Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Aliyev ve Putin bir araya geldi

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Rusya Devlet Başkanı Putin, Moskova’da bir araya geldi. Görüşmede, savaş sonrası dönem, bölgesel sorunlar ve ikili ilişkiler ele alındı.

Published

on

Rusya’nın başkenti Moskova’da bir araya gelen Putin ve Aliyev, görüşmenin basına açık kısmında açıklamalarda bulundu.

Rusya ve Azerbaycan arasındaki ilişkileri değerlendiren Putin, ekonomi alanındaki ilişkilerin yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını sonrası düzelmeye başladığını belirtti.

“Uzlaşıcı çözümlerin bulunulması dolayısıyla sizlere teşekkür ederim”

Putin, bu alanla ilgili en kısa zamanda Rus heyetinin Azerbaycan’a gideceği bilgisini paylaşarak, iki ülkenin COVID-19’la mücadele konusunda iş birliği yaptığını söyledi.

Bölgesel sorunlara da değinen Putin, şöyle devam etti:

“Elbette bölgedeki durumun çözüme kavuşturulması en önemli konulardan biri kalmaya devam ediyor. Buna çok büyük ilgi gösteriyorsunuz ve önem veriyorsunuz. Uzlaşıcı çözümlerin bulunulması dolayısıyla sizlere teşekkür ederim. Bunlar her zaman en zor olanlardır. Ancak meselenin çözümünü istiyorsak ki; bunu istiyoruz, bu yoldan ilerlememiz gerekiyor. Şimdiye kadar bunu yapabildik.”

“Çatışma sonrası dönemin mümkün oldukça acısız geçmesinde kararlıyız”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev de iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri değerlendirerek, “İkili ticaret hacmi, ilk yılın yarısında yükseldi. Bu çok önemli çünkü geçen yıl ikili ticarette yüzde 10’luk bir düşüş yaşandı” dedi.

Rusya ile ulaşım alanında da ilişkilerin geliştiğini vurgulayan Aliyev, Kuzey-Güney ulaşım koridoru üzerinden sevkiyatların yapıldığına dikkati çekti.

Savaş sonrası bölgedeki duruma işaret eden Aliyev, bu konuda Putin ile sürekli temas halinde olduklarını, bunun bölgenin istikrara kavuşturulmasında önemli rol oynadığını söyledi.

Aliyev, “Çatışma sonrası dönemin mümkün oldukça acısız geçmesi konusunda kararlıyız. Ortak girişimlerimizle bunu başarabildiğimizi düşünüyorum” dedi.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Los Angeles’ın kuzeyinde çıkan yeni yangın nedeniyle 50 binden fazla kişi için tahliye emri veya uyarısı verildi

Published

on

By

ABD’nin California eyaletinin Los Angeles kentinde yangınlarla mücadele devam ederken Castaic Gölü çevresinde çıkan yeni yangın, yaklaşık 3 bin hektardan daha fazla bir alanı kapladı. Yangın nedeniyle 50 binden fazla kişi için tahliye emri veya uyarısı verildi.

California Orman ve Yangından Koruma Departmanının (CAL FIRE) internet sitesindeki bilgilere göre, Castaic Gölü çevresinde çıkan Hughes yangını, kısa sürede geniş bir alana yayıldı.

Los Angeles’ın kuzeyindeki dağlarda hızla ilerleyen hızla ilerleyen ve 3 bin hektardan fazla alanı kaplayan yangında, bölgedeki 30 binden fazla kişi için tahliye emri çıkarılırken 20 binden fazla kişi için ise tahliye uyarısı yapıldı.

Uyarılarda yangının hayati tehlike yarattığı belirtilirken bazı alanların halkın erişimine kapatıldığı duyuruldu.

Los Angeles’ta iki haftadan uzun süre önce 6 ayrı bölgede başlayan yangınlardan Palisades bölgesindekinin, bugün itibarıyla yüzde 70’inin, Eaton’dakinin ise yüzde 95’inin kontrol altına alındığı kaydedildi.

Yangına ilişkin açıklama yapan itfaiye yetkilisi Anthony Marrone, rüzgarların yangının ilk çıktığındaki kadar kuvvetli olmadığının altını çizerek “Şu anda bulunduğumuz durum, çok daha farklı.” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump, 19 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Beyaz Saray’a döndükten sonra yapacağı ilk ziyaretin 24 Ocak’ta, yangınların etkilediği Güney California’yı kapsayacağını belirtmişti.

– Los Angeles yangınları

Los Angeles’ta 7 Ocak’ta sabah saatlerinde Pacific Palisades bölgesinde başlayan, Eaton, Hurst, Sunset, Woodley bölgeleri başta olmak üzere hızla çevreye yayılan orman yangınlarında bugüne kadar en az 28 kişi yaşamını yitirdi.

Binlerce dönüm alanın kül olmasına yol açan yangınların neden olduğu toplam hasar ve ekonomik kaybın 250 ila 275 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

Devamını Oku

Dünya

TikTok’un geleceği: Elon Musk mı, Mr. Beast mi?

Published

on

By

TikTok, ABD’de sadece 12 saat boyunca çevrimdışı kaldıktan sonra, yeni başkan Donald Trump ülke çapındaki yasağı erteleyeceğini duyurdu. Trump, uygulamanın ABD’de sonsuza kadar yok olmaması için bir alıcıya 75 gün süre verdi. Peki TikTok’un geleceği ne olacak?

Trump, pazartesi günü göreve başladıktan hemen sonra imzaladığı başkanlık kararnamesiyle TikTok ve 170 milyon kullanıcısına 75 günlük ek süre tanıdı. Bu süre, yeni yönetimin konuya ilişkin uygun bir karar alabilmesi için sağlandı.

Geçtiğimiz hafta Yüksek Mahkeme tarafından onaylanan yasağa göre, TikTok’un ana şirketi ByteDance’in mülkiyetini Çin merkezli olmayan bir şirkete devretmesi gerekiyor. Yetkililer, bu adımın uygulamanın algoritması aracılığıyla propaganda yaydığı veya ABD vatandaşlarının kişisel verilerini topladığına dair güvenlik endişelerini gidermeye yönelik olduğunu belirtiyor.

Başkan Trump, şirketin yalnızca yüzde 50’sinin satılmasının bile yasağı önlemek için yeterli olabileceğini ifade etti. Olası alıcılar arasında YouTuber MrBeast ve teknoloji milyarderi Elon Musk da bulunuyor.

Trilyon dolarlık teklif iddiası
26 yaşındaki MrBeast, gerçek adıyla Jimmy Donaldson, bir grup yatırımcıyla birlikte TikTok’u kurtarmak için teklif sundu. Teklifin tutarı açıklanmasa da, Trump yaklaşık 1 trilyon dolarlık bir rakamdan söz etti.

Donaldson, geçtiğimiz hafta TikTok’ta paylaştığı bir videoda platformu satın alma görüşmelerinde yer almak istediğini dile getirdi.

Musk ise TikTok’u satın alma niyetine dair herhangi bir açıklama yapmadı. Ancak Trump, SpaceX, Tesla ve X’in sahibi olan Musk’ın uygulamayı satın almasına sıcak baktığını belirtti.

Yasağın ertelenmesi, TikTok ve ifade özgürlüğü savunucuları tarafından olumlu karşılandı. Uygulamanın kapatılmasının ABD Anayasası’nın Birinci Değişikliği’ne aykırı olduğunu savunanlar, bu kararın bir hak ihlali olduğunu öne sürdü. Ancak bazı hukukçular, Trump’ın başkanlık kararnamesinin de anayasaya uygun olmayabileceğini düşünüyor.

Knight İlk Değişiklik Enstitüsü’nden kıdemli avukat Ramya Krishnan, The Independent’a yaptığı açıklamada, başkanlık kararnamesinin TikTok’u kurtarmaktan ziyade platformu tamamen başkanın inisiyatifine bıraktığını ve dijital alandaki gücünü pekiştirdiğini söyledi.

ABD yasalarına göre, başkan Kongre tarafından kabul edilen ve Yüksek Mahkeme tarafından onaylanan bir yasayı iptal edemez. Ancak, yasanın gerekliliklerine uyulması için “önemli ilerleme” kaydedildiği takdirde bir gecikme sağlanabilir. Bu durumda, bir alıcı bulunması bu şartı karşılayabilir.

ByteDance henüz TikTok’u satma niyetine dair resmi bir açıklama yapmadı. Bu da Trump’ın başkanlık kararnamesinin hukuki itirazlarla karşılaşabileceği anlamına geliyor; hatta bu itirazlar kendi partisinden de gelebilir.

Cumhuriyetçi Senatörler Tom Cotton ve Pete Ricketts, pazar günü yaptıkları açıklamada, yasanın artık yürürlüğe girdiğini ve süresiz bir erteleme için yasal bir gerekçe bulunmadığını ifade etti. TikTok’un gelecekte ABD’de faaliyet göstermeye devam edebilmesi için, ByteDance’in Çin ile tüm bağlarını keserek yasanın belirlediği koşullara uygun bir satış anlaşması yapması gerektiği vurgulandı.

Yasağın ertelenmesine yönelik herhangi bir itiraz gelmezse, potansiyel bir alıcının Trump’ın şartlarını yerine getirerek TikTok’u kurtarmak için ByteDance ile anlaşmaya varması için son tarih 5 Nisan olacak.

Devamını Oku

Dünya

Haaretz: İsrail polisi, Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında suç ortağı

Published

on

By

Gazze’de ateşkesin yürürlüğe girmesi ve işgal altındaki Batı Şeria’daki “idari gözaltında tutulan” İsraillilerin serbest bırakılmasının ardından, Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin artan saldırıları karşısında İsrail polisinin kasten gevşek davrandığı iddia edildi.

Haaretz gazetesinin haberinde, İsrail polisinin Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarıyla başa çıkmakta zorluk çektiği ve birçok saldırıda olay yerine çok geç geldiğini gösteren tanıklıklar olduğunu vurgulandı.

İşgal altındaki Batı Şeria’daki İsraillilerin saldırılarına müdahale etmekle sorumlu İsrail polisinin ilgili biriminin gerektiği gibi çalışmadığı aktarılan haberde, Adalet Bakanlığı Polis İç Soruşturma Birimi’nin yürüttüğü soruşturmada, polisin ilgili birimine gelen istihbarat bilgilerini “açıkça göz ardı ettiği” belirtildi.

Adını açıklamak istemeyen İsrailli bir güvenlik yetkilisi, polisin saldırılara “göz yumduğu ve kimseyi tutuklamadığının” Şin-Bet tarafından da bilindiğini kaydetti.

İsrail polisi ise Haaretz’e, saldırıların kasten göz ardı edildiği iddiasının “yanlışlarla dolu” olduğunu öne sürdü.

Gazze’de ateşkes sonrası Batı Şeria’da Filistinlilere saldırılar arttı
Habere göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın “idari gözaltında tutulan”, Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin serbest bırakılması kararının ardından işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilere yönelik saldırılar arttı.

İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet’in (Şabak) Gazze’de ateşkesin yürürlüğe girmesi ve işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Kalkilya’ya bağlı Funduk köyüne düzenlenen saldırıdan sonra Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırıların sıklığının arttığını gözlemlediği belirtildi.

Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, pazartesi Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerine saldırarak Filistinlilere ait ev, iş yerleri ve araçları ateşe vermişti.

Filistin Kızılayı ise Kalkilya’ya bağlı Funduk ve Cinsafut beldelerindeki olaylarda 12’sinin ağır darp nedeniyle, 9’unun ise göz yaşartıcı gazdan etkilenme sonucu yaralandığını duyurmuştu.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, geçen hafta Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşmasına karşı çıkan aşırı sağcıları memnun edecek hamle yaparak işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilere saldırı düzenleyecekleri şüphesiyle “idari gözaltında tutulan” İsraillilerin serbest bırakılacağını duyurmuştu.

Batı Şeria’daki Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, belde ve köylere saldırıyor
İsrail’in 1967’de işgal ettiği Batı Şeria’da 451 bin, Doğu Kudüs’te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarından gasbedilen yerleşimlerde yaşıyor.

Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki toprak gasbı ve buraya İsraillilerin yerleştirilmesi yasa dışı sayılıyor.

Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria’da sık sık köylere ve beldelere saldırp işgal altında yaşayan Filistinlilerin canları, evleri ve mülklerini hedef alıyor ve Filistinlilerin işgal altındaki yaşamını daha da zor hale getiriyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam