Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Lefkoşa’da yarın “Onur Yürüyüşü” var

Published

on

LGBTİ+ haklarının savunulması ve toplumsal farkındalığın artırılması için yarın Lefkoşa’da “Adaletin Rengi Ne?’’ sloganıyla “Onur Yürüyüşü” düzenleniyor.

17 Mayıs Organizasyon Komitesi’nin açıklamasına göre, yürüyüş yarın saat 18.00’de Dereboyu Suitex önünden başlayacak. Katılımcılar, Cumhuriyet Meclisi’nin önünden geçerek, Girne Kapısı’na, oradan da Lefkeliler Hanı’na ulaşacak. 17 Mayıs Onur Yürüyüşü Lefkeliler Hanı’nda tamamlanacak.

 “Hepimiz, eşitlik ve adalet için bir araya geliyor, LGBTİ+ haklarının temel insan hakları olduğunu vurguluyoruz” denilen açıklamada, yürüyüşe katılım çağrısı da yapıldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kişmir’in davası 20 Ocak’a ertelendi.. Savunma, Anayasa Mahkemesi’ne havale talebinde bulundu

Published

on

By

 Sosyal medyada yer alan yazısı nedeniyle yargılanan Basın Emekçileri Sendikası Başkanı gazeteci, yazar Ali Kişmir’in davası, savunmanın “Anayasa Mahkemesi’ne havale” talebinde bulunduğu bugünkü duruşmanın ardından 20 Ocak’a ertelendi.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Zehra Yalkut Bilgeç huzurunda görüşülen davanın bugünkü duruşmasında iddia makamı Başsavcılık adına savcı Hasan Boşnak yer aldı. 10 yıl hapis istemiyle yargılanan Kişmir’i davada Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı temsil etti.

Esendağlı, davanın Anayasa Mahkemesi’ne havale edilmesini talep etti, savcılık ise talebe itiraz etmedi.

 – Avukat açıklaması

Duruşmanın tamamlanmasının ardından Basın-Sen avukatı Cansu N. Nazlı, mahkemeler önünde açıklama yaptı.

Bugünkü ilk tahkikat duruşmasında davanın Anayasa’ya havale edilmesi yönünde savunma tarafından bir sözlü müracaat yapıldığını belirten Nazlı, Anayasa’ya havale müracaatının hangi maddeler üzerinden ve ne şekilde olduğuyla ilgili bilgi verdi.

Nazlı, davanın Anayasa’ya havale edilmesine ilişkin savunma talebine iddia makamının itirazı olmadığını belirtti. Mahkemenin Anayasa’ya havale talebini değerlendirmek için davayı 20 Ocak Pazartesi saat 14.00’e ertelediğini ifade eden Nazlı, “Mahkeme, davanın Anayasa’ya havale olup olmayacağı konusunda bir karar üretecek.” dedi.

Nazlı, talebin kabul edilmesi halinde sürecin Anayasa Mahkemesi üzerinden devam edeceğini belirtti.

-Kuleli

Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkan Vekili Mustafa Kuleli de federasyonun kıta genelinde 320 binden fazla gazeteciyi temsil ettiğini belirterek, “320 bin gazetecinin kalbi bugün burada atıyor. Ali Kişmir ve Kıbrıslı gazetecilerle dayanışma duygularını göstermek için buradayız.” dedi.

Bütün Avrupa ülkelerindeki meslektaşlarının bu davayı dikkatle takip ettiğini belirten Kuleli, sonunda basın özgürlüğünün kazanacağına yürekten inandıklarını ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Cahit Çulluoğlu Anı Turnuvası’nı izledi

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Baf Ülkü Yurdu ile Binatlı arasında oynanan Cahit Çulluoğlu Anı Turnuvası’nı izledi.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Tatar, maç sonu yaptığı açıklamada merhum Cahit Çulluoğlu’nun Güzelyurt’ta yıllarca muhtarlık yaptığını belirterek, kendisini anmak ve adını yaşatmak amacıyla düzenlenen turnuvada bulunmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Sporun dostluk, kardeşlik ve dayanışma olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, turnuvayı düzenleyenleri ve turnuvaya katılanları tebrik etti.

Oyunculara kupa ve madalyalarını takdim eden Tatar, merhum Cahit Çulluoğlu’nu saygıyla andı.

Devamını Oku

Kıbrıs

ABD’nin Rum Yönetimi’ne silah satış kararı.. Dışişleri Bakanlığı: Dengelerin olumsuz etkilenmesi kimsenin çıkarına hizmet etmeyecek

Published

on

By

 Dışişleri Bakanlığı, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne silah satış kararına ilişkin açıklamasında, ada ve bölge üzerindeki hassas dengelerin olumsuz yönde etkilenmesinin kimsenin çıkarına hizmet etmeyeceğini belirtti.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, “Bu endişe verici gelişmeleri yakından takip ederek, Kıbrıs Türk halkının güvenliğinin korunması için gerekli tüm adımları Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte atmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır.” ifadelerine yer verildi.

Kıbrıs Rum tarafının, Yabancılara Askeri Satış ve Fazla Savunma Malzemesi ve yasa kapsamındaki diğer programlardan yararlanmaya, dolayısıyla yeni askeri mühimmat ve teçhizat alımına imkan veren programa katılmaya uygun bulunduğu belirtilen açıklamada, “ABD Başkanlığı tarafından bu açıklamanın dünya barışına katkı sağlamak amacıyla yapıldığının öne sürülmesi ise en diplomatik tabirle trajikomiktir.” denildi.

-“Rum tarafının güvenlik tehdidi bulunduğu söylemi inandırıcılıktan uzak bir iddia”

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şu ifadeler kullandı:

“Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık Kararı ile 15 Ocak 2025 tarihinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni 1961 tarihli Dış Yardım Yasası ile Yabancı Askeri Satış Yasası kapsamına, bu yasaların savunmaya ilişkin maddeleri ve bu yasalar tahtında savunma hizmetleri alınmaya elverişli bir ülke olarak ilan ettiğini açıklamıştır. Amerika Birleşik Devletleri 1987 tarihinden bu yana Kıbrıs Rum tarafına uyguladığı silah satış kısıtlamasını 2021 yılında tamamen kaldırdığını duyurmuş ve anılan kararı her yıl uzatmaktadır. Anılan yasalar çerçevesinde Kıbrıs Rum tarafı, Yabancılara Askeri Satış ve Fazla Savunma Malzemesi ve yasa kapsamındaki diğer programlardan yararlanmaya, dolayısıyla yeni askeri mühimmat ve teçhizat alımına imkan veren programa katılmaya uygun bulunmuştur. ABD Başkanlığı tarafından bu açıklamanın ‘dünya barışına’ katkı sağlamak amacıyla yapıldığının öne sürülmesi ise en diplomatik tabirle trajikomiktir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi son dönemde zirveye tırmanan savunma ve askeri alandaki silahlanma faaliyetleri konusunda adadaki ‘mağdur’ olan taraf olduğu gerekçesi ile hareket etmekte olduğunu ve bir güvenlik tehdidi altında bulunduğunu öne sürmektedir. Kıbrıs adasını 1963-1974 yılları arasında kan gölüne çeviren Rum tarafının ta kendisidir. Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına karşı uyguladığı bu mezalim her ne kadar uluslararası toplum tarafından ‘toplumlararası çatışmalar’ denilerek örtbas edilmeye çalışılsa da, yaşanan acılar Kıbrıs Türk halkının belleğindeki yerini muhafaza etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin 1974 yılında gerçekleştirdiği Mutlu Barış Harekatı, adada dökülen kanı durdurmuş ve bugün bölgedeki barış ve huzurun yegane teminatıdır. Dolayısıyla, Rum tarafının bir güvenlik tehdidi bulunduğu söylemi inandırıcılıktan uzak bir iddiadır. ABD Başkanlığı tarafından alınan bu karar sonrasında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin silahlanma yarışını adeta bir savaş hazırlığına girecekmiş gibi sürdüreceği açıktır. Rum tarafının, özellikle son dönemde yaptığı ikili askeri işbirliklerinin adada ve bölgede yaratabileceği tehlikeli durum konusunda ilgili tüm taraflara defalarca yaptığımız uyarıların dikkate alınmaması son derece talihsizdir. Rum tarafının savaş çığırtkanlığına çanak tutan ülkeleri, bir kez daha, bu hareketlerinin sonucunu hesaplayarak hareket etmeye ve sağduyulu olmaya davet ediyoruz. Ada ve bölge üzerindeki hassas dengelerin olumsuz yönde etkilenmesi kimsenin çıkarına hizmet etmeyecektir. Bu endişe verici gelişmeleri yakından takip ederek, Kıbrıs Türk halkının güvenliğinin korunması için gerekli tüm adımları Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte atmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır.”

Devamını Oku

Trending

Reklam