Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: New York’a gidip, karşı tarafa düşüncelerimi, görüşlerimi ve şu anda temsil ettiğimiz siyaseti ifade edeceğim

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in New York davetine ilişkin, “New York’a gidip, karşı tarafa düşüncelerimi, görüşlerimi ve şu anda temsil ettiğimiz siyaseti ifade etme fırsatı bulacağımdan ve Genel Sekreter’e büyük bir saygı duyduğumdan dolayı böyle bir öneriyi kabul ettim” dedi. Tatar, bunun, bazı çevrelerin iddia ettiği gibi “geri adım” olmadığını vurguladı.

“İletişimden, diyalogdan, görüşmeden hiçbir zaman kaçmadık” diyen Tatar, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün teyidi olmadan resmi müzakere sürecine geçmeyeceklerini Guterres’le paylaştığını ifade etti.

Meclis’te temsil edilen siyasi parti başkanları ile görüşmesi sonrasında açıklama yapan Tatar, parti başkanlarına, New York’ta yaptığı görüşmelerle ilgili bilgi verdiğini söyledi. Tatar, Meclis’te temsil edilen siyasi parti başkanlarıyla görüşmesi sonrasında Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay ve Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Zeki Çeler ile de görüşeceğini belirtti.

Birleşmiş Milletler 79’uncu Genel Kurulu marjında temasları olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Türkevi’nde TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TC’nin BM Daimi Temsilcisi, Washington Büyükelçisi yanı sıra teknik düzeyde Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Özel Temsilcisi Güneş Onar ve ekibiyle birlikte çok kapsamlı değerlendirmeler ve görüşmeler yaptıklarını söyledi.

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Erdoğan’ın bütün dünyaya, “Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa mutlak surette, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi gerektiği, bu hakkın özden, uluslararası anlaşmalardan geldiği ve pazarlık unsuru olmadığı” mesajı verdiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Tatar, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, KKTC’nin tanınması yanında KKTC ile ekonomik, diplomatik ve siyasi ilişkilerin geliştirilmesi mesajını verdiğine de dikkat çekti.

-“Federasyon defteri kapandı”

Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarıyla ilgili olarak hem Kıbrıs Türk halkının hem Türkiye Cumhuriyeti’nin hakkı ve hukukunun savunulmasına yönelik mesajların da verildiğini ifade eden Tatar, Erdoğan’ın, federasyon defterinin kapandığının altını çizdiğine de işaret etti.

Federasyonla ilgili 50 yıldır yapılan görüşmeler, Annan Planı tecrübesi ve yedi yıl önce Crans Montana’da yaşananların çok iyi bilindiğini belirten Tatar, Guterres’in de, 2017 yılındaki Crans Montana görüşmelerinde, BM’nin Genel Sekreteri olarak tüm gelişmeleri tecrübe ettiğini kaydetti.

Bundan sonra federal temelde bir müzakere sürecinin kimseye faydası olmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, bunların “tüketilmiş ve bitmiş” olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, dört yıl önce seçildiği Cumhurbaşkanlığı makamında, ilk olarak Nisan 2021’de Birleşmiş Milletler’in düzenlediği Cenevre’deki 5+1 toplantısında, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün vazgeçilmez olduğunu ve pazarlık unsuru olmadığını, bunların teyidiyle bir müzakere süreci olabileceğini söylediğini belirtti.

BM Güvenlik Konseyi kararlarının 1964 yılında alındığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, 60 yıl önce Kanlı Noel ile Kıbrıslı Türklerin devletin dışına itildiğini, daha sonra da silah zoru ile kapının önüne konulduğunu anlattı. 4 Mart 1964 tarihli BM Güvenlik Konseyi kararlarının 60 yıldır orada durduğunu ifade eden Tatar, bu sürede güneydeki Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir “Rum cumhuriyetine” dönüştüğünü kaydetti.

Kıbrıs Türkü’nün, 1983 yılında kurulan KKTC ile yoluna devam ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, “Bütün bunları biz New York’ta muhataplarımıza anlatıyoruz, anlatmaya da devam ediyoruz” dedi.

BM 79’uncu Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler, konuşmalar ve tartışmaların yoğun olarak Gazze’deki olaylar ve dünyadaki bazı büyük ölçekli küresel meselelerle ilgili olduğunu dile getiren Tatar, “Dolayısıyla Kıbrıs meselesi bugün dünyanın öncelikleri arasında neresindedir? O, tartışılır” diye konuştu.

-“Hep diyalogdan yana oldum”

“Elbette burada bir sorun vardır, elbette bu sorunun çözülmesi hepimizin faydasına ve yararına olacaktır” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, kendisinin hep diyalogdan yana ve diyalogla bir çözüm anlayışı içerisinde olduğunu kaydetti. Ön koşul olarak ortaya koydukları şartlar kabul edilmediği için belki bir sürece geçilemediğini ifade eden Tatar, şöyle konuştu:

“Ama bu benim diyalogdan, iletişimden ve bir müzakere sürecinden kaçtığım anlamında değildir. Masaya oturmadan da müzakereler yapılmaktadır ve esas itibarı ile ben halkımın önünde şunu savunabilirim, ‘bizim ortaya koyduğumuz bu yeni siyaset, egemen eşitlik, eşit uluslararası statü ve bir anlaşma olacaksa iki devletin iş birliğiyle anlaşma olabileceği’ yaklaşımı bir yeniliktir, yeni bir anlayıştır, yeni bir vizyondur, yeni bir siyasettir ve dört yıldır bütün dünyada bu konuşulmaktadır. İstediğimiz ölçüde kabul görmeyebiliriz ama bugün TC’nin Sayın Cumhurbaşkanı’nın 77’nci, 78’inci ve daha da güçlü bir şekilde 79’uncu BM Genel Kurulu’nda çıkıp, bütün dünyaya Kıbrıs Türk halkının haklı davasını seslendirmesi, bunları talep etmesi, bütün dünyanın da bunu dikkate alması bizim için fevkalade önemli gelişmelerdir.”

Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı, dünyayla bağlantılar ve çabalarıyla iki devletli siyasetin ne anlama geldiğini bütün dünyaya anlattıklarını ifade etti.

-“Artık farklı bir yola girilmeli”

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşmesinde, Kişisel Temsilcisi Holguin’in görev süresini, altı aylık bir çaba sonrası tamamlandığını söylediğini kaydeden Tatar, “Bütün iyi niyetine ve yaptığı çalışmalara rağmen Kıbrıs’ta bir müzakere sürecinin başlayabilmesi için ortak zeminin olmadığını kendisi de teyit etmiş, raporunu sunmuş” dedi. Artık farklı bir yola girilmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs’ın da “biraz elinin, kolunun bükülmesi” gerektiğini söyledi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bütün Kıbrıs’ın devletiymiş gibi tanınmış olması ve Annan Planı’na “hayır” demesine rağmen Avrupa Birliği’ne alınmasıyla her şeyin daha karışık hale geldiğini ifade eden Tatar, Rum tarafının gerek yönetim ne zenginlikler gerekse diğer hususlarda eşitlik temelinde anlaşmaya rıza göstermeyeceğinin gayet iyi bilindiğini belirtti.

Diyalog ve iletişimin devam edebilmesi için 4+1 formatında, anavatanların da katılacağı BM nezdinde bir toplantının gerçekleştirilebileceğini yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri’nin buna karşılık, gayriresmi ve ajandası olmayan üçlü bir yemek için kendilerini New York’a davet etmek istediğini söylediğini anlattı.

-“Bu benim açımdan bir geri adım değildir”

“New York’a gidip, karşı tarafa düşüncelerimi, görüşlerimi ve şu anda temsil ettiğimiz siyaseti geri adım atmadan ifade etme fırsatı bulacağımdan ve Genel Sekreter’e büyük bir saygı duyduğumdan dolayı böyle bir öneriyi kabul ettim” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının haklı mücadelesini bir kez daha anlatacağını kaydetti. “Bazı çevrelerin iddia ettiği gibi bu benim açımdan bir geri adım değildir” vurgusu yapan Tatar, bunu parti başkanlarına da aktardığını söyledi.

Ambargo, izolasyon ve kısıtlamalar nedeniyle Kıbrıs Türk halkının çok mağdur olduğunu, bütün dünyanın bunu acımazsızca sürdürmekte nasıl ısrarlı olduğunu anlamakta güçlük çektiğini Genel Sekreter’e aktardığını belirten Tatar, Annan Planı’na “evet” diyen Kıbrıs Türk halkı üzerindeki ambargoların hafifletileceği hatta kaldırılacağı yönünde sözler verildiğini hatırlattı. Rum tarafının veto hakkıyla bu hakkın durdurulduğunu kaydeden Tatar, son aylarda Güney Kıbrıs liderliğinin, Kıbrıs Türk halkı ve KKTC üzerindeki baskıcı unsurlarının giderek arttığını, Guterres’e söylediğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, bütün bunların KKTC ekonomisini olumsuz etkilemek ve Kıbrıs Türkü’nü bir görüşme sürecine “diz çökerterek, sürüklemek” için yapılan baskıcı unsurlar olduğunu ve bunları asla kabul etmeyeceklerini vurguladı. Anavatan Türkiye ile sürdürülen milli ve doğru mücadelenin yolundan şaşmayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, alacakları tedbirlerle KKTC’yi güçlendirmeye ve kalkındırmaya devam edeceklerini kaydetti. Tatar, BM Genel Sekreteri Guterres’in, bu konularda girişimlerde bulunmasının, kendilerini memnun edeceğini ifade ettiğini de söyledi.

-“İş birliğine hazırım”

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile her iki halkın faydasına olacak enerji, su, kültür, ekonomi veya yeni kapıların açılması konularında iş birliği yapmaya ve görüşmeye hazır olduğunu Guterres’e ilettiğini dile getiren Tatar, küçük bir adanın akaryakıt yakarak, enerji ve elektrik üretmesinin son derece yanlış olduğunu ve bir süre sonra mümkün olmayacağını kaydetti. Tatar, enerji konusunda Türkiye ile bağlantının, Yunanistan’dan daha az maliyetli ve fizibilitesi uygun bir proje olduğunu söyledi.

-“İletişimden, diyalogdan, görüşmeden hiçbir zaman kaçmadık”

“İletişimden, diyalogdan, görüşmeden hiçbir zaman kaçmadık” diyen Tatar, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün teyidi olmadan resmi müzakere sürecine geçmeyeceklerini Guterres’le paylaştığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Tatar, resmi davet geldiğinde New York’a bu anlayışla gideceğini belirtti.

(AF/GÜL) Fotoğraflı

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Polis Genel Müdürlüğü bütçesi komitede onaylandı

Published

on

By

Polis Genel Müdürlüğü bütçesi 6 milyar 298 milyon 900 bin TL olarak Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde oy birliğiyle onaylandı.

UBP Gazimağusa Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay başkanlığındaki komite toplantısına katılan Polis Genel Müdürü Kasım Kuni, bütçe görüşmesinde yaptığı konuşmada, 3 bin kadroya karşın 2 bin 313 personelle hizmet verdiklerini, 687 münhalin bulunduğunu söyledi. 2 bin 73 polisin hizmet verdiğini belirten Kuni, 240 da itfaiye personeli olduğunu kaydetti. Kuni, 327 sivil hizmet görevlisi, 287 de sivil muhaceret memuru olduğunu kaydetti.

CTP Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu da, sahte diploma soruşturması ile ilgili son durum ve dokunulmazlığı kaldırılması için biriyle ilgili girişim olup olmadığını sordu. İlaç soruşturması, polislerin erken emeklilik ile ilgili talepleri, ek mesailer, trafik konularına değinen Özuslu, trafikte ölümlü kazaların arttığına işaret etti, cezalar yanında altyapıya yatırımın, eğitimin önemine değindi.

CTP Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli de, polisin üstlendiği görevin zorluğuna işaret etti, teşkilat ile ilgili gelişmelerde ve başarılı çalışmalarla gurur duyduklarını söyledi, bütçesine bakanlıklar gibi bakmadığını söyledi. İncirli, artan suç çeşitliliği ve polisin desteklenmesi gerektiğine işaret etti.

Özellikle ilaç konusunda başlatılan soruşturmanın ne aşamada olduğunu soran İncirli, ‘üniversite adası’ KKTC’de ortaya çıkan diploma konusundaki soruşturmalar hakkında da bilgi istedi.

İncirli, bu konuda halka daha açık davranılması durumunda, ayrımcılık yapılmadığının gösterilmesinin, adalet duygusunun da yıpranmamasını sağlayacağını kaydetti. İncirli, çocuk yoğun bakımında yaşananlar ile ilgili de bilgi istedi.

Bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars da, polisin ve bütçesinin önemine işaret ederek, polis bütçesinin yetersizliğine dikkat çekti. Baybars, narenciye sektöründeki çalışanlarla ilgili ne gibi adımlar atıldığını sordu, bütçedeki sıkıntılarla polisin nasıl hizmet verdiğini merak ettiğini söyledi.

Baybars, polisin geleceğe yönelik projelerini bütçede göremediğini, eğitim, teknik altyapıya önem vermesi gerektiğini, insanların özel hayatına önem vermesi, saygı göstermesi gerektiğini anlattı.

Özel güvenlik konusundaki son gelişmeler, tutukluların sınır dışı edilmesi, teminatlar, sivil hizmet görevlileri ile ilgili sorular soran Baybars, polisliğin çok zor bir görev olduğunu ancak adaletli davranılması gerektiğine değindi.

CTP Lefkoşa Milletvekili Fazilet Özdenefe de, polis ve savcılığın adil bir soruşturma süreci yürütmediği, bu çerçevede kişilerin ceza davaları ile ilgili teminata bağlandığı görüşünü dile getirdi. Özdenefe, bu sorunun azalmak yerine arttığını belirterek, bu konuda bilgi talep etti. Özdenefe, “jet raporu”, ilaç, eczacılara yönelik davaları sordu.

-Kuni: “İlaç soruşturmasında 18 bin ifade alındı, 20 bin daha alınacak”

Ara ara milletvekillerinin sorularını yanıtlayan PGM Kuni de, ilaç soruştırması kapsamında bugüne kadar 18 bin ifade alındığını, soruşturmanın geniş bir şekilde sürdüğünü, dosyaların Mali Şubeye aktarıldığını belirterek, sürecin devam ettiğini, 20 bin ifade daha alınacağını, 6-7 ay daha bu sürecin süreceğini söyledi.

Özdenefe, doktorların eczacıların kelepçe ile mahkemeye çıkarılmasını eleştirdi, bunun kendisine göre yanlışlığına değindi.

CTP Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali de, polis bütçesi ve teşkilat şemasına yönelik değerlendirme ve eleştirilerde bulundu. Şahali, polisin kamuoyunu yakından ilgilendiren konularda daha şeffaf olması gerektiğini, ayrıca otoritenin artırılması gerektiğini kaydetti. Şahali, polislerin saldırıya uğramasının otorite eksikliği olduğunu, kamuoyunu ilgilendiren konularda daha adil olunması, hızlı ilerlenmesi, trafikte gerekli önlemlerin alınması gerektiğini, polis hem önleyici hem cezalandırıcı olması gerektiğini söyledi.

CTP Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan da, sahte diploma konusunda Güzelyurt’taki davada bir kişiye neden ayrımcılık yapıldığı ve Gazimağusa Limanında bulunduğu iddia edilen para ile ilgili bilgi istedi.

CTP Girne Milletvekili Ongun Talat da, polis teşkilatının süratle çağdaşlaşması gerektiğini, eskide kalan uygulamaları yenilemesi ve kelepçe, avukat zanlı görüşmeleri gibi konularda gerekli adımların atılmasını istedi. Talat, toplumdaki adalet duygusunun zedelenmemesi gerektiğini ifade etti.

Talat’ın açığa alınan polislerle ilgili sorusu üzerine Kuni, hepsi ceza davası ile ilgili 25 personelin açığa alındığını ifade etti.

CTP Lefke Milletvekili Salahi Şahiner de, bütçe üzerine sorular sorarak, değerlendirmelerde bulundu. Şahiner, bütçenin polisin sıkıntılı bir dönem olacağını gösterdiğini kaydetti.

Kapılarla ilgili soru üzerine Kuni, kapılarda geçişlerin hızlandırılması için Rum tarafındaki kapıların da KKTC tarafındaki gibi genişletilmesi ile çözülebileceğini söyledi.

Canaltay da, kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarına dikkat çekti.

-Kuni: “Diploma konusunda toplam 19 kişi teminata bağlandı, 1 kişi de vekil olduğu için rapor Savcılığa gönderildi…”

Polis Genel Müdürü Kuni, ilk olarak diploma konusuna değindi. Kuni, toplam 19 kişinin teminata bağlandığını, 1 kişinin de vekil olduğu için raporun Savcılığa gönderildiğini, ancak Savcılıktan düzenleme için polise geri geldiğini, 3-5 güne kadar dosyanın tamamlanıp geri gönderileceğini kaydetti.

İlaç soruşturması ile ilgili de çalışmaların sürdüğünü ifade eden Kuni, davaların Savcılığa birlikte gönderileceğini, o yüzden 18 bin ifade alındığını ve 20 bin ifadenin daha alınacağını söyledi.

Kuni, polislerin erken emekliliği ile ilgili çalışmaları olduğunu, ek mesai için yüzde 50 talepleri olduğunu ifade etti. 85 düzensiz göçmenin yurtta kaldığı bilgisini verdi.

Trafikte çekirdekten yetiştirilmesi gerektiğini, yetersiz altyapıya yatırım yapılması gerektiğini ifade eden Kuni, yaka kamerasının Girne ve Lefkoşa’da denenmeye başladığını kaydetti.

Kelepçe kullanılması ile ilgili kuralları anlatan Kuni, yeni doğan servisindeki olayla ilgili de hiçbir şey söylemediklerini, Sağlık Bakanına “basın açıklaması yapmayın” diye bir şey söylemediklerini belirtti.

Narenciye sektöründeki çalışanlarla ilgili sorunlara yönelik polisin suç unsuru tespit etmediğini ifade eden Kuni, özel güvenlik ile ilgili de soruları yanıtladı. Hücrelerin iyileştirildiğini de ifade eden Kuni, narenciye sektöründeki işçilerin şikayetçi olduğunun hatırlatılması üzerine, paraların ülkelerinde alındığını burada alınmadığını söyledi. Kuni, insan ticareti, tehdit, darp gibi iddiaların araştırıldığını kaydetti, darp gibi olayların daha önce olduğunu, para alınması konusunun savcılığa sorulduğunu anlattı. FETÖ soruşturmaları, davalar gibi konuların hatırlatıldığı Kuni, davası sonuçlanan kişilerin bütün özlük haklarının verildiğini, görevlerinin başında olduğunu söyledi.

Kuni, bütçede emeği geçenlere teşekkür etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

18. Saat 25. 11. 2024

Published

on

By

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar Türk Rekabet Kurulu ile KKTC Rekabet Kurulu üyelerini kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Türk Rekabet Kurulu Başkanı ve yönetim kurulu ile KKTC Rekabet Kurulu Başkanı ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Tatar ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Rekabet Kurumu’nun önemli bir kurum olduğunu belirtti ve üyelere çalışmalarında başarılar diledi.

Türk Devletleri Teşkilatı’nın düzenlediği toplantılara katıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin hepsinin ana vatanı olduğunun altını çizdi.

Tatar, Türkiye’nin belirli aşamaları geçerek, değerli tecrübeler edindiğini ve uygulama kapasitesinin oldukça fazla olduğunu ifade etti. Tatar, Rekabet Kurulu’nun verdiği desteği önemsediklerini de kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin giderek kurumsallaşıp, hak ettiği yeri alacağına duyduğu inancı belirtti. Zeminin güçlendiğine vurgu yapan Tatar, zaman içerisinde uygulamalar, düzenlemeler ve yasaların buna olanak sağladığını belirtti.

Tatar, rekabet anlayışının kalıcı hale gelmesi ve kurumsallaşma adına verilen desteklerin çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Türk Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle ise, uygulama konusunda donanımlı bir birikime sahip olduklarını vurguladı. Hedeflerinin iş birliğini artırmaya yönelik olduğunu ifade eden Küle, bu bağlamda protokol imzaladıklarının da bilgisini verdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam