Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Gardiyanoğlu:2024 yılını sosyal hizmet yılı ilan ettik…Demirhan’daki Engelsiz Yaşam Evi’ni yetiştirebilirsek ekim başı gibi eğitime açacağız

Published

on

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, 2024 yılını sosyal hizmet yılı ilan ettiklerini kaydederek, hayata geçirecekleri projeleri açıkladı.

katıldığı televizyon programında açıklamalarda bulundu.

Demirhan’daki Engelsiz Yaşam Evi ile ilgili çalışmalarda sona gelindiğini, Sevgi Evi Projesi’nin tamamlanmak üzere olduğunu kaydeden Çalışma Bakanı, Kalkanlı Yaşam Evi ile ilgili yaklaşık 7 milyonluk ihaleye çıkıldığını açıklayarak, “Yaşlılarımıza hizmet veren tesislerin hep ihmalle ve kötü bir şekilde anılmasını istemiyoruz” dedi.

Muhaceret Affı konusunda da açıklamalarda bulunan Gardiyanoğlu, “Şu ana kadar bin 400’e yakın başvuru yapıldı…” dedi.

-Engelsiz Yaşam Evi

İlk olarak yıllardır “atıl durumda olan” Demirhan’daki Engelsiz Yaşam Evi ile ilgili açıklamalarda bulunan Çalışma Bakanı, “Ekim başı gibi yetiştirebilirsek burayı da eğitime açacağız. Yıllardan sonra bu tesisi halkımıza kazandırmak istiyoruz. Bina nihai temizlik aşamasına gelecek ve Yaşam Evi’nde yaşam başlayacak” dedi.

Yaşam Evi’ndeki hırsızlık olayından dolayı binanın mekanik ve elektrik altyapısının ciddi zarara uğratıldığını ancak ihalenin tamamlandığını söyleyen Gardiyanoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı ile burada görev alacak öğretmenler, Maliye Bakanlığı ile de bakım ve temizlik hizmetleri konusundaki görüşmelerinin sürdüğünü ifade etti. Çalışma Bakanı Gardiyanoğlu, Merkez Bankası, Planlama İnşaat Dairesi ve ilgili sivil toplum örgütlerinin bu konu için seferber olduğunu da belirtti.

-Sevgi Evi Projesi’nde sona doğru

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Çağıner Vakfı ile iş birliğinde Haspolat’ taki “Sevgi Evi Projesi”ni tamamlamak üzere olduklarını da kaydetti.

-Kalkanlı’ya yatırım… “Yaklaşık 7 milyonluk ihaleye çıkıldı”

Kalkanlı Yaşam Evi’ne de çok ciddi yatırımlar yapıldığını, 30’a yakın yeni klima takıldığını, binanın merkezi ısıtma sisteminin yenilendiğini ve 70’e yakın odanın tadilatının yapıldığını kaydeden Gardiyanoğlu, Türkiye Cumhuriyeti KEİ Ofisi tarafından ayrılan kaynakla, Kalkanlı Yaşam Evi’nde yaklaşık 7 milyonluk bir ihaleye çıkıldığını söyledi.

Dış çatı tamiratı ve izolasyonu yapılan binanın iç tadilatının da devem ettiğini belirten Gardiyanoğlu, yaklaşık bir ay sonra Kalkanlı Yaşam Evi’nin hem demirbaşı hem de binasıyla yaşlılara çağdaş ve hijyenik hizmet verecek bir tesis haline geleceğini kaydetti.

-“Yaşlılarımıza hizmet veren tesislerin hep ihmalle ve kötü bir şekilde anılmasını istemiyoruz”

Kalkanlı Yaşam Evi’ndeki personel sayısının da artırılacağını söyleyen Gardiyanoğlu, “Hepimiz bir gün yaşlanacağız. Yaşlılarımıza hizmet veren tesislerin hep ihmalle ve kötü bir şekilde anılmasını istemiyoruz. Kalkanlı Yaşam Evi gerçekten bir yaşam evi haline gelecek.” ifadelerini kullandı.

-18 yaş üstü rehabilitasyon merkezleri

Girne 18 Yaş Üstü Rehabilitasyon Merkezi’nin de tadilatının yapıldığı bilgisini veren Gardiyanoğlu, merkezin yenilenerek Eylül ortasında hizmete açılacağını belirtti.

Mağusa’daki İrfan Nadir 18 yaş Üstü Rehabilitasyon Merkezi’ndeki gençlerin halkla kaynaşması için, merkezde hizmet veren Down Kafe’nin tadilatının da 10 gün içinde tamamlanacağı müjdesini veren Gardiyanoğlu, KKTC’de 400’e yakın otizmli çocuğun olduğuna ancak bir otizm merkezinin bulunmadığına dikkat çekerek otizmli çocuklar için bir merkez açmak için incelemeler yaptıklarını ve çalışmalara başladıklarını da söyledi.

Yıllardır yılan hikayesine dönen, inşaatı yarım kalan Lapta Huzurevi için de gerek yerel kaynaklardan gerekse devlet özel iş birliği ile çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Gardiyanoğlu, Lefke ilçesinde de bir tesisi otel konseptinde bir huzurevine dönüştürmeyi planladıklarını açıkladı.

-“Sosyal Hizmetler Dairesi’ne engelliler için 2 araç bağışladılar, 3 araç daha bağışlanacak”

Çalışma Bakanı Gardiyanoğlu şunları da aktardı:

“Bunların hepsini hayırsever insanlarla, gönüllü kişilerle, özel ve devlet iş birliği ile yapıyoruz. Gönüllü bir işverenimiz Sosyal Hizmetler Dairesi’ne engellilerimiz için 2 araç bağışında bulundu. Önümüzdeki ay 3 araç daha bağışta bulunulacak.”

Gardiyanoğlu, Başbakan Ünal Üstel’in talimatları ve desteğiyle, adanın her tarafında, sosyal hizmet veren tesislerin aktif hale getirilmesi ve güçlendirilmesi için büyük bir gayretle çalıştıklarını dile getirdi.

-Muhaceret Affı… “Şu ana kadar bin 400’e yakın başvuru yapıldı”

Yürürlüğe giren Muhaceret Affı konusunda da bilgi veren Bakan Gardiyanoğlu bu affın diğer aflardan farklı olduğunu, başvuracak kişilerin çalışma hayatına dahil olması gerektiğini hatırlattı.

Şu ana kadar bin 400’e yakın başvuru yapıldığı bilgisini aldığını kaydeden Gardiyanoğlu, bir şekilde kayıt dışına düşen herkesin bu affa başvurabileceğini söyledi.

Bakan Gardiyanoğlu af ile birlikte istatistik verilerin ortaya çıkacağını da vurgulayarak çalışma hayatına dair önemli bir veri toplanacağını kaydetti.

-“Çalışma hayatı ile ilgili ciddi tedbirlerimiz var ve bunları sıklaştıracağız”

Af süreci tamamlandıktan sonra çıkarılacak derslerin önemli olduğunun altını çizen Gardiyanoğlu, ‘‘Bu ülkeye her getirdiğiniz kişiden işveren ve devlet de sorumludur. Çalışma hayatı ile ilgili ciddi tedbirlerimiz var ve bunları sıklaştıracağız. Ne yaptığımızı biliyoruz ”dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Başbakan Üstel: Dünyadan adalet istiyoruz. Kıbrıs Türkü bu güne kadar adalet görmedi

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi’nde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin mülkiyet ve Taşınmaz Mal Komisyonu (AİHM) ile ilgili son kararı, Kıbrıs konusu ve yakın coğrafyadaki gelişmeler konuşuldu.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 62’nci madde tahtında söz aldı. AHİM kararı ve Taşınmaz Mal Komisyonu hakkında konuşan Erhürman’ı Başbakan Ünal Üstel yanıtladı.

İlk olarak bedelli askerlik konusuna değinen Tufan Erhürman, bununla ilgili yasa önerilerinin komitede olduğunu anımsatarak, Başbakan’la da bu konuda görüştüğünü, Meclis çalışmalarına ara vermeden bu önerinin yasallaşması gerektiğini, aksi takdirde birçok gencin daha sıkıntı yaşayacağını belirtti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin mülkiyet ve Taşınmaz Mal Komisyonu ile ilgili son kararıyla ilgili de konuşan Erhürman, 2010 yılından bu yana AİHM tarafından “etkili iç hukuk yolu” olarak kabul edilen Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bu niteliğine ilişkin kabulünün devam ettiğini ancak son kararda negatif sonuçlar olduğunu belirtti.

Bu kararı bir başarı öyküsü veya zafer olarak yorumlayanlar olduğunu, bu açıklamaları hayretle dinlediğini belirten Erhürman, AİHM’in kararını “Taşınmaz Mal Komisyonu’nun surlarında açılan gedik” diye yorumladı. Erhürman, kararda “pozitif hiçbir şey söylenmediğini” ifade etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın açıklamalarına da işaret eden Erhürman, “Bu mahkeme kararı uyarı niteliğindedir. Doğru okuma yapmazsak bu gidişat bizi neyle karşı karşıya bırakacak bunları kestirmek mümkün olmayacak” dedi.

Taşınmaz Mal Komisyonu’nun uluslararası alandaki en önemli başarılardan biri olduğunu da belirten Erhürman, “Kimse algı operasyonu yapmaya soyunmasın. Bu algı operasyonu değil, okunan anlaşılmıyorsa zaten bir felaketle karşı karşıyayız demektir” diye konuştu.

İran ile İsrail arasında yaşananlara da değinen Tufan Erhürman, Kıbrıs’ın coğrafi olarak risk altında bulunduğunu ancak riskin sadece coğrafyayla değil Rum liderin ittifaklarıyla da ilgili olduğunu söyledi.

Kıbrıs Türk ve Rum halkını bağlayacak kararları tek başına almaya yetkili olmayan Rum lider Hristodulidis’in ABD, İsrail ve Fransa ile bir takım anlaşmalar yaptığını söyleyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının bu işin neresinde olduğunu da sordu.

İki kurucu ortaktan biri olan Kıbrıs Türk halkının bu pozisyonda olmayı hak etmediğini söyleyen Erhürman, “Eşit egemenlik değil, egemen eşitlik istiyorum demenin sonucu egemenliği Rum liderin kucağına bırakmaktır” diye konuştu.

Yerinden söz alan UBP milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu’nu da yanıtlayan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının yok sayılma noktasından iradesinin büsbütün yok olması noktasına gelindiğini söyledi.

Erhürman’dan sonra Genel Kurulda söz alan Başbakan Ünal Üstel, son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

İsrail-Gazze, Ukrayna-Rusya, İsrail-İran savaşına işaret ederek, dünyanın buna seyirci kaldığını söyleyen Üstel, 2 yıla yakın süredir bombalar yağan Gazze’ye insani yarım götüren ekiplere de müdahale edildiğini, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ve diğerlerinin bunla ilgili de bir şey yapmadığını ifade etti.

“İki devletli çözümden yanayız çünkü egemenliğin, garantörlüğün ne kadar önemli olduğunu gördük” diyen Başbakan, bu olaylardan dersler çıkarılması gerektiğini de belirtti.

UBP’nin, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statü kabul edilmeden müzakere masasına dönülmemesini savunduğunu anımsatan Üstel,  AHİM’in mülkiyet ve Taşınmaz Mal Komisyonu ile ilgili kararını da değerlendirdi.

Söz konusu kararla, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkinliğinin bir kez daha onaylandığını ifade eden Başbakan Ünal Üstel, 1974 Barış Harekatı sonrası kuzeyle güney arasında yapılan nüfus mübadelesine ve Rum tarafında kabul edilen Vasilik Yasası’na da işaret etti.

Rumların 1974 öncesi mallarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenliği altında olduğunu ancak Rum tarafının yine yasal bir düzenlemeyle tutuklamalar yaptığını söyleyen Başbakan Üstel, “Bana göre bu tutuklamalar gayri yasaldır” dedi.

Başbakan Üstel, 2013’ten 2023’e kadar gerekli kaynak ayrılmadığından dolayı Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkinliğinin istenilen düzeyde olmadığını ifade ederek, hükümete geldikleri günden beri oluşturdukları fonlarla ayrı bir kaynak yarattıklarını da söyledi.

Bu kapsamda, 2024’ten bu güne tazminatlar için 106 milyon 374 bin Sterlin ödeme yaptıklarını, 230 dosyayı sonuçlandırdıklarını belirten Üstel, inşaat sektörünün hareketlendirilmesiyle ülkedeki ekonomik değerlerin de arttığını ifade etti.

Güney Kıbrıs’ın bundan çok rahatsız olduğunu, Kıbrıslı Türkleri zora sokmanın, ekonomiyi çökertmenin yolunu kural tanımaz şekilde aradığını belirten Üstel, Güney Kıbrıs’ta yapılan yasal düzenlemeye ve bununla yaratılan tedirginliğe işaret etti.

Üstel, “Dünyadan adalet istiyoruz. Kıbrıs Türkü bu güne kadar bu adaleti görmedi” dedi.

Gazze’de de İran’da da adalet göremediklerini kaydeden Üstel, aynı soykırımları Kıbrıslı Türklerin de yaşadığını ifade ederek, “Temennimiz yeni dünyada adalet, barış, huzur içinde yaşamaktır. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisiyle egemen devlet olursak halkımız bu huzura kavuşmuş olur” dedi.

Başbakandan sonra yeniden söz alan Tufan Erhürman, kavramların birbirine karıştığını, Ukrayna ve Rusya’nın iki egemen devlet olduğunu, aralarında egemen eşitlik bulunduğunu kaydederek, “Egemen devletler arasında da savaş olabilir” dedi.

Garantörlük konusuna da işaret eden Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünün bu adanın tamamında geçerli olduğunu söyledi.

Erhürman, “Siz ‘iki ayrı devlet’ dediğinizde KKTC üzerindeki garantörlükten bahsediyorsunuz ama bu Türkiye’nin garantörlük hakkını daraltmak demektir. ‘İki devletli çözümü ve garantilerin devamını istiyorum’ diyorsunuz ama bu ikisi birbirini tutmuyor” dedi.

Erhürman, 50 senede yaşananlardan ders çıkarılması gerektiğini ancak bunun yapılmadığını da söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

DAÜ-SEN: “Barış için mücadele artık bir varoluş mücadelesine dönüşüyor”

Published

on

By

 Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), yakın coğrafyada yaşananlara dikkati çekerek, barış için mücadelenin bir varoluş mücadelesine dönüştüğünü belirtti.

DAÜ-SEN’den yapılan açıklamada, Batı’da ve Doğu’da yaşananlara işaret edildi, “Şimdi ise İsrail ‘nükleer program’ şüphesiyle İran’ı bombalıyor, devlet yetkililerine suikast düzenliyor. İran ise İsrail şehirlerini bombalıyor. Savaş bize o kadar yaklaştı ki yüzümüzü göğe çevirmemiz artık yeterli oluyor.” denildi.

DAÜ’de İranlı mezunlar, öğrenciler ve akademik personel olduğunun belirtildiği açıklamada, İran’a düşen her bomba ile  öğrencilerin ve akademik personelin hissettiği kaygı ve acının paylaşıldığı belirtildi.

Yaşanan çatışmaların bir anlaşma ile son bulacağının ancak bu çatışmaların ağır ve derin yaralarının kalacağının kaydedildiği açıklamada, “Gelinen noktada, Ortadoğu’da ve/veya Doğu Akdeniz’de akıl dışı politikalarla, anlamsız hırslarla, dünya daha büyük, daha küresel savaşlara doğru sürüklenebilir. Yaşadığımız ada ve bölgemiz de bu savaşlardan çok daha derin etkilenebilir. Kin, nefret ve ayrılıkçı anlayışlara dayalı siyasi iktidarların her zaman kan ve gözyaşı getirdiğine bir kez daha tanık olduğumuz bu dönemde, diyalogla, adil paylaşım anlayışıyla sorunların çözümünün önemine vurgu yapmak istiyoruz. Barış için mücadele artık bir varoluş mücadelesine dönüşüyor. Bu çerçevede, çatışmalar sonucu yakınları yara alan, kayıplar yaşayan, tüm öğrencilerimize ve meslektaşlarımıza, geçmiş olsun diyoruz, kalpten taziyelerimizi iletiyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı, afet ve acil durum planlamalarını gözden geçirdi

Published

on

By

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından ülkede yaşanması muhtemel afet ve acil durumlarda karşılaşılabilecek sorunlara karşı yapılan planlamalar, bugün gözden geçirildi.

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Teşkilat Başkanlığında yer alan toplantıya, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, Sivil Savunma Koordinatörü Cemal Betmezoğlu ve Hizmet ve Destek Şube Müdürü Barış Çavlan ile Sağlık Bakanlığı adına Bakanlık Müdürü Ergin Tertemiz ve Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mustafa Kalfaoğlu katıldı.

İki kurum, afet ve acil durumlarda ihtiyaç duyulacak acil sağlık hizmetlerinin etkin ve kesintisiz bir şekilde yerine getirilebilmesi amacıyla hastane, sağlık ocağı ve sağlık hizmeti veren tüm birimleri kapsayan planlamaları yeniden gözden geçirerek, gerekli düzenlemeleri yaptı.

Bölgede son dönemde yaşanan gelişmeler doğrultusunda, sağlık kuruluşlarında yaşanması muhtemel aksaklıkların giderilmesi hedefiyle gerçekleştirilen toplantıda, olası ihtiyaçlar dikkate alınarak, tüm ilçeleri kapsayacak şekilde değerlendirmelerde bulunuldu.

Planlamalar kapsamında tüm ilçelerde bulunan kamu ve özel sağlık kuruluşlarında halkın ihtiyaç duyacağı sağlık hizmetlerinin kesintisiz olarak yerine getirilmesi, triaj ve değerlendirme sonucunda gerekli sevklerin yapılması, böylece hastane, sağlık ocağı ve ileri ilkyardım merkezlerinde yaşanacak yoğunluğun önlenmesi amaçlanıyor.

Toplantıda, tüm ilçelerde bulunan İlçe Kriz Yönetim Merkezleri tarafından önceden nüfus yoğunluğuna göre belirlenen ve her yıl ihtiyaca göre yeniden gözden geçirilen ileri ilkyardım merkezlerinin işleyişinde yapılan düzenleme ile bu merkezlerin daha etkin bir şekilde hizmet vermesi kararı alındı.

Devamını Oku

Trending

Reklam