Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Bartın’da Kıbrıs gazileri ve şehit aileleri ile bir araya geldi

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türkü’nün, 20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin müdahalesiyle bağımsızlığa ve özgürlüğe kavuştuğunu belirterek, gazilere minnetini sundu, şehitleri rahmetle andı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Tatar, Bartın’da Kıbrıs gazileri ve şehit aileleri ile bir araya geldi.

Tatar: “Doğu Akdeniz’de Türk Dünyası’nın serhat bekçiliğini yapıyoruz”

Cumhurbaşkanı Tatar burada yaptığı konuşmada, etkinlikte bulunan Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a, 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden Şampiyon Meleklerin ailelerinin adalet arayışına gösterdiği ilgi ve duyarlılıktan dolayı teşekkür etti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümü etkinliklerine kalabalık bir heyetle gelerek, Kıbrıs Türk halkının yalnız olmadığı mesajını verdiğini kaydeden Tatar, Erdoğan’ın, Anavatan Türkiye hükümetinin Kıbrıs Türk halkının haklı davasında yanında olmaya devam edeceğini belirttiğini ifade etti.

Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği’nde olmadığı için federal çözümde “Türkiye Cumhuriyeti’nin adadan çekilmesi, garantörlüğünün modası geçtiği için son bulması gerektiği” gibi bir takım tartışmaların artık geride kaldığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle konuştu:

“Yeni milli siyasette egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün teyidiyle ancak bir müzakere sürecinin tekrar başlayabileceğini Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti adına yine 20 Temmuz günü bizlerle paylaşmıştır ve yüreklerimize su serpmiştir. Kendisine buradan bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.”

Türkiye Cumhuriyeti’nin, hep mazlumların yanında olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “Dünya beşten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür” sözünün çok anlamlı bir söylem olduğunun vurguladı.

Kıbrıs Türkü’nün, 20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin müdahalesiyle bağımsızlığa ve özgürlüğe kavuştuğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, gelinen noktada Doğu Akdeniz’de jeostratejik, jeopolitik gelişmelerle Kıbrıs’ın eski Kıbrıs olmadığını, Akdeniz’in eski Akdeniz olmadığını kaydetti.

Dünya ülkelerinin jeostratejik avantajları uğruna Güney Kıbrıs’ın lojistik üs haline geldiğini ifade eden Tatar, farklı ülkelerin gemileriyle Gazze’ye, Filistin’e ya da başka yerlere müdahale edilmesine garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti’nin seyirci kalmayacağını vurguladı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tüm bu gelişmeler ışığında daha da önem kazandığını, statüsünün yükseldiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte Doğu Akdeniz’de, milli birlik, ulusal çıkar ve menfaatler için Mavi Vatan’da ve hava sahasında fevkalade önemli bir noktaya geldiğini dile getirdi.

Gazilerin, milli değerlere sahip çıkmak için ecdattan gelen sorumlulukla 50 yıl önce cesaretle, canlarını siper ederek, Kıbrıs Barış Harekatı’na katıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, gazilere minnetini sundu, şehitleri rahmetle andı.

Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki bağların ve iletişimin gelişmesi gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, yapılacak iş birliklerinin önemine vurgu yaptı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi askeri başarıların ekonomik başarılarla taçlandırılması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınması ve gelişmesine yönelik çalışmaların önemini belirtti.

Türk Devletleri Teşkilatı’nda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yer aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’de Türk Dünyası’nın serhat bekçiliğini yaptıklarını kaydetti.

-Tunç: “Davanın yakın takipçisiyiz”

Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise konuşmasında, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde, tarihin en büyük afetlerinden birinin yaşandığını belirterek, depremin ilk anından itibaren sorumlularla, adli süreçleri başlattıklarını ve bunu hassasiyetle sürdürdüklerini söyledi.

Deprem anında Türkiye’de bulunan Şampiyon Melekleri, Adıyaman’da kaybettiklerini ve büyük bir acı yaşadıklarını anlatan Bakan Tunç, “Şu anda devam eden bir yargılama süreci var. Bu yargılama sürecini de yakından takip ediyoruz. Sorumlular elbette hak ettikleri cezaya çarptırılacak. Bundan hiç kimsenin, özellikle Şampiyon Meleklerimizin ailelerinin hiç şüphesi olmasın. Biz, davanın yakından takipçisiyiz” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar:Ülkenin gelişip kalkınmasında kadının rolü önemlidir

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İşte Kadın 7’nci Fotoğraf Yarışması’nın ödül törenine katıldı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, Tatar ödül töreninde yaptığı konuşmada, etkinlikte bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti, gerçekleştirilen etkinlikten dolayı İş Kadınları Derneği başkan ve yönetim kuruluna teşekkür etti.

Kıbrıs Türk tarihinde kadına büyük önem verildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yolda değerlerini güçlendirdiğine ve cinsiyet eşitliğinin birçok halktan önce benimsendiğine dikkat çekti.

Yarışmaya katılanları tebrik eden Cumhurbaşkanı Tatar, eserlerin sosyal medya aracılığıyla tüm dünyaya duyurulacağını kaydetti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kadına verilen değer, kadının önemi ve kadının üretimine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, ülkenin gelişip kalkınmasında kadının rolünün önemli olduğunu vurguladı.

Daha güçlü bir halk ve devlet için değerlere sahip çıkılması ve bu gibi etkinliklerle kadının üretimdeki rolünün artması gerektiğini savunan Cumhurbaşkanı Tatar, kadınların başarılı bir şekilde ekonomiye ve üretime katkı yaptığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, eğitim çağındaki kızlara yol gösterip, sahip çıkarak başarılarına alkış tutmanın bir görev olduğunu belirtti, Kıbrıs Türkü’nün medeniyet, çağdaşlık ve evrensellik yolunda ilerlemeye devam edeceğini sözlerine ekledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

DAÜ-SEN’den milletvekillerine “DAÜ’de yaşanan mali gelişmelerle” ilgili açık mektup

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), milletvekilleri ve Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi üyelerine yönelik açık mektup yayımlayarak, DAÜ’de yaşanan mali gelişmelerle ilgili Sendikanın görüşlerini paylaştı.

DAÜ-Sen tarafından yayımlanan açık mektupta, pazartesi günü Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin Komitede görüşüldüğü, bu kapsamda görüşülen DAÜ bütçesi ile ilgili oylamanın bugüne ertelendiği hatırlatılarak, bu çerçevede DAÜ-SEN olarak DAÜ’de yaşanan mali gelişmelerle ilgili yazılı bir değerlendirme yapma ihtiyacı duyulduğu belirtildi.

Sendika, milletvekillerine açık mektubunda, DAÜ’deki son bütçe açığının başlangıç noktasının 2019 yılına uzandığı, üniversitenin uzun yıllar sonra ilk kez 2019 yılında yeniden bütçe açığı yaşadığını belirterek, “Geçmiş birikimleriyle, DAÜ giderlerini karşılamada sorun yaşamadan ancak her yıl bütçe açığını büyüten bir süreç yaşamıştır. Sendikamızın tüm uyarılarına rağmen maalesef gerek hükümetler gerekse DAÜ yönetimleri giderek büyüyen bu sorunu sadece seyretmişlerdir.” denildi.

-“DAÜ’nün tarihinin en büyük mali kriziyle yüz yüze”

Sendika, 2024 yılına ulaşıldığında DAÜ’nün tarihinin “en büyük” mali kriziyle yüz yüze olduğuna işaret ederek, bu mali krizin iki temel nedeninin “DAÜ’deki tüm yönetim kademelerindeki yönetimsel sorunlar” ve “ülkedeki yükseköğretim alanının tamamen nitelikten uzaklaşan başıboş bir alana dönüşmesi” olduğunu yineledi.

“Bize göre sorunun çözümü bu iki konuda atılacak adımlarla mümkün olacaktı ve olacaktır.” diyen Sendika, “Bu çerçevede Sendikamız ortak sorumluluk diyerek 4 Nisan 2024 tarihinde hükümet, DAÜ yönetimi ve DAÜ’de örgütlü olan 3 sendikanın olduğu bir protokole imza koymuştur. Sendikamız bu imzasına bağlıdır ve bağlı kalacaktır. Beklentimiz hükümetin ve DAÜ yönetiminin de bu protokol çerçevesinde adımları zamanında ve eksiksiz atmasıdır.“ ifadelerini kullandı.

-“DAÜ’nün hedefe ulaşabilmesi için çalışan desteğinin yanında hükümetin mali desteği de hayatidir”

Sendika, protokol gereği 2027’de DAÜ’nün hedefe ulaşabilmesi için çalışan desteğinin yanında hükümetin mali desteğinin de hayati” olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Protokol imzalanır imzalanmaz çalışanların maaşlarından ortalama yüzde 20 kesinti yürürlüğe girmiştir. Bununla beraber yeni istihdam yapmama politikası 4 yıllık periyodun sonunda, 2027’de, başlangıç noktasına göre personel giderlerini başlangıçtaki maaş kesintisiyle birlikte yüzde 45 oranında azaltabilecektir. Protokolde yer alan tüm diğer tasarruf tedbirleri de hayat bulduğunda 2027’de, başlangıç noktasına göre personel giderleri yüzde 50-55 oranında azaltılabilecektir. Bu çerçevede, çalışan üzerine düşeni protokole uygun olarak yapmış olacak, hem maaşından hem de daha çok çalışarak giderlerin azaltılmasına katkı koyacaktır. Geriye kalan kısımda hükümetin 2027’ye kadar, yani program süresince DAÜ’yü yüzdürecek mali desteğine ihtiyaç olacaktır. Protokol gereği 2027’de DAÜ’nün hedefe ulaşabilmesi için çalışan desteğinin yanında hükümetin mali desteği de hayatidir. Komitenizin ve Meclis’in alacağı kararı bu çerçevede değerlendirmesi önemlidir. Bu süreçte, hem DAÜ yönetimi hem de hükümet aksamaları ve eksiklikleri giderecek ciddi bir yönetim anlayışı sergilemelidir.”

Sendika, yükseköğretimde nitelik ve kamusal yükseköğretimin amaçlara yönelik faaliyet göstermesinin iyi yönetimden geçtiğini vurgulayarak, “Ülkemizin alışılagelmiş alışkanlıklarını gerek hükümette gerekse DAÜ yönetiminde sürdürerek farklı sonuçlar elde etmemiz imkansızdır. Biliyoruz; zihniyet değişimi zordur, ancak toplumumuzun aydınlık geleceği için bunu başarmak zorundayız. Aksini yapmak tüm toplum için karanlıktır.” ifadelerini kullandı.

-“Bakanlığın ve hükümetin yükseköğretim stratejisi ve politikası henüz oluşmadı”

Sendika, mektubunda devamla, “Üzülerek görmekteyiz ki, Eğitim Bakanlığı’nın ve hükümetin bir yükseköğretim stratejisi ve politikası henüz oluşmamıştır. Yükseköğretimde nasıl bir model benimsendiği belirsizdir. Türkiye’yi mi, Avrupa’yı mı, Amerika’yı mı, Afrika’yı mı örnek alıyoruz belli değildir.” diyerek, Bu çerçevede bazı rakamlar paylaştı:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin 2025 yılı bütçesinde eğitimin payı yüzde 14.84’tür. Yükseköğretimde devlet üniversitelerinin aldığı pay ise eğitim bütçesinin yüzde 22.5’i ile 488 milyardır. KKTC’de ise eğitimin toplam bütçe içerisinde aldığı pay yüzde 12.10’dur. Bu çerçevede oransal olarak baktığımızda benzer bir politikayla KKTC’de devlet üniversitelerine aktarılacak kaynak yaklaşık 4 milyar olabilmeliydi. Tabii ki öyle bir kaynağın devletin temel ihtiyaçlarına yönelik ve bütünlüklü bir stratejiyle aktarılması, araştırmaların ve başarılı öğrenciler ile bilim insanlarının desteklenmesi gerekecekti. Benzer şekilde yüksek öğretimde lider olan bazı Avrupa ülkelerine ve Amerika Birleşik Devletleri’ne baktığımızda devlet üniversitelerinin bütçelerinin yüzde 50’sinin devlet katkısından, yüzde 20-30’nun araştırma fonlarından, yüzde 20-30’unun ise öğrenci gelirlerinden oluştuğu görülmektedir.”

-“Nitelikli eğitim ve araştırma için güçlü devlet üniversiteleri gereklidir. Geriye kalan konu hükümetin ve Meclis’in yükseköğretimin geleceğini nerede görmek istediğiyle ilgilidir”

Sendika, “Nitelikli eğitim ve araştırma için ve hatta tüm yükseköğretim alanının nitelikli çalışabilmesi için başarılı, güçlü, lider devlet üniversiteleri kaçınılmaz olarak gereklidir. Geriye kalan konu hükümetin ve Meclis’in KKTC’de yükseköğretimin geleceğini nerede görmek istediğiyle ilgilidir.” diyerek devamla şu ifadeleri kullandı:

“Bugün burada konuşulan 600 milyon mu 1,2 milyar mı devlet katkısı olması gerektiğini böylesine bütünlüklü bir pencereden değerlendirerek karara bağlamak önemlidir. Bize göre herkes protokole uygun hareket etmeli ve amaca birlikte ulaşmalıyız. Bunun için ise hem DAÜ yönetimi hem de hükümet üzerine düşeni eksiksiz yapmalıdır ve eksikliklerini en erken zamanda gidermelidir. DAÜ güçlü ve nitelikte lider bir devlet üniversitesi olarak yaşatılmalı, hükümet yükseköğretimde niteliğe dayalı bir vizyonla stratejilerini, politikalarını net bir şekilde ortaya koyulmalıdır. Herkes işini ciddiyetle yapmalı Meclis ve siz değerli milletvekilleri ise bunun teminatı olabilmelisiniz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

“Çocuğun Sanat ve Sporla Buluşması” projesine destek

Published

on

By

Kybele İnner Wheel ile Urla-İzmir İnner Wheel Kulübü ortaklaşa altın ve mücevherat defilesi düzenliyor.

“Çocuğun Sanat ve Sporla Buluşması” projesine destek amacıyla düzenlenecek defile 30 Kasım Cumartesi günü saat 14.00’de Olive Tree Çatalköy’de düzenlenecek.

“En Çok Sen Parla” adlı defilenin geliri çocukların sanat ve spor faaliyetleri için harcanacak.

Devamını Oku

Trending

Reklam