Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

GAÜ’den Türk sinemasının duayen ismi Türkay Şoray’a fahri doktora ünvanı

Published

on

Yükseköğrenimde 40’ıncı yılına giren Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ), 2024-2025 akademik yılının açılış töreninde Türk sinemasının duayen ismi Türkay Şoray’a fahri doktora ünvanı verdi.

Akademik yıl için GAÜ’de düzenlenen törene üniversite yetkililerinin yanı sıra, öğrenciler, akademik kadro, siyasiler, yurt dışından üniversite rektör ve temsilcileriyle davetliler katıldı.

“Yeşilçam’ın Sultanı” olarak anılan Türkan Şoray da GAÜ İletişim Fakültesi öncülüğünde ülkeye gelerek töreni izledi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende GAÜ’nün 40’ıncı yılı nedeniyle hazırlanan video gösterildi.

Törene, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da katıldı. Ertuğruloğlu, Türkan Şoray’a GAÜ adına anı plaketi sundu.

-Yurtsever: “KKTC’nin ilk üniversitesi GAÜ bilgiye, öğrenmeye ve gelişmeye adanmış bir üniversitedir”

Törende GAÜ Rektörü Prof. Dr. Serdar Yurtsever ve GAÜ Kurucu Rektörü Serhat Akpınar konuşma yaptı.

İlk sözü alan Yurtsever, “KKTC’nin ilk üniversitesi GAÜ’nün, bilgiye, öğrenmeye ve gelişmeye adanmış bir üniversite olduğunu” vurgulayarak, 40’ıncı yılı kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.

Bilginin hızla değiştiği, dijital devrimlerin, teknolojik yeniliklerin ve küresel dinamiklerin hayatı her geçen gün yeniden şekillendirdiğini kaydeden Yurtsever, girişimci ve araştırmacı bir üniversite olmanın yalnızca bir hedef değil, sorumluluk olduğunu vurguladı.

Yurtsever, girişimci ve araştırmacı ruhla bilgi üretmenin, yenilikçi çözümler geliştirmenin ve bu bilgiyi toplumun faydasına sunmanın temel görevleri olduğunu ifade etti.

Dünyanın ve toplumun şu an için en büyük ihtiyacının barış olduğunu belirten Yurtsever, 2024-2025 Akademik yılını “Barış Yılı” ilan ettiklerini söyledi.

Barış içinde yaşamanın ve barışı inşa etmenin değerinin her zamankinden fazla önem kazandığını da belirten Yurtsever, bugünkü nesillerin, kendinden önce yaşayan kuşakların hayali olan barışı gerçekleştirebilecek bilgiye, teknolojiye ve küresel iş birliğine sahip olduğunu vurguladı.

Yurtsever, konuşmasında gençlere de seslenerek, barışın, eşitliğin ve adaletin kurucu ve savunucuları olmalarını istedi.

-Akpınar: “GAÜ, KKTC’ye, onun dünyadaki yerine ve Kıbrıs Türk toplumuna önemli değerler ve başarılar kazandırdı”

GAÜ Kurucu Rektörü Serhat Akpınar, küçük bir çalışma ofisinde KKTC’nin ilk üniversitesi GAÜ’nün kuruluşu için çalışma yaptıkları günlere işaret ederek, 40 yıl uzun gibi görülse de dünyadaki üniversitelerin kuruluşunun çok daha eskiye dayandığını söyledi, “Biz daha emekleme sürecindeyiz” dedi.

GAÜ’nün 40 yıllık süreçte, KKTC’ye, onun dünyadaki yerine ve Kıbrıs Türk toplumuna önemli değerler ve başarılar kazandırdığını ifade eden Akpınar, üniversitenin bugünlere ulaşmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

Ülkedeki üniversitelerin KKTC ve Kıbrıs Türk varlığı için taşıdığı önemin fark edilmesi gerektiğini de söyleyen Akpınar, KKTC üniversitelerinin dünya insanına hizmet vermek üzere kurulduğunun unutulmaması gerektiğini belirterek şöyle devam etti:

“Üniversiteleri dünyadan koparan, ağırlaşan TC-KKTC muhaceret kuralları, öğrencilere yönelik zorlaştırılan vize uygulamaları, çift vize uygulamaları, KKTC’deki yerleşik ve katı bürokratik düzenlemeler, öğrenci hareketliliğini sınırlayan kurallar, yükseköğretim kurumlarına uluslararası kabul için destek vermek yerine bu girişimleri günlük kararlara kurban etmek… Meclis’te yükseköğretimle ilgili yasaları bekletmek ve sorunların ateşini körüklemek gibi vahim sonuçlar üniversiteleri çok zorlamaktadır.”

Konuşmaların ardından akademik yılın ilk dersini Prof. Dr. Ronald Lionel Douglas French verdi. French’e “Emeritus profesörlük” payesiyle GAÜ cübbesi takdim edildi.

Quartret grubunun müzik dinletisi ardından Türk sinemasının yıldızı Türkan Şoray’a fahri doktora unvanı takdim edildi.

Şoray’a, “Balıkçı Kız” sinema filminden esinlenerek hazırlanan kırmızı-mavi renkte GAÜ cübbesi de giydirildi.

Konuşmasına “Benim için eğitim, okul, üniversite kutsaldır” diyerek başlayan Türkan Şoray, GAÜ’ye davet edilerek bu şekilde onurlandırılmasının gururla hatırlayacağı anılar arasında yer alacağını vurguladı.

“50 senedir Kıbrıs benim sevdamdır…” diyen Şoray, 50 yıl önce buraya geldiğinde, “Kıbrıs’ta her şey güzel olsa…” diyerek içinden bir dilek geçirdiğini, ülke bağımsızlığa kavuştuğunda da en az Kıbrıslı Türkler kadar sevindiğini söyledi.

“Kıbrıs’a gelmek, sıcakkanlı insanlarıyla kucaklaşmak hayalimdi. GAÜ’nün değerli daveti benim için büyük mutluluk oldu, seve seve geldim” diyen Şoray, üniversitenin başarılarının sürmesini diledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Akgünler Denizcilik yeni hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişletti

Published

on

By

Akgünler Denizcilik’in 25. kuruluş yıl dönümünde, yeni nesil, yüksek kapasiteli hızlı deniz otobüsü “Grand Master” ile hizmet ağını genişleterek, Girne-Taşucu arası seyahat süresini 2 saat 30 dakikaya indirdiği bildirildi.

Akgünler Denizcilik’ten verilen bilgiye göre, 24 Temmuz itibarıyla Girne-Taşucu-Girne hattında seferlerine başlayan gemi, 43 araç ve 430 yolcu kapasitesine sahip.

Akgünler Denizcilik Genel Müdürü İbrahim Baştuğ, “25. yılımızı kutlarken ailemize katılan Grand Master ile hizmet kalitemizi bir adım daha yukarıya taşıyoruz. Yolcularımıza hızlı, konforlu ve zaman kazandıran bir yolculuk deneyimi yaşatmayı amaçlıyoruz. KKTC ile Türkiye arasındaki ulaşımı daha da güçlendirecek bu yatırım, deniz taşımacılığında her zaman hizmet kalitesini artırma hedefinde olan lider firma olmamızın bir göstergesidir.” şeklinde konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.Başbakan Ünal Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının bir özgürlük kullanımı olmadığını belirterek, “Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” dedi.

Üstel, “düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır.” diyerek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini kaydetti.

Başbakanlık’tan yapılan açıklamaya göre Üstel, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasını vatan yaparken, canı pahasına mücadele verdiğini anımsattı.

“EOKA’dan önce de Kıbrıs Türk halkı, ENOSİS idealini benimseyen Rumların, kilisenin hedefiydi. Kıbrıs Türkünün insan hakları ve insan haklarına bağlı olarak özgürlükleri, zayıflatılmadan öte yok edilmeye çalışıldı. Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin, hedeflerindendi.” diyen Üstel, Güvenlik Kuvvetleri kurulurken, TMT’nin askeri görevini üstlendiğini kaydetti.

-“İnsan hakları bütün hakların önünde”

UBP’nin TMT’nin siyasi anlamda bayrağını devraldığını ifade eden Üstel, “Bu bir süreçtir ve bizler, gerek UBP, gerekse var oluşunda etkin yer aldığımız hükümetlerde TMT’nin nitelikli demokrasi anlayışını ileriye götürüyoruz.” dedi.

KKTC’de basının özgür olduğunu, hatta gazeteci olmayanların bile, kendini gazeteci ilan ederek yayın yapmasını sabırla izlemeyi tercih ettiklerini belirten Üstel, insan haklarının bütün hakların önünde olduğunu ifade etti.

– “Düşünce özgürlüğünü bilmeyenler, düşünce özgürlüğünün düşmanıdır”

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir.” ifadelerine yer veren Üstel, toplumun ortak değerlerine saldırı nitelikli her türlü yayının da bir özgürlük kullanımı olmadığını belirtti.

“Düşünce özgürlüğünü bilmeyenlerin düşünce özgürlüğünün düşmanı” olduğunu ifade eden Üstel, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın tarihi kişiliğini hedef alan yayını, hukuk devletinin ağırlığına uygun olarak takip ettiklerini de kaydetti.

-“Gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz”

“Hükümetimiz ve şahsım bu konuda gerekenin yapılmasıyla ilgili kesin bir kararlılık içindeyiz.” diyen Üstel, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının lider vasıflı bir bireyi olarak tüm Türklük dünyasında yüksek itibar sahibi olduğunu vurguladı.

Üstel, “Aramızdan bedenen ayrılması, fikirleriyle sonsuza dek yaşamasına engel değildir. Bu düşüncelerimiz toplum liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve var oluş mücadelemize hayatın her alanında katkı koyan isimlerimiz için de geçerlidir.” dedi.

Toplumsal barışı, yüksek bir duyarlılıkla korumak zorunda olduklarını ifade eden Üstel, düşünce özgürlüğüyle alakası olmayan yaklaşımlara gösterilecek her hoşgörünün, benzer yaklaşım içinde olanları cesaretlendirdiğini belirtti.

Üstel, düşünce özgürlüğüne değer veren herkesin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin, düşünce özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı tavır koymaktan çekinmemesi gerektiğini dile getirdi.

Üstel, “Özgürlüğe zarar veren her türlü yayın, beyan ve yaklaşım, yılan gibidir. Gün gelir bugün seyredenleri de sokar. Kimse, ‘Beni sokmayan, yılan bin yaşasın’ diyemez.” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

GKRY, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 380 bin euro bağışladı

Published

on

By

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’ne (KŞK), 380 bin euro bağışladı.

Bu bağışla GKRY’nin 2005’ten bugüne KŞK’ye sağladığı mali yardım 4 milyon 392 bin 700 euroya yükseldi.

KŞK’den yapılan açıklamada, bağışın kazı çalışmalarının güçlendirilmesi ve kazı ekiplerinin artırılması da dahil olmak üzere KŞK’nin 2025’teki çalışmalarını destekleyeceği kaydedildi.

KŞK’ye yapılan bağışların, Komite’nin kayıp şahısların kalıntılarının tespit edilmesi ve ailelerine iade edilmesi amacına katkıda bulunduğu belirtilen açıklamada, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kayıplardan, şu ana kadar toplam 1055 kişinin kimliklendirilerek, usulüne uygun cenaze töreniyle ailelerine teslim edildiği hatırlatıldı.

Açıklamada, projenin devamı için Kayıp Şahıslar Komitesi’nin bağışçı desteklerine ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam