Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KTAMS, KAMUSEN, KAMU-İŞ ve HAKSEN, Lefkoşa Kaza Tapu Amirliği’nde grev yapıyor

Published

on

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMUSEN), Kamu İşçileri Sendikası (KAMU-İŞ) ve Eşit Hak ve Adalet Sendikası (HAKSEN) personel eksikliği, bina sorunları ve araç gereç eksiklikleriyle ilgili sorunların giderilememesi gerekçesiyle bugün Lefkoşa Kaza Tapu Amirliği’nde bir günlük greve gitti.

Dört sendika başkanı Lefkoşa Kaza Tapu Amirliği önünde basın açıklaması yaparak, sorunların bir an önce çözülmesini aksi takdirde yarın yeniden grevde olacaklarını belirtti.

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, KAMUSEN Başkanı Metin Atan, KAMU-İŞ Başkanı Ahmet Serdaroğlu ve HAKSEN Başkanı Salih Erşangil, basına açıklama yaptı.

– Bengihan: “Üç kişinin işini bir kişi yapıyor”

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, Lefkoşa Kaza Tapu Amirliği’nde uzun bir süredir devam eden personel eksikliği, bina sorunları ve araç gereç eksiklikleriyle ilgili gerekli adımın atılmadığını ifade etti.

Dört sendikanın bugün grevde olduğunu kaydeden Bengihgan, “Amacımız, halkın hak ettiği hizmeti alabileceği gerekli altyapının olabilmesi, verimli çalışma ortamının sağlanabilmesi ve personelin de artan iş yükü kapsamında görevini hatasız ve kısa sürede yapabilmesidir.” dedi.

Lefkoşa Kaza Tapu Amirliği’ni “Altın yumurtlayan tavuk” olarak nitelendiren Bengihan, kurumun devletin kasasına sözleşmelerden, tapu harçlarından ve devirlerden günlük 10 milyona yakın paranın girdiği bir yer olduğunu söyledi.

Bengihan, amaçlarının halka en iyi şekilde hizmet vermek olduğunu belirterek, “Bunun bilincinde ve sorumluluğundayız.” şeklinde konuştu.

Bengihan, “Hükümet olarak önce personelini ve iş yerini eksizsiz donatacaksın. Halka en iyi hizmeti verebilecek altyapıyı oluşturacaksın. Arsa ya da araziyle ilgili kontrol yapılması gerektiğinde araba tahsis edeceksin. Ancak bir araçları dahi yoktur. Kendi araçlarıyla gitmek zorunda kalıyorlar.” ifadelerine yer verdi.

İş yükünün artması ve personel eksikliği nedeniyle üç kişinin yapacağı işi bir kişinin yaptığını belirten Bengihan, şöyle devam etti:

“6 ay önce ilgili yerden personel aldılar ve başka yere gönderdiler. Biz, ‘burada personel eksiktir, buraya takviye yapın’ dedik. Onlar buradaki personeli aldılar. Böyle bir şey kabul edilemez. Grev yapma konusunda çok istekli değiliz. Çalışanların sabrı kalmadı. Çalışanlar, bu kadar ilgisizliği ve duyarsızlığı hak etmediklerini düşünüyorlar. Burada personel, araç ve altyapı eksik… Tapuları ve kütükleri saklayacak arşiv kalmadı. Sendikalar olarak buna daha fazla katlanacak tahammülümüz yok.”

Bugün iki personelin gönderildiğini belirten Bengihan, görev tanımı ve hangi görevde çalışacakları belli olmadan personel gönderildiğini savundu.

Grevlerinin devam edeceğini ifade eden Bengihan, yarın yeniden grevde olacaklarını belirtti.

Bengihan, “Devir ve ipotek kabulü, tapu kütüklerine kayıt, dilekçe kabulü, değerlendirme yapabilecek memur, yerel araştırma memuru, hacizler şubesinde, puan şubesinde ve kamulaştırma şubesinde görev yapabilecek personel istiyoruz. Burası yolgeçen hanı mı? ” diye konuştu.

Lefkoşa Kaza Tapu Amirliği’nin stratejik öneme sahip bir yer olduğunu vurgulayan Bengihan, kurumun kaderine terk edildiğini savundu.

İhtiyacı karşılayacak personel istediklerini dile getiren Bengihan, gelmediği sürece de grevlerinin devam edeceğini ifade etti.

“Bugün mesai bitimine kadar, söylediklerimizle ilgili gerekli görevlendirmeler ve tanım yoksa, yarın da grev devam edecek. Amacımız çalışanlara huzurlu bir ortam yaratmak, halka da verimli ve kaliteli bir hizmet vermedir.” diyen Bengihan, Lefkoşa Kaza Tapu Amirliği’nin Teşkilat Yasası’nın 36 yıldır güncellenmediğini de söyledi.

Her geçen gün kötüye gidildiğini öne süren Bengihan, yaklaşık iki aydır bir Meclis Başkanı’nın seçilemediği belirtti.

Bengihan, “Memlekette sorunlar aldı başını gidiyor. Daireler itibarsızlaştı, çalışanlar huzurlu değil.” diyerek hükümete eleştirilerde bulundu.

– Atan: “Dairelerde artık kurumsal hafıza diye bir şey kalmadı”

KAMUSEN Başkanı Metin Atan da Lefkoşa Kaza Tapu Amirliği’nin önemli bir kurum olduğunu belirtti.

Kurumda eksik ekipman, araç ve personel konusunda duyarsızlık gösterildiğini savunan Atan, “Dairelerde artık kurumsal hafıza diye bir şey kalmadı.” ifadesine yer verdi.

Duyarsızlığın devam ettiğini ve burada yetki karmaşasının olduğunu savunan Atan, gönderilen iki personelin görev, yetki ve sorumluluklarının ne olduğunu sordu.

“Biz çok meraklısı değiliz grev yapalım… Burada eylem yapmamızın en önemli nedenlerinden biri, vatandaşa iyi hizmet içindir. Arkadaşlarımızın moral ve motivasyonları kalmadı. Biz kendilerine diyalog çağrısında bulunuyoruz.” şeklinde konuşan Atan, sorun çözülmediği takdirde sıkıntının büyük olacağını söyledi.

Atan, “Top artık Bakanlık’tadır. Bakanlığı bir kez daha uyarıyoruz. Bu konuda gerekli adımları atarlarsa, biz de oturur anlaşırız ve grevi kaldırırız diye düşünüyorum.” dedi.

– Serdaroğlu: “İşe göre adam alacaksınız, adama göre iş değil”

KAMU-İŞ Ahmet Serdaroğlu da, kendileriyle dalga geçildiğini savunarak, hükümetin “yok hükmünde” olduğunu ileri sürdü.

“Gerçekler söylenmezse bir gün gelir o gerçekler seni rahatsız eder.” diyen Serdaroğlu, hükümetin insanlarla dalga geçtiğini ileri sürerek, “yeter artık” diye konuştu.

“Bıktık usandık artık. Hemşireleri işçi kadrosunda aldınız. Ondan sonra hemşirelik yapamaz kavgaları başladı. İnsanları birbirine düşürdünüz. Bunların sorumlusu siyasilerdir. İşe göre adam alacaksınız, adama göre iş değil.” ifadelerine yer veren Serdaroğlu, hükümete eleştirilerde bulundu.

İstihdam politikasının değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Serdaroğlu, “Böyle bir sistemde boğulmak beni mahvediyor. Sağlığımızdan oluyoruz. Meclis’te seçilmeyen adam nasıl istifa eder?” dedi.

Böyle siyaset olduğu sürece bütün işçilerin bütün işi yapacağını belirten Serdaroğlu, hükümete istifa çağrısında bulundu.

– Erşangil: “Taleplerimizi sunduk ama hiçbir şey yapılmadı”

HAKSEN Başkanı Salih Erşangil de, bir süredir Lefkoşa Kaza Tapu Amirliği’nin eksikliklerini hem yerinde gezip gördüklerini, hem basına açıklamalar yaptıklarını, hem de taleplerini sunduklarını ancak hiçbir şey yapılmadığını söyledi.

1988’den beri nüfusun arttığını belirten Erşangil, açıklanan nüfusun aksine yaşayan nüfusun çok daha üstünde olduğunu kaydetti.

“O yüzden bu gibi dairelerin iş yükünün artması olağandır. ‘Emekli olanın yerine ancak istihdam yapılacak’ diye bir yasa çıkardılar. Gerekli yerlere kamudan sınavla, liyakatle istihdam yapın.” diyen Erşangil, üyelerinin hakkını korumak için grev de eylem de yapacaklarını ifade etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Boğaz Şehitliği’nde tören düzenlendi….Tatar:Emanetiniz asla çiğnenmeyecek, sonsuza dek yaşatılacaktır

Published

on

By

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51’inci yıl dönümü kapsamında Boğaz Şehitliği’nde tören düzenlendi.

Şehitlik özel defterini imzalayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü, bağımsızlığı ve egemenliği uğruna toprağa düşen aziz şehitleri asla unutmadıklarını, unutturmayacaklarını kaydederek, “Emanetiniz asla çiğnenmeyecek, sonsuza dek yaşatılacaktır” dedi.

Boğaz Şehitliği’nde bugün saat 18.00’de protokol sırasına göre çelenklerin şehitliğe sunulmasıyla başlayan törene Cumhurbaşkanı Tatar’ın yanı sıra, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Ana Muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, bazı bakanlar, sivil toplum örgütü temsilcileri ve askeri yetkililer katıldı.

Saygı duruşu ve saygı atışının ardından bayrakların İstiklal Marşı eşliğinde göndere çekildiği törende Şehitlik Özel Defteri’ni Cumhurbaşkanı Ersin Tatar imzaladı.

Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü, bağımsızlığı ve egemenliği uğruna toprağa düşen aziz şehitleri asla unutmadıklarını, unutturmayacaklarını kaydeden Tatar, “Bugün kendi vatanımızda, kendi devletimizde başımız dik ve özgürce yaşıyorsak bunu sizin fedakarlıklarınıza borçluyuz” ifadelerine yer verdi.

Tatar, Şehitlik Özel Defteri’ne şunları da kaydetti:

“Canlarınız pahasına Kıbrıs Türk halkını bugünlere taşıyan emek ve mücadeleleriniz daima minnet ve şükranla anılacaktır.

20 Temmuz Barış Harekatı’nın 51’inci yıl dönümünde manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz, rahat uyuyunuz, emanetiniz asla çiğnenmeyecek, sonsuza dek yaşatılacaktır. Ruhunuz şad olsun.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Başkanı Öztürkler, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümü nedeniyle resepsiyon düzenledi:’Kıbrıs Türkü bu adada ev sahibidir ve olmaya devam edecektir’

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51. yıldönümü dolayısı ile resepsiyon düzenledi. Meclis bahçesinde gerçekleştirilen resepsiyon Meclis Başkanı Ziya Öztürkler ve eşi Oya Öztürkler’in konukları karşılaması ile başladı.

Resepsiyonda Gençlik Dairesi Vadili Gençlik Merkezi halk dansları tarafından hazırlanan folklor gösterisi ve 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51’nci yıl dönümü sinevizyon gösterimi yapıldı.

Sinevizyon gösteriminin ardından konuşan Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti tarafından Kıbrıs Türk halkına armağan edilen Cumhuriyet Meclisi’nin yeni binasında Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde dönüm noktası olan 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtının yıldönümü Barış ve özgürlük Bayramı’nı kutlamanın gururunu, coşkusunu ve heyecanını yaşadıklarını söyledi. Öztürkler, konuşmasında günün anlam ve önemini anlattı.

Öztürkler, 20 Temmuz’un sadece bir askeri müdahalenin bir kurtuluşun yıldönümü değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkını varoluşunun, kendi kaderini tayin etme hakkının, Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin desteği ile tecelli ettiği, özgür ve güvenli şekilde yaşanan bir coğrafyanın ve onurlu geleceğin temin edildiği bir gün olduğunu vurguladı.

Geleceğe umutla bakan bir halkın bayramının günü olduğunu kaydeden Öztürkler, anavatan Türkiye’ye desteğin dolayı teşekkür ederken, şehitleri saygı ve rahmetle andı, gazilere şükranlarını sundu. Öztürkler “Sesimizi kısmaya çalışanlara karşı bir halkın iradesini, cesaretini, azmini ve mücadele ruhunu ortaya koyduk, “51 yıl sonra bir kez daha ilgili taraflara sesleniyorum. Kıbrıs Türkü bu adada ev sahibidir ve olmaya devam edecektir. Kıbrıs Türkü barışın, hukukun ve adaletin yerini bilir ama teslimiyetin adını bilmez.”dedi.

Öztürkler, Kıbrıs Türk halkının geçmişi unutmadan özden gelen haklara dayalı, egemen eşitlik ve uluslararası eşit statü temelinde, Kıbrıs adası için adil ve kalıcı bir çözüm arayışından asla vazgeçmeyeceğinin altınız çizdi.

Öztürkler, “Biz anlaşma istiyoruz ama bizi yok sayan bir masada devletimizi ve kimliğimizi ortadan kaldırarak değil. Biz bayrağımızı özgürce dalgalandıracağımız onurumuzla yaşayacağımız, gerçeklere dayalı bir anlaşma, iki egemen devletin varlığının kabulünü istiyoruz. “dedi.

Kıbrıs Türkü’nün sömürge idaresine sokmanın mümkün olmayacağını belirten Öztürkler, esarete boyun eğmeyen büyük bir millet olduğunu ifade etti. Öztürkler, konuşmasında “KKTC bağımsız bir devlettir ve öyle de kalacaktır” vurgusu yaptı.Resepsiyon Ayşegül Zaim’in konseri ile sona erdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlu olsun…

Published

on

By

Devamını Oku

Trending

Reklam