Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

30 yıldır eğitimi kendine dert eden bir vakıf: Kıbrıs Türk Eğitim Vakfı

Published

on

Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasına katkı sağlamayı amaçlayan Kıbrıs Türk Eğitim Vakfı (KTEV), 30 yıldır sınırlı imkanlarla ve gönüllülük esasına dayanan bir çalışmayla faaliyetlerini sürdürüyor.

30 yılda 3 bin öğrenciye destek bursu ve eğitim katkısı, 3 yeni okul, 10 okula ek derslik, 5 okula bilgisayar laboratuvarı, 25 okula bilgisayar desteği, kırtasiye desteği ve okulların altyapı eksikliklerinin giderilmesine katkı sağlayan KTEV’in Yönetim Kurulu Başkanı Umure Örs ve Mütevelli Heyeti üyeleri, yaptıkları çalışmalar ve yapmayı planladıkları projelerle ilgili Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) sorularını yanıtladı.

-Amaç eğitimde fırsat eşitliğine katkı

Eğitimde fırsat eşitliliğine katkı koyma hedefiyle yola çıkan Kıbrıs Türk Eğitim Vakfı, iyi bir ekip, sürdürülebilir finansman kaynağı ile güvenilir ve sürdürülebilir olmak için yoğun bir çaba harcıyor.

KTEV yöneticileri, “Kuruluş amacımızda yer alan okul yapmak, okulların alt yapılarının geliştirilmesine ve tamiratlarına katkıda bulunmak, ihtiyaçlı ve başarılı öğrencilere eğitim olanağı sağlamak, önem verdiğimiz ve her yıl bir önceki yıldan daha fazla katkı sağladığımız alanlardır. Yine amaçlarımız arasında yer alan bilimsel araştırmalara destek sağlamak, kültürel değerlerin ortaya çıkması ve geliştirilmesi ile sanat ve sanatçıların desteklenmesi konusunda da çeşitli çalışmaları desteklemekteyiz” ifadelerini kullanıyor.

30 yılda eğitime farklı araçlarla geniş bir yelpazede katkı sağlayan KTEV, kurumsal yapısı ile de dikkat çekiyor.

KTEV Mütevelli Heyeti, eğitime geniş bir yelpazede sundukları katkıları şöyle sıralıyor:

“Özellikle orta ve lise düzeyinde verdiği burslardan yararlananların sayısı bugün 3 binleri aşmıştır. Ancak KTEV sadece destek bursu sağlayarak eğitime katkı sağlamamakta, bunun yanında kamu eğitim kurumlarının ihtiyaçlarının giderilmesine imkanları ölçüsünde destek sağlamaktadır. Bugüne kadar Eğitim Bakanlığı bünyesine kattığı 3 okul önemli katkılardandır. Okul, derslik, spor tesisi ve teknolojik yatırım destekleri yapmaya devam edebilmek için çalışmalarını sürdürmektedir. Eğitim gören fakat burs kriterlerini sağlayamayan maddi desteğe ihtiyaç duyan herkese elini uzatan bir kurum olarak toplumda yer etmiştir.

Kuşkusuz bugün geldiği nokta 30 yılda edinilen tecrübe ve kurumsal işleyiş ile gerçekleşmiştir. Günümüz ekonomik koşulları her geçen gün eğitim desteğine ihtiyaç duyan kişi sayısının artmasına neden olmaktadır. Sınırlı kamu kaynakları eğitimde fırsat eşitliğini sağlamada yetersiz kalabiliyor. Bu nedenle KTEV ve diğer gönüllü eğitim kuruluşlarına duyulan ihtiyaç da her geçen gün artıyor.”

-“30 yılda büyük bir güven oluştu”

30 yıllık geçmiş ve eğitime yapmış olduğu katkılar nedeniyle toplumda KTEV’e yönelik bir güven oluştuğunun altını çizen Mütevelli Heyeti üyeleri, bu güven ve beklentinin üzerlerine bir sorumluluk yüklediğini kaydediyor.

Destek bursu, eğitim paketi, okul, derslik, halı saha, laboratuvar, kitap, kırtasiye malzemesi yardımı gibi katkılarda bulunan KTEV, 30 yılda 3 bin öğrenciye destek bursu ve eğitim katkısı, 3 yeni okul (KTEV Alasya Anaokulu, Girne KTEV Şht. Hasan Cafer ve Lefkoşa KTEV Anaokulu), 10 okula ek derslik, 5 okula bilgisayar laboratuvarı, 25 okula bilgisayar desteği, 2018 yılında tüm kamu okullarına 75 bin euro değerinde 200 bin defter, birçok okulun altyapı eksikliklerinin karşılanmasına katkı ve 2023-24 eğitim yılında kamu okullarına 2 milyon TL katkı sağlamış durumda.

-Burs kriterleri

KTEV, burs sağlarken, kuruluş amacına yönelik kriterleri dikkate alıyor. Mütevelli Heyeti üyeleri, kriterleri şöyle sıralıyor:

“Burs tüzüğümüz, öğrencinin başarı ve ihtiyaç durumunun değerlendirilmesine dayanıyor. Bu doğrultuda başarı ve ihtiyaç durumunu değerlendiren puan tablomuza göre bir değerlendirme yapıyoruz. Hem başarı hem de ihtiyaç durumu dikkate alınıyor. Bunun yanında ailenin sosyal yapısı ve özel gereksinimli bireylerin ailede yer alıyor olması da dikkate alınan kriterlerdendir.

Ortalaması 7.00’nin üzerinde olan ortaokul ve lise öğrencilerinden başvuru kabul ediyoruz. Yine vatandaş olma kriterimiz de tüzüğümüzde yer alıyor. Üniversite öğrencileri, Bakanlığın sağlamış olduğu burstan yararlanabildiği için bu yaş grubunda az sayıda öğrenci destek bursundan yararlanıyor. Burs formu ve ek belgelerle birlikte başvurular kabul ediliyor. Ağustos ayında başvurular kabul ediliyor ve eylül ayında önce belge üzerinde bir değerlendirme yapılarak sıralama oluşturuluyor. O yıl belirlenen burs bütçemize göre alt puan belirleniyor. En yüksek puandan başlayıp aşağıya doğru sıralama yapılıyor. Puanlama tamamlandıktan sonra, o yıl ilk kez burs alacak öğrenciler Mütevelli Heyeti üyeleri tarafından evlerinde ziyaret ediliyor. Bu durumda öğrencilerin beyan ettikleri koşullara sahip olup olmadıklarına bakılıyor. Daha sonra listeler kesinleştirilerek öğrencilere bilgi veriliyor. Destek burslarımız banka hesap numaraları aracılığı ile her ay öğrencilere ulaştırılıyor. Bu yıl 46 ortaokul, 104 lise ve 6 üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 156 öğrenci KTEV destek bursu 14 öğrenci eğitim paketi ve 2 öğrenci de eğitim desteğinden yararlanıyor.”

-En fazla başvuru Mağusa ve Karpaz bölgelerinden

İlk yıllarda az sayıda başvuru ve on kadar bursiyer ile başlayan yolculuğun zaman içerisinde yılda 50, 80, 100 ve bugün 150’yi aşan sayılara ulaştığını aktaran KTEV Mütevelli Heyeti, bu süreçte değişmeyen unsurun, bursiyerlerin bölgesel dağılımı olduğuna dikkat çekiyor.

Mağusa ve Karpaz bölgeleri ağırlığı oluştururken, Lefkoşa onları takip ediyor. Girne, Güzelyurt ve Lefke bölgelerinden ise düşük sayıda başvuru alınıyor.

“Yaptığımız analizlerde bursiyerlerin yaklaşık yüzde 70’inin kız öğrenci olduğunu gördük. Başarı durumlarına baktığımızda ise yüzde 44’ü 9.00 ortalama ve üzerinde bir başarıya sahip” diyen KTEV Mütevelli Heyeti üyeleri, aile yapılarına bakıldığında özellikle annelerin mesleği olmadığının dikkat çektiğini kaydediyor ve ekliyor:

“Maaşlı çalışan annelerin payı sadece yüzde 12. Annelerin yüzde 54’ü geliri olmadığını ve yüzde 24’ü de sosyal yardım aldığını belirtiyor. Burs alan öğrencilerin sadece yarısının hem annesi hem babasının geliri var. Burs alan öğrencilerin önemli bir kısmı tek ebeveynli. Okullara baktığımızda ise yine düşük gelirli bölgelerdeki okullardan destek bursu alan öğrenci sayısı daha fazla ancak orta ve lise düzeyinde eğitim veren tüm okullardan bursiyerlerimiz olduğunu söyleyebiliriz.”

-Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği, KTEV’in çok önemli bir paydaşı

Bağışlar ve sponsorluklar genel olarak KTEV’in misyonunu gerçekleştirebilmesi, eğitime katkıda bulunabilmesi için büyük bir önem taşıyor.

“Bağışlar ve sponsorluklar olmasa KTEV kendi finansal kaynaklarından bu kadar sayıda öğrencimize burs veremezdi. KTEV, 2024-2025 akademik yılında toplam 170 öğrenciye destek bursu ve eğitim paketi sağladı” diyen KTEV yönetimi, 2023-2024 akademik yılından itibaren Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği’nin de KTEV’in çok önemli bir paydaşı olarak burs sayısını yüksek rakamlara ulaştırdığına vurgu yapıyor. Diğer sponsorlar olan bankalar, işletmeler ve bireylerin artan katkılarının da destek bursu sayısının artmasında önemli bir paya sahip olduğuna işaret ediliyor.

KTEV Mütevelli Heyeti, burs konusunda destek vermek isteyen kişi ve kuruluşların nasıl bir yol izleyeceğini de şöyle anlatıyor:

“Burs havuzumuza katkıda bulunmak isteyen vatandaşlarımız kendi belirleyecekleri miktarlarda nakit (Vakfın Lefkoşa’daki merkez ofisine), çek olarak veya www.ktev.org adresinde yer alan banka hesap numaralarına yatırılabilirler. Ödeyecekleri miktarı aylık veya toplu olarak (9 aylık) yapabilirler. Arzu eden vatandaşlar çalıştıkları kurumun muhasebesine veya bankalarına talimat vererek aylık olarak maaşlarından doğrudan KTEV’in hesabına transferi sağlayabilirler. Görüldüğü gibi bağışçılarımızın kullanabileceği değişik yöntemler vardır. Bağış miktarının ne kadar olduğu önemli değildir. Önemli olan vatandaşlarımızın ve kurumlarımızın bir çocuğun eğitimine katkıda bulunma duyarlılığını göstermesi ve bunun için bir adım atmasıdır.”

-KTEV’in bağış dışındaki öz kaynakları

Kurulduğu yıl itibarıyla kendi öz kaynaklarını oluşturan bir vakıf olan KTEV, Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı ilk ve orta dereceli okul kantinlerinin bir kısmını işletiyor.

Mütevelli Heyeti, zaman içerisinde azalarak 12’ye düşen bu sayıya rağmen, kantin gelirlerinin KTEV için önemli bir öz kaynak olduğunu belirtiyor. Bunun yanında MEB’e bağlı, yıllık sözleşmeli ve YİD (uzun vadeli yap işlet devret modeli) kantin kiralarından da yüzde 20 gelir elde edildiği, bu gelirlerin okulların ihtiyaçlarını karşılamak için kullanıldığını bildiriyor.

KTEV’in diğer bir öz kaynağı ise Doku Kitabevleri. Lefkoşa ve Girne’de yer alan kitabevleri sadece gelir amacı ile hizmet vermiyor, sunduğu uygun fiyatları ile düşük bütçe ile kırtasiye ve kitap ihtiyaçlarının karşılanmasına imkan sağlıyor. Aynı zamanda eğitim paketi olarak açıklanan destekler de yine Doku Kitabevlerinden karşılanıyor. Diğer bir öz kaynak ise, Vakfa yapılan çelenk bağışları.

-KTEV yeni okullar yapmayı planlıyor

KTEV Mütevelli Heyeti üyeleri, kuruluş amacı olan eğitimde fırsat eşitliği sağlama yolunda yürümeye devam edeceklerini vurguluyor.

Yöneticileri, KTEV’in önümüzdeki döneme ilişkin planlarını şöyle aktarıyor:

“KTEV yeni okullar yapmayı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na devretmeyi hedefliyor. Özellikle son yıllarda yaşanan enflasyonist gelişmeler Vakfın öz gelirlerinin reel anlamda azalmasına, maliyetlerinin de artmasına neden olmuş ve bu hedefi gerçekleştirmede gecikmeler yaşanmıştır. Gelişmiş toplumlara baktığımızda eğitimin gelişmedeki rolünün ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz. Bizim gibi eğitime önem veren bir ülkede hala eğitimde eksikliklerin yaşanması kalkınmayı olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle KTEV 30 yılda oluşturduğu güvenle daha hızlı adımlar atarak sponsorları ve öz kaynaklarıyla eğitime, özellikle eğitime yönelik altyapıya daha fazla katkı sağlamayı planlamaktadır. Bu amacı gerçekleştirebilmek için hem bağış gelirlerini hem de öz kaynaklarını artırmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır.”

-Kıbrıs Türk Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti kimlerden oluşuyor?

KTEV, 1994 yılında ekonomik açıdan zorlukların hakim olduğu bir dönemde kuruldu. Eğitimde ortaya çıkan kamusal ve bireysel ihtiyaçlara katkı sağlamak amacı ile dönemin Milli Eğitim Bakanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Türk Eğitim Vakfı fikrini ortaya koydu. Bu fikir 2 Haziran 1994 tarihinde hayata geçti. O dönemin iş insanları ve toplumun önde gelen isimlerinden oluşan 48 kişilik kurucu mütevelli heyeti ile Vakıf Senedi oluşturuldu. Kuruluşundan günümüze sırasıyla, Günay Çerkez, Emine Çolak ve Mustafa Özgü, Vakıf Başkanı olarak görev aldı.

Halen Umure Örs, Vakıf Başkanlığını yürütürken, Metin Kişi, Dilek Behçetoğulları, Birgül Beyatlı, Semral Öztan, Sibel Sorakın, Ali Dayıoğlu, Engin Yeşilada, Engin Arı, Derviş Hasipoğlu ve Berna Özdoğa Yılmazoğlu da Mütevelli Heyeti üyeleri olarak görev yapıyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel, Kıbrıs Türk halkının uluslararası alanda daha güçlü bir ses olması için birlik ve dayanışma çağrısında bulundu

Published

on

By

İngiltere’de Kıbrıslı Türk toplumu ile bir araya gelen Başbakan Ünal Üstel, yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının tarihini, mücadelesini ve Anavatan Türkiye ile olan kopmaz bağlarını vurguladı.

İngiltere’deki Kıbrıslı Türklerin hem kimliklerini koruyarak hem de bulundukları toplumla köprü kurarak büyük bir sorumluluk taşıdıklarını belirten Üstel, Kıbrıs Türk halkının uluslararası alanda daha güçlü bir ses olması için birlik ve dayanışma çağrısında bulundu.

Başbakan Üstel’in konuşmasının tamamı şöyle:

“Değerli Yurttaşlarım,

Bugün burada, İngiltere’nin bu güçlü topraklarında bir araya gelirken, hepimizi bir arada tutan o derin ve kutsal bağ üzerine düşünmek istiyorum:
Vatan sevgisi. Nerede yaşarsak yaşayalım, kimliğimizin, kültürümüzün ve tarihimizin kalbinde Kıbrıs’ın gururu ve onuru yatıyor.
Sizler, vatanımızın sadece evlatları değil, aynı zamanda dünyadaki temsilcilerisiniz. Kıbrıslı Türk olmak, sadece bir coğrafyanın insanı olmak değil; bir halkın mücadelesini, onurunu ve değerlerini taşımaktır.

Bugün, binlerce kilometre ötede bile olsa, aynı kültürü, aynı tarihi ve aynı değerleri paylaşan insanlarla bir arada olmak benim için tarifsiz bir mutluluk. Sizler, Kıbrıs Türk halkının dünya üzerindeki birer ışığısınız; kimliğimizin, kültürümüzün ve tarihimizin taşıyıcılarısınız.
Buraya, sadece bir siyasetçi olarak değil, aynı zamanda sizin gibi Kıbrıs’ın ruhuyla yoğrulmuş biri olarak geldim. Hepimiz biliyoruz ki Kıbrıslı Türk olmak, bir adadan çok daha fazlasını ifade eder. Bu, köklerimizi korurken dünyayı kucaklamayı, barış içinde ama onurlu bir şekilde yaşamayı, kimliğimizi kaybetmeden yeniliğe açık olmayı öğrenmek demektir. Bu ruh, uzaklarda olsanız bile sizlerle birlikte yaşamaya devam ediyor.

Kıbrıs Türk halkı olarak, tarih boyunca varlığımızı koruma mücadelemizde Ana Vatan Türkiye Cumhuriyeti, en büyük destekçimiz ve dayanağımız olmuştur.

Türkiye, milli davamızın her aşamasında yanımızda olmuş, haklarımızı uluslararası platformlarda savunmuş ve Kıbrıs Türk halkının güvenliği, refahı ve geleceği için fedakârlık yapmıştır.

Anavatanımız Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkına sağladığı ekonomik, siyasi ve askeri destek, bugün bağımsızlığımızın temel taşlarından biridir.

Türkiye’nin desteğiyle eğitim, sağlık, altyapı ve daha birçok alanda önemli gelişmeler kaydettik. Unutulmamalıdır ki, Türkiye ile olan kardeşlik bağlarımız, sadece tarihsel bir dayanışma değil, aynı zamanda milli kimliğimizin ayrılmaz bir parçasıdır.

Sizler burada sadece İngiltere’deki birer birey değil, aynı zamanda bir halkın gururu, sesi ve yansımasısınız. Gittiğiniz her yere Kıbrıs’ın sıcaklığını, dostluğunu ve dayanışmasını taşıdınız. Kıbrıs Türk halkının sesi burada daha gür, daha güçlü çıkıyor. İngiltere gibi bir ülkenin toplumunda köklü bir yer edinmiş olmanız, bizi gururlandırıyor. Ancak bu sadece bir başarı hikâyesi değil; aynı zamanda büyük bir sorumluluk.

Sizlerin burada, hem kendi kimliğinizi koruyarak hem de bu toplumun bir parçası olarak nasıl bir köprü inşa ettiğinizi görüyoruz. Bu köprü, sadece Kıbrıs’la İngiltere arasında değil, aynı zamanda kültürler ve insanlar arasında bir bağ oluşturuyor. İşte tam da bu nedenle, sizlerle dayanışma içinde olmak bizim için hayati önem taşıyor.
Değerli yurttaşlarım, hepimiz biliyoruz ki Kıbrıs Türk halkı olarak tarihimiz, barış ve adalet arayışıyla dolu bir mücadeledir. Her adımımızda, her karış toprağımızda bu mücadelenin izlerini taşırız. Ancak bu mücadele sadece adada değil, sizlerin bulunduğu yerlerde de devam ediyor. Haklarımızı savunmak, kimliğimizi korumak ve uluslararası arenada sesimizi duyurmak için sizlere ihtiyacımız var.

Bir milletin büyüklüğü, sadece sınırları içinde değil, diasporasının etkisiyle de ölçülür. Sizlerin İngiltere’de Kıbrıs Türk halkının haklarını savunma noktasında ne denli önemli bir rol oynadığınızı biliyoruz. Bizimle birlikte yürüdüğünüz bu yolda, daha güçlü bir ses olmak için omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz.

Biliyorum ki burada, binlerce kilometre ötede yaşarken, vatan hasreti kalbinizin bir köşesinde hep var. Ancak bu hasret, bir eksiklik değil; aksine, kimliğinizin en güçlü yanıdır.
Kıbrıslı Türk olmak, kökleri derinlerde bir çınar gibi toprağa bağlı, dalları ise dünyanın dört bir yanına uzanan bir ağaç olmaktır.

Kıbrıslı Türk olmak, sadece bir adanın insanı olmak değildir. Kıbrıslı Türk olmak, Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olmanın gururunu taşımaktır. Bizim için Kıbrıs Türk kimliği, Türklük şuuruyla yoğrulmuş bir kimliktir.

Bu şuur, milli mücadelemizde bizi güçlü kıldı, bağımsızlığımızı kazanmamızı sağladı ve bugün de haklı davamızı savunmamızın temelini oluşturuyor.

Ana vatan Türkiye’mize, Türk milletine olan bağlılığımız, Kıbrıs Türk halkının varoluşunun en önemli dayanaklarından biridir. Nerede yaşarsanız yaşayın, Türk bayrağının dalgalandığı her yer, bizim için bir vatan köşesidir. Kıbrıs Türk halkı olarak, bu milli birlik ve beraberlik duygusunu her zaman korumalı ve gelecek nesillere aktarmalıyız.

“Kıbrıslı Türk olmak sizin için ne ifade ediyor?” Sorunun verilecek Cevap aynen şöyledir: sadece bir coğrafya değil, bir aidiyet duygusu, bir tarih ve bir gelecek vizyonudur. Bu vizyonu birlikte korumak, gençlerimize aktarmak ve dünyaya tanıtmak bizim en büyük görevimizdir.

Kimin daha önce buralara gelip sizlere ne dedi, hangi vaatlerde bulunu, nelerin olup olmadığını bilmem!

Bugün burada, Kıbrıs Türk halkının geleceği için sizlere bir çağrıda bulunuyorum. Gelin, birlik olalım. Gelin, Kıbrıs Türk halkının haklarını daha güçlü savunmak için birlikte çalışalım. Gelin, gençlerimize kimliklerini unutturmadan daha parlak bir gelecek sunalım. Biz, küçük bir halk olabiliriz ama tarihin bize öğrettiği bir şey var: Dayanışma içindeki bir halkın gücü, her türlü zorluğu aşar!!! Bugün burada sizlerin, taleplerini, sizlerin saygın görüşlerini dinlemek, sizler için yapılması gerekenleri ve ülkemiz için atılması gereken adımları atmak adına birlikte bir akıl yolu çizmek için buradayım.
Sizlerin katkılarıyla Kıbrıs Türk halkı daha güçlü olacak. Eğitim, kültür, ekonomi ve siyaset alanlarında atacağınız her adım, bizimle birlikte bir halkın onurunu yükseltecek.

Değerli yurttaşlarım, sizler burada sadece birer birey değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının taşıyıcılarısınız. Sizlerin çabaları, bizim adada verdiğimiz mücadeleyi uluslararası alana taşır.
Ben buradan, Kıbrıs’tan taşıdığım selam ve sevgiyle sizlere şunu söylemek istiyorum: Nerede olursanız olun, Kıbrıs’ın kalbi sizlerle atıyor. Bizim birliğimiz, köklerimiz kadar güçlü; ve geleceğimiz, birlikte attığımız her adım kadar parlak olacaktır.
Yaşasın Kıbrıs Türk halkının dayanışması, Yaşasın Ana Vatan Türkiye, yaşasın kardeşlik!”

Devamını Oku

Kıbrıs

Girne Belediyesi Ramadan Cemil Meydanı- Antik Liman arasında ücretsiz buggy servisi başlattı

Published

on

By

Girne Belediyesi, Ramadan Cemil Meydanı (eski belediye binası) ile Antik Liman arasında ücretsiz  buggy servisi başlattı.

Girne Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, proje ziyaretçilerin Antik Liman’a daha konforlu bir şekilde ulaşmasını sağlamak amacıyla yerel bir işletme ile işbirliği içerisinde hayata geçirildi.

Buggy servisinin düzenli aralıklarla verileceği kaydedilen açıklamada, Baldöken Otoparkı’na araçlarını park eden ziyaretçiler için kolaylık sağlayan hizmetin, limanda zaman geçirmek isteyen ziyaretçiler tarafından kullanıldığı ifade edildi.

Açıklamada, buggy servisinin Girne Limanı’ndaki tüm işletmelere ücretsiz hizmet verdiği de vurgulandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Birleşik Krallık Yüksek Komiseri Tatham, Harmancı’yı ziyaret etti

Published

on

By

Birleşik Krallık Yüksek Komiseri Michael Tatham, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’yı ziyaret etti.

Lefkoşa Türk Belediyesi’nden verilen bilgiye göre, ziyarette, Kıbrıs sorunu başta olmak üzere bölgede ve dünyadaki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

LTB Başkanı Mehmet Harmancı görüşmede yaptığı konuşmada, hem bölgede hem de dünyada çok dinamik bir sürece girildiğine ve yeni bir düzenin kurulmakta olduğuna dikkat çekti. Harmancı, bunun birçok olası tehdit ve belirsizlikle beraber barış ve savaş süreçlerinde olumlu yönde fırsatlar da yaratabileceğini belirtti. Harmancı, Kıbrıs’ta iki lider arasında yeniden başlayan diyalog ve Mart ayında gerçekleşmesi beklenen 5’li görüşme ile birlikte sürecin olumlu yönde ilerlemesi için ciddi şekilde çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.

Harmancı, iki lider tarafından bugün dile getirilen resmi çözüm tezlerinin birbirine zıt ve uyuşmaz göründüğünü ancak, somut talepler ve iki tarafın somut endişeleri üzerinden masaya oturulursa BM Güvenlik Konseyi kriterlerinin iki tarafın da talep ve endişelerine cevap verebilecek esneklikte kavramlar içerdiğini belirtti.

Harmancı, son dönemlerde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık gibi ülkelerle askeri iş birliği ve NATO’ya üyeliği gibi konuların daha çok gündeme geldiğine dikkat çekerek, bunların çözümsüzlüğün kilit unsurlarından olan güvenlik konusunun salt askeri bir mesele olarak ele alınmasını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini kaydetti.

Harmancı, “İki toplum da insani güvenliği, yani iklim değişikliği, doğal afetler, gıda ve su güvenliği, enerji güvenliği, insan hakları gibi kavramları güvenlik anlayışının merkezine oturtmadığı ve bu anlayışla birlikte hareket etmediği sürece güven, barış ve refah dolu bir gelecek iki taraf için de bir yanılsama olarak kalacak” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam