Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Polis Genel Müdürlüğü bütçesi komitede onaylandı

Published

on

Polis Genel Müdürlüğü bütçesi 6 milyar 298 milyon 900 bin TL olarak Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde oy birliğiyle onaylandı.

UBP Gazimağusa Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay başkanlığındaki komite toplantısına katılan Polis Genel Müdürü Kasım Kuni, bütçe görüşmesinde yaptığı konuşmada, 3 bin kadroya karşın 2 bin 313 personelle hizmet verdiklerini, 687 münhalin bulunduğunu söyledi. 2 bin 73 polisin hizmet verdiğini belirten Kuni, 240 da itfaiye personeli olduğunu kaydetti. Kuni, 327 sivil hizmet görevlisi, 287 de sivil muhaceret memuru olduğunu kaydetti.

CTP Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu da, sahte diploma soruşturması ile ilgili son durum ve dokunulmazlığı kaldırılması için biriyle ilgili girişim olup olmadığını sordu. İlaç soruşturması, polislerin erken emeklilik ile ilgili talepleri, ek mesailer, trafik konularına değinen Özuslu, trafikte ölümlü kazaların arttığına işaret etti, cezalar yanında altyapıya yatırımın, eğitimin önemine değindi.

CTP Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli de, polisin üstlendiği görevin zorluğuna işaret etti, teşkilat ile ilgili gelişmelerde ve başarılı çalışmalarla gurur duyduklarını söyledi, bütçesine bakanlıklar gibi bakmadığını söyledi. İncirli, artan suç çeşitliliği ve polisin desteklenmesi gerektiğine işaret etti.

Özellikle ilaç konusunda başlatılan soruşturmanın ne aşamada olduğunu soran İncirli, ‘üniversite adası’ KKTC’de ortaya çıkan diploma konusundaki soruşturmalar hakkında da bilgi istedi.

İncirli, bu konuda halka daha açık davranılması durumunda, ayrımcılık yapılmadığının gösterilmesinin, adalet duygusunun da yıpranmamasını sağlayacağını kaydetti. İncirli, çocuk yoğun bakımında yaşananlar ile ilgili de bilgi istedi.

Bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars da, polisin ve bütçesinin önemine işaret ederek, polis bütçesinin yetersizliğine dikkat çekti. Baybars, narenciye sektöründeki çalışanlarla ilgili ne gibi adımlar atıldığını sordu, bütçedeki sıkıntılarla polisin nasıl hizmet verdiğini merak ettiğini söyledi.

Baybars, polisin geleceğe yönelik projelerini bütçede göremediğini, eğitim, teknik altyapıya önem vermesi gerektiğini, insanların özel hayatına önem vermesi, saygı göstermesi gerektiğini anlattı.

Özel güvenlik konusundaki son gelişmeler, tutukluların sınır dışı edilmesi, teminatlar, sivil hizmet görevlileri ile ilgili sorular soran Baybars, polisliğin çok zor bir görev olduğunu ancak adaletli davranılması gerektiğine değindi.

CTP Lefkoşa Milletvekili Fazilet Özdenefe de, polis ve savcılığın adil bir soruşturma süreci yürütmediği, bu çerçevede kişilerin ceza davaları ile ilgili teminata bağlandığı görüşünü dile getirdi. Özdenefe, bu sorunun azalmak yerine arttığını belirterek, bu konuda bilgi talep etti. Özdenefe, “jet raporu”, ilaç, eczacılara yönelik davaları sordu.

-Kuni: “İlaç soruşturmasında 18 bin ifade alındı, 20 bin daha alınacak”

Ara ara milletvekillerinin sorularını yanıtlayan PGM Kuni de, ilaç soruştırması kapsamında bugüne kadar 18 bin ifade alındığını, soruşturmanın geniş bir şekilde sürdüğünü, dosyaların Mali Şubeye aktarıldığını belirterek, sürecin devam ettiğini, 20 bin ifade daha alınacağını, 6-7 ay daha bu sürecin süreceğini söyledi.

Özdenefe, doktorların eczacıların kelepçe ile mahkemeye çıkarılmasını eleştirdi, bunun kendisine göre yanlışlığına değindi.

CTP Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali de, polis bütçesi ve teşkilat şemasına yönelik değerlendirme ve eleştirilerde bulundu. Şahali, polisin kamuoyunu yakından ilgilendiren konularda daha şeffaf olması gerektiğini, ayrıca otoritenin artırılması gerektiğini kaydetti. Şahali, polislerin saldırıya uğramasının otorite eksikliği olduğunu, kamuoyunu ilgilendiren konularda daha adil olunması, hızlı ilerlenmesi, trafikte gerekli önlemlerin alınması gerektiğini, polis hem önleyici hem cezalandırıcı olması gerektiğini söyledi.

CTP Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan da, sahte diploma konusunda Güzelyurt’taki davada bir kişiye neden ayrımcılık yapıldığı ve Gazimağusa Limanında bulunduğu iddia edilen para ile ilgili bilgi istedi.

CTP Girne Milletvekili Ongun Talat da, polis teşkilatının süratle çağdaşlaşması gerektiğini, eskide kalan uygulamaları yenilemesi ve kelepçe, avukat zanlı görüşmeleri gibi konularda gerekli adımların atılmasını istedi. Talat, toplumdaki adalet duygusunun zedelenmemesi gerektiğini ifade etti.

Talat’ın açığa alınan polislerle ilgili sorusu üzerine Kuni, hepsi ceza davası ile ilgili 25 personelin açığa alındığını ifade etti.

CTP Lefke Milletvekili Salahi Şahiner de, bütçe üzerine sorular sorarak, değerlendirmelerde bulundu. Şahiner, bütçenin polisin sıkıntılı bir dönem olacağını gösterdiğini kaydetti.

Kapılarla ilgili soru üzerine Kuni, kapılarda geçişlerin hızlandırılması için Rum tarafındaki kapıların da KKTC tarafındaki gibi genişletilmesi ile çözülebileceğini söyledi.

Canaltay da, kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarına dikkat çekti.

-Kuni: “Diploma konusunda toplam 19 kişi teminata bağlandı, 1 kişi de vekil olduğu için rapor Savcılığa gönderildi…”

Polis Genel Müdürü Kuni, ilk olarak diploma konusuna değindi. Kuni, toplam 19 kişinin teminata bağlandığını, 1 kişinin de vekil olduğu için raporun Savcılığa gönderildiğini, ancak Savcılıktan düzenleme için polise geri geldiğini, 3-5 güne kadar dosyanın tamamlanıp geri gönderileceğini kaydetti.

İlaç soruşturması ile ilgili de çalışmaların sürdüğünü ifade eden Kuni, davaların Savcılığa birlikte gönderileceğini, o yüzden 18 bin ifade alındığını ve 20 bin ifadenin daha alınacağını söyledi.

Kuni, polislerin erken emekliliği ile ilgili çalışmaları olduğunu, ek mesai için yüzde 50 talepleri olduğunu ifade etti. 85 düzensiz göçmenin yurtta kaldığı bilgisini verdi.

Trafikte çekirdekten yetiştirilmesi gerektiğini, yetersiz altyapıya yatırım yapılması gerektiğini ifade eden Kuni, yaka kamerasının Girne ve Lefkoşa’da denenmeye başladığını kaydetti.

Kelepçe kullanılması ile ilgili kuralları anlatan Kuni, yeni doğan servisindeki olayla ilgili de hiçbir şey söylemediklerini, Sağlık Bakanına “basın açıklaması yapmayın” diye bir şey söylemediklerini belirtti.

Narenciye sektöründeki çalışanlarla ilgili sorunlara yönelik polisin suç unsuru tespit etmediğini ifade eden Kuni, özel güvenlik ile ilgili de soruları yanıtladı. Hücrelerin iyileştirildiğini de ifade eden Kuni, narenciye sektöründeki işçilerin şikayetçi olduğunun hatırlatılması üzerine, paraların ülkelerinde alındığını burada alınmadığını söyledi. Kuni, insan ticareti, tehdit, darp gibi iddiaların araştırıldığını kaydetti, darp gibi olayların daha önce olduğunu, para alınması konusunun savcılığa sorulduğunu anlattı. FETÖ soruşturmaları, davalar gibi konuların hatırlatıldığı Kuni, davası sonuçlanan kişilerin bütün özlük haklarının verildiğini, görevlerinin başında olduğunu söyledi.

Kuni, bütçede emeği geçenlere teşekkür etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi komitede görüşüldü, oylama perşembe günü

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 16 milyar 485 milyon 959 bin TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine ilişkin görüşmesini dün gece tamamladı. Komite bütçeyi perşembe günü saat 11.00’de DAÜ bütçesini, ardından Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini oylayacak.

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi bugün, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı bütçelerini görüşecek. Tarım ve Doğal Bakanlığı’na bağlı Kıbrıs Türk Süt Endüstrisi Kurumu, Toprak Ürünleri Kurumu ve Genel Tarım Sigortası Fonu bütçeleri de ele alınacak.

-Kılıç

DAÜ bütçesinin görüşülmesi sırasında söz alan DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç, bir yıl içinde yaptıkları çalışmaları anlatarak hedeflerinin 2027’de denk bütçeye ulaşmak olduğunu söyledi.

Üniversiteye yapılan katkı ve harcamaları sıralayan Kılıç, cari harcamalarda küçülmek için attıkları adımları ve tasarruf tedbirlerinden bazılarını paylaştı.

15 bin 900 civarında öğrencileri olduğunu, YÖK’ün de önerisiyle ağırlıklı olarak 2 yıllık programlar açtıklarını ifade eden Kılıç, bazı dersleri dijital ortama geçirerek daha fazla öğrenciye eğitim verdiklerini kaydetti.

Kılıç, üniversitenin gelirlerini artırmak için dijital alanda yaptıkları çalışmaları da anlatarak, DAÜ’ye olan borçları almak için neler yaptıklarını sıraladı. Kılıç, altyapı ihtiyaçlarının her geçen yıl arttığına işaret etti.

Kılıç’ın konuşmasının ardından komite üyeleri ve Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, DAÜ yetkililerine bütçedeki kalemlerle ilgili sorular sordu. Bürokratlar, Maliye Bakanlığıyla imzalanan protokolle ilgili de bilgi verdi.

Toplantı, DAÜ’nün hazırladığı bütçeyle Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı bütçe arasında fark olması üzerine uzun süre karşılıklı soru cevap şeklinde sürdü.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, geçen yıl kamu maliyesi olarak bu konuya Milli Eğitim Bakanıyla birlikte yoğun mesailer harcandığını belirtti. Maliye Bakanlığı’nın DAÜ’nün vergi borcunu üstlendiğini ve borçlanmalarına da kefil olduğunu belirten Berova, emekliliklerle ilgili de 300 milyonun üzerinde tasarruf beklediklerini söyledi.

Bakanlıkla DAÜ arasında yapılan protokole bağlı olarak gerektiğinde yeni tedbirler alınacağını vurgulayan Berova, DAÜ’ye destek olmak için ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.

Berova, genel kuruldaki görüşmede daha ayrıntılı bilgi vereceklerini ve detaylı tartışacaklarını belirtti. DAÜ’ye yapılan nakdi yardımla ilgili de bilgi veren Berova, gerektiği zaman protokolü yeniden güncelleyeceklerini dile getirdi.

-Çavuşoğlu

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, 5 sene önce DAÜ’nün batacağı uyarısında bulunduğunu ve tutmayan bütçelerle zaman geçirildiğini söyleyerek, protokol yapılana kadar yaşananların bedelinin ödenmesi gerektiğini belirtti.

Çavuşoğlu, protokolle maşlardan indirim yapılmasının bir fedakarlık olarak gösterilmesini eleştirerek, “Mecburdunuz çünkü batırıp geldiniz.. Bizi başka şekilde konuya dahil edemezdiniz” dedi.

DAÜ temsilcilerine hitaben “Gerçekçi olun. Hiçbirinizin DAÜ’yü korumaya niyeti yok. Hala mazeret uydurursunuz” diyen Çavuşoğlu, DAÜ’yle ilgili yaşanan süreci anlattı.

Çavuşoğlu, protokolün yapılması aşamasıyla ilgili detaylı bilgi vererek, “DAÜ’nün isteklerini yerine getirmek DAÜ’yü bitirmek demektir” dedi.

Gereken tedbirler alınmıyorsa bir maaşın daha kesilebileceğini belirten Çavuşoğlu, DAÜ kadar diğer üniversitelerin de değerli olduğuna işaret ederek, onlara hiç bu kadar destek olunmadığını kaydetti.

Tedbir olarak hayata hiçbir şey geçirilmediğini, sadece kağıt üstünde tedbir alınacak dendiğine işaret eden Çavuşoğlu, online ders verecek yetkileri olmadığı halde sınıfları birleştirip, online yapıldığını hatırlattı. Çavuşoğlu, solar enerji talebi olduğunu ama bunun masrafını kimin göreceğinin belirtilmediğini söyledi. Çavuşoğlu, “Öğrenci getirisiyle öğretmen giderini hesapladığımızda 10 bin öğrenci açığımız var” dedi.

Çavuşoğlu’nun konuşmasının ardından komite toplantısı sona erdi. Komite, Perşembe günü Milli Eğitim Bakanlığı ve DAÜ bütçelerini oylayacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

MED Forumu’nda Akdeniz’de güvenlik konusu ve Türkiye’nin tezleri ele alındı.. Koramiral Payal: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı temsil etmiyor

Published

on

By

İtalya merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsünün (ISPI), İtalya Dışişleri Bakanlığının katkılarıyla bu yıl Roma’da 10’uncusunu düzenlediği “MED Akdeniz Diyalog Forumu”nda ilk gün panelleri tamamlandı.
Waldorf Astoria Oteli’ndeki forumda, “Akdeniz’de Deniz Gücü: Küresel Etkiyi Şekillendirmek” başlıklı bir panel yapıldı.

Türk Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Yalçın Payal, panelde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk Halkının Akdeniz’deki haklarının görmezden gelinemeyeceğine vurgu yaptı.

Payal, “Bölgede atılacak bütün adımlar, kıyıdaş devletlerle istişare edilerek atılmalı. Türkiye için önemli olan iki şey var: Bir; deniz yetki alanlarının adil biçimde belirlenmesi, ikincisi de Kıbrıslı Türklerin haklarının verilmesi. Çünkü Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı ve Kıbrıslı Türkleri temsil etmiyor.” diye konuştu.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e en uzun kıyıya sahip ülkesi olduğunu vurgulayan Payal, “Buna rağmen bazı devletler, Türkiye’nin hak ettiğinden daha az bir deniz yetki alanı almasını amaçlıyor. Türkiye’yi bölgede meşru deniz yetki alanları belirlenmesinin dışında tutacak herhangi bir girişimin kabul edilemez olduğu dikkate alınmalıdır.” dedi.

Kıbrıs’ta 50 yıldır barış olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının kendini güvende ve eşit derecede egemen olacağı iki devletli modelden yana olduklarını belirten Koramiral Payal, “Müttefiklerimizin ve ortaklarımızın, adadaki mevcut barışçıl durumu riske atan girişimlerin bir parçası veya tarafı olmamalarını kritik bir mesele olarak görüyoruz.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Topumsal huzuru da tehdit eden kadına yönelik şiddetin hiçbir bahanesi olamaz

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kadına yönelik şiddetin asla kabul edilemeyeceğini söyledi.

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle açıklama yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “kadına yönelik şiddette hiç bir toleransımız olamaz, olmamalıdır. Devletler bu yönde azami gayreti göstermelidir” ifadesini kullandı.

Kadına yönelik şiddetin toplumsal huzuru da tehdit eden, bir insanlık sorunu olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Kadına yönelik şiddet kutsal varlıklarımız olan analarımıza ve insanlığa ihanettir. Kadına yönelik şiddetin hiçbir gerekçesi, hiçbir bahanesi, hiçbir mazareti olamaz.Hiçbir canlıya özellikle de insana ve de kadınlara yönelik şiddet hicbir şekilde asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

“Kadına şiddet eylemleriyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, aile ve yakınlarına sabırlar dilerim” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, şiddet olaylarının yaşanmaması için gereken tebirlerin alınması ve caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğinin altını da çizdi. Cumhurbaşkanı Tatar, tüm kadınların onurlu, özgür ve eşit yaşama haklarını koruma mücadelelerinde daima yanlarında olacağını da vurguladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam