Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Erhürman: Kıbrıs Türk halkının doğru yerde, doğru değişiklikleri yapma iradesini göstereceğini düşünüyorum

Published

on

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, ülkede, içte ve dışta yönetsel alanlarda eksiklikler bulunduğunu savunarak, eleştirilerde bulundu ve “Kıbrıs Türk halkının doğru yerde, doğru değişiklikleri yapma iradesini göstereceğini düşünüyorum” dedi.

CTP’den yapılan açıklamalaya göre, katıldığı programda soruları yanıtlayan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, gerek Kıbrıs sorunu gerek dünyayla ilişkiler bağlamında ülkede tam bir boşluk olduğu görüşünü dile getirdi.

Tufan Erhürman, “Yönetsel alanlar boşaltılmış durumdadır. Yönetim denilen şey günlük menfaat ilişkilerine döndürüldü. Hiçbir alan yönetilmiyor. Bu boşluk doldurulmak zorunda. Bu boşluğu dolduracağız” ifadelerini kullandı.

-New York’ta Kıbrıslı Türklerin sesi duyuldu

New York temaslarıyla ilgili bilgi veren Erhürman, 2014’ten beridir Sosyalist Enternasyonal’e üye olduklarını ve zaman zaman toplantılara katıldıklarını kaydetti. New York’a gitmeden önce de Kıbrıs konusundan görünenin aksine ciddi bir hareketlilik olduğunu öngördüklerini kaydeden Erhürman, Sosyalist Enternasyonal’in toplantısının hem BM Genel Kurulu’nun gerçekleştirildiği New York’ta olması hem de toplantı başlığının “Barış süreçlerinin mimarisi” olmasından dolayı söz konusu toplantıya katılmak istediklerini belirtti.

Oldukça verimli bir New York ziyareti gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Erhürman, Rusya Federasyonu’nun Birleşmiş Milletler nezdindeki Daimi Temsilci Yardımcısı Büyükelçi Anna Evstigneeva, Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi Avrupa ve Asya’dan sorumlu Genel Müdürü Angelina Eichhorst, Birleşmiş Milletler Avrupa ve Orta Asya Bölümü Genel Müdürü Kayoko Gotoh, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ABD’nin Birleşmiş Milletler nezdindeki Daimi Temsilci Yardımcısı Büyükelçi Robert Wood, Türkiye Cumhuriyeti’nin BM nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Miroslav Jenca ile yararlı ve verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Sosyalist Enternasyonal’de yaptığı konuşmada da, tüm görüşmelerde de temel konunun “Kıbrıs sorunu ve bölgedeki gelişmeler” olduğunun altını çizen Erhürman, Sosyalist Enternasyonal’de Kıbrıs’ta yeni bir sürecin başlaması durumunda nasıl olması gerektiğini anlattıklarını söyledi.

– Paralel yapı ifadesini ciddi bulmuyorum

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın UBP kurultayında “paralel yapı oluşturuyorlar” ifadelerine de sorulan soru üzerine yanıt veren Erhürman, şu ifadeleri kullandı:

“Şu ana kadar yanıt vermedim. Üzgünüm. Ciddi bulmuyorum. CHP de bu toplantıya katıldı. CHP de Sosyalist Enternasyonal’in bir üyesi ve onlar da New York’taydı. Geniş bir ekiple oradaydılar. Sayın Recep Tayyip Erdoğan çıkıp da paralel yapı demedi Sayın Özgür Özel’e. Gizli saklı da gitmedik, ne söyleyeceğimizi de açıkladık. Paralel yapı gibi bir jargon burada yok. Ciddi de bulmadığım için cevap da vermek istemedim. Bunların üzerinde konuşmak bizi anlamlı yere taşımıyor. Biz iş yapmak istiyoruz. Dünyanın dört bir yanından üyesi olan bir kuruluşta CTP görüşlerini aktardı.”

-Diyalog her zaman iyidir

Ekim ortasında yapılacak gayrı resmi görüşmeden çok büyük bir beklentisi olmadığını vurgulayan Erhürman, “Diyalog her zaman iyidir. Her türlü diyalog olumludur ama çok büyük beklentiler içerisinde değilim” ifadelerini kullandı. Resmi müzakerelerin nasıl başlayacağının yoruma dayalı olmadığını, söz konusu durumun “matematik kesinliği” bulunduğunu kaydeden Erhürman, BMGK kararlarını anımsattı ve Kıbrıs’ta çözümün iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon olduğunu yineledi.

-Yönetim günlük menfaat ilişkilerine döndü

Tufan Erhürman, “Beğenmeyebilirsiniz, ama Genel Sekreter müzakere masası kuracaksa bu kararlar değişmedikçe başka bir zeminde müzakere masası istese de kuramaz” diye konuştu. Aksi söylemlerin, “Çözümsüzlük çözümdür” anlamına geldiğine işaret eden Erhürman, “BM kararlarına ‘Kıbrıs’ın şu anki durumu sürdürülebilir değildir’ diye başlar. Güneye de aynısını söylüyor. Bütün adadaki durum sürdürülebilir değil diyor” dedi.

Gerek içteki gerekse dıştaki gelişmelerden mutlu ve umutlu olan kimsenin bulunmadığına dikkat çeken Erhürman, “Varoluş refleksimizi göstermek ve değiştirmek zorundayız” diye konuştu. Gerek Kıbrıs sorunu gerek dünyayla ilişkiler bağlamında tam bir boşluk bulunduğunun altını çizen Erhürman, “Yönetsel alanlar boşaltılmış durumdadır. Yönetim denilen şey günlük menfaat ilişkilerine döndürüldü. Hiçbir alan yönetilmiyor. Bu boşluk doldurulmak zorunda. Kıbrıs Türk halkı doğru yerde, doğru değişiklikleri yapma iradesini göstereceğini düşünüyorum” dedi.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi komitede görüşüldü, oylama perşembe günü

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 16 milyar 485 milyon 959 bin TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine ilişkin görüşmesini dün gece tamamladı. Komite bütçeyi perşembe günü saat 11.00’de DAÜ bütçesini, ardından Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini oylayacak.

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi bugün, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı bütçelerini görüşecek. Tarım ve Doğal Bakanlığı’na bağlı Kıbrıs Türk Süt Endüstrisi Kurumu, Toprak Ürünleri Kurumu ve Genel Tarım Sigortası Fonu bütçeleri de ele alınacak.

-Kılıç

DAÜ bütçesinin görüşülmesi sırasında söz alan DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç, bir yıl içinde yaptıkları çalışmaları anlatarak hedeflerinin 2027’de denk bütçeye ulaşmak olduğunu söyledi.

Üniversiteye yapılan katkı ve harcamaları sıralayan Kılıç, cari harcamalarda küçülmek için attıkları adımları ve tasarruf tedbirlerinden bazılarını paylaştı.

15 bin 900 civarında öğrencileri olduğunu, YÖK’ün de önerisiyle ağırlıklı olarak 2 yıllık programlar açtıklarını ifade eden Kılıç, bazı dersleri dijital ortama geçirerek daha fazla öğrenciye eğitim verdiklerini kaydetti.

Kılıç, üniversitenin gelirlerini artırmak için dijital alanda yaptıkları çalışmaları da anlatarak, DAÜ’ye olan borçları almak için neler yaptıklarını sıraladı. Kılıç, altyapı ihtiyaçlarının her geçen yıl arttığına işaret etti.

Kılıç’ın konuşmasının ardından komite üyeleri ve Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, DAÜ yetkililerine bütçedeki kalemlerle ilgili sorular sordu. Bürokratlar, Maliye Bakanlığıyla imzalanan protokolle ilgili de bilgi verdi.

Toplantı, DAÜ’nün hazırladığı bütçeyle Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı bütçe arasında fark olması üzerine uzun süre karşılıklı soru cevap şeklinde sürdü.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, geçen yıl kamu maliyesi olarak bu konuya Milli Eğitim Bakanıyla birlikte yoğun mesailer harcandığını belirtti. Maliye Bakanlığı’nın DAÜ’nün vergi borcunu üstlendiğini ve borçlanmalarına da kefil olduğunu belirten Berova, emekliliklerle ilgili de 300 milyonun üzerinde tasarruf beklediklerini söyledi.

Bakanlıkla DAÜ arasında yapılan protokole bağlı olarak gerektiğinde yeni tedbirler alınacağını vurgulayan Berova, DAÜ’ye destek olmak için ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.

Berova, genel kuruldaki görüşmede daha ayrıntılı bilgi vereceklerini ve detaylı tartışacaklarını belirtti. DAÜ’ye yapılan nakdi yardımla ilgili de bilgi veren Berova, gerektiği zaman protokolü yeniden güncelleyeceklerini dile getirdi.

-Çavuşoğlu

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, 5 sene önce DAÜ’nün batacağı uyarısında bulunduğunu ve tutmayan bütçelerle zaman geçirildiğini söyleyerek, protokol yapılana kadar yaşananların bedelinin ödenmesi gerektiğini belirtti.

Çavuşoğlu, protokolle maşlardan indirim yapılmasının bir fedakarlık olarak gösterilmesini eleştirerek, “Mecburdunuz çünkü batırıp geldiniz.. Bizi başka şekilde konuya dahil edemezdiniz” dedi.

DAÜ temsilcilerine hitaben “Gerçekçi olun. Hiçbirinizin DAÜ’yü korumaya niyeti yok. Hala mazeret uydurursunuz” diyen Çavuşoğlu, DAÜ’yle ilgili yaşanan süreci anlattı.

Çavuşoğlu, protokolün yapılması aşamasıyla ilgili detaylı bilgi vererek, “DAÜ’nün isteklerini yerine getirmek DAÜ’yü bitirmek demektir” dedi.

Gereken tedbirler alınmıyorsa bir maaşın daha kesilebileceğini belirten Çavuşoğlu, DAÜ kadar diğer üniversitelerin de değerli olduğuna işaret ederek, onlara hiç bu kadar destek olunmadığını kaydetti.

Tedbir olarak hayata hiçbir şey geçirilmediğini, sadece kağıt üstünde tedbir alınacak dendiğine işaret eden Çavuşoğlu, online ders verecek yetkileri olmadığı halde sınıfları birleştirip, online yapıldığını hatırlattı. Çavuşoğlu, solar enerji talebi olduğunu ama bunun masrafını kimin göreceğinin belirtilmediğini söyledi. Çavuşoğlu, “Öğrenci getirisiyle öğretmen giderini hesapladığımızda 10 bin öğrenci açığımız var” dedi.

Çavuşoğlu’nun konuşmasının ardından komite toplantısı sona erdi. Komite, Perşembe günü Milli Eğitim Bakanlığı ve DAÜ bütçelerini oylayacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

MED Forumu’nda Akdeniz’de güvenlik konusu ve Türkiye’nin tezleri ele alındı.. Koramiral Payal: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı temsil etmiyor

Published

on

By

İtalya merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsünün (ISPI), İtalya Dışişleri Bakanlığının katkılarıyla bu yıl Roma’da 10’uncusunu düzenlediği “MED Akdeniz Diyalog Forumu”nda ilk gün panelleri tamamlandı.
Waldorf Astoria Oteli’ndeki forumda, “Akdeniz’de Deniz Gücü: Küresel Etkiyi Şekillendirmek” başlıklı bir panel yapıldı.

Türk Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Yalçın Payal, panelde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk Halkının Akdeniz’deki haklarının görmezden gelinemeyeceğine vurgu yaptı.

Payal, “Bölgede atılacak bütün adımlar, kıyıdaş devletlerle istişare edilerek atılmalı. Türkiye için önemli olan iki şey var: Bir; deniz yetki alanlarının adil biçimde belirlenmesi, ikincisi de Kıbrıslı Türklerin haklarının verilmesi. Çünkü Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı ve Kıbrıslı Türkleri temsil etmiyor.” diye konuştu.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e en uzun kıyıya sahip ülkesi olduğunu vurgulayan Payal, “Buna rağmen bazı devletler, Türkiye’nin hak ettiğinden daha az bir deniz yetki alanı almasını amaçlıyor. Türkiye’yi bölgede meşru deniz yetki alanları belirlenmesinin dışında tutacak herhangi bir girişimin kabul edilemez olduğu dikkate alınmalıdır.” dedi.

Kıbrıs’ta 50 yıldır barış olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının kendini güvende ve eşit derecede egemen olacağı iki devletli modelden yana olduklarını belirten Koramiral Payal, “Müttefiklerimizin ve ortaklarımızın, adadaki mevcut barışçıl durumu riske atan girişimlerin bir parçası veya tarafı olmamalarını kritik bir mesele olarak görüyoruz.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Topumsal huzuru da tehdit eden kadına yönelik şiddetin hiçbir bahanesi olamaz

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kadına yönelik şiddetin asla kabul edilemeyeceğini söyledi.

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle açıklama yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “kadına yönelik şiddette hiç bir toleransımız olamaz, olmamalıdır. Devletler bu yönde azami gayreti göstermelidir” ifadesini kullandı.

Kadına yönelik şiddetin toplumsal huzuru da tehdit eden, bir insanlık sorunu olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Kadına yönelik şiddet kutsal varlıklarımız olan analarımıza ve insanlığa ihanettir. Kadına yönelik şiddetin hiçbir gerekçesi, hiçbir bahanesi, hiçbir mazareti olamaz.Hiçbir canlıya özellikle de insana ve de kadınlara yönelik şiddet hicbir şekilde asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

“Kadına şiddet eylemleriyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, aile ve yakınlarına sabırlar dilerim” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, şiddet olaylarının yaşanmaması için gereken tebirlerin alınması ve caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğinin altını da çizdi. Cumhurbaşkanı Tatar, tüm kadınların onurlu, özgür ve eşit yaşama haklarını koruma mücadelelerinde daima yanlarında olacağını da vurguladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam