Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Üstel: “UBP zaferden zafere koşan, KKTC’de gerçekleştirilmiş tüm büyük reformların ve projelerin mimarı olan partidir”

Published

on

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel, Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP), köklü geçmişinden aldığı güçle, çağdaş, Atatürkçü, laik, yenilikçi ve vizyoner çizgiden sapmadan, zaferden zafere koştuğunu ve KKTC’de gerçekleştirilmiş tüm büyük reformlarla projelerin mimarı olduğunu kaydetti.

UBP’nin 49. kuruluş yıldönümünü vesilesiyle mesaj yayımlayan Üstel, “UBP 49 yıldır ülkeyi ve halkı aydınlatan güneştir” dedi.

UBP’nin Kıbrıs Türk Halkının özgürlük ve varoluş mücadelesinin simgesi Türk Mukavemet Teşkilatı’nın ruhunun siyasal ifadesi olduğunu belirten Üstel, “11 Ekim 1975 tarihinden bugüne, kendine yüklenen bu büyük sorumluluk ve misyonun bilinci ile inandığı yoldan sapmadan geleceğe emin adımlarla ilerleyen, Ulusal Birlik Partisi, 49 yıllık bu süreçte Kıbrıs Türk Toplumunun devlet sahibi bir halk olma yolculuğuna da önderlik etmiştir” dedi.

“Ulusal Birlik Partisi devlet kuran ve devleti yaşatma azmini yüreğinde taşıyan kahraman Kıbrıs Türk Halkı’nın partisidir. UBP, Türkiye ilişkilerini finansal değil yaşamsal gören, Anavatan Türkiye ile sevgiye, saygıya ve güvene dayalı ilişkilerin, Anadolu halkı ile kurulan sarsılmaz gönül köprülerinin geliştirilmesine katkı sağlayan partidir” ifadelerini kullandı.

UBP’nin kendini Türk Milletinin tartışmasız bir parçası sayan, kardeş Türk Devletleri ile geliştirilmeye başlanan ilişkilerin hak ettiği seviyeye yükselmesi için canla başla çalışan parti olduğunu ifade den Başbakan Üstel mesajında şu ifadelere yer verdi:

-“UBP iki devletli çözüm vizyonunun savunucusudur”

UBP, Türkiye ile ortak şekilde savunduğumuz, iki devletli çözüm vizyonunun savunucusudur. Ulusal Birlik Partisi, halkımızın ve devletimizin varlığının, egemenliğimizin, özgürlüğümüzün, adadaki ve mavi vatanımızdaki hak ve çıkarlarımızın yılmaz koruyucusudur. Ulusal Birlik Partisi; halkımızın refah ve mutluluğunun, demokratik ve sosyal kazanımlarının teminatıdır. UBP bu ülkede yapılmaz denen reformları yapan, bitirilemez denen projeleri bitiren, hayal denen yeni ve büyük hedefleri gerçekleştiren partidir.”

Partinin 49 yıllık şanlı bir tarihe sahip olduğunu, kendisini yıpratmaya, birliğini bozmaya yönelik tüm girişimlere karşı, beklentileri hep boşa çıkardığını, üyelerinin sarsılmaz sadakati ile bu süreçlerden daha da güçlenerek çıktığını ve ayakta kalmayı hep başardığını belirten Üstel, “Tıpkı dün olduğu gibi bugün de, Ulusal Birlik Partisi’nin, gücünü azaltmak, parti içi birliğini bozmak ve Ulusal Birlik Partisi’ni başarısızlığa mahkum etmek isteyenler vardır. Ancak bilmelidirler ki, Ulusal Birlik Partisi, birdir, binlerce üyesi ile tek yürektir, kol koladır ve omuz omuzadır. Ve bilinmelidir ki; Ulusal Birlik Partililer, bir ve birlikte olduğu sürece kimsenin gücü, Ulusal Birlik Partisi’ni bölmeye yetmez ve yetmeyecektir. Biz güçlü olduğumuz sürece, Kıbrıs Türk halkı da birlik içinde ve güçlü biçimde çok daha güzel bir geleceğe olan yolculuğuna devam edecektir. Biz birliğimizi koruduğumuz sürece, biz değerlerimizle şekillenen inandığımız yolda yürüdüğümüz sürece, yeni ve büyük hedeflere sarsılmaz bir cesaretle yürüdüğümüz sürece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de çok daha güçlü bir geleceğe emin adımlarla yürümeye devam edecektir.” dedi.

UBP’nin 49. kuruluş yıldönümünü kutlayan Üstel, partinin kuruluşunda görev alan tüm kuruculara, eski genel başkanlarına ve partiyi güçlü kılan üyelere en içten sevgi ve saygılarını sundu.

Üstel mesajını şu şekilde sonlandırdı:

“Başta Aziz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Toplum Liderimiz Dr. Fazıl Küçük, Partimizin ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Rauf Raif Denktaş’ın, eski başkanlarımız ve başbakanlarımızdan, Sayın Nejat Konuk, Sayın Osman Örek, Sayın Mustafa Çağatay, Sayın İrsen Küçük’ün, aramızdan ayrılan diğer parti yöneticilerimizin, büyüklerimizin ve kardeşlerimizin aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyorum.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı bütçesi görüşülüyor

Published

on

By

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde 1 milyar 936 milyon 92 bin TL’lik Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı bütçesi görüşülüyor. Görüşmeye, Bakan Fikri Ataoğlu ve bürokratlar da katıldı.

Bütçe görüşmesinde söz alan CTP Milletvekili Filiz Besim Bbakanlığın bütçesinin azaldığına dikkati çekerek, turizmin çeşitliliğinin çok önemli olduğunu ancak ülkenin casino turizmine mahkum edildiğini kaydetti.

Bakan Fikri Ataoğlu’na turizm politikasını sorması üzerine Bakan Ataoğlu, master planın yapıldığını söyledi.

Master plan yapılmadan da bazı düzenlemelerin yapılabileceğini belirten Besim, spor, sağlık, agro turizm alanlarında ülkede ciddi potansiyel olduğunu belirtti.

Sağlık turizminin kontrolsüz şekilde yapıldığını belirterek eleştiren Besim, kontrolsüz ve plansız yapılan yatırımların başa bela olabileceği uyarısında bulundu.

Pahalılığın da turist sayısını azalttığını söyleyen Besim, hükümetin pahalılıkla ilgili ciddi çalışmalar yapması gerektiğini ancak bunu yapmadığını ifade etti.

Çevre Dairesi’nin bütçesinin geçen yıla göre azalmasını da eleştiren Besim, atık su ile ilgili analizlere ilişkin sorular yöneltti.

Ülkenin “çöp ülkesi” haline geldiğini söyleyen Besim, naylon kullanımına da değinerek, artık naylon ve pet şişenin ülkede bitmesi gerektiğini vurguladı.

Çöp ayrıştırmaya da başlanması gerektiğini kaydeden Besim, bu konunun gündeme dahi gelemediğini belirtti.

Tıbbi atıkların toplanmadığını ve nereye atıldıklarının belli olmadığını söyleyen Besim, bu konunun da Çevre Dairesi’nin gündeminde olması gerektiğini anlattı.

Dün yaşanan fırtına ile ilgili hükümet yetkililerinden hiçbir uyarı gelmediğini söyleyen Besim, bu konuda da eleştirilerde bulundu.

Kütüphanelerle ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu belirterek detaylı bilgi isteyen Besim, Atatürk Kültür Merkezi’nde bir projeksiyon cihazı bile olmamasına da tepki gösterdi.

CTP Milletvekili Şifa Çolakoğlu, ülkedeki en önemli sorunlardan birinin atık konusu olduğunu kaydetti.

Su tüketimi ile ilgili ciddi bir politikaya ve bilinçlendirme çalışmasına ihtiyaç olduğunu belirten Çolakoğlu, çevre kirliliği sorununun da ciddi boyutta olduğunu anlattı.

Devlet tiyatrolarının 1999 yılında yandığını anımsatan Çolakoğlu, hala devlet tiyatrolarının yapılmamasını eleştirdi.

Müzelerin ilk açıldığı haliyle durduğunu, yenilenmediğini kaydeden Çolakoğlu, müzeciliğe ayrı bir önem verilmesi gerektiği görüşünü aktardı.

Dairelerdeki kadro eksikliklerine de işaret eden Çolakoğlu, kadroların doldurulmasının önemine değindi.

CTP Milletvekili Devrim Barçın, turizm teşvik fonu gelirlerinden bu yıl ne beklendiğini sordu.

Barçın kooperatiflerle ilgili hazırladığı bir yasa tasarısını da dağıtarak, ticari bankalarla rekabet edebilmek adına yasa tasarısını geçirmek gerektiğini kaydetti.

CTP milletvekili Sami Özuslu, Türkiye Cumhuriyeti ile “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin birbirlerinin limanlarına doğrudan cruise seferleri düzenlediğini kaydetti ve bu konuda TC yetkilileri ile ne gibi temaslar yapıldığını sordu.

Bu sene turizmde çok kötü bir sezon yaşandığını, konaklamanın çok düştüğünü anlatan Özuslu, Güney Kıbrıs’a İngiltere’den 10 ayda 1.3 milyon kişi gelirken, Kuzey Kıbrıs’a aynı pazardan sadece 34 bin kişi geldiğini söyledi ve “Londra pazarını da kaybettik.” dedi.

Çevre konusuna da değinen Özuslu, AB fonları ile oluşturulan ölçme merkezlerinin çalışmalarının görünür kılınması gerektiğini belirtti.

Gaziveren-Lefke bölgesindeki dikey büyümeye işaret eden Özuslu, plansızlık ve programsızlığa dikkat çekti.

Türkiye’den gelen su miktarını soran Özuslu, 2035 yılında öngörülen tüketim miktarına ulaşıldığını belirtti, bunu nüfus artışına bağladı.

CTP Milletvekili Doğuş Derya, Güney Kıbrıs’ta havalimanında turistlere turizm planlaması yapabilmek adına bir anket yapıldığını belirtti.

Kuzey Kıbrıs’a havalimanına gelen turistin karşılaştığı reklamlar nedeniyle büyük bir kumarhaneye geldiğini sandığını kaydeden Derya, yol boyunca kumarhane reklamları olduğunu, çevre temizliği olmadığını, hayvan ölüleri olduğunu kaydetti.

Kültürel mirasın pazarlanması gerektiğini ancak buralarda gerekli bütçe ayrılmadığı için gerekli bakımların yapılamadığını anlatan Derya, kültürel rota üzerinden kurgulanan bir toplu taşıma sistemi olmamasını da eleştirdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Bakan Gardiyanoğlu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla mesaj yayımladı

Published

on

By

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, kadına yönelik şiddetin önlenmesini öncelikli bir devlet politikası haline getirmek için çalıştıklarını söyledi. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla mesaj yayımlayan Gardiyanoğlu, Kadınların hayatın her alanında güçlü ve etkin olması gerektiğine vurgu yaptı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Bakan Gardiyanoğlu, kadına yönelik şiddet içeren hiçbir davranışı ve tutumu kabul etmediklerini kaydederek, kadınların hayatın her alanında güçlü ve etkin olması gerektiğini vurguladı.

Kadın- erkek fırsat eşitliğini sağlayarak, kadına yönelik şiddetin önlenmesini öncelikli bir devlet politikası haline getirmek için, Bakanlığa bağlı tüm kurum ve kuruluşlarla, “sıfır tolerans” ilkesi ile çalışmalar yürüttüklerine işaret eden Gardiyanoğlu, mesajında şu bilgileri paylaştı;

“Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Eylem Planımız kapsamında, Alo 183 Sosyal Hizmet Hattımız 7/24 hizmet veriyor. Hattın açıldığı 2018 yılından bugüne kadar 225 kadın ALO 183 Hattı’na başvurdu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Kıbrıs Türk Barolar Birliği arasında, şiddet mağduru kadınlara adli yardım desteği vermek için imzalanan protokolden 525 kadın faydalanarak adli yardım desteği aldı.

Kadına Yönelik Şiddet Karşı Mücadele Günü
Bakan Gardiyanoğlu gün nedeniyle mesaj yayımladı
“Kadına yönelik şiddetin önlenmesinin bir devlet politikası olması için çalışıyoruz”

Devamını Oku

Kıbrıs

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Çavuş, fırtınadan zarar gören köy ve bölgelerde incelemelerde bulundu

Published

on

By

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, fırtınadan zarar gören köy ve bölgelere giderek incelemelerde bulundu.

Bakanlıktan verilen bilgiye göre, üreticilerle bir araya gelen Çavuş, Genel Tarım Sigortası Fonu, Tarım Dairesi, Hayvancılık Dairesi ve Veteriner daireleri tarafından, bitkisel ve hayvansal üretim alanlarında ve balıkçılık sektöründe fırtınadan zarar gören köy ve/veya bölgeler ile üreticilerin saptanmasına yönelik çalışmaların başlatıldığını ve en kısa sürede tamamlamayı hedeflediklerini dile getirdi.

Çavuş, Genel Tarım Sigortası Fonu yasal mevzuatı çerçevesinde bitkisel üretimde, tahıl ve yemlik ve yemeklik baklagil ekili alanlar, sera alanları, açıkta sebze ve meyve alanları, muz ve bağ alanları, narenciye alanları, patates ekili alanlar, hayvansal üretimde ise doğal afet sonucu oluşan hayvan ölümleri ve barınaklarda oluşan zararların sigorta güvencesi altında olduğunu ve çalışmalar tamamlanır tamamlanmaz üreticilerin tazmin edileceğini kaydetti.

Şubat ayında Geçitköy bölgesinde meydana gelen sel, taşkın ve fırtına zararları da göz önünde bulundurularak Genel Tarım Sigortası Fonu Bitkisel Üretim Tüzüğü’nde değişikliğe gidildiğini de vurgulayan Çavuş, açıkta yetiştirilen sebze ve meyve alanlarını da sigorta güvencesi altına alındığını, bu adımla birlikte ülkedeki gıda arzının güvence altına alındığını da belirtti.

Değişen iklim koşullarına bağlı olarak doğal afet risklerinin arttığına da işaret eden Çavuş, seraların ve barınakların kuralına uygun şekilde inşa edilmesine yönelik dairelerin verdiği eğitimlerin ve Tarım Dairesi tarafından hazırlanan seracılık kriterlerinin güncellenmesinin ne kadar doğru bir iş olduğunu bugünkü saha incelemelerinde gördüklerini, çok sayıda zarar olmakla birlikte bu kadar güçlü bir fırtınaya rağmen hasar oranlarının ve ekonomik kaybın geçmiş yıllara nazaran oldukça azaldığını söyledi.

Olumsuz hava koşullarının kış ayları süresince devam edebileceği ve doğal afet riskinin de sürebileceği göz önünde bulundurularak doğal afet zararlarının oluşması neticesinde en kısa sürede üreticilerin, hayvan ölümleri için Veteriner Dairesi, barınak zararları için Hayvancılık Dairesi ve bitkisel üretim zararları için ise Tarım Dairesi’ne müracaatlarının büyük önem arz ettiğine de değinen Çavuş, bitkisel ve hayvansal üretim yapan ve doğal afet zararı oluşan tüm üreticilere geçmiş olsun dileklerini de iletti.

Çavuş, ayrıca üretimin devamlılığının sağlanmasının esas görev olduğu bilinciyle hareket ettiklerini, çiftçi ve hayvancının her koşulda yanında olduklarının bilinmesi gerektiğini de vurguladı.

Çavuş’a incelemeleri sırasında, Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan, Gazimağusa Kaymakamı Özden Keser, Genel Tarım Sigortası Fonu Müdürü İpek Kızılduman ve bölge Tarım Dairesi yetkilileri eşlik etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam