Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Taşkent şehitleri anıldı

Published

on

Taşkent şehitleri bugün düzenlenen törenle anıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar törendeki konuşmasında, sivil halkı katledenlerin Rum polisi ve askeri olduğunu belirterek, “Kıbrıs’ta böyle bir acıyı tekrar yaşamamak için üzerine titrediğimiz kırmızı çizgilerimizi sonuna kadar birlik ve beraberlik içinde savunmamız gerekiyor” dedi.

Taşkent Şehitler Anıtı’nda düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Osman Aytaç, Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, bazı bakanlar, milletvekilleri, kurum, dernek, siyasi parti temsilcileri, askeri erkan ve şehit aileleri katıldı.

Tören protokol sırasına göre çelenklerin Taşkent Şehitler Anıtı’na sunulmasıyla başladı. Ardından saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı ile bayraklar göndere çekildi.

Törende, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan ve Taşkent Şehit Aileleri Derneği Başkanı Erdinç Erdağlı konuşma yaptı.

Tören şehitliğin ziyaretiyle sona erdi.

Tatar: “Sivil halkımızı katleden Rum polisi ve Rum askeriydi”

Cumhurbaşkanı Tatar törende yaptığı konuşmada, şehit ailelerinin, 50 yıldır eksilmeyen bir acı çektiğini vurgulayarak, ailelere sabırlar diledi.

“Kıbrıs Türkü çok acılar çekti, çok bedeller ödedi” diyen Tatar, 50 yıl önce yaşananların dünyanın gözü önünde, Birleşmiş Milletler’in şahitliğinde olduğunu kaydetti.

“Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürebilir bir çözümün olabilmesi için bizlerin de iradesini ortaya koymamız gerektiğini kabul ederken, bunları da unutmamız mümkün değildir” diye konuşan Tatar, Kıbrıs meselesinin 1974’te başlamadığının altını çizdi.

1974 öncesinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasının, Enosis’e bir sıçrama tahtası olarak görüldüğünü, 103 köyün yakılıp yıkıldığını ifade eden Tatar, çocuk ve kadınların katledildiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Barış Harekatı’ndan 24 gün sonra Muratağa, Atlılar ve Sandallar’da, 15 Ağustos 1974’te Taşkent, Tatlısu ve Terazi’de yaşanan katliamların bir kez daha bütün dünyaya Rumların ne kadar acımasız olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Katliamların talimatını verenlerin sorumlu makamlarda oturanlar olduğunu ifade eden Tatar, “Sivil halkımızı katleden Rum polisi ve Rum askeriydi” dedi. Bunların tarihe yargılanmayan cinayetler olarak geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, bilinmesine rağmen Rum Yönetimi’nin bu şekilde duyarsız kalmasının affedilecek bir durum olmadığını kaydetti.

“Kıbrıs’ta bir anlaşma istiyoruz ama bu yaşananları hiçbir zaman unutmayacağız” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün barışını, huzurunu ve güvenliğini sağlayacak bir anlaşma için egemenlik, eşitlik ve KKTC devletinin anlaşmanın bir parçası olması gerektiğini belirtti. Tatar, anavatan Türkiye’nin tarihten gelen ve hakkı olan garantörlüğünün ve böylesi soykırımların bir daha yaşanmaması için caydırıcı bir güç olarak Türk askerinin adadaki varlığının devam etmesi gerektiğini de vurguladı.

Tatar, Gazze örneğine işaret ederek, “Böyle bir durum hasıl olduğunda dünya devletlerinin sadece seyirci kalacaklarını, en fazla olanları kınayacaklarını ama müdahale edemeyeceklerini bir kez daha bütün dünya görüyor” diye konuştu.

-“Kırmızı çizgilerimizi sonuna kadar birlik ve beraberlik içinde savunmamız gerekiyor”

“Kıbrıs’ta böyle bir acıyı tekrar yaşamamak için yıkılmadan, pes etmeden üzerine titrediğimiz kırmızı çizgilerimizi sonuna kadar birlik ve beraberlik içinde savunmamız gerekiyor” diyen Tatar, şehitleri hiçbir zaman unutmadıklarını, unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını vurguladı.

-Benan: “Ne toprağımızdan, ne bayrağımızdan, ne de Anavatan Türkiye’den asla vazgeçmeyeceğiz”

Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan, bugün “dünyanın ve Barış Gücü’nün gözleri önünde işlenmiş insanlık suçunun” 50’nci yıl dönümü olduğunu ifade etti.

“Enosis hayaliyle yaşayan Rum-Yunan ikilisinin evlerinden ettikleri, göçe zorladıkları ve rastgele katlettikleri masum insanları, bizler özgür ve huzur içinde yaşayalım diye canlarını feda eden şehitlerimizin verdiği onurlu mücadeleyi asla unutmamalıyız.” diyen Benan, 1974’te Taşkent’te yaşananları anlattı. Bu milletin “yurdu vatan yapan kahramanlara” minnettar olduğunu ifade eden Benan, soykırıma uğratılan insanlara yapılanların unutulmaması gerektiğini vurguladı.

Mücadelenin temel noktasının devlete sahip çıkmak olduğunu belirten Benan, 1974 Barış Harekatı ile yalnız Türklerin değil, Rumların da can, mal ve güvenliklerinin koruma altına alındığını; adaya gelen Türk askerinin varlığı sayesinde Kıbrıs adasında 50 yıldır barış ve huzur atmosferinin hakim olduğunu anlattı.

Vatan topraklarını bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da koruyacaklarını vurgulayan Benan, “Ne toprağımızdan, ne bayrağımızdan, ne de Anavatan Türkiye’den asla vazgeçmeyeceğiz.” dedi.

Benan, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Toplum Lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile şehitleri anarak konuşmasına son verdi.

-Erdağlı: “Bir taraftan özgürlüğe kavuşmamızın sevincini, diğer taraftan da en yakınlarımızı kaybetmenin derin acısını yaşıyoruz”

Taşkent Şehit Aileleri Derneği Başkanı Erdinç Erdağlı ise konuşmasında, hem Taşkent şehitlerinin hayattan koparılışının hem de Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümü olduğunu anımsatarak, “Bir taraftan özgürlüğe kavuşmamızın sevincini, diğer taraftan da en yakınlarımızı kaybetmenin derin acısını yaşıyoruz.” dedi.

15 Ağustos 1974 günü Taşkent’te yaşananlara değinen Erdağlı, “15 Ağustos 1974 günü sabah saat 10.00 civarında 45 kişilik ilk grubu, öğleden sonra saat 14.00 sıralarında ise geriye kalan 37 kişilik ikinci grubu otobüslere bindirip, ailelerinin çaresiz bakışları arasında alıp götürdüler. Bu, onları son görüşümüzdü…” dedi.

Sonrasında yaşananları götürülen ilk esir grubu içerisinde yer alan ve sağ kurtulan Suat Kafadar isimli köylüden öğrendiklerini belirten Erdağlı, ilk gruptaki kişilerin Limasol yakınlarındaki dağlık bir Rum köyü olan Paramitya yakınlarında kurşuna dizildiğini, ikinci gruprakilerin de aynı kaderi paylaştığına inandıklarını anlattı.

Rum yönetiminin katliamlarla ilgili sorumluluk üstlenmediğini kaydeden Erdağlı, “Bu yaşananları aradan 50 yıl geçse de unutmak da unutturmak da mümkün değildir. Elli yıldır bu adada kan dökülmemesi bir barış ortamının mevcut olduğunu göstermektedir. Zaman zaman Kıbrıs sorununa bir çözüm bulma çabaları gündeme geliyor. Bir çözüm mümkün olur mu olmaz mı veya nasıl bir çözüm bulunur bilemiyorum ama 1974 sonrası kavuştuğumuz barış ve güven ortamından ve bedelini şehitlerimizin ödediği özgürlüğümüzden vazgeçmemiz söz konusu olamaz.” diye konuştu.

Erdağlı, şehit ve gazileri anarak konuşmasını tamamladı.

Konuşmaların ardından Şehitlik ziyaret edildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kıb-Tek:Yedek iletim hattının devreye alınmasıyla peyderpey elektrik verilmeye başlandı

Published

on

By

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek) Teknecik Elektrik Santrali’nde yüksek gerilim hattının kopması sonucu oluşan arıza nedeniyle ülke genelinde elektrik kesintileri yaşandığını ancak yedek iletim hattının devreye alınmasıyla peyderpey elektrik verilmeye başlandığını açıkladı.

Kıb-Tek tarafından yapılan yazılı açıklamada “Kısa süre içerisinde tüm bölgelere enerji tamamıyla sağlanacaktır. Meydana gelen arıza ile de ilgili çalışmalar yapılmaktadır” denildi.

Yaşanan elektrik kesintileri ile ilgili olarak özellikle sosyal medyada yer alan “enerji üretimi için yeterli yakıt olmadığı” yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı da ifade edilen açıklamada, kurumun iki aylık yakıt stoğu bulunduğu da vurgulandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

YÖDAK bütçesi onaylandı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 62 Milyon 871 bin TL’lik Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) bütçesini oy çokluğu ile onayladı.

Bütçe üzerine CTP Milletvekili Sami Özuslu söz alarak bazı sorular yöneltti.

-Özuslu

CTP Milletvekili Sami Özuslu, “sahte diploma meselesinde gelinen noktayı, ülkeye giren öğrencilerle ilgili koordinasyon sorununun aşılıp aşılmadığını ve diploma meselesiyle ilgili yeni bulgular olup olmadığını sordu.

-Hocanın

YÖDAK Başkanı Aykut Hocanın ise Özuslu’nun sorularını yanıtladı. Hocanın, şu anda 22’si aktif, 23 izinli üniversite bulunduğunu ve bunlardan üçünün Türkiye’nin kampüs üniversitesi olduğunu aktardı. Hocanın, ülkedeki toplam öğrenci sayısının’ yaklaşık 15 bini pasif olmak üzere 101 bin 138 olduğunu belirterek, artık tüm öğrencilerin YÖKSİS sitemine kayıtlı olduğunu anlattı.

YÖDAK olarak şu anda muhaceret ile entegrasyonu sağlamayı hedeflediklerini kaydeden Hocanın, okuma niyeti ile buraya gelmeyen kişileri kontrol altına almaya yarayacak bir tüzüğün yürürlüğe girdiğini de ekledi.

“Sahte diploma” meselesi ile ilgili Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nde çok kapsamlı bir denetim yapıldığını söyleyen Hocanın, konuya ilişkin bir rapor hazırladıklarını, disiplin soruşturmalarının sürdüğünü sonrasında ise yaptırım için kararlar alacaklarını kaydetti. Başka üniversitelere de gidilerek dosyaların incelendiği belirten Hocanın, birçok kurumun da kendilerine başvuran kişilerin diplomaları hakkında soru sorduğunu anlattı.

Acentelerin ülkeye getirdiği öğrencilerle ilgili sorulan soru üzerine Hocanın, bunların denetiminin kolay olmadığını, bu konuda yasal zeminin hazırlanması gerektiğini söyledi.

Hocanın, mevcut personel sayısıyla sorumluluklarını yerine getirmenin mümkün olmadığını, kurumun arabası da olmadığını denetimlere kendi araçlarıyla gittiklerini söyledi. Hocanın, “Bu sistem ile fonksyonlarımızı yerine getirmemiz mümkün değil. Kadromuzu artırmamız, denetleme kurulu oluşturulmalı… ” dedi.

YÖDAK’la ilgili söz alan Erkut Şahali, kurumun sahip olduğu insan kaynağının artırılmasının elzem olmadığını vurguladı.

Hocanın, YÖDAK’ın gelir elde etmesi gerektiğini, kadrosunu artırması ve denetleme kurulu kurulması gerektiğini belirtti.

Konuşmaların ardından 62 Milyon 871 bin TL’lik YÖDAK bütçesi oy çokluğu ile onaylandı ve Gelirler Bütçesi’nin görüşülmesine geçildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Maliye Bakanlığı’nın bütçesi oy çokluğuyla onaylandı… Gümrük Müdürü Öztekin “Gazimağusa Limanı’nda 2.5 Milyon Sterlin” iddialarını yanıtladı

Published

on

By

Maliye Bakanlığı bütçesi 500 bin TL artış ile 68 milyar 971 milyon 69 bin TL olarak oy çokluğu ile onaylandı.

Maliye Bakanlığı bütçesinde Gümrük ve Rüsumat Dairesi Müdürü Sinan Öztekin, Gazimağusa Limanı’na getirildiği iddia edilen 2,5 Milyon sterlinle ilgili sorular yanıtlandı.

Gümrük ve Rüsumat Dairesi Müdürü Öztekin, bu konuda resmi hiçbir ihbar almadıklarını, söylentileri de ihbar kabul ederek gemide mali polisin katılımıyla 2 gün arama yaptıklarını ancak bu yönde hiçbir emareye rastlamadıklarını açıkladı.

CTP Milletvekili Sami Özuslu’nun sorusu üzerine konuşan Öztekin, söylentiler üzerine Maliye Bakanı Özdemir Berova’ya bilgi vererek mali polisle harekete geçtiklerini, gemiden indirilen araçlarla ilgili denetim talep ettiklerini, araçlarda sadece para değil, kaçak mal ve uyuşturucu araması da yapıldığını ancak iddiaları doğrulayacak hiçbir bulguya rastlamadıklarını söyledi.

Süreç konusunda bilgi veren Öztekin, acenteler tarafından kiralanan iddiaya konu geminin kamyon, dozer gibi iş araçlarının da yer aldığı 240 aracı 21 Kasım’da sabah 10.00 sıralarında İngiltere’den Gazimağusa Limanı’na ulaştırdığını belirtti.

Öztekin, araçların tahliyesinin 21 Kasım’da öğle saatlerinde başladığını, gece yarısına kadar sürdüğünü, bunun için 5 gümrük memurunun görevlendirildiğini ve normalin dışında herhangi bir durum da yaşanmadığını aktardı.

Gümrük ve Rüsumat Dairesi Müdürü Sinan Öztekin, akü veya motor arızası nedeniyle bozuk olan 4 aracın gemiden indirilemediğini de belirterek, şunları kaydetti:

“Evrak işleri nedeniyle araçların hepsi zaten limandaydı. Mali şube ekipleri araçlarda manuel kontrol yaptı. Limandaki x-ray cihazı da 30 kez çalıştırıldı. Araçların tamamına yakını cihaza girdi. Mali polis cumartesi günü de limana geldi… Aramalara devam ettik. Herhangi bir emareye rastlamadık. Limanın giriş çıkışında bulunan güvenlik kameralarını da kontrol ettik…”

Bazı araçların torpido gözlerinin sökük olup olmadığıyla ilgili soru üzerine Öztekin, bu yönde tespitleri olduğunu ancak bunun ilk defa karşılaştıkları bir durum olmadığını belirtti.

Öztekin, bu konuda basından kendisine ulaşıp herhangi bir açıklama ve değerlendirme talep edilmediğini de vurguladı.

-Maliye Bakanlığı’nın bütçesi oy çokluğuyla kabul edildi

Konuşmaların ardından Maliye Bakanlığı bütçesi 500 bin TL artışla 68 milyar 971 milyon 69 bin TL olarak onaylandı.

Öte yandan komitede Gazimağusa Limanı ile ilgili iddialar konuşulmadan önce muhalefet milletvekilleri bazı konularda Maliye Bakanı Berova’ya soru yöneltti.

CTP Milletvekili Devrim Barçın, Maliye Bakanı’na yeni emekliye çıkacakların ikramiyelerinden ve emekli maaşlarından vergi alınıp alınmayacağını sordu. Maliye Bakanı Özdemir Berova, böyle bir şey yapılmayacağını söyledi.

Daha sonra Maliye Bakanlığı üzerine söz alan CTP Milletvekili Sami Özuslu, kurultay dönemindeki veri hareketlerine bakıldığında geçici işçi sayısında 241 kişilik artış görüldüğünü söyledi.

Maliye Bakanı Özdemir, Özuslu’ya yanıtında, “Mevsimlik işçi sayısında artış olmadı. Sağlıkta çalışan 190 mevsimlik işçinin statüsü geçici işçi statüsüne çevrildi” dedi.

Konuşmasının devamında DAÜ’den 50-100 milyon TL’nin esirgendiğini ancak paraların başka başka alanlara harcandığını söyleyen Özuslu, “Külliye devletin bütçesine ne kadar külfet getiriyor? Bu binalar oluk oluk para yutacak…” ifadelerini kullandı.

Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Referandum Değişiklik Yasa Tasarısı’nın Anayasaya aykırı olduğunu da savunan Özuslu, bu yasanın yürürlüğe girmesinin sendikal mücadeleyi sonlandırmak anlamına geleceğini ileri sürdü.

CTP Milletvekili Devrim Barçın da yasal düzenleme konusunda söz alarak bu yönde Anayasa Mahkemesi kararları olduğunu söyledi, işveren ve sendika dışında yasa ile Toplu İş Sözleşmesi hakkına müdahale etmenin Anayasaya aykırı olduğunu belirtti.

Maliye Bakanı Berova, Toplu İş Sözleşmelerini görerek yasaya aykırı madde olup olmayacağına bakacaklarını söyledi. Maliye Bakanı’nın bu açıklaması kısa süreliğine tartışma yarattı.

Konuşmasına devam eden CTP milletvekili Sami Özuslu, vatandaşların gelir dağılımındaki uçurumun büyük oranda açıldığını, bunun büyük bir yara olduğunu ifade etti.

Kamudaki eşel mobil sisteminin doğru bir sistem olduğunu ancak istikrarsız para birimi nedeniyle anlamını yitirdiğini ve sosyal uçurumları beslediğini söyleyen Sami Özuslu, istikrarlı muhasebe birimi önerilerini anımsatarak, bu konuda bir çalıştay düzenlemesini talep etti.

İnsanların bir domates alarak pazardan çıktığını, hayatın inanılmaz şekilde pahalı olduğunu söyleyen Özuslu, “Gözümüzü buna kapatamayız. Herkes memleketi terk etme psikolojisinde” dedi.

Bu yılın başında geçirilen Suç Gelirlerinin Aklanması Yasası’na işaret eden Özuslu, bu yasa ile hangi ekstra kontrolün sağlandığını sordu.

Özuslu, araç galeriyle ilgili rakamı ve durumu sordu.

Maliye Bakanı Özdemir Berova, kripto para ve kaldıraçlı FX işlemlerinin kontrol altına alınması gerektiğini belirterek, kaldıraçlı FX ile ilgili yasa tasarısı ilgili hazırlıklara işaret etti.

KKTC’de 603 araç galerisi olduğunu belirten Berova, araç galeriyle ilgili yasal düzenleme üzerinde de çalışılacağını açıkladı.

Komite Maliye Bakanlığı bütçesini oy çokluğuyla onayladıktan sonra kısa bir ara verdi. Komite daha sonra YÖDAK bütçesine geçti.

Devamını Oku

Trending

Reklam