Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

GAÜ’de “Kıbrıs, Bugün ve Yarın Paneli” düzenlendi

Published

on

Girne Amerikan Üniversitesi’nde (GAÜ) “Kıbrıs, Bugünü ve Yarını” başlığı altında panel düzenlendi.

GAÜ’den verilen bilgiye göre, panelde Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen partilerin temsilcileri akademisyen ve öğrencilerle görüşlerini paylaştı.

GAÜ Milenium Senato Kongre Merkezi’nde yer alan panele, Ulusal Birlik Partisi (UBP), Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Demokrat Parti (DP) temsilcileri katıldı. YDP temsilcisi Turan Büyükyılmaz ise “bir yakının ani rahatsızlığı” nedeniyle panele katılamadı.

GAÜ Siyasal Bilimler Fakültesi Dekan Yard. Doç. Dr. Hasibe Şahoğlu’nun koordinatörlüğünü üstlendiği, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. M. Sadık Akyar’ın ise moderatörlüğünü yaptığı panelde, UBP Parti Meclisi Üyesi Özer Kanlı, DP Parti Meclisi Üyesi Salih Çeliker ve CTP’den MYK Üyesi Doç. Dr. Muhittin Tolga Özsağlam yer aldı.

Panelin ilk bölümünde “tarihi süreç”, diğer bölümünde ise “güncel durum” değerlendirildi, temsilciler görüşlerini, partilerinin program ve politikalarına göre ele aldı.

UBP adına panele katılan Gazeteci – Yazar Özer Kanlı, Kıbrıs adasının Osmanlı tarafından alınması ve İngilizlere kiralanması sürecini anlattı, sonrasında ortaya çıkan “Kıbrıs sorunu” kavramının ise İngiltere’nin uyguladığı “strateji” ve “oyunları” sonucu oluştuğunu kaydetti.

“Onların Ada’da egemen üsleri var da, bizim niçin egemen devletimiz olmasın.” diyen ve Türkiye’nin etkin garantörlüğünden vazgeçilemezliğin altını çizen Kanlı, federasyonunun “kandırmaca” olduğunu, Kıbrıs Türk halkının devletine sahip çıkmaya devam edeceğini vurguladı.

KKTC’nin bugün çok önemli kazanımları olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte enerji alanlarındaki hak ve menfaatlerinin korunacağını ifade eden Kanlı, “partisinin TMT’nin devamı olduğu gerçeğinden hareketle, kendileri için federasyonun söylemlerinin bir geçerliliği olmadığını ve tam bağımsızlığa sahip, ayrı bir devlet temelinde bir çözümün” mümkün olduğunu belirtti.

CTP adına söz alan Doç. Dr. Muhittin Tolga Özsağlam da, Türklerin ilk kez Ada’ya gelişlerinin stratejik kaygılar ve “Rum Ortodoks Kilisesi”nin daveti üzerine olduğunu, Rum tarafı iddialarının temelinde yer alan, sorunun 1974’de başladığı söyleminin aksine, 1963 yılının sonunda kırılmanın gerçekleştiğini anlattı.

Bu tarihten sonra BM Barış Gücü’nün görev yapmaya başladığını, bunun da Rum tezini çürüttüğünü ifade eden Özsağlam, Crans Montana’da da Rum tarafının etkisiyle, “masanın çöküşünün” ardından iki devletli çözümün gündeme geldiğini, ancak CTP olarak bugün için, siyasi ve egemen eşitliğe dayalı bir federasyonu desteklediklerini vurguladı.

Doç. Dr. Özsağlam, güçler dengesi kapsamında Türkiye’nin garantörlüğünün devam etmesi gerektiğini ifade etti. Hidrokarbon yataklarından tam olarak istifade etmenin şartının, garantörlüğün devam etmesine bağlayan Özsağlam, bunun da en iyi yolunun federasyon seçeneği olduğunu iddia etti.

Crans Montana’da yaşanan olumsuzlukların, bundan sonraki olası süreçte tekrarlanmaması adına bir takım cezai ve bağlayıcı önerilerde bulunan Özsağlam, iki devletli çözümün adada hukuki olarak kabul görmeyeceğine işaret etti. Karşı tarafın da federasyon konusunda “reddedici” tavır sergilediğini ancak eldeki en uygun çözümün, federasyon olduğunu savunan Özsağlam, eğitim, turizm, iklim değişikliği, liyakat, kamu reformu gibi konulara odaklanılması gerektiğine dair değerlendirmelerde de bulundu.

Demokrat Parti temsilcisi Salih Çeliker de, “Kıbrıs davasının elli yıldır çözülememesinin nedeni, Rumların şımarıklığıdır.” dedi. Çeliker, parti olarak görüşmelere destek verdiklerini, ancak bu görüşmelerin “egemen iki devlet ve iyi komşuluk ilişkileri” kapsamında olabileceği gerçeğinin görülmeyip tam tersine, Rumların “ENOSİS” ülküsünden hiç bir zaman vazgeçmemesi nedeniyle başarısızlıklara uğradığını değerlendirdi.

Çeliker, Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türkleri tanımak, bilmek istemediklerini ifade ederek, ambargolara rağmen KKTC’nin yüksek sayılabilecek bir ivme ürettiğini ve siyasi çözüm ne olursa olsun ülke yönetiminin iç dinamik ve iç işlerine dikkatini yöneltmesi gerektiğini kaydetti.

Panel, GAÜ Rektörü Prof. Dr. Serdar Yurtsever, GAÜ Kültür, Gençlik, Spor Daire Başkanı Türkay Akpınar ve GAÜ Siyasal Bilimler Fakültesi Dekan Yard. Doç. Dr. Hasibe Şahoğlu’nun katılımcılara takdim ettikleri plaketlerin verilmesiyle sona erdi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, İstanbul’da 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’na katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olduğu, Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı destekleriyle, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı yönetim ve sorumluluğunda yapılan 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’na (IDEF 2025) katıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Topçuköy Şehitleri anıldı

Published

on

By

Milli Mücadele Yılları ve 1974 Barış Harekâtı sırasında şehit olan 9 Topçuköylü düzenlenen törenle anıldı.

Topçuköy Şehitler Anıtı önünde yer alan törende konuşan Topçuköy Milli Mücadele ve Şehitleri Yaşatma Derneği Başkanı Metin Balan, Kıbrıs Türk halkının, 1878 yılından 1974 yılına kadar çektiği zulüm ve insanlık dışı muameleyi anımsatarak, üzerinden kaç yıl geçerse geçsin yaşananların unutulmayacağını kaydetti.

Kıbrıs Türk Halkı’nın yaşadıklarının gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurgulayan Balan, 1974 yılından beri ülkede huzur ve özgür bir şekilde yaşandığını ve bunun da 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı sayesinde olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Vekili Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler de, milli değerlere sahip çıkmanın ve şehitlerin bıraktığı mirasın yaşatılmasının önemine değinerek, kahraman şehitlerin bıraktığı miras ve değerleri sonuna kadar yaşatacaklarını vurguladı.

Öztürkler, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51. yıl dönümünü coşkuyla kutladıklarını hatırlatarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün önemine dikkat çekti.

Konuşmasında, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki gelişmelere de değinen Öztürkler, bölgedeki askeri hareketlilik ve uluslararası güçlerin adaya yönelik ilgisinin dikkatle izlenmesi gerektiğini ifade etti.

Öztürkler “Türk askerinin bu adadaki varlığı bizim için kırmızı çizgidir. Anavatanımız Türkiye’nin garantörlüğü, barışın ve huzurun teminatıdır.” dedi.

Topçuköy’lü öğrenciler Elvin Kont ve Jale Eker’in “şehitler ölmez” isimli şiiri okumasının ardından anma töreni dua okunmasıyla son buldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Karayolları Dairesi’nden Lefkoşa Kuzey Çevre yolu duyurusu

Published

on

By

Karayolları Dairesi Müdürlüğü, Lefkoşa Kuzey Çevre yolu köprülü kavşak ile Alayköy bağlantısının Gönyeli-Boğaz yolunun üzerinden geçtiği kesimde bazı yolların çıkmaz sokak olduğunu duyurdu.

Daireden yapılan açıklamada, yollarla ilgili ayrıntılı kroki paylaşılarak bilgi verildi, kırmızı ile gösterilen yolların bundan böyle çıkmaz yol olduğu belirtildi.

Açıklamada ayrıca, Gönyeli-Boğaz Yolu üzerinden bağlantının, yeni yapılmış olan ve krokide yeşil işaretlenmiş güzergahtan 1, 2 ve 3 numaralı kavşaklardan sağlanacağı kaydedildi.

Açıklamada, “Ayrıca yolun bu kesiminde yatay ve düşey işaretleme işleri kapsamında trafik levhası yapımı ve yol çizgisi işlerine devam edilmektedir. Bu güzergâhı kullanacak sürücülerin can ve mal güvenliği açısından dikkatli ve yavaş seyretmeleri, kavşak öncesi yön levhaları ile diğer trafik işaret ve işaretçilerine uymaları önemle rica olunur.” denildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam