Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Barış Harekatının 50. yılı ve Kıbrıs Tarihi Sempozyumu” düzenlendi

Published

on

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’inci yılı etkinlikleri kapsamında bugün “Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yılı ve Kıbrıs Tarihi Sempozyumu” düzenlendi.

Türk Tarih Kurumu tarafından düzenlenen sempozyum Girne Vuni Palace Otel’de yer aldı.

Sempozyumun açılışında konuşan Kıbrıs Gazisi, Emekli Tuğgeneral Cemal Ergün Barış Harekatına 1’inci Komando Tabur Komutanı olarak katıldığını belirterek, harekatın askeri cephesiyle ilgili detayları anlattı.

KKTC eski Turizm ve Kültür Bakanı İsmail Bozkurt da konuşmasında, Kıbrıs’ın Akdeniz’de Türk varlığının devam ettiği tek ada olduğunu vurgulayarak, bu varlığın devamının ilk nedeninin Kıbrıs Türkü’nün Osmanlı’nın adayı terk etmesinden 1974’e kadar geçen süreçte sergilediği inanılmaz mücadele olduğunu kaydetti. Bozkurt, ikinci nedeninin ise bu mücadeleyi tamamlayan 20 Temmuz Barış Harekatı olduğunu vurguladı.

Kıbrıslı Türklerin 1878’den sonra önce İngiliz Yönetimine karşı etnik kültür ve Türk kimliğini devam ettirmek için, ardından Kıbrıslı Rumlar ve Yunanistan’a karşı Enosis’i engellemek ve Türkiye’den kopmamak için mücadele verdiğini kaydeden Bozkurt, Kıbrıslı Türklerin kendilerini hiçbir zaman Türkiye’den ayrı görmediğini ve Atatürk’ü izinden gittiğini söyledi.

Kıbrıs Türkü’nün 1963-74 yılları arasında sergilediği büyük mücadele olmasaydı Kıbrıs Barış Harekatının gerçekleşemeyeceğini dile getiren Bozkurt, Türkiye Cumhuriyeti ve Türki devletler için Doğu Akdeniz’de batmaz bir uçak gemisi olan adada Türk varlığının devam edebilmesi için, 20 Temmuz Barış Harekatının getirdiği kazanımlar ve Türk Silahlı Kuvvetlerin varlığından asla taviz verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Türk Tarih Kurumu Başkanı Yüksel Özgen de konuşmasında Kıbrıs’ın stratejik önemini koruduğunu dile getirerek, adanın tarih boyunca Akdeniz’de egemenliğin sembolü olduğunu kaydetti.

Türk Tarih Kurumu’nun Kıbrıs konusundaki faaliyetleri hakkında bilgi veren Özgen, yıllardır sürdürdükleri yayın, sempozyum, seminer faaliyetleri yanında, son dönemde adada Türk varlığını kayıt altına almak, ulusal bilincin gelecek kuşaklara aktarılması ve Kıbrıs meselesinde yararlanılacak bilimsel diplomatik kaynakların temini konularına önem verdiklerini kaydetti.

Özgen, bu çerçevede, KKTC Milli Eğitim Bakanlığıyla imzalanan protokolle, tarih, sosyal bilgiler ve sanat tarihi öğretmenlerine yönelik mesleki eğitimler yanında , milli bilincin korunarak genç kuşaklara aktarılmasını sağlayacak çalıştaylar düzenlendiğini kaydetti. Özgen, Kıbrıs’ın yakın geçmişine dair mücahit, devlet adamları , diplomat ve araştırmacılardan elde edilen arşiv belgelerinin araştırmacıların hizmetine sunulması için yaptıkları çalışmaları da aktardı.

Kurum, Başkent Üniversitesi ve Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı işbirliğinde, Mücahit ve Mücahidelerin anlatımıyla Kıbrıs Türk Milli Mücadelesi Sözlü Tarihi projesinin de geçtiğimiz yıl başlatıldığını dile getiren Özgen, hedeflerinin, Kıbrıslı Türklerin varoluş mücadelesinin daha geniş kitlelere ulaştırılmasına katkı sağlamak olduğunu söyledi.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yılı kapsamında düzenlenen sempozyumda, Osmanlı Döneminde Kıbrıs, Kıbrıs Barış Harekatı ve Uluslararası Hukuk Bağlamında Kıbrıs’ın durumunun ele alınacağı oturumlar yer alacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, fiberoptik dönüşüm protokolü hakkında düzenlediği basın toplantısında, yapılan eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, projenin ülkenin dijital geleceği açısından hayati bir öneme sahip olduğunu söyledi.

Arıklı, “Fiber dönüşüm protokolü, tartışmaların ötesinde bir ihtiyaçtır. Bu adımın geciktiği her gün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dijital dünyadan biraz daha kopmaktadır. Hedefimiz çağdaş, güvenli ve güçlü bir haberleşme altyapısına sahip, verisini kendi yöneten bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti inşa etmektir. Bu hedef, kişisel veya kurumsal kaygıların üzerinde bir milli meseledir” dedi.

“Egemenliği zayıflatmıyor, güçlendiriyor”

Bakan Arıklı, projenin iletişim egemenliğini zayıflatmadığını, tam tersine güçlendirdiğini vurguladı. “Proje tamamlandığında, ülkemiz dışa bağımlı, eski ve güvenlik riski taşıyan bakır altyapıdan kurtulmuş olacak” diyen Arıklı, mevcut altyapıda bulunan yaklaşık 15 ila 30 milyon dolar değerindeki bakır tellerin de ülke ekonomisine kazandırılacağını belirtti.

“Evden eve fiber projesi tamamlandığında, bakır teller çıkarılıp Emlak ve Malzeme Ofisi Müdürlüğü vasıtasıyla satılacak ve elde edilen gelir Telefon Dairesi’nin ihtiyaçlarında kullanılacak” ifadelerini kullandı.

“Tüm mülkiyet devlette olacak”

Arıklı, Türk Telekom’un projede yalnızca teknik destek vereceğini ve yatırım ortağı olarak yer alacağını söyledi.
“Kurulacak altyapının tüm mülkiyeti ve denetimi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti ve kurumlarına ait olacaktır. Egemenliğin devri değil, teknik kapasite artışı söz konusudur. Bu protokol, iki kardeş devlet arasında imzalanan stratejik bir teknik iş birliği anlaşmasıdır” dedi.

“Rekabet ortamı artacak, kazanan vatandaş olacak”

Arıklı, fiberoptik sistemle birlikte ülkede gerçek bir rekabet ortamı oluşacağını, internet servis sağlayıcılarının hizmet kalitesini artıracağını ve maliyetlerin düşeceğini ifade etti.
“Yeni altyapı, internet servis sağlayıcılarının rekabet gücünü artıracak, hizmet kalitesini yükseltecek ve maliyetleri düşürecektir. Tüm ulusal internet servis sağlayıcıları eşit koşullarda Türk Telekom’un kuracağı fiberoptik sistemden yararlanacak. Sonuçta kazanan vatandaş olacaktır” dedi.

BTHK’nın fiyatlandırmayı denetleyeceğini belirten Arıklı, “Saniyede 100 Mb internet için Türk Telekom’a en fazla ayda 18 dolar ödenecek. Avrupa’da bu rakam ortalama 25 ile 30 Euro arasındadır” diye konuştu.

“Türk Telekom ticari değil, stratejik ortak”

Arıklı, Türk Telekom’un projede hizmet sağlayıcı değil, stratejik ortak olduğunu söyledi:
“Türk Telekom, Türkiye Cumhuriyeti’nin güzide bir kurumudur. Bu yatırım ticari değil, stratejik bir adımdır. 2002 yılından beri devletin Türk Telekom’a 48 milyon dolarlık borcu bulunmasına rağmen, şirket bugüne kadar tek bir talepte bulunmamıştır. Bu da, projenin ticari değil, kardeşlik temelli olduğunun göstergesidir.”

“Bilişim Adası hedefi”

Bakan Arıklı, Kuzey Kıbrıs’ın 2030 yılına kadar “Bilişim Adası” olma hedefiyle ilerlediğini belirterek, “Türkiye’nin desteğiyle tamamlanacak bu altyapı, ülkemizin bilişim sektöründe önemli bir oyuncu olmasının önünü açacak. Brezilya yılda 253 milyar dolar bilişim geliri elde ediyor. Biz de kendi altyapımızı tamamladıktan sonra teşviklerle bu yönde ilerleyeceğiz” dedi.

Telefon Dairesi’nin eski gücüne kavuşacağını belirten Arıklı, “Şu anda 100 bin olan sabit hat abone sayısı 70 bine düştü. Yeni teknolojiyle birlikte Telefon Dairesi yeniden güçlü bir yapıya kavuşacak, daha kaliteli ve uygun hizmet sunabilecek” ifadelerini kullandı.

“Proje geleceğimize yatırımdır”

Bakan Arıklı, projeye ideolojik yaklaşıldığını, bazı kesimlerin bilgi sahibi olmadan karşı çıktığını belirterek, “Bu stratejik ve hayati öneme sahip projenin değersizleştirilmesi, hatta ihanet olarak nitelendirilmesi son derece üzücü ve kırıcıdır. Lütfen bu projeye halkımız sahip çıksın. Bu proje Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin geleceğidir” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), 31 Ekim itibarıyla dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 34 bin 887 TL olarak hesaplandığını açıkladı.

Kıbrıs İşçi ve Emekçi Sendikaları Federasyonu (KİEF) ve Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan açıklamasında, raporun Sağlık Bakanlığı’na bağlı Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi’nden alınan beslenme kalıbı ile İstatistik Kurumu’nun gönderdiği fiyat ortalamalarına dayanarak hazırlandığını belirtti.

Bengihan, sağlıklı beslenme için zorunlu gıda harcamaları tutarlarını şu şekilde açıkladı:

“Yetişkin kadın: günlük 300,94 TL – aylık 9 bin 28,20 TL, Yetişkin erkek: günlük 314,05 TL – aylık 9 bin 421,50 TL, 15-19 yaş çocuk: günlük 330,80 TL – aylık 9 bin 924 TL, 4-6 yaş çocuk: günlük 217,12 TL – aylık 6 bin 513,60 TL, toplam günlük bin 162,91 TL – aylık 34 bin 887 TL “

Bengihan, İstatistik Kurumunun açıkladığı enflasyon oranlarına değinerek, Ekim ayında enflasyonun yüzde 1,09; Temmuz–Ekim dönemini kapsayan dört aylık hayat pahalılığı oranının ise yüzde 16,01 olarak gerçekleştiğini hatırlattı.

Bengihan, bu oranların hesaplanmasında kullanılan tüketici fiyatları endeksi sepetinin güncelliğini yitirdiğini ve açıklanan oranların gerçek hayat pahalılığını yansıtmadığını savundu.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkan Yardımcısı Turan Büyükyılmaz, mecliste yaşanan nisap sorununa ilişkin CTP’ye ağır eleştirilerde bulundu.

Büyükyılmaz, KIBRIS Tv’de yayınlanan Kıbrıs’ta Sabah programına katıldı, Eda Alisinanoğlu’nun sorularını yanıtladı.
Meclis’te pazartesi ve Salı günler yaşanan nisap sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Büyükyılmaz, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne eleştirilerde bulundu.

“Bu bir fırsat kaçakçılığıydı” diyen Büyükyılmaz, bunun hoş olmadığını söyledi. Salı günü hükümetin eksikliklerini ifade ettikleri muhalefetin günü olduğuna vurgu yapan Büyükyılmaz, bunu yapmak yerine CTP’nin meclisi kilitlemeyi tercih ettiğini söyledi.

“Bugün bu hükümet vardır, yarın CTP’nin olacağı bir hükümet söz konusu olabilecektir, bu duruşla ayni sorunlar onları da bekliyor olabilecektir” diyen Büyükyılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:

“2018 yılında kurulan dörtlü hükümet çok defalar nisap sorunları yaşadı ve bizim YDP olarak bir çok defa nisaba destek verdiğimizi ben çok iyi biliyorum. Bu şekilde meclisi kilitlemek çok sağlıklı değil. Görünüyor ki cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Tufan Erhürman’ın aldığı yüzde 62,3 oyu CTP sahipleniyor. Bir erken genel seçime gidilirse buradan zaferle ayrılacaklarını düşünüyorlar. Oysa bu oylar onların değildir.”
CTP’nin bu ülkede alabileceği oyun belli olduğunu savunan Büyükyılmaz, zaman zaman halkın UBP ve ortaklarını cezalandırdığını anımsattı. CTP’nin hükümetten gitmesi sonrasında büyük başarısızlığı neticesinde 12 milletvekiline gerilediğini hatırlatan Büyükyılmaz, “Hükümette olan partiler, ilk seçimde bunun bedelini ödüyor. Bu düşünceden yola çıkan CTP erken seçime gitmek istiyor. UBP ise 2027’ye kadar işleri toparlayıp seçime gitme noktasında duruyor.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam