediğini belirten Ataoğlu, festivale katkı koyan organizatörlere, gönüllülere, sanatçılara ve katılımcılara teşekkür etti.

“Kültürümüz bir miras olduğu kadar bir sorumluluktur” diyen Ataoğlu, hükümet olarak hem ülkede kültürel mirası korumaya hem de yurt dışındaki vatandaşlarla gönül bağlarını güçlendirmeye devam edeceklerini söyledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam