Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“KUTUPLAŞMA VE KAVGA ÜLKEMİZE YARAR GETİRMEZ”

Published

on

Halkın Partisi (HP) 20 Temmuz’da TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşma yapması beklenen Meclis oturumuna katılacak.

HP’den yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:  

“Bilindiği üzere bir süredir 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47. Yıldönümü çerçevesinde ülkemize resmi ziyarette bulunacak olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın KKTC Cumhuriyet Meclisi’ne hitap etmesiyle ilgili kamuoyunda bir tartışma yaşanmaktadır. 

SAĞDUYU İLE HAREKET ETMEMİZ GEREKEN BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ 

Halkın Partisi, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerin son derece önemli olduğunun bilinciyle bu konuda sağduyulu hareket edilmesi ve iki devlet arasındaki ilişkinin siyasi malzeme haline getirilmesine artık bir son verilmesi gerektiğine inanmaktadır. Meclisin sahibi halkımızın temsilcileri olarak, bizlere emanet edilen meclisimizde olmayı en doğru karar olarak görüyoruz.

Toplumu geren, kutuplaşmaya neden olan popülist söylemlere değil, aklıselimin ve sağduyunun hakim geleceği demokratik ortamlara ihtiyaç duyduğumuz aşikardır.

Yakın geçmişte ülkemizde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşadığımız kutuplaşma ve kavga ortamının ülkemize yarar değil zarar getirdiğine, hep birlikte şahitliktik ettik. Bu yaşananlardan toplum olarak ders çıkarmamız gerektiğine inanıyoruz.

Halkın Partisi, her alanda olduğu gibi, dış ilişkilerde de diyaloğu ve diplomasiyi önemseyen, her dönemde sorunların diplomasi aracı kullanılarak çözülmesinden yana tavır koyan bir siyasi parti olmuştur.

HALKIN BİZE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUĞUN BİLİNCİYLE HAREKET EDECEĞİZ 

Cumhuriyet Meclisimizde, ülkemiz adına son derece önemli olan Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen böylesi bir konuşma talebine olumsuz yaklaşılması Türkiye ile ilişkilerimize yarar değil zarar verir. Halkın temsil sorumluluğunu omuzlarında taşıyan siyasiler olarak, zaten zaman zaman sıkıntılar yaşadığımız ikili ilişkilerimizi olması gereken bir noktaya getirmek istiyorsak, bu gibi konularda sağduyu ile hareket etmemiz ülkemiz adına bir zorunluluktur.

LİDERLERİN BAŞKA ÜLKE MECLİSLERİNDE KONUŞMA YAPMA USUL VE GELENEĞİ VARDIR 

Gerek dünyada gerekse Türkiye-KKTC ilişkilerinin tarihinde, ülkelerin devlet başkanlarının birbirlerinin parlamentolarında konuşma yapması, uygulaması mevcuttur.  İki ülke arasındaki ilişkilerin önemini vurgulamak ya da iki ülkenin de menfaatine olan ortak politikalara dikkat çekmek üzere bu türden ziyaretlerde bir ülke devlet başkanı bir diğer ülke meclisinde konuşma yapabilmektedir.

Geçmişte Kurucu Cumhurbaşkanımız sayın Denktaş Türkiye Büyük Millet  Meclisi’nde konuşma yapmış ve aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül de KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde konuşma yapmıştır. Böyle bir usul Meclis içtüzüğümüzde de açıkça yazmaktadır. Özetle dünyada da görülen, siyasi geçmişimizde de örnekleri olan ve KKTC hukukunda mevcut olan bir konuşma talebi söz konusudur.

DEVLETİ İLGİLENDİREN MESELELERİ KİŞİSELLEŞTİRMEMEK GEREKİR

Devletler arasındaki ilişkiler konusunda karar üretirken meselelere kişisel düzeyde değil toplumsal düzeyde yaklaşmak gerekir. Cumhuriyet Meclisi’nde konuşma yapma talebi güçlü tarihsel bağlarımız bulunan ve zor zamanlarımızda her durumda yanımızda duran Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’ndan gelmiştir. KKTC bir devlet olmanın gereği neyse onu yapmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti ile olan ilişkilerimizde yaşanan sıkıntılar ve yapılan yanlışlar bu konuda bizim de yanlış yapmamızı gerektirmez. İki yanlış bir doğru etmez.

YANLIŞ GÖRDÜĞÜMÜZ HER KONUDA ELEŞTİRİ VE UYARILARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ 

Halkın Partisi Türkiye Cumhuriyeti ile karşılıklı saygıya dayalı eşitler arasında bir ilişkimiz olması gerektiğine ve bugün bu açıdan ciddi sıkıntılar bulunduğuna inanmaktadır. Bu çerçevede yakın geçmişte gerek son Cumhurbaşkanlığı seçimleri, gerek bugünkü üçlü koalisyon hükümetinin kuruluş süreci, gerekse KKTC yargı organlarının bağımsızlığı konularında KKTC’nin bağımsızlığını esas alan, Halk iradesine saygı gösterilmesi gerektiğine vurgu yapan bir duruş sergilemiştir. Partimiz, pek çok konuda doğru bulmadığı hususları ve eleştirilerini Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle ve kamuoyu ile açık yüreklilikle paylaşmıştır. Bundan sonra da bu duruşunu devam ettirecektir. 

KKTC’NİN İTİBARINI ARTIRACAK ŞEKİLDE DAVRANILMASI GEREKİR 

Halkın Partisi KKTC’nin Türkiye tarafından itibarını artıracak şekilde bir muamele görmesi gerektiğini, kurumlarının devre dışı bırakılmayacağı bir ilişki kurulması gerektiğini, Kıbrıs Türk halkının özgür iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini her fırsatta vurgulamış ve politikalarını da buna göre şekillendirmiştir.  Öte yandan başta Parti Meclisi olmak üzere kendi yetkili kurullarında gereken değerlendirmeyi yapan Halkın Partisi, devlet olmanın ve siyasi nezaketin gereği olarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde konuşma talebine olumlu yaklaşma kararı almıştır.

T.C. CUMHURBAŞKANI’NIN MECLİS’E HİTAP KARARI UBP VE CTP’NİN DE OLUMLU OYU İLE OYBİRLİĞİ İLE ALINMIŞTIR 

Bugün itibariyle Meclis Danışma kurulu oybirliği ile aldığı bir kararla sayın Erdoğan’ın Meclis’e hitap etmesine onay vermiştir. Mecliste grubu bulunan üç siyasi parti de bu talebe evet demiştir. Ne var ki bazı siyasi partiler konuşmanın yapılacağı oturuma katılmama kararı almıştır. Halkın Partisi her siyasi partinin kendi değerlendirmesine ve kararına saygı duymaktadır. 

EV SAHİBİ BİZİZ VE O GÜN EVİMİZDE OLACAĞIZ 

Bize göre devlet ciddiyeti gereği ev sahibi olarak o gün Meclis’te olmak ve toplantıya katılmak daha doğrudur. KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde ev sahibi konumundayız ve bu nedenle de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın konuşması sırasında orada olacağız. 

MECLİS BAŞKANLIĞI’NDAN ASAYİŞ İLE İLGİLİ TEDBİRLER ALMASINI RESMEN TALEP ETTİK

Halkın Partisi olarak Danışma Kurulu toplantısında Meclis Başkanı’ndan bu olağanüstü Meclis oturumuyla ilgili olarak gerek Meclis binası içinde gerekse bina dışında ve bahçesinde gereken tüm tedbirlerinin alınması konusunda spesifik taleplerde de bulunulmuştur. Özellikle 2018 yılında Meclis dışında yaşanan ve Meclisimizin itibarını zedeleyen olaylara benzer davranışlara ve taşkınlıklara kesinlikle izin verilmemesi, gerekli tedbirlerin Polis Genel Müdürlüğü ile istişare halinde alınması istenmiştir. Meclis Başkanımız da gerek protokol gerekse asayiş açısından gereken tedbirleri alma yönünde adım atacağı sözünü vermiştir. Bu konuda Halkın Partisi olarak Danışma Kurulu’na bir de yazılı belge sunulmuştur.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

KTTO: “Sorun asgari ücret değil, hayat pahalılığıdır”

Published

on

By

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), tartışılması gerekenin asgari ücretin ne kadar artacağının değil, hayat pahalılığının nasıl kalıcı biçimde düşürüleceği ve alım gücünün nasıl korunacağı olduğunu vurguladı.

KTTO tarafından yapılan yazılı açıklamada, asgari ücretin artırılmasına karşı olunmadığı ancak bu artışın yarattığı zincirleme zamlarla mücadele etmenin ötesinde bu döngüyü doğuran yapısal sorunların çözülmesi gerektiği kaydedildi.

Her asgari ücret artışımım piyasada yeni fiyat artışlarını tetiklediğinin belirtildiği açıklamada, bu döngü kırılmadıkça yapılan her artışın daha büyük bir pahalılığı beraberinde getireceği, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri daha da zorlayarak kapanmalara yol açacağı kaydedildi.

Açıklamada, “Üzülerek ifade ediyoruz ki, ülkede ekonomik kararlar günübirlik reflekslerle, plansız ve öngörüsüz biçimde alınmaktadır. Nüfusu dahi sağlıklı biçimde belirleyemeyen bir yönetim anlayışıyla, sürdürülebilir bir ekonomik yapı inşa edilemez. Devlet, bugün kamu çalışanlarının maaşlarını dahi borçlanarak öderken; özel sektör, artan maliyetler karşısında ayakta kalmakta zorlanmaktadır. Bu dengesizlik, toplumsal huzuru da tehdit eder boyuttadır. Elektrik gibi temel hizmetlerdeki maliyet artışları da bu tablonun bir başka yansımasıdır. Yönetilemeyen süreçlerin bedelini, faturalarıyla yine halk ödemektedir. Üstelik, uzun süredir dile getirilen yabancı işgücü düzenlemeleri hâlâ hayata geçirilmemiş; rekabeti artıracak, piyasayı ucuzlatacak herhangi bir strateji ortaya konmamıştır.” denildi.

Bugün ihtiyaç duyulanın hayat pahalılığına karşı kalıcı çözümler üretecek vizyon ve irade olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Temel ihtiyaç ürünlerinin ithalatı planlı ve geçici biçimde serbestleştirilmeli; aynı zamanda yerli üretici güçlü biçimde desteklenmeli, piyasada gerçek bir rekabet ortamı sağlanmalıdır. Ancak bu şekilde fiyatlar dengelenebilir, ücret artışları sürdürülebilir hale gelebilir.” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, ekonominin sadece rakamlarla değil, öngörü ve kararlılıkla yönetildiği belirtilerek, asgari ücretle ilgili tüm çalışmaların bütüncül bir yaklaşımla yürütülmesi, geçici önlemler yerine kalıcı politikalarla toplumsal refahın korunmasını talep edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Bakanlar Kurulu sona erdi

Published

on

By

Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi.

Başbakan Ünal Üstel başkanlığında yapılan toplantı yaklaşık 3 saat sürdü.

Devamını Oku

Kıbrıs

Bazı polis müdürü ve polis müdür muavinlerinin görev yerleri değişti

Published

on

By

Polis Hizmetleri Komisyonu kararı ile bazı polis müdürü ve polis müdür muavinlerinin görev yerleri değişti.

Buna göre, 21 Temmuz 2025 tarihinden geçerli olmak üzere beş polis müdürü ve 10 polis müdür muavini, yedi polis başmüfettişi, bir polis müfettişi ve iki polis memurunun görev yerleri değiştirildi.

1752855272285Polis NAKİLLER

Devamını Oku

Trending

Reklam