Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Türkan Şoray KKTC’de: ‘Kıbrıslı Türk kardeşlerimle buluşacağım için çok mutluyum’

Published

on

Türk sinemasının duayeni Türkan Şoray, Girne Amerikan Üniversitesi’nin kuruluş yıldönümü ve Akademik Yılı açılış törenine katılmak üzere KKTC’de..

Ercan Havalimanı’nda BRT‘ye konuşan Türkan Şoray, özgür Kıbrıs’ta olmanın kendisini gururlandırdığını belirterek, “Burada Kıbrıslı Türk kardeşlerimle buluşacağım için çok mutluyum” dedi.

Türkan Şoray, “Çok heyecanlıyım. Kıbrıs Türkleri’ni çok seviyorum. O kadar sıcak o kadar cana yakınlar ki sıcaklıklarını özledim” şeklinde konuştu.

50 yıl önce Kıbrıs’a geldiğini ve unutulmaz anılarının bulunduğunu hatırlatan Şoray, o ziyarette Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş ile dans ettiğini ve fotoğraflarının da olduğunu anlattı.

Ziyareti kapsamında yarın GAÜ Akademik Yılı açılış törenine katılacak olan Türkan Şoray’a fahri doktora ünvanı takdim edilecek.

Şoray, Perşembe günü ise Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Girne Belediyesi ve BRTK işbirliğinde Girne Ramadan Cemil Meydanı’nda kurulacak açık hava sinemasında Kadir İnanır ile baş rollerini paylaştığı “Selvi Boylum Al Yazmalım” filminin gösterimine katılacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Erhürman mülkiyet konusunda açıklamalarda bulundu:TMK kurulurken ne yapıldıysa, şimdi de o yapılmalı

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, mülkiyet konusuna ve yapılması gerekenlere dikkat çekerek, Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) kurulurken ne yapıldıysa, şimdi de onun yapılması gerektiğini vurguladı.

CTP’den verilen bilgiye göre, katıldığı programda soruları yanıtlayan Tufan Erhürman, müzakereler başladığından beri mülkiyet meselesinin, masadaki temel meselelerden biri olduğunu belirterek, “Hukukun siyasetin enstrümanı haline getirilmesi, Kıbrıs Rum liderliğinin ilk uygulaması değildir. Bu memlekette insanlar, Loizidou davasını çok iyi bilir. O davada, kullanım kaybından doğan zararı talep ediyordu. Kullanım hakkından doğan zarar 2000’li yılların başında ödendi, ancak tapu hâlâ kadının elinde kaldı. Bunlar çok eski yıllardı.” dedi.

2003 yılında Mal Tazmin Komisyonu’nun kurulduğunu anımsatan Erhürman, “Adı üstünde, bir ‘tazmin’ komisyonuydu. AİHM dedi ki; sadece tazminat yetmez. Eğer mümkünse iade, değilse takas, o da olmazsa tazminat söz konusu olur. Bu unsurları içeren bir mekanizma kurmanız gerekir dedi AİHM. Biz de 2005’te TMK’yı kurduk. 2005 yılından itibaren bu ülkede artık mal tazmin komisyonu değil, TMK vardır. TMK yalnızca tazminata hükmetmez, belli durumlarda takasa ve iadeye de hükmedebilir. Bu sistemi üç ayak üzerine kurduk.” diye konuştu.

– “Rumlar ‘hayır’ dediği için Kıbrıs sorunu kapsamlı bir çözüme ulaşamadı”

Erhürman, “2005, 2004 referandumlarının bir yıl sonrasıdır. Kıbrıslı Rumlar ‘hayır’ dediği için Kıbrıs sorunu kapsamlı bir çözüme ulaşamadı. Müzakerelerin altı başlığından biri de mülkiyettir. Kapsamlı bir çözüme ulaşılmış olsaydı, mülkiyet konusunda da çözüm sürecine girmiş olacaktık. 2025’te bu meselenin büyük kısmı çözülmüş olacaktı.” diyerek Kıbrıslı Türklerin çözüm iradesini dünyaya göstermenin önemine işaret etti.

O dönemde de Hurma ve Orams davalarının açıldığını kaydeden Erhürman, söz konusu dönemde de inşaat sektöründe bir hareketlenme başladığını kaydetti.

“2010’da Demopoulos davasında AİHM bir karar üretti ve ‘Biz TMK’yı etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul ediyoruz.’ dedi. 2004’te biz ‘evet’ dedik, çözüm irademiz olduğunu ortaya koyduk. TMK Yasası’nın giriş kısmını açsınlar, orada açıkça yazıyor: Bu yasa iki bölgeli yapı ilkesi üzerine inşa edilmiştir. İki bölgeli yapı, iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyonun unsurlarından biridir. Biz, mülkiyet konusunda iki bölgeliliği esas alıyoruz ve yasamızı buna göre şekillendiriyoruz demiştik.” diye konuşan Erhürman, söz konusu dönemde AİHM kararlarında ne denmişse, ona uygun yasa yapıldığını söyledi.

– “Dünya, iki devletli çözümün Türkçesinin ‘çözümsüzlük çözümdür’ olduğunu biliyor”

Tufan Erhürman, “Çözüm iradesi, iki bölgelilik ilkesi, AİHM kararlarına uyum… 2010’dan 2024’e kadar Rum tarafından açılmış bir dava duymadık. TMK çok mu mükemmel çalıştı? Hayır. Parası hep eksik kaldı. Davalar gerektiği hızda tamamlanamadı. Buna rağmen biz 2024’e kadar geldik. Çünkü 2017’ye kadar çözüm iradesini taşıyorduk. 2017 yılı da dahil olmak üzere biz çözüm irademizi devam ettirdik.” dedi.

Söz konusu dönemde Kıbrıslı Rumların dava açacak siyasi ortamının bulunmadığına işaret eden Erhürman, “Bu davalar hukuki değil, siyasetin aracı haline getirilmiş davalardır. Siyasi hareket ediyorsan, siyasi yanıt alırsın. Bizim söylediğimiz şuydu: Biz çözüm istediğimizi defalarca ispatladık. Hem çözüme gelmeyeceksiniz hem de bizim insanımıza teker teker dava mı açacaksınız? Bunu dünyaya net bir şekilde anlattık. Ne zaman ki Ersin Tatar geldi ve ‘iki devletli çözüm isterim’ dedi, işte o zaman dünya iki devletli çözümün Türkçesinin “çözümsüzlük çözümdür” olduğunu zaten biliyordu.

Erhürman, Hristodulidis’in “Ben çözüm istiyorum, ama bu arkadaş çözümsüzlüğü savunuyor” cümlesine döndüğünü söyledi ve “Bizim üstünde durduğumuz meşru zemin sarsılmaya başladı.” dedi.

– “Çözüm, TMK’da ne yaptıysak odur”

“Yabancılara mülk satışına düzenleme getirilmezse içeride de dışarıda da başımıza işler açacak” diye defalarca uyarılar yaptıklarını söyleyen Erhürman, “Neden söylüyorduk? Çünkü geçmişi biliyorduk. Hangi durumlarda hangi araçların kullanıldığını biliyorduk. Bile bile duvara tosladık. Çıktı Ersin Bey, İskele’deki toplantıda ‘Ben arkanızdayım, yürüyün, korkmayın’ dedi. Şimdi diyor ki ‘Ben zaten söylemiştim Güney’e geçmesin, geçerse tutuklanacak.’ Bugüne kadar hiçbir şey bilgiyle, akılla yapılmadı.” dedi.

Yabancılara mülk satış konusunda önce başka yasa sonra başka yasa çıkarıldığına dikkat çeken Erhürman, yabancı yatırımcının “İlle de Kıbrıs’tan mal almayı mı beklediğini” sordu ve “Bir gecede hukukun değiştiği ülkede, iki Macar’ın mahkûm olduğu bir yerde bu yasa güven yaratacak ve alıcı bir değil iki tane mal mı alacak? Çözüm, TMK’da ne yaptıysak odur.” dedi.

Rum Liderliğinin aldığı kararların hukuken değil siyaseten alındığını belirten Erhürman, “Bu işlerin hiçbiri yalnızca hukuk meselesi değil. Birileri de çıktı ‘İTEM Yasası’ diyor. Rum hukukuna göre eşdeğere alınan tapu ile tahsis tapusu arasında fark mı var? Hiçbir şey bilmeden, durmadan karınlarından konuşarak çözüme gideceklerini sanıyorlar.” dedi.

– “İki bölgelilik ilkesi çok önemlidir”

“2005’te ne yaptıysak, onları yapacağız. İki bölgelilik ilkesi çok önemlidir” diyen CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Ersin Tatar’ın dört buçuk yıllık görev süresi içinde kaç defa parti başkanlarını toplantıya çağırdığını sordu.

“Bu konuyla ilgili hiç toplantı yaptı mı? Hep ezbere konuşmalar. 2005’te Sayın Talat cumhurbaşkanıydı, çözüm iradesi açıktı. Müzakere masasını oluşturdu. Ama sadece müzakere masasını değil, mülkiyet masasını da oluşturdu. Kayıplar konusuyla ilgili de dava açıldı. Biz bu üç ayak üzerinden çalıştık. Son dönemde müzakere masası yok.” diye konuşan Erhürman, memlekette her şeyin zorlaştığını söyledi.

– “Halk kararını verdi, değişim geliyor”

İnşaat sektörünün türbülansa sokulduğunu, onunla beraber 60-70 sektörün de etkilendiğini belirten Erhürman, “Bu arada sen, büyük bir başarı sergileyerek Güney’den Kuzey’e kayan ekonomiyi tersine çevirdin. Diploma rezaletleriyle yükseköğretimi sarstın. Sanayi açısından durum ortada. Turizmde senin pahalılığın, Yunan adalarıyla kıyaslanamaz hale geldi. Casino turizmi olmasa turizm diye bir şey kalmazdı şu anda. Turizm acenteleri sıkıntı içinde. Bu maliye nereden toplayacak.?” diye sordu.

İnşaat sektörünün, hiç olmaması gereken şekilde öncü sektör yapıldığını vurgulayan Erhürman, 1 euronun, 44 TL olmasına rağmen ekonominin Güney’e kaydırılmasını eleştirdi.

“Adına hükümet diyen yapının hiçbir çözümünün olmadığını” savunarak, “Neresinden tutsan elinde kalacak bir yapı. Bu arkadaşlar kendi hallerine kalsalardı çoktan gitmişlerdi. ‘Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar erken seçim olmamalı’ dediler. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte bir değişim gerçekleştirip doğru zemine geçmek zorundayız” diyen Erhürman, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından erken seçimin “kapıda” olduğunu iddia etti.

Tufan Erhürman, “Bugünkü durumdan çok mutluyum diyenler, bugünkü durumun devamına oy versin. ‘Hem ağlarım hem giderim’ halleri çok yorucudur. Ama böyle bir şey yok. Sokakta gördüğümüz belli. Kıbrıs Türk halkı kararını verdi, değişim iradesi nettir. Bu halk kararını verdi, değişim geliyor.” diye konuştu.

Diplomasi ve diyaloğun önemine de işaret eden Erhürman, “Türkiye Cumhuriyeti ile de AB ile de BM ile de diplomasi ve diyalog.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler:Mavi Vatan Türkiye ve KKTC’nin egemenlik hakkıdır

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Gaziantep Üniversitesi’nde “Kıbrıs Sorunundaki Son Gelişmeler ve Mavi Vatan” konulu konferans verdi.

Meclis Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Sait Mesut Doğan tarafından karşılanan Öztürkler, Doğan ile kısa bir görüşme gerçekleştirdi, kampüs hakkında bilgi aldı.

Kıbrıs gazilerinin de izlediği konferansta konuşan Öztürkler, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’in en uzun sahil şeridine sahip ülkesi olduğunu, ancak Antalya Körfezi’nden çıkamaz duruma getirilmeye çalışıldığını ve bunun asla mümkün olamayacağını vurguladı.

Mavi Vatan’ın enerji kaynaklarının transferindeki kritik rolüne dikkat çeken Öztürkler, Yunanistan’ın Sevilla Haritası ile oluşturmak istediği sınırlamaların KKTC ve Libya ile imzalanan münhasır ekonomik iş birliği anlaşmaları sayesinde bertaraf edildiğini belirtti.

“Mavi Vatan sadece bir harita veya askeri doktrin değil, Türkiye’nin ve KKTC’nin denizlerdeki egemenlik haklarını, güvenlik vizyonunu ve jeopolitik kararlılığını temsil eden bir stratejidir.” diyen Öztürkler, Doğu Akdeniz’deki deniz yetki mücadelesinin yalnızca enerji paylaşımıyla sınırlı olmadığını, hukukun, caydırıcılığın ve diplomasinin yanı sıra askeri gücün de bu süreçte belirleyici olduğunu ifade etti.

Öztürkler, KKTC’nin bu mücadelenin asli taraflarından biri olduğunun altını çizerek, sahip olduğu kıyı uzunluğu, fiili egemenliği ve Türkiye ile olan güçlü iş birliğinin KKTC’yi önemli bir bölgesel aktör konumuna taşıdığını dile getirdi.

Mavi Vatan’a her fırsatta sahip çıktıklarını belirten Öztürkler, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşunun bu süreçte kendilerine büyük bir güç verdiğini kaydetti.

Öztürkler, Kıbrıs tarihi hakkında öğrencilere önemli bilgiler aktararak, terör örgütü EOKA’nın Kıbrıs Türklerini adadan sürmek için uygulamaya koyduğu Akritas Planı’nın bugün bile etkisini sürdürdüğünü ifade etti.

Avrupa Birliği, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın federasyon çatısı altında Türk askerinin adadan çıkması için her yolu denediğini hatırlatan Öztürkler, iki devletli çözüm vizyonundan ve egemen eşitlikten taviz verilmeyeceğini altını çizdi.

Öztürkler, Kıbrıs Türk halkının Anavatan Türkiye’ye bağlı kalarak mücadelesini sürdürdüğünü ve Türkiye’nin etkin garantörlüğünden asla vazgeçmeyeceğini belirtti.

1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nden doğan haklarının Rumlar tarafından gasp edildiğini, ancak Kıbrıs Türklerinin mücadelesinden vazgeçmediğini vurgulayan Öztürkler, şehitleri rahmetle, gazileri minnetle andı.

Öztürkler’e ziyaretinde Cumhuriyet Meclisi Genel Sekreteri Seral Fırat ile KKTC Gaziantep Konsolosu Kerem İzmen eşlik etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

KTMMOB İnşaat Mühendisleri Odası’ndan ulusal kongre katılımı ve uluslararası temas

Published

on

By

KTMMOB İnşaat Mühendisleri Odası’nın (İMO), ulusal ve uluslararası düzeyde iki önemli etkinlikte kurumsal temsiliyet sağladığı bildirildi.

KTMMOB İMO’yu temsilen Başkan Abdullah Ekinci, Sayman Hüsnü Coşan, Yönetim Kurulu Üyeleri Gözde Oğuz, Ayşe Pekrioğlu Balkıs, Buğra Ebedenölmez, Arif Soykök ve Oda üyeleri etkinliklerde yer aldı.

İMO’dan verilen bilgiye göre, bu kapsamda ilk etkinlik, TMMOB İMO tarafından İstanbul ve Erzurum şubeleri yürütücülüğünde düzenlenen 11. Ulusal Beton Kongresi oldu.

22–24 Mayıs tarihleri arası Erzurum Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen kongrede, “21. Yüzyılda Beton” temasıyla betonun teknolojik evrimi, çevresel etkileri, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik gibi başlıklarda planlandı.

Kongrenin açılışında konuşan KTMMOB İMO Başkanı Abdullah Ekinci, üniversite-sanayi iş birliğinin önemine değinerek, sürdürülebilir beton teknolojileri, karbon salınımının azaltılması ve yapı güvenliği konularının altını çizdi.

KTMMOB İMO’nun bilimsel iş birliklerine verdiği önemi vurgulayan Ekinci, katılımcıları KKTC’de düzenlenecek mühendislik etkinliklerine davet etti.

Diğer gelişme ise İMO–ECCE (Avrupa İnşaat Mühendisleri Konseyi) Ortak Toplantısı oldu.

Dün çevrimiçi düzenlenen toplantıya, TMMOB İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna, 2. Başkan Selçuk Uluata, Sekreter Üye Bülent Tatlı, Genel Sekreter Serap Dedeoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Eylem Gümüş Yılmaz ile KTMMOB İMO Başkanı Abdullah Ekinci’nin yanı sıra; ECCE Başkanı Platonas Stylianou, 2. Başkan Jeanette Munoz Abela, önceki Başkan Andreas Brandner ve Genel Sekreter Maria Karanasiou katılım sağladı.

Toplantıda Avrupa’daki mühendislik iş birlikleri, teknik gelişmeler ve ortak projeler ele alındı.

İMO’nun bu iki etkinlikteki güçlü temsiliyetinin, Türkiye ve Avrupa’daki meslek örgütleriyle teknik ve bilimsel bağları pekiştirdiği; gelecekteki ortak çalışmalar için sağlam bir zemin oluşturduğu ifade edildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam