Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi ile Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ortak yürüttüğü Uluslararası Ortak Tıp Programı’na Tıp Eğitim Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği tarafından verilen akreditasyon belgesi takdim töreni bugün gerçekleştirildi.

Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda yer alan törende ilk olarak konuşmalara yer verildi.

Sağlık Bakanı Dr. Hakan Dinçyürek konuşmasında DAÜ’nün tıp alanında ulaştığı başarıya dikkat çekti.

“Dinçyürek, “Bu ortaklık yalnızca iki üniversite arasında değil, iki ülkenin sağlık vizyonunu da birleştiren güçlü bir adımdır,” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, konuşmasında eğitimin uluslararasılaşmasına vurgu yaparak şunları söyledi:

‘Akreditasyon, bilimsel iş birliklerinin ülke yükseköğrenimine nasıl katkı sunduğunun açık bir göstergesidir..’

DAÜ Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Nahide Gökçora bu başarının vizyoner akademik ekibin emeğinin sonucu olduğunu belirtti.
Gökçora, akreditasyon sürecinin sürdürülebilir kılmak için yoğun çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.

Fakülte Dekan Vekili Prof. Dr. Nilüfer Güzoğlu da, öğrencilerin bu süreçte öğretici, geliştirici ve dönüştürücü bir süreç geçirdiğini ifade etti.
Güzoğlu, öğrencilerin dünya standartlarında bir programda eğitim almanın haklı gururunu yaşadığını belirtti.

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Süleyman Şehirli de program, önemine işaret etti.
Şeherli, DAÜ işbirliğinde 2012 yılından bu yana yürütülen ortak akreditasyon süreciyle örnek olmayı hedeflediklerini vurguladı .
Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay da, konuşmasında Gazimağusa’nın ülkenin ikinci büyük ve üreten bir şehir olduğunu vurguladı.
Uluçay, bu bağlamda DAÜ’nün de bu kentte olmasından ve gösterdiği başarılarından büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ise “Akreditasyon’un, DAÜ’nün uluslararası alandaki akademik gücünün yansıması odluğunu belirtti.
Kılıç, “bugün ortak bir hayalin gerçeğe dönüştüğü gündür” dedi.

Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kurt ise sözlerine, “İki köklü üniversitenin ortak vizyonu, tıp eğitiminin kalitesine yansımaktadır,” diyerek başladı .
Kurt, 2012 yılında başlayan ortak tıp programının akademik istikrarın teminatı olduğunu da ifade etti.

TEBDAT Yönetim Kurulu Başkanı İskender Sayek de, başarının önemine işaret etti.

Sayek, Bu program, uluslararası eğitimde model teşkil edecek bir niteliktedir,” dedi.
Tören, belge takdimi ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Sağlık Bakanı Dr. Hakan Dinçyürek, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi ile Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi iş birliğinde yürütülen Uluslararası Ortak Tıp Programı’nın akreditasyon belgesi takdim törenine katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Törende yaptığı konuşmada, böyle anlamlı bir günde katılımcılarla birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Bakan Dinçyürek, DAÜ’nün geçmişten bugüne gelişim sürecine dikkat çekti. Dinçyürek, 2012 yılında kurulan tıp fakültesinin, 2018 yılında Marmara Üniversitesi ile başlatılan ortak eğitim programının ilk mezunlarını verdiğini hatırlatarak, bugün gelinen noktada bu programın uluslararası düzeyde akredite edilmesinin büyük bir başarı olduğunu vurguladı.

Akreditasyonun sadece bir belge değil, aynı zamanda bir vizyon ve kalite göstergesi olduğunun altını çizen Dinçyürek, yükseköğretimde yaşanan uluslararası rekabete dikkat çekti. Öğrencilerin ve ailelerinin artık üniversiteleri yalnızca sözle değil, sunulan belge ve standartlarla değerlendirdiğini belirten Dinçyürek , bu bağlamda DAÜ’nün elde ettiği başarının son derece kıymetli olduğunu ifade etti.

“Üniversiteler, özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için lokomotif sektörlerden biridir” diyen Dinçyürek, DAÜ’nün her zaman desteklenmesi gerektiğini ve bu üniversitenin başarılarıyla anılmasının ülke adına gurur verici olduğunu belirtti.

Konuşmasının sonunda, akreditasyon sürecine katkı koyan tüm akademik ve idari kadroya, öğrencilere ve yönetime teşekkür eden Sağlık Bakanı Dr. Hakan Dinçyürek, DAÜ’nün daha nice uluslararası başarıya imza atmasını temenni ederek sözlerini tamamladı.

Törene ayrıca Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, DAÜ Rektörü, Marmara Üniversitesi Rektörü, DAÜ ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanları, Akreditasyon Kurumu Başkanı ve çok sayıda akademisyen katıldı.

ınarlı’da 1958 ile 1974 yıllarında şehit düşen 8 kişi, düzenlenen törenle anıldı.

Çınarlı Şehitler anıtı önünde yer alan tören çelenlerin anıta sunulmasıyla başladı.

Törende daha sonra saygı duruşunda bulunuldu, saygı atışı yapıldı ve İstiklal marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Hıvsiye Poyrazlı’nın okuduğu şiirin ardından törende konuşan Çınarlıyı Sevenler Derneği temsilcisi Kemal Latif, vatan sevgisini Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ten öğrendiklerini kaydetti.
Derek olarak köyün gelişmesi için çalıştıklarını belirte Latif, şehitleri rahmetle andı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da Rum tarafını Kıbrıs Türk halkının, hakkını vermemek için adeta yemin ettiklerini ifade ederek, egemenliğe çok önem verdiklerini ifade etti.

“Devletimize ve egemenliğimize sonuna kadar sahip çıkacağız” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, artık yeni bir yola girildiğini ve egemen eşit iki devlet temelinde bir anlaşmadan taviz verilmeyeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar”Şehitlerimizin Emaneti Egemenliğimizdir, İki Devletli Çözümden Taviz Yok” diyerek, Kıbrıs Türk halkının egemenlik mücadelesinin kararlılıkla süreceğini belirtti.
Artık yeni bir sayfa açıldığını ve iki devletli çözüm dışında bir seçenek kabul edilemeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, Rumların baskılarının Kıbrıs Türk halkını yıldıramayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, son dönemde Rum yönetiminin uluslararası alanda KKTC’yi izole etme çabalarında bulunduğunu belirterek, sert tepki gösterdi ve Anavatan Türkiye’nin desteği ile bu oyunları bozacaklarını ifade etti.

Türkiye ile Kader Birliğinin devam ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin garantörlüğünün hayati önem taşıdığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Anavatan Türkiye’nin askeri ve siyasi desteğinin, KKTC’nin teminatı olduğuna dikkati çekerek, İki devletli çözüm, egemen eşitlik ve uluslararası statüde tanınma hedefinden vazgeçilmeyeceğini söyledi.

Egemenliğin asla pazarlık konusu olmayacağının altını çizen Tatar, şehitleri rahmet ve saygıyla anarak konuşmasını tamamladı.

Tören dua okunmasıyla son buldu.