Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Dışişleri Bakanlığı bütçesi Meclis’ten geçti

Published

on

Dışişleri Bakanlığı’nın 897 milyon 914 bin TL’lik bütçesi Cumhuriyet Meclisi’nde oy çokluğuyla onaylandı.

– Candan

CTP Milletvekili Armağan Candan, Dışişleri Bakanlığı’da çalışmanın zorluklarına değinerek, burada çalışanların dünyada Kıbrıs Türkünün sesi olmaya çalıştıklarını ve ne gibi imkansızlıklarla bunları yapmaya çalıştıklarını bildiğini ifade etti.

Kıbrıs sorununun çözülmesi konusunda mücadelelerine devam edeceklerini kaydeden Candan, hükümete yönelik eleştirilerde bulundu.

“Bu memleket bunların daha iyisini hak ediyor.” diyen Candan, Kıbrıs Türk halkının dünyadaki yerinin istenilen noktada olmadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı’nın geçiş kapıları konusundaki farklı açıklamalarına yönelik eleştirilerde bulunan Candan, “Siyasetinizin bir istikrarı yoktur. Hükmetin politikası nedir?” diye sordu.

Pile’de yaşananları “fiyasko” olarak nitelendiren Candan, eskiden kalma politikaların miadını doldurduğunu belirterek ülkede izlenen politikalara yönelik eleştirilerde bulundu.

“Son dört yıl tamamen boşa geçti. Kıbrıs Türkü’ne tek bir kazanım yok.” diyen Candan, refah seviyesini artıracak tek bir gelişmenin olmadığını dile getirdi.

-Hasipoğlu

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu da dış politikanın çok hızlı geliştiğini dile getirdi.

Suriye’de olanların ortada olduğunu ifade eden Hasipoğlu, “13 yıldır süren iç çekişme, 13 günde bitti.” diye konuştu.

Hasipoğlu, uluslararası alanda daha görünür olmak ve seslerini duyurmak için ana muhalefetteki milletvekilleri ile birlikte üstlendikleri görevlerin olduğunu kaydetti.

Katıldıkları uluslararası toplantılarda yaşadıklarına değinen Hasipoğlu, Güney Kıbrıs’ın ada etrafındaki zenginliği paylaşmak istemediğini dile getirdi.

Doğrudan ticaret ve doğrudan uçuş konularına değinen Hasipoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası anlamda görünür kılınması için hep birlikte mücadele verilmesi gerektiğini söyledi.

Rum Yönetimi Başkanı Hristodilis’in söylemlerine yönelik eleştirilerde bulunan Hasipoğlu, “Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi, UBP’nin kırmızı çizgisidir.” ifadesini kullandı.

Hasipoğlu, “Kazan kazan isteniyorsa, bizim önümüze geçip Türkiye Cumhurbaşkanı ile fotoğraf çekip rol kapma yarışından vazgeçsinler. Mademki Türkiye’nin gücünün ve öneminin farkındalar artık adım atma zamanı onlardadır.” dedi.

Hasipoğlu, kazan kazan mantığıyla gereken adımları artık Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin atması gerektiğini dile getirdi.

– Akansoy

CTP Milletvekili Asım Akansoy da, Kıbrıs sorununun hayatın her noktasını etkileyen bir konu olduğunu dile getirdi.

Kıbrıs sorununun uzun süre üzerinde çalışılan bir konu olduğunu kaydeden Akansoy, “Sadece bir dış politika unsuru olarak değerlendirilemeyecek kadar kapsayıcı ve belirleyici bir konudur.” dedi.

“Yeni bir dünya kuruluyor. Uluslararası camiyada ciddi bir sıkışıklık var.” diyen Akansoy, bölgesel ve küresel sorunlara çare üretilemediği, bölgesel güç dengelerinin öne çıktığı ve güçlü olanın şiddete başvurduğu bir düzende olduklarını söyledi.

Dış politikada yaşananlara değinen Akansoy, süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Kıbrıs’ın sadece jeopolitik değil aynı zamanda jeo-ekonomik öneme de sahip olduğunu ifade eden Akansoy, bölgesel savaşların sıradan olmadığına dikkat çekti.

“Bu ateşin içerisinde Kıbrıs Türkler olarak nasıl bir pozisyon almamız gerekiyor? Kıbrıs Türk halkı olarak güvenliğimizi, refahımızı, huzurumuzu ve bu topraklarda tutunmayı nasıl sağlayacağız?” diye soran Akansoy, Kıbrıslı Türklerin 1950’lerden bu yana bir var oluş mücadelesi verdiğini dile getirdi.

“KKTC’de dört yıllık sürede ne yapıldığına bakmak gerekiyor.” ifadesini kullanan Akansoy, bazı eleştirilerde bulundu.

Akansoy, toplumun geleceğiyle ilgili verilecek kararlarda belirsizliğin yerinin olmadığına vurgu yaptı.

Ortak bir söylem geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Akansoy, “Bu ayrılıkçı yaklaşımla bizim uluslararası camiada herhangi bir tutunma hakkımız yoktur.” dedi.

Bugün var olan durumun sürdürülebilir olmadığını kaydeden Akansoy, BM zeminine geri dönülmesi gerektiğini ifade etti.

Akansoy, Cumhuriyet Meclisi’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili sürecin içinde olması gerektiğini de belirtti.

– Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali de, Kıbrıs sorununun konuşulduğu her noktada doğrudan muhatap olarak Kıbrıslı Türklerin de olmak durumunda olduğunu söyledi.

“Bize bir elbise biçiliyorsa bir yerlerde, o elbisenin kalıbının burada olduğunu haykırmak gerekir.” diyen Şahali, bazı eleştirilerde bulundu.

Şahali, “Dışişleri Bakanlığı, maalesef ülkenin sırtındaki kambur muamelesi görmektedir.” diyerek temsilcilikler konusuna değindi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Şahali, erken seçimle ilgili hükümetin tavrını eleştirdi.

Ülkede genel seçime ihtiyaç olduğunu belirten Şahali, “Muhakkak bir genel seçim bu ülkede yaşanacak ve topyekün bir değişim bu ülkede bizi karşılayacak.” dedi.

Yeni geçiş kapılarının açılması konusuna değinen Şahali, mevcut geçiş kapılarının kapasitesinin arttılması konusunda fikirler uçuştuğunu ancak Kermiya’daki geçiş kapısında minimum bir buçuk saat bekleme süresinin olduğunu söyledi.

Beyarmudu Sınır Kapısı’nda yaşanan sorunlara dikkat çeken Şahali, bazı çözüm önerilerinde bulundu.

Şahali, mevcut kapının kapasitesinin tek kuruş harcanmadan iki katına çıkarılabileceğini ifade etti.

Kıbrıs’taki karma köy olan Pile’de yaşanan sorunlara değinen Şahali, “Pile’yi Rum’a mı teslim ettik?” ifadesini kullandı.

Pile Türk muhtarlığının göz ardı edildiğini kaydeden Şahali, Pile-Yiğitler yolunun ne aşamada olduğu konusunda sorular yönelterek yanıt istedi.

“Pile’de kime sorarsanız sorun, kendilerini Kuzey’e ait hissetmezler.” şeklinde konuşan Şahali, bölgede yaşanan sıkıntıları sıraladı.

Türk Devleti Teşkilatı Zirvesi konusuna değinen Şahali, bazı sorular yönelterek eleştirilerde bulundu.

– Ertuğruloğlu

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da söz alarak eleştirilere yanıt verdi.

“Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü” politikasını savunduklarını kaydeden Ertuğruloğlu, yıllardır Kıbrıs konusunda tek vücut olunmadığını kaydetti.

Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti sıfatını kullanmaları ve o sıfatı kullanarak Kıbrıslı Türklere uyguladıkları ambargolar ve izolasyonlara değinen Ertuğruloğlu, “Rum’un şımarmasını sağlayan BM Güvenlik Konseyi’ni ve Avrupa Birliğini hep eleştirdim.” dedi.

Kıbrıs Türk halkına yönelik haksızlılara değinen Ertuğruloğlu, tepkilerini dile getirdi.

“Haklarımız ve statümüz inkar ediliyor.” diyen Ertuğruloğlu, Rum tarafının AB’yi bir silah gibi kullandığını söyledi.

Rum tarafının en büyük korkusunun KKTC’nin tanınması olduğunu kaydeden Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorunu konusundaki tarihsel sürece değindi.

“Dış politikayı zarara uğratacak argümanlardan lütfen vazgeçin. Kıbrıs sorununun özünün gözden kaçırılmaması gerekiyor. Kıbrıs sorununu yaratan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kendisidir.” ifadelerine yer veren Ertuğruloğlu, yeni geçiş kapıları konusuna değindi.

– “İlave kapı açılmasına inanmıyorum”

“İlave kapı açılmasına inanmıyorum.” diyen Ertuğruloğlu, bu yönde Bakanlar Kurulu kararı olması halinde kendisinin Türkiye’ye gidip vekalet verebileceğini kaydetti.

Kapı açmak değil KKTC’yi ucuzlatmak gerektiğine dikkat çeken Ertuğruloğlu, ” kapı açılması” edebiyatına sarılarak “sınırları kaldırın” edebiyatı yapıldığını belirtti.

Yıllardır sınır kapılarının açılması yönünde söylemler olduğunu dile getiren Ertuğruloğlu, şu anda 9 kapı olduğunu, Haspolat’ı da kendilerinin önerdiğini fakat Rum’un bunu kabul etmediğini söyledi.

İngiltere’nin Rum’u kızdıracak hiç bir politikayı gündeme getiremeyeceğini ifade eden Ertuğruloğlu, “Rum tarafıyla neyi anlaşacaksınız, görüşeceksiniz.” diye konuştu.

Yiğitler-Pile yoluyla ilgili de konuşan Ertuğruloğlu, süreçle ilgili yaşananlar konusunda bilgi verdi. Colin Stewart’ın bir söylemini anımsatan Ertuğruloğlu, kendilerinin Pile’deki ihtiyacı karşılamak için bu girişimi yapmak istediklerini söyledi.

“Pile yolunu yüzüne gözüne bulaştıran Colin Stewart’tır.” diyen Ertuğruloğlu, dünyadan kendilerini izole edenin Rumlar olduğunu belirterek Rum’un Kıbrıs Cumhuriyeti yalanından neden vazgeçmediğini sordu.

Ertuğruloğlu, yabancılarla çok temasın olmadığı söylemine karşı, “evet çok temasımız yok ama yapılanları da çok söylemek istemiyoruz. Reklamını yapmıyoruz. Ne kadar az reklam yaparsak o kadar iyi.” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Türkü’ne bu haksızlığın bile bile yapıldığını dile getiren Ertuğruloğlu, Rum’un kendileriyle herhangi bir şeyi paylaşma niyeti olmadığını söyledi.

60 yıl federasyon görüşüldüğünü ve dört cumhurbaşkanının bu süreci götürdüğünü dile getiren Ertuğruloğlu, Rum’un ihtiyacı ve niyeti olmadığını vurguladı.

– Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali yeniden söz alarak, o dönemde yapılan hangi hatanın ayaklarına dolandığını sordu ve “Burada Almanlar ve Fransızlar mı var?” dedi.

“Aklını başına al” sözlerini kullanan Şahali, bu devletin hangi yurttaşının ikinci sınıf muamele gördüğünü sordu.

Kıbrıs sorunun tarihin hiçbir döneminde Türkiye’ye rağmen ele alınmadığını dile getiren Şahali, dertlerinin Kıbrıslı Türklerin derdini kimin anlatacağı olduğunu söyledi. Şahali’nin konuşması sırasında tartışmalar çıktı.

Konuşmaların ardından Dışişleri Bakanlığı bütçesi oylandı ve oy çokluğuyla kabul edildi.

Dışişleri Bakanlığı bütçesinin ardından 163 milyon 705 bin TL’lik Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) bütçesinin görüşülmesine geçildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çavuşoğlu, Azerbaycan’da KKTC üniversiteleri mezunlarıyla buluştu

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan KKTC üniversiteleri mezunlarıyla bir araya geldi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Çavuşoğlu, Azerbaycan temasları kapsamında, hukuk, mimarlık, işletme ve ekonomi gibi bölümlerden mezun olup Azerbaycan’da çeşitli görevlerde bulunan Azerbaycanlı mezunlarla buluştu. Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini ve bu bağlamda özellikle eğitim alanındaki temasların artırılacağını söyledi.

Türk dili ve edebiyatı mezunu olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, geçmişte Kiril alfabesini öğrenerek Azerbaycan edebiyatına ait bazı eserleri okuduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, KKTC’den mezun olan öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, “Azerbaycan’da kendimi evimde gibi hissediyorum. Azerbaycanlı soydaşlarımızı kendimizden ayrı görmüyoruz. KKTC’de dostluklar, arkadaşlıklar edindiniz. Sizler de KKTC’ye geldiğiniz zaman kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. Bu bağları güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı ile yapılan görüşmeler kapsamında, Azerbaycanlı öğrencilerin KKTC’de eğitim almasının önünü açmak adına “önemli adımlar” atıldığını açıklayan Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz Üniversitesi 25, Lefke Avrupa Üniversitesi 25, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı olarak 20 Azerbaycanlı öğrenciye burs vereceğiz” dedi.

Çavuşoğlu, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanlığı’nın da kendi değerlendirmesinin ardından burs katkısında bulunmasıyla, toplamda yaklaşık 100 Azerbaycanlı öğrencinin burslu olarak KKTC’de eğitim görmesinin planlandığını belirtti.

KKTC üniversitelerinin Azerbaycan’da daha görünür hale gelmesi için tanıtım ofisleri açıldığını açıklayan Çavuşoğlu, yapılan bu çalışmalarla iki ülke gençliği arasında yakınlaşmayı artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Azerbaycan’da görev yapan başarılı mezunlarla gurur duyduğunu belirten Çavuşoğlu, “Buraya gelişimizin sebebi birlikteliğimizi yeniden hatırlamak ve Türk yurdunu, Türk milletini birlikte yüceltmek için burada olduğumuzu söylemektir” ifadelerini kullandı.

“Geleceği birlikte şekillendirmek için yola devam ediyoruz” diyen Çavuşoğlu, KKTC ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik köprülerinin eğitim alanında daha da pekiştirileceğini kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu’na temaslarında KKTC Bakü Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer, Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Behçet Çelebi, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ve  Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen eşlik etti.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar’dan TMT’ye yönelik sosyal medya paylaşımlarına tepki

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) yönelik bazı sosyal medya paylaşımlarına tepki göstererek, “TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı” ifadesini kullandı.

Bayar ayrıca, “Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu” dedi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı ile Harper Orhon tarafından yapılan sosyal medya paylaşımlarında Türk Mukavemet Teşkilatı’na ilişkin bazı ifadelere tepki gösterdi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Bayar, Orhon’un paylaşımıyla ilgili, “TMT saflarında görev yapmış, 55. Bölük Komutanı, eski Mukavemetçi, omuz omuza birlikte savaştığımız Şehit Ecvet Yusuf’un oğlu, Harper Orhon’un Facebook’taki paylaşımını görünce, orada ima ettikleri yalan yanlış, kin dolu, TMT’cilere saldırılarından ve suçlamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz. Bu vesile ile Şehidimiz Ecvet Yusuf’u rahmetle anıyoruz. Ruhu şad olsun.” dedi.

Bayar, “Harper Orhon’a TMT kurulmasaydı ve TMT’ciler olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türk kakmayacaktı ve ada Yunanistan’a bağlanmış olacaktı. Önce bunu hatırlatırız! Harper Orhon da bugün bu paylaşımları yapıyorsa TMT sayesinde paylaşıyor ve TMT sayesinde kendisi de hayattadır. TMT camiasını bu tür suçlamalarından dolayı tekrar tekrar şiddetle kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.

– Bayar’dan Harmancı’ya: “TMT Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kuruldu”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Lefkoşa Türk Belediye (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı’nın sosyal medya paylaşımına da tepki göstererek, “LTB Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır.’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz” dedi.

Bayar, açıklamasında, “TMT saflarında görev yapmış Mukavemetçi Mücahit Hüseyin Harmancı’nın oğlu, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’yı Facebook’taki ‘Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür ve kanun dışıdır’ açıklamalarından dolayı şiddetle kınıyoruz ve kendisine TMT’nin Kıbrıs’taki Türkleri yok etmek için Rumların kurduğu EOKA’ya karşı Türkleri savunmak için kurulduğunu bir kez daha hatırlatırız.” ifadelerini kullandı.

Bayar açıklamasında devamla, şunları kaydetti:

“EOKA, adadaki Türkleri yok etmek ve adayı Yunanistan’a bağlamak için kurulan ve bunu icra ederken, Kıbrıs Türklerine her türlü zulmü, vahşeti ve katliamı yapmaktan çekinmeyen bir örgüttü. TMT ise bir gurup Türkün direniş amaçlı kurduğu, sonradan kadınlarıyla, çocuklarıyla, yaşlılarıyla, öğrencileriyle, çiftçileriyle, öğretmenleriyle elbirliğiyle fedakarca canlarını tehlikeye atarak Kıbrıs Türklerini EOKA terör örgütünden korumak için kurulan bir örgüttü. Sayın Harmancı’nın EOKA ile TMT’yi aynı kefeye koymasından dolayı şiddetle kınarken, kendisine TMT olmasaydı bugün Kıbrıs’ta bir tek Türkün kalmayacağını ve adanın çoktan Yunanistan’a bağlanmış olacağını bir kez daha hatırlatırız.”

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a yönelik iddialar içeren kitaba örgütlerden tepki

Published

on

By

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı hedef aldığı gerekçesiyle kamuoyuna yansıyan kitap ve yazarına ilişkin çeşitli örgütler kınama mesajı yayımladı.

– KKTC Karadeniz Kültür Derneği

KKTC Karadeniz Kültür Derneği’nden yapılan açıklamada, söz konusu kitabın Denktaş’a yönelik “aşağılayıcı ifadeler” içerdiğini öğrenmekten derin üzüntü ve öfke duydukları belirtilerek, “Sayın Denktaş, sadece Kıbrıs Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının tarihinde müstesna bir yere sahip, ömrünü halkının bağımsızlığına adamış, ilkeli, onurlu ve kararlı bir liderdir.” denildi.

Açıklamada, Denktaş’a hakaret etmenin sadece onun aziz hatırasına değil, Kıbrıs Türk halkının mücadelesine, şehitlerine ve bağımsızlık iradesine yapılmış “alçakça” bir saldırı olduğu kaydedilerek, “Karadeniz Kültür Derneği olarak bu tür sorumsuz, provokatif, toplumun değerlerini aşağılayan yaklaşımları en sert şekilde kınıyoruz” ifadesine yer verildi.

“Basın özgürlüğü, ifade hürriyeti elbette demokrasimizin temel taşlarındandır. Ancak bu özgürlük, tarihi gerçekleri çarpıtmak, milletin ortak değerlerine hakaret etmek ve toplumu ayrıştırmak için bir araç olarak kullanılamaz.” denilen açıklamada, yayın hakkında yasal sürecin bir an önce başlatılması ve yetkili makamların gereğini yapması çağrısında bulunuldu.

– Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanı Kazım And tarafından yapılan açıklamada, hayatını Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığına, onun özgürlük ve bağımsızlığına adayan Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ve TMT’ye yönelik saldırıların kınandığı kaydedildi.

Açıklamada “Sözde yazar yalan ve iftiralarını tedavüle sürerek; halkımız, Kurucu Cumhurbaşkanımız ve Kıbrıs Türk mücadele tarihini karalayarak kendi ahlak anlayışını gün yüzüne çıkartmıştır.” denildi, Denktaş’ın  “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adım atmayacaksın, her dönemin adamı değil her dönem adam olacaksın.” sözleri hatırlatıldı.

– Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği

KKTC Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği’nden (DAAK) yayımlanan açıklamada, Rauf Raif Denktaş’ın yalnızca KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı değil; aynı zamanda bir halkın bağımsızlık ve varoluş mücadelesinin simgesi, ömrünü Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve onuruna adamış büyük bir lider olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Denktaş’ın şahsına ve mirasına yönelik yapılan her türlü küçümsemenin, aslında bu halkın tarihine, mücadelesine ve bağımsızlığına yapılmış açık bir saygısızlık olduğu kaydedildi.

“Bu çirkin ve maksatlı ifadeleri şiddetle kınıyor, tarihimize ve milli değerlerimize yapılan bu tür saldırıların karşısında dimdik duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” ifadeleri kullanılan açıklamada, tarihi şahsiyetlerin arkasından edilen hakaretlerin fikir özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılamayacağı belirtildi.

– Emekli Astsubaylar Derneği

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Esen Ömürlü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu kitapta yer alan ifadeleri ve “seviyesiz” söylemleri derin bir üzüntü ve öfkeyle karşıladıkları kaydedildi.

Açıklamada, “Büyük Kıbrıs Türk mücadelesinin mihenk taşı olan Rauf Raif Denktaş’a yönelik çirkin ve aşağılayıcı ifadelerin yalnızca bireysel ahlaki zaaf değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine yapılmış aleni bir saldırı olduğu belirtildi.

“Denktaş, sadece bir devlet adamı değil; aynı zamanda yüz yılı aşkın bir mücadelenin sembolü, halkımızın bağımsızlık ve özgürlük inancının vücut bulmuş halidir. Ona yönelik saldırılar, biz emekli askerlerin, mücahitlerin, halkımızın ve genç nesillerimizin maneviyatına, tarih bilincine ve milli şuuruna yapılmış bir hakarettir.” denilen açıklamada, kitapta kullanılan dilin ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.

Denktaş’ı karalamaya yönelik  girişimlerin şiddetle kınandığı açıklamada, ilgili mercilerden söz konusu şahsın iftiralarına karşı hukuki sürecin ivedilikle başlatılması, kamuoyunun ise bu türde karalama kampanyalarına duyarlı olması talep edildi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam