Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

YDP MYK, Meclis başkanlık seçimi konusunda stratejisini belirlemek amacıyla toplandı

Published

on

UBP-DP-YDP Koalisyon Hükümeti’nin küçük ortaklarından Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Merkez Yönetim Kurulu, Meclis başkanlık seçimi krizi ve partinin bundan sonraki stratejisini belirlemek amacıyla toplandı.

YDP MYK toplantısı, saat 12.30 sularında partinin Genel Merkezi’nde başladı.

MYK toplantısı öncesinde açıklamalarda bulunan YDP Genel Başkanı ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, geçen haftalardan bu yana Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir “Meclis Başkanlığı seçimi krizine sürüklendiğini” ifade ederek, “özellikle Meclis İç Tüzüğü’nün yanlış ve eksik yazılmasından dolayı çok ciddi karşılıklı spekülasyonlar ve suçlamalar olduğunu” söyledi.

Böyle bir durumda da herkesin kendi ideolojisi ve siyasi çıkarlarına göre yorum yaptığını kaydeden Arıklı, “Bize göre Meclis İç Tüzüğü’nün 10. Maddesi’nin 5. fıkrası çok açıktır: Orada 5. turda tek aday olması halinde en çok oyu alanın seçileceği yönünde bir fikir beyan ediyor, kural koyuyor. Ret oylarının herhangi bir kişiye mal edilmesi mümkün olmadığı için en çok ‘evet’ oyunu alanın seçimi kazandığının ilan edilmesi gerekirken, özellikle ‘23, 25’ten büyük olur mu?’ gibi bir argümanla topluma red ettirmeye çalışıyorlar.” dedi.

– “Başsavcılık ciddi bir mahalle baskısına maruz kalmış durumda”

Erhan Arıklı, “5. turda en çok ‘evet’ oyu alanın kazanması öngörülürken bunun göz ardı edildiğini” ifade ederek, YDP’nin başlangıçta Başsavcının vereceği görüşe saygılı olacağını söylediğini ancak eski Anayasa ve Yüksek Mahkeme başkanı dahil birçok eski hukukçunun bu konuda görüş beyan ettiğini ve Başsavcılık’ın “ciddi bir mahalle baskısına” maruz kalmış durumda olduğunu söyledi.

Arıklı, bugün Yeniden Doğuş Partisi olarak MYK’yı toplayarak partinin bundan sonra izleyeceği stratejiyi belirleyeceklerini ifade ederek, “Biz artık gerçekten toplumun ‘rezalet’ olarak tanımladığı bu oyunun bir parçası olmayı istemiyoruz, arzulamıyoruz.” dedi.

-“İki milletvekilinin bundan sonra ne yapacağını değerlendireceğiz….”

Bugün UBP’nin Parti Meclisi’nin de toplayacağını hatırlatan Arıklı, “Biz, iki milletvekili, ne yapacağımızı bugünkü MYK toplantısında kararlaştıracağız ve ondan sonra da bunu kamuoyuna ilan edeceğiz” dedi.

MYK’da görüşecekleri olasılıklarla ilişkin bir soruyu yanıtında Arıklı, “Stratejiyi konuşacağız. İki milletvekilinin bundan sonra ne yapacağını; Meclis’e katılıp katılmayacaklarını veya katılırlarsa nasıl bir strateji belirleyeceklerini, bundan sonra hükümet ortaklarımızla bu konuda nasıl bir uyum içinde çalışıp çalışamayacağımız konusunda, bunları geniş bir şekilde değerlendireceğiz” şeklinde devam etti.

-“New York’taki görüşmeyi konuşmamız gerekirken biz burada Meclis Başkanı’nı konuşuyoruz”

New York’ta yarın yapılacak gayri resmi liderler görüşmesine işaret eden Arıklı, “ABD’de bu görüşmede belki de Kıbrıs’ın kaderi konuşulacak, ama biz burada Meclis Başkanı’nı konuşuyoruz… Biz, ABD’yi konuşmamız gerekirken, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in masaya yeni bir belge sunup sunmayacağını, bunun detaylarını değerlendirmemiz gerekirken tamamen Meclis Başkanına kilitlenmiş durumdayız, bu da bizi YDP olarak son derece rahatsız ediyor” ifadelerini kullandı.

-“Bu yaşanan bir hükümet krizi değil, tamamen Ulusal Birlik Partisi’nin bir krizi. DP ve YDP, olumlu oy verdiğini her açıdan ispat edebilecek durumda”

Arıklı, bir soruyu yanıtında, şunları söyledi:

“Bu yaşanan bir hükümet krizi değil, tamamen Ulusal Birlik Partisi’nin bir krizi. UBP, büyük parti, eski bir parti, kendi içindeki bu krizi çözmesini arzuluyoruz, çünkü ortakları olarak Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi, olumlu oy verdiğini her açıdan ispat edebilecek durumda. Dolayısıyla bizim açımızdan bir sıkıntı yok, mesele tamamen Ulusal Birlik Partisi’nin kendi iç sorunu, bu sorunu çok acil bir şekilde çözmelerini bekliyoruz.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı “4. Ekoturizm Uzmanlar Grubu Toplantısı” Girne’de yapılıyor

Published

on

By

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ev sahipliğinde yapılan (KKTC)Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) “4. Ekoturizm Uzmanlar Grubu Toplantısı” başladı.

Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı ile Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı’nın ortak organizasyonunda ve Dışişleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda düzenlenen toplantı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na üye ve gözlemci ülkelerin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşiyor.

Girne Accapulco Otel’de yer alan ve iki gün sürecek olan toplantı, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşmalarıyla başladı.

Açılış konuşmalarını Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Ergül Tazeoğlu, Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Turizm Tanıtma ve Pazarlama Dairesi Müdürü Mine Emiroğlu ve EİT Turizm Müdürlüğü Program Sorumlusu Hasan Tufan yaptı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tabipleri Birliği Genel Sekreteri İkiz:Susmamalı, ifşa etmeli, harekete geçmeliyiz

Published

on

By

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Sinem Şığıt İkiz, “Kadına yönelik şiddeti görmezden gelen, sessiz kalan, normalleştiren herkes bu suçun bir parçasıdır” dedi.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle mesaj yayımlayan İkiz, düzenin değiştirilmesi için şiddete karşı topluca ses yükseltilmesi gerektiğini kaydetti.

Kadına yönelik şiddetle mücadelenin kapalı kapılar ardında yapılan konuşmalarla sınırlı kalmaması gerektiğini, şiddete tanık olan herkesin sessiz kalmayı bırakması gerektiğini belirten İkiz, “Toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele etmek, sadece kadınların değil, tüm toplumun görevidir. Çünkü şiddetle mücadelede başarısızlık, yalnızca kadınların değil, hepimizin kaybıdır. Artık susmamalı, ifşa etmeli, harekete geçmeliyiz” dedi.

-“Bugün şiddetin tüm biçimlerini konuşma günüdür”

Şiddetle mücadelenin farkındalık günüyle sınırlı kalamayacağını, harekete geçilmesi gereken bir dönemden geçildiğini belirten İkiz, şunları kaydetti:

“Bugün, yalnızca fiziksel şiddeti değil, sessizce normalleştirilen, göz ardı edilen veya görmezden gelinen tüm şiddet biçimlerini konuşma günüdür. Artık bu gerçeği kabul etmek zorundayız: Şiddet, sessiz kaldığımız her an güçleniyor.”

“Fiziksel şiddetle sınırlı kalmamalı; iş yerlerinde kadınların karşılaştığı baskıları ve zorbalıkları konuşmalıyız” diye konuşan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Sinem Şığıt İkiz, şunları da belirtti:

“Erkek meslektaşları ya da erkek yöneticiler tarafından dışlanan, karar alma süreçlerinden bilinçli olarak uzak tutulan kadınların mücadelesini görmezden gelemeyiz. Başarıları küçümsenen, sürekli eleştirilen, yetersiz gösterilen ya da bilerek işleri zorlaştırılan kadınlar yalnız değildir. Özellikle kadın sağlık çalışanlarının, zaman zaman hasta ve hasta yakınları tarafından erkek meslektaşlarıyla kıyaslanıp küçültücü yorumlara maruz kalmasının sessiz bir şiddet olduğunu kabul etmeliyiz.”

-“Bu sadece kadınların mücadelesi değil”

Dr. Sinem Şığıt İkiz, şunları da ifade etti:

“Bugün, anne olan bir kadının anneliğinin 40’ıncı gününde nöbet tutmaya zorlanmasını, bebeğini bırakıp çalışmak zorunda kalmasını, yasal düzenlemelerin kadını veya bebeği değil sistemi korumasını konuşmamız gerekiyor. Toplum baskısıyla ya ‘işinden feragat eden’ ya da ‘ihmalkâr’ olarak etiketlenen kadınların omuzlarına yüklenen bu ağır sorumluluğu artık fark etmeliyiz. Çocuk bakımını yalnızca kadının üzerine yükleyen, ebeveynlik izni kavramına yakından bile yaklaşmayan uygulamaları konuşmalıyız. Aynı şekilde, çalışma ortamlarında cinsiyetçi şakalar yapan ve bu kişileri sessizce dinleyerek aslında onunla iş birliği yapan yaklaşımlara da karşı çıkmalıyız. Bu sadece kadınların mücadelesi değil; toplumun her bireyinin yüzleşmesi gereken bir sorundur. İşçi, köylü, göçmen, ev işi yapan kadınlar, seks işçileri, çocuk ve yaşlı bakımıyla uğraşan kadınların yaşadığı sorunlar da yüzleşilmesi, tartışılması gereken sorunlarda en önde bulunuyor. Hepsi ortak bir mücadele alanını işaret ediyor. Bu gruplar; düşük ücretler, güvencesiz çalışma koşulları, toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, görünmeyen emekleri ile şiddetin farklı biçimleriyle karşı karşıya kalıyor. Hem fiziksel hem de psikolojik şiddetle mücadele ederken, ekonomik bağımsızlık eksikliği, sosyal dışlanma ve yasal koruma yetersizlikleri; sorunlarını daha da derinleştiriyor. Bu nedenle, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve insan haklarını savunan kapsamlı politikaların geliştirilmesi, bu kadınların yaşam koşullarını iyileştirmek için hayati önem taşıyor. “

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Yasası’nın gerektirdiklerinin uygulanması ve en başta hastanelerde yasanın maddesine ait hastanelerde şiddete müdahale birimlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Sinem Şığıt İkiz, şunları ifade etti:

“Kadına yönelik şiddetle mücadele, kapalı kapılar ardında yapılan konuşmalar ile sınırlı kalmamalıdır. Şiddete tanık olan herkesin, sessiz kalmayı bırakıp şiddetin her şeklinin karşısında durması gerekmektedir. ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ anlayışı, bir gün o yılanın herkesi sokmasıyla sonuçlanır. Kadına yönelik şiddeti görmezden gelen, sessiz kalan, normalleştiren herkes bu suçun bir parçasıdır. Ya topluca sesimizi yükseltir, bu düzeni değiştiririz ya da bir gün yalnız kaldığımızda hiçbir desteğin olmadığını fark ederiz. Toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele etmek, sadece kadınların değil, tüm toplumun görevidir. Çünkü şiddetle mücadelede başarısızlık, yalnızca kadınların değil, hepimizin kaybıdır. Artık susmamalı, ifşa etmeli, harekete geçmeliyiz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Sahalarda hasar tespit çalışması yapılıyor

Published

on

By

Spor Dairesi Müdürlüğü, hafta sonu ülkemizi etkisi altına alan şiddetli fırtına sebebiyle ülke genelindeki saha ve tesislerde meydana gelen hasarların tespiti ve oluşan hasarların giderilmesi için geniş çaplı bir çalışma başlattı.

Bu bağlamda Spor Dairesi Müdürü Mustafa Sütçü ve beraberindeki heyet spor tesislerinde meydana gelen hasarları yerinde inceleyerek sorunların giderilmesi ve kısa sürede tesislerin kullanabilir duruma getirilmesi için çalışmaya başladı. Konuyla ilgili olarak açıklamada bulunan Spor Dairesi Müdürü Mustafa Sütcü, ada genelinde olumsuz hava koşulları sebebiyle spor tesislerinde de bir takım sıkıntıların yaşandığını belirtti.

Sütcü, tüm bölgelerden gerekli bilgileri toparladıklarını ve kendilerinin de oluşan hasarları yerinde inceleyerek Planlama ve İnşaat Dairesi’ne gerekli bilgileri aktardıklarını ve koordineli bir biçimde meydana gelen hasarların giderilmesi için çalışma başlattıklarını açıkladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam