Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

İçişleri Bakanı Oğuz, kelepçeyle mahkemeye götürülen tutuklulardan hükümet adına özür diledi

Published

on

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, reçete soruşturması döneminde, mahkeme koridorlarında insanların itibarını zedeleyen görüntülerden üzüntü duyduklarını belirterek bu kişilerden hükümet olarak özür dilediklerini söyledi.

Oğuz, polisin tutukluların sevk ve taşınmasıyla ilgili emirnamede, 26 Haziran’dan itibaren değişikliğe gidildiğini, taammüden adam öldürme suçları haricindeki tutukluların mahkemeye kelepçesiz çıkarılmasının düzenlendiğini açıkladı.

Yargının, adaletin herkese gerektiğine işaret eden Oğuz, bağımsız yargının güvenirliği olduğunu, bağımsız yargıya hep beraber sahip çıkıp itibarlarını korumak gerektiğini vurguladı.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun olağanüstü birleşiminde, Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı, oy çokluğuyla kabul edildi.

Sunuşların ardından Meclis Genel Kurulu’nda Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nı ele alındı.

Tasarının raporunun Komite Başkanı Sunat Atun tarafından okunmasının ardından ilk sözü CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman aldı.

Erhürman, bu yasalarla ilgili tutumlarının olumsuz olduğunu belirterek, ülkede bir dizi meslek grubundan kişilerin yargılandığını hatırlatarak, masumiyet karnesinin tüm uygar ülkelerde olduğunu bunun için de tutuklama olayının da adet haline getirilmemesi gerektiğini söyledi.

Hekimler ve eczacılara gösterilen kelepçeli tutumun başkalarına uygulanmamasının adalet anlayışını zedelediğini kaydeden Erhürman, yanlışın yanlışla düzeltilemeyeceğini ancak toplumun genelinin adaletin olmadığı algısına sahip olduğunu belirtti.

Erhürman, insanların onurunu korumak amacıyla sabahın erken saatlerinde mahkemeye çıkarılmasını yanlış bulmadığını ancak bu uygulamanın herkese yapılması gerektiğini belirtti.

Bu konunun kişilerle alakalı olmadığını ancak topluma “adalet yoktur” hissinin yaratılmasına itirazları olduğunu söyleyen Erhürman, eski bir meclis başkanı kadının bile kelepçeyle götürüldüğünü hatırlattı.

Yaratılan algının nerelere varılacağının düşünülmediğini ileri süren Erhürman, kendilerinin sinirleri bozulsa da linç kültüründen uzak durmak için çaba sarfettiğini belirtti.

Sorumluluğun devletin tamamına ait olması gerektiğini, yargılanan kişilerden, özellikle üçlü kararnameyle gelmişse siyasilerin de sorumluluğu olduğuna işaret eden Erhürman, bunca olandan sonra kimsenin istifa etmemesinin yanı sıra kimsenin kamuoyuna bilgi bile vermediğini söyledi.

Erhürman, herkesin gülücükler saçarak gezindiğini, kendilerinin bile bir süredir telefonlarının susmadığını, toplumun artık kendini güvende hissetmediğini belirterek, “Basın gidin sadece bizim için değil, kendiniz için de…” dedi.

Oluşturulan emsallerle her tutuklanacak olanın kapıya dayanarak ayrıcalık isteyeceğini dile getiren Erhürman, “Duvara doğru giderken kafanızı yaracağınız garantidir” dedi.

Elektrik Kurumu’na usulsüz yapılan istihdamlar sonrası Kıb-Tek’in zarara uğrayacağını ve acısının halktan çıkacağını söylediklerini anımsatan Erhürman, bunca zama ve isyana rağmen kurumun maddi durumunun hâlâ aynı olduğunu belirtti.

Erhürman, ülkede ekonominin Avrupa’dan daha pahalı olunması nedeniyle güneye kaydığını ve adalet gibi ekonominin de güven kaybettiğini söyledi.

Güney Kıbrıstaki mahkemelerde bile kuzeyde iş yapan kişilerin yargılandığını hatırlatan Erhürman, “Bu memleketin derdi sizin kurultayınız değildir” dedi.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun da AİHM’le uyumlu olması için 2005’te çalışmalar yapıldığını ancak şu an yapılan işlerin hukuki ve uyumlu olmadığını savundu.

Erhürman, T&T şirketinin Ercan’daki elektrik faturasının halen gündemi meşgul ettiğini, havaalanının TC Cumhurbaşkanı Erdoğan “açılması lazım” dediği için açıldığını, bunun sonucunda hâlâ şantiye elektriği kullanıldığını söyleyerek, “Açılma koşulları yerine getirilmeden açılan havaalanı bir yıldır bu şekilde çalışır“ dedi.

Böyle bir hükümetin istifa etmesi için daha ne olması gerektiğini bilemediklerini dile getiren Erhürman, T&T ile 5 numaralı sözleşme imzalandığında kendilerinin sözleşmede yer alan tahkim heyetinin süresinin dolduğunu, uyuşmazlıkları çözmesinin mümkün olmadığını dile getirdiklerini hatırlatarak “Şimdiden uyarıyoruz” dedi.

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu ise, görüşülen yasanın dışına çıkıldığı ve yorum yapıldığını söyleyerek Güney Kıbrıs’ta yapılan tutuklamaların, oranın nezninde olduğunu ve kendilerinin bu konuyla ilgilenmediği ithamlarının doğru olmadığını söyledi.

Bu tutuklamaların sebebinin inşaat sektörünün çökertilerek ekonominin ilerlemesini engellemek olduğunu dile getiren Hasipoğlu, konunun Kıbrıs konusuyla alakası olmadığını belirtti.

Hasipoğlu, yurt dışında bu konuyla ilgili yaptıkları çalışmaları özetleyerek, AİHM’in 4 Eylül’de Taşınmaz Mal Komisyonu’yla ilgili karar alacağını hatırlattı.

Oğuzhan Hasipoğlu, yabancılardan alınan vergilerle fon oluşturulduğunu ve gelir elde edildiğini de anlattı.

Daha sonra söz alan İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, adaletin herkes için gerekli olduğunu, polisin de masumiyet karinelerine özen göstermesi gerektiğini belirterek, geçmişte insanların itibarını zedeleyen, yüreğini sızlatan görüntüler ortaya çıktığını, kendilerinin de toplumla birlikte üzüldüğünü belirtti.

Bu konunun o zaman da konuşulduğunu ve 26 Haziran’da tutuklu kişilerin sevk ve taşınmasıyla ilgili emirnamede

yapılan değişiklikle polisin taammüden adam öldürme suçları haricinde kelepçesiz mahkemeye çıkarılabileceğine karar verildiğini, kimseye farklı bir uygulama yapılmadığını söyledi. Bakan Oğuz, bu konuda poliste 26 Haziran’dan itibaren yeni uygulama başlatıldığını, bunun, emirname olarak da yayımladığını açıkladı.

Yargının, adaletin herkese gerektiğine işaret eden Oğuz, bağımsız yargının güvenirliği olduğunu, bağımsız yargıya hep beraber sahip çıkıp itibarlarını korumak gerektiğini vurguladı.

-“Bu insanlarımızdan hükümet olarak özür diliyoruz”

Oğuz, kendilerinin bu insanlardan (kelepçeli mahkemeye çıkarılanlardan) hükümet olarak özür dilediklerini, zaten o günkü olaylar herkesin yüreğini sızlattığı için uygulamada değişikliğe gidilidiğini anlattı; “Keşke böyle olmasaydı” dedi.

UBP kurultayının hiçbir şekilde, hükümet icaatlarına, Meclis çalışmasına mal edilmediğini, aday olanların da gündeme getirilmediğini belirten Dursun Oğuz, Meclis’in yasama yılını tamamlamasını beklediklerini kaydetti.

Oğuz, Taşınmaz Mal Komisyonu konusunda çalıştıklarını, kısa sürede fon oluşturulması ve davaların ödenmesini amaçladıklarını kaydederek bu konunun partiler üstü ele alınması gerektiğini söyledi. Oğuz, bu olayları Kıbrıs konusunun görüşülmemesine bağlamanın doğru olmadığını kaydetti.
Oğuz, bunca insanın gelip KKTC‘den mal almasını sağlayan bir ekonomik güven olduğunu bunun siyaset üstü bir durum olduğunu belirtti.

Konuşmaların ardından yapılan oylamayla Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı oy çokluğuyla onaylandı.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

4 milyon TL’lik büyük ikramiyeyi; isminin açıklanmasını istemeyen ve Lefkoşa sakinlerinden olan vatandaşımız teslim aldı.

Şanslı kişi büyük ikramiye dışında 9 da teselli ödülü kazanarak, toplamda; 4 milyon 18 bin TL aldı.

Şanslı bilet, Lefkoşa bayisi Murat Yayman tarafından satılan “73181” numaralı bilete isabet etmişti.

Sıradaki çekiliş 30 Eylül’de

30 Eylül 2025 tarihinde gerçekleşecek olan çekilişte büyük ikramiye 2 milyon TL olacak. Gerçekleştirilecek olan çekilişin bilet fiyatları 250 TL olarak belirlendi. Biletler satışa sunuldu.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı ve Demokrat Parti Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, BRT’de yayınlanan Manşet+ programında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Demokrat Parti Kurultayı’nın adeta bir seçim havasında geçtiğini belirten Bakan Ataoğlu, katkı koyan herkese teşekkür ederek, partinin 1992’de Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın önderliğinde Dokuzlar Hareketi’nin devamı olarak kurulduğunu anımsattı.

“Demokrat Parti geçmişten bugüne gücünü gösterdi”

Demokrat Parti’nin kuruluşundan bu yana her seçim öncesinde çeşitli dedikodularla yıpratılmaya çalışıldığını söyleyen Bakan Ataoğlu, “Tüm bunlara rağmen Demokrat Parti, bir kez daha dimdik ayakta olduğunu göstermiştir. Demokrat Parti geçmişten bugüne nasıl geldiğini herkese kanıtladı” dedi.

‘’Öncelik ekonomi ve ülke sorunlarının çözümü’’

Partisinin her koşulda seçime hazır olduğunu vurgulayan Bakan Ataoğlu, önceliğin ülke sorunlarının çözümü ve ekonomik çarkların dönmesi olduğunun altını çizdi. Erken seçim tartışmalarına da değinen Ataoğlu, genel seçimlerin ancak bütçenin geçirilmesinin ardından yapılması gerektiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklandıklarını dile getiren Demokrat Parti Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, “Destekleme kararı aldığımız aday için sahadayız. Çalışmalarımız bizi 19 Ekim’e odakladı. Bu sürecin ardından erken genel seçim gündeme gelmelidir” ifadelerini kullandı.

2026 Aralık’ta yapılacak yerel seçimlere dikkat çeken Bakan Ataoğlu, iki seçimin peş peşe gelmemesi için genel seçimlerin daha önceye alınmasının gerekli olduğunu söyledi. Erken seçimin, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından, bütçenin hayata geçirilmesiyle birlikte, ekonomiyi sarsmayacak bir tarihte yapılması gerektiğini belirtti.

“Meclis, halka dokunan yasalar için çalışacak”

Meclis gündemine ilişkin de mesaj veren Bakan Ataoğlu, hükümet ve muhalefetin uzlaşıyla insanlara dokunan yasaları geçirmek için çalışacağını ifade etti. Ayrıca, genel seçimde ülke geneli karma oy yerine “6 bölgeli sistem” önerilerini gündeme getireceklerini açıkladı.

‘’Turizmde teşvik ve büyüme hedefi’’

Turizm ve çevre alanındaki çalışmalara da değinen Bakan Ataoğlu, bakanlığa bağlı dairelerin başarılı projeler yürüttüğünü söyledi. Uçak seferlerinde yaşanan azalmaya karşı 1 Mayıs’tan itibaren teşvik uygulamasına geçtiklerini hatırlatan Bakan Ataoğlu, önümüzdeki yaz turizmde ciddi bir artış beklendiğini dile getirdi.

“Turizm ekonominin lokomotifi”

Turizmin, bütçe açığını kapatan ve ekonomiyi ayakta tutan lokomotif sektör olduğunu vurgulayan Bakan Ataoğlu, “Turizmde çalışmak isteyen herkese uygun iş imkânı vardır. Üretici de kaliteli ürün sunduğu sürece, bu sektör her ürünü almaya hazırdır” diyerek sektöre sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), “Bekirpaşa Lisesi ve Atatürk Meslek Lisesi’nde iki öğrenci başörtüsü ile okula gönderildiği” gerekçesiyle bu okullarda öğretmenlerin eylemde olduğunu belirtti.

KTOEÖS’ten yapılan açıklamada, gerekirse grev hakkı da kullanılacağı ve var olduğu ileri sürülen “dayatmalara” karşı direnişin süreceği kaydedildi.

Anayasa ve yasalara bağlı, nitelikli, bilimsel ve laik eğitim için mücadeleye devam edileceği ifade edilen açıklamada, tüm toplum öğretmenin mücadelesine destek vermeye, kamusal eğitime, geleceğe ve çocuklara sahip çıkmaya davet edildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam