Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

İşverenler Sendikası: “Asgari ücretin yasaya uygun tayinini sağlamak için mahkeme sürecini başlatıyoruz”

Published

on

Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası, kesinleşen asgari ücreti “fiyasko” olarak niteledi ve “Asgari ücretin sağlıklı şartlarda ve yasaya uygun olarak tayinini sağlamak için mahkeme sürecini başlatacağını” açıkladı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na yaptıkları itirazın reddedilmesi üzerine yazılı açıklama yapan Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası, devletin, hayat pahalılığını düşürecek tedbirler almadığı sürece, asgari ücrette yaşanacak yüksek artışların, ekonomi üzerinde olumsuz etki yaratacağına işaret etti.

Bunu önlemek ve asgari ücret toplantılarının yasaya uygun hale gelmesinin sağlanması için mahkemeye gideceğini duyuran sendika, asgari ücretin sadece hayat pahalılığı kriteri ile belirlenemeyeceğini kaydetti.

-“İtirazımız rakama değil, asgari ücretin sağlıklı belirlenememesinedir”

“İtirazımız rakama değil, asgari ücretin sağlıklı belirlenememesinedir” diyen sendika, şöyle devam etti:

“Milli gelirde herhangi bir artış olmadan reel olarak kısa sürede yapılan maaş ve ücret artışlarının ekonomik bir dayanağı yoktur. Hükümetin kamu görevlilerine yaptığı artışı da karşılayacak bir kaynak devlet gücüne rağmen olmadığından borçlanılacaktır. Özel sektörün böyle bir şansı da yoktur.

Ancak diğer taraftan enflasyon ve hayat pahalılığı ile devlet kasası boşalırken asgari ücret konusunda işverene yeterli destek vermezken ve batma noktasındaki işverenleri koruyucu tedbirler almazken sendikaların da dediği gibi belirli kuruluşlara bazı aflar getiriyorsunuz. Üzülerek izliyoruz. Bu rekabete de aykırıdır.

Asgari ücret birçok ülkede fert başına düşen milli gelirin yüzde 30 ile yüzde 50 arasında olmasına rağmen bizde bu oran yüzde 90’lara ulaşmıştır. Bunun sürdürülmesi mümkün değildir.

Ülkemizi kendi elimizle rekabet edemez duruma getiriyoruz. Başta turizm, eğitim, inşaat sektörleri olmak üzere çok büyük çıkmazlarla karşı karşıya kalacağız. Alınan kararlar ekonomik akla göre değil, siyasi kararlar olup ekonomimize ağır darbe vuracaktır.

KKTC’de brüt asgari ücret, 2013-2022 periyotunda 400 Stg civarında belirlenirken, 2022-2023 periyotunda 600 Stg, 2024’de ise 800 stg nin üstünde belirlenmiştir.”

Sendika, yıllara göre asgari ücrette yaşanan artışlara da işaret ederek, Asgari Ücret Tespit Komisyonu Yasası’na atıfta bulundu.

-“İşverenleri batırmaktan başka sonuç vermeyecek”

İşçilerin refahından yana olduğunu ifade eden Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası, ancak asgari ücrete, devletin hayat pahalılığını durdurmadan yapacağı zamların, işçinin yaşamına olumlu bir artış olarak değil, sadece kontrolsüz şekilde pahalanan yaşamda, işverenleri batırmaktan başka sonuç vermeyceğini savundu.

Ekonominin Güneye kayacağı endişesini de dile getiren sendika, açıklamasında, “İşveren batıyor, zamlar sürekli artıyor. Devletin hayatı ucuzlatma konusunda hiç bir projelerini göremiyoruz. Bugün kesinleşen asgari ücret bir fiyaskodur. Biz de Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası olarak asgari ücretin önümüzdeki gelecekte sağlıklı şartlarda ve yasaya uygun olarak tayinini sağlamak için mahkeme sürecini başlatıyoruz. Kontrolsüz bir şekilde artan asgari ücret hayat pahalılığını artırarak, çalışanların cebinde kalmayacak, ekonomide bir kansere dönüştü. Memleket kontrolsüz pahalılıkla bir uçuruma doğru sürükleniyor. Buna bir çözüm bulmak zorundayız” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Ataoğlu:Lefke bölgesinde içme suyu arayışı olumlu sonuçlandı

Published

on

By

Jeoloji ve Maden Dairesi’nin Çamlıköy tepelerinde yürüttüğü araştırma ve sondaj çalışmaları neticesinde içme suyuna ulaşıldı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Lefke bölgesinin içme suyu ihtiyacına yönelik yapılan sondaj çalışmasının başarıyla sonuçlandırıldığını açıkladı.

Lefke Belediyesi’ne içme suyu sağlayacak çalışmaya emek veren Jeoloji ve Maden Dairesi Müdürü Ayşen Albayrak’a, mühendislere ve diğer ekip üyelerine teşekkür eden Ataoğlu, su kaynaklarının dikkatli ve idareli kullanılmasının önemine vurgu yaptı.

Bakanlıktan verilen bilgiye göre, Ataoğlu, yeraltı suyunun sonsuz bir kaynak olmadığını da anımsatarak, “Su, her birimizin sorumluluk bilinciyle koruması gereken hayati bir nimettir” dedi.

Bu dönemde özellikle küresel iklim değişikliği ve kuraklık risklerinin arttığına işaret eden Fikri Ataoğlu, suyu tasarruflu kullanmanın, gelecek nesillere karşı en büyük sorumluluk olduğunu da vurguladı.

Jeoloji ve Maden Dairesi’nin ülke genelindeki çalışmalarının devam ettiğini de hatırlatan Ataoğlu, doğal kaynakların korunması ve verimli kullanılması adına yürütülen her çalışmaya hükümet olarak destek vermeye devam edeceklerini kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel’den Fidan’ın New York sözlerine tam destek: “Kıbrıs Türkleri’nin hakları yok sayılamaz”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri bakanı Hakan Fidan’ın New York’ta yaptığı açıklama ile ilgili değerlendirmede bulundu…

Üstel’in değerlendirmesi şöyle;

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’ın New York’ta gerçekleştirdiği temasları ve devam eden zirve sürecini büyük bir dikkatle ve yakından takip ediyoruz.

Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini ve uluslararası statüsünü temel alan duruşumuz doğrultusunda, Sayın Cumhurbaşkanımızın sergilediği kararlılık, halkımızın haklı mücadelesinin güçlü bir yansıması olarak New York’ta da sürmektedir. Bu nedenle, kendisine hükümetimiz adına bir kez daha tam destek verdiğimizi ifade etmek istiyorum.

Bu kritik süreçte, Anavatan Türkiye’nin büyük desteği de bizlere güç katmaktadır.

Başta Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan olmak üzere, Türk diplomasisinin ortaya koyduğu ortak irademize dayalı tavır; Kıbrıs Türk halkının yalnız olmadığını, davamızın Türkiye Cumhuriyeti tarafından tereddütsüz ve en yüksek seviyede sahiplenildiğini göstermektedir.

Sayın Fidan’ın New York’taki açıklamasında:

“Türklerin ve haklarının yok sayıldığı bir denklemi kabul etmemiz söz konusu değil.”

İfadeleriyle dile getirdiği bu kararlılık, Kıbrıs Türk halkının tarihsel mücadelesine verilen güçlü ve tereddütsüz bir destektir. Bu vesileyle Sayın Fidan’a, halkımız adına en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Gelinen aşamada herkes şunu bilmelidir: Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve statüsünün tanınması; adada kalıcı çözümün, bölgesel barışın ve coğrafyamızın istikrarının teminatıdır. Çözüm iradesi konusunda samimi olan biziz. Rum tarafının Kıbrıslı Türklere yönelik sürdürdüğü ekonomik, sosyal ve hukuki baskı girişimleri; çözüme değil, çatışmaya; barışa değil, statükonun devamına hizmet etmektedir.

Artık yeni sözlerin söylenme zamanıdır. Şimdi, 50 yıldır sonuca hizmet etmeyen statükonun sürdürülmesi değil; adadaki gerçekleri esas alan yeni bir döneme girilmesinin vaktidir.

İnanıyorum ki, Anavatan Türkiye ile ortak şekilde geliştirdiğimiz “iki devletli çözüm vizyonu”, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı liderliği ve Türk Hükümeti ile diplomasisinin güçlü desteğiyle mutlaka başarıya ulaşacaktır.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Toplu Taşımacılar Birliği Başkanı Akandere: Doğru ve adil bir sistem için her türlü katkıya hazırız

Published

on

By

Kıbrıs Türk Toplu Taşımacılar Birliği Başkanı Beksan Bekir Akandere, toplu taşımacılıkta gündemde olan şirketleşme modeline ilişkin değerlendirmesinde, “Doğru ve adil bir sistem için her türlü katkıya hazırız ancak belirsizlikler giderilmeden bu süreç sağlıklı ilerleyemez” dedi.

Kıbrıs Türk Toplu Taşımacılar Birliği (KTTTB) Başkanı Beksan Bekir Akandere yazılı açıklama yaparak, toplu taşımacılıkta gündemde olan şirketleşme modeline ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Akandere, sürecin şeffaf ve katılımcı bir anlayışla yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, meslektaşlarının mağdur edilmeden yeni yapıya dâhil edilebilmesi için net yanıtlar beklediklerini söyledi; doğru yapılacak her projeye destek vermeye hazır olduklarını vurguladı.

Toplu taşımacılıkta yıllardır süregelen sorunlara işaret eden Akandere, “Bu sektörün yeni çağa uygun hale getirilmesi kaçınılmazdır. Ancak yıllardır süren plansızlık, gereksiz izinler ve devlet politikası eksikliği sektörü bugünkü duruma getirmiştir.” dedi.

-“Düzce modeli incelendi ama sorular cevapsız”

Ulaştırma Bakanlığı ve Kıbrıs Türk Çağdaş Kamu Araçları İşletmecileri Derneği ile birlikte Türkiye’de çeşitli temaslarda bulunduklarını belirten Akandere, Düzce’deki taşıma modelinin yerinde incelendiğini ancak uygulamanın KKTC’ye nasıl uyarlanacağı konusunda netlik oluşmadığını kaydetti. Akandere, “Sayın Bekir Ilıcalı tarafından sunulan projeksiyon bize bazı cevaplar verse de, pek çok temel konuda hâlâ ‘acaba?’ sorusu zihnimizde duruyor.” dedi.

Şirketleşme sürecine karşı olmadıklarının altını çizen Akandere, esas önceliğin adil bir sistem kurulması olduğunu ifade etti. Akandere, “Eğer bu sistem mevcut düzenden daha iyi olacaksa, kimsenin zarar görmeyeceği bir yapı kurulmalı. Hisselendirme, araç değerleri, yıllık beyanlar, personel sayısı gibi konularda net ve eşitlikçi kriterler belirlenmeli.” ifadelerini kullandı.

-“Okul taşımacılığı, vergilendirme, güzergâh zararı ne olacak?”

Eylül ayında başlayacak okul taşımacılığı süreciyle ilgili de kaygılarını dile getiren Akandere, yatırım yapan taşımacıların belirsizlikten dolayı tedirgin olduğunu söyledi. Akandere, “Bugün 28 bin öğrenci taşınıyor. Bu rakamlar net. Ancak projeyi yürüten ekipten halen sistemin detayları hakkında tatmin edici bilgi alabilmiş değiliz” dedi; “Okul taşımacılığı, vergilendirme, güzergâh zararı ne olacak?” sorusunu yöneltti.

Güzergâh bazında zarar eden bölgelerde nasıl bir politika izleneceğinin de belli olmadığını belirten Akandere, “Zarar eden hattı kaldıracak mıyız, yoksa sübvansiyon mu vereceğiz? Düzce’de 125 bin TL’lik sabit bir destek modeli var. Peki KKTC’de bu olacak mı?” diye sordu.

-“Kayıt dışını sisteme entegre mi edeceğiz?”

Sistemde hâlihazırda ciddi bir kayıt dışı sorunu olduğuna dikkat çeken Akandere, “Mevcut sistem her bölgeye hizmet edemiyor olabilir, ancak kayıt dışını sisteme entegre mi edeceğiz, yoksa mevcut yasal çalışanları saf dışı mı bırakacağız? Bunlara yanıt verilmeden güven oluşamaz” ifadelerini kullandı.

Son dönemde bazı çevreler tarafından toplu taşımacı derneklerinin sessizlikle eleştirilmesiyle ilgili olarak ise Akandere, “Biz susmadık, süreci anlamaya çalıştık. Boş konuşmak istemedik. Suskunluğumuz efendiliğimizdendir, bilinçli bir bekleyiştir.” dedi.

Üniversite taşımacılığının da sisteme dahil edilip edilmeyeceğine dair netlik olmamasının sektörde ciddi tedirginlik yarattığını vurgulayan Akandere, “Şu an sistemin kim tarafından uygulanacağı, kimlerin taşıma yapacağı belli değil. Bu da taşımacıların yatırım kararı almasını zorlaştırıyor.” dedi.

-“Hiç kimseyi satmadık”

Açıklamasının sonunda medya ve bazı siyasi çevreler tarafından yapılan “sektör satıldı” yorumlarına da cevap veren Akandere, “Hiç kimseyi satmadık. Emekçi meslektaşlarımızı hiç satmadık. Tam aksine, daha iyi şartlarda çalışmalarını sağlamak için katkı koymaya çalışıyoruz. Ancak mevcut projede halen birçok soru işareti var. Cevaplar olmadan yola çıkmak istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Akandere, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın “Bu modele karşı çıkanlar rant elde edenlerdir.” söylemini doğru bulmadığını belirterek, asıl rant edenlerin sessiz kalanlar olduğunu savundu.

Yeni taşımacılık modeliyle ilgili kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Akandere, “Bu ülkenin taşımacılık sektöründe yıllardır emek veren esnafı, önce bilgilendirilmeli ve ikna edilmelidir. Bu süreç esnafı dışlayarak değil, katılımıyla yürütülmelidir” dedi.

Geçmiş yıllarda yapılan hataların tekrar edilmemesi gerektiğinin altını çizen Akandere, yöneticilere çağrıda bulunarak, “Bu bizim ekmeğimizdir, geleceğimizdir, yılların birikimidir. Kimse bunu göz ardı edemez. Güven vermek zorundasınız. Bu güveni söylemlerle değil, verilerle, şeffaf bir yönetim anlayışıyla oluşturmalısınız. Proje hangi aşamada olursa olsun, iki birlik ve basının davet edileceği bir toplantı düzenlenerek süreç tüm kamuoyuyla paylaşılmalıdır.” ifadelerini kullandı

Akandere açıklamasında, Kıbrıs Türk Toplu Taşımacılar Birliği olarak sektörün ve esnafın çıkarlarını savunmaya devam edeceklerini ve sürecin takipçisi olacaklarını da vurguladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam