Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Saner BM’nin Maraş açıklamasını değerlendirdi: Tanımayacağız, kınıyoruz

Published

on

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Ersan Saner, “ Maraş’ta atılan yeni adımın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ilgili kararlarına uygun olduğunu ve Rumların tüm çözüm önerilerini reddetmesi, Birleşmiş Milletlerin de onları desteklemesi sonucu hayalet kente dönüşen kapalı Maraş’ın yaşama dönmesini amaçladığını” belirtti.“

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Maraş konusundaki Başkanlık açıklamasının Rum yanlısı, Kıbrıs gerçeklerine, hukuka ve mantığa aykırı olduğunu” vurgulayan Başbakan Saner, “ bu açıklamayı tanımayacaklarını ve kınadıklarını” vurguladı.Ersan Saner, “ Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Arestis davasında Taşınmaz Mal Komisyonumuzun Maraş’taki mülkiyet sorununu çözmesini önermiştir. Attığımız adım bu öneriye karşılıktır. Birleşmiş Milletler gölge etmezse bu adım Kıbrıs meselesi, Maraş ve mülkiyet konularının halledilmesi yönünde ciddi katkı sağlayacaktır” dedi.Saner, açıklamasında şunları kaydetti:“Kıbrıs konusunun 1963 yılından bu yana devam etmesinin başlıca sorumlusu Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin kendi çıkarları yüzünden Kıbrıs gerçeklerini görmezden gelmesidir.Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Rum tarafının 2004 referandumunda Birleşmiş Milletler Planı’nı reddetmesi üzerine yazdığı raporda, “ Rumların aslında planı değil Kıbrıs’ta bir çözümü, Türklerle yönetimi ve zenginliği paylaşmayı reddettiğini’ belirtmesini bile dikkate almayan Güvenlik Konseyi hala Rumların uzlaşmazlıklarını artırıcı yanlış tutumunu devam ettiriyor.Hükümetimizin kapalı Maraş’la ilgili olarak aldığı son karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ilgili kararlarına uygundurMaraş’taki mülkiyet konusunun hukuki yollardan çözümünü ve Rumların tüm çözüm önerilerini reddetmesi, Birleşmiş Milletlerin de onları desteklemesi sonucu hayalet kente dönüşen kentin yeniden yaşam bulmasını amaçlamaktadır.Şöyle ki; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Taşınmaz Mal Komisyonu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Xenides-Arestis davasında vermiş olduğu hükümler uyarınca kurulmuş ve süreç içimde Rumların Devletimiz sınırları içindeki mülkiyet iddiaları bakımından bir iç hukuk mekanizması haline gelmiştir.Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye aleyhine açılan Demopoulos davasının kabul edilebilirliğine ilişkin almış olduğu 1 Mart 2010 tarihli kararda Taşınmaz Mal Komisyonu’nun Rumların mülkiyet iddialarının çözümü için etkin bir hukuki çare sunduğunu saptamış ve aksini iddia eden şikayetlerin başvurularını iç hukuk yolunun tüketilmemiş olduğu gerekçesiyle reddetmiştir.Taşınmaz Mali Komisyonumuza 15 Temmuz 2021 itibariyle, toplam 6,877 adet başvuru yapılmış ve bunlardan 1,227 tanesi dostane çözüm yoluyla ve 34 tanesi de duruşma yoluyla sonuçlandırılmıştır.Hükümetimizin 16 Temmuz tarihinde kapalı Maraş’ın yüzde 3 buçukluk kısmının askeri bölge olmaktan çıkarılması için aldığı karar Taşınmaz Mal Komisyonumuzun Maraş için bugüne kadar yapılan toplam 335 başvurunun sonuçlandırılmasını sağlamaya yöneliktir.Açılan bölgede toplam 36 başvuru söz konusudur ama daha önce de ifade ettiğimiz gibi kapalı Maraş’ın açılmasına ilişkin kararlarımız önümüzdeki dönemlerde de devam edecektir.Bir kez daha vurguluyorum; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Arestis davasında Taşınmaz Mal Komisyonumuzun Maraş’taki mülkiyet sorununu çözmesini önermiştir.Attığımız yeni adım bu öneriye karşılıktır.Birleşmiş Milletler gölge etmezse bu adım Kıbrıs meselesi, Maraş ve mülkiyet konularının halledilmesi yönünde ciddi katkı sağlayacaktır”.Dolayısıyla, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Maraş’la ilgili son Başkanlık açıklamasını tanımıyor, kınıyoruz.Birleşmiş Milletler Örgütü bugüne kadar Kıbrıs konusunun adil, yaşayabilir bir antlaşma ile sonuçlanmasına olumlu katkı sağlayamadı.Örgüt, devam eden yanlış zihniyetiyle konuya yaklaşmaya devam ederse Kıbrıs konusunun çözümüne asla katkıda bulunamaz.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sağlık Bakanı Dinçyürek, Dünya Kanser Günü dolayısıyla mesaj yayımladı

Published

on

By

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, Dünya Kanser Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, kanserle ilgili eğitim ve farkındalığı artırarak kişileri eyleme teşvik etmenin, önlenebilir ölümlerin önüne geçmede önemli bir adım olduğuna dikkat çekti.

Dinçyürek, tütün ve tütün ürünleri kullanımı, fazla kilolu olmak, yetersiz fiziksel aktivite, meyve-sebze tüketiminin azlığı ve alkol tüketimi gibi alışkanlıkların kanser risk faktörlerinin üçte birini oluşturduğuna işaret ederek, bu faktörlerin değiştirilmesi ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kazanılmasının kanser riskini ciddi şekilde azalttığını belirtti.

Sağlık Bakanlığı’na bağlı Erken Tanı Kanser Tarama Merkezi ve çeşitli sağlık merkezlerinde kadınlar için rahim ağzı ve meme kanseri taramaları ile kadın ve erkekler için kalın bağırsak taramalarının uygulandığını hatırlatan Dinçyürek, kanserin tanı ve tedavisinde büyük ilerlemeler kaydedilmesine rağmen halk sağlığı açısından önemli bir sorun olmaya devam ettiğini kaydetti.

Bakan Dinçyürek, erken teşhisin kanserle mücadelede hayati öneme sahip olduğuna dadikkati çekerek, halkı düzenli sağlık taramalarına katılmaya ve sağlıklarını korumaya davet etti.

Kanserle mücadelenin bir maraton olduğunu ve bu maratona halkın da aktif katılımının önem taşıdığını vurgulayan Dinçyürek, doğru bilgilere ulaşmanın, risk faktörlerinden korunmanın, sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmenin ve düzenli taramalar yaptırmanın önemine dikkat çekti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Çavuş, Mağusa Balıkçılık ve Su Ürünleri Kooperatifi’ni ziyaret etti

Published

on

By

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, Mağusa Balıkçılık ve Su Ürünleri Kooperatifi’ni ziyaret ederek sektör temsilcileriyle bir araya geldi.

Ziyarette, Balıkçılar Birliği Başkanı Kemal Atakan, Kooperatif Başkanı Taşkın Biçmen ve balıkçılar yer aldı.

Bakanlıktan verilen bilgiye göre, görüşmede balıkçılık sektörünün mevcut durumu, karşılaşılan sorunlar ve sektörün geliştirilmesine yönelik atılabilecek adımlar ele alındı.

Çavuş, balıkçılık sektörünün sürdürülebilirliğinin sağlanması ve üretimin artırılması adına 2025 yılı itibarıyla hayata geçirilmesi planlanan destek programları hakkında bilgi verdi. Çavuş, sektörün gelişimi için ilgili kurumlarla koordineli çalışacaklarını ve balıkçılara yönelik destekleri artırarak üretimi teşvik edeceklerini vurguladı.

Ayrıca, görüşmede balıkçılık ve su ürünleri sektörünün daha ileriye taşınması amacıyla Türkiye ile ortak projelerin geliştirilmesi konusuna da değinildi. Eğitim programları, teknik destekler, altyapı yatırımları ve sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarının yaygınlaştırılması gibi konuların da ele alındığı görüşmede, iki ülke arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi yönünde adımlar atılacağı ifade edildi.

Çavuş’a ziyaretinde, Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Cem Karaca, Devlet Üretme Çiftlikleri Müdürü Barış Uyaroğlu, Hayvancılık Dairesi Müdürü Gönen Vurana ve Genel Tarım Sigortası Fonu Müdürü İpek Kızılduman eşlik etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Gülbahar, BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün görev süresini uzatması kararını eleştirdi

Published

on

By

Milli Mücadele Vakfı (MMV) Başkanı Aziz Gülbahar, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Türk tarafının görüşlerini dikkate almadan Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün görev süresini uzatmasını” eleştirerek, “Rum yanlısı tutumu reddediyoruz” dedi.

Yazılı açıklama yapan Gülbahar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin federal çözümü empoze etmeye çalıştığını ve Kıbrıs’taki Türk haklarını görmezden gelmeye devam ettiğini söyledi.

Gülbahar, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kıbrıs Rum tarafının sonuncusu 2017 yılında Crans Montana’da olmak üzere BM’nin desteklediği çözüm çabalarını defalarca çökertmesine rağmen hala Rum yanlısı tutumunu sürdürüyorsa buna mutlaka bir karşılık verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Gülbahar, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Birlemiş Milletler yetkililerine en sert şekilde protestoda bulunması ve bu tutumda devam etmeleri halinde 4 artı 1 ya da başka formatta yapılacak hiçbir resmi veya gayri resmi Kıbrıs toplantısında katılmayacağını bildirmesi çağrısında bulundu.

Anavatan Türkiye ve KKTC hükümetine de çağrı yapan Gülbahar, KKTC topraklarındaki Barış Gücü faaliyetlerine önce sınırlama, eğer tutum değişikliği olmazsa da yasaklama getirmelerini talep etti.

Kimsenin Kıbrıs Türk halkını Rum egemenliğini kabul etmeye, güvenliğinden vazgeçmeye zorlayamayacağını kaydeden Gülbahar, “Ya Birleşmiş Milletler teşkilatı, KKTC’nin varlığını kabul edecek ve KKTC’deki Barış Gücü faaliyetleri için KKTC ile bir anlaşma imzalayacak ya da Gazimağusa’da kent halkına zarar vermekten başka işe yaramayan varlıklarına son verilecektir” dedi.

Gülbahar, Kıbrıs’ta bir anlaşma isteniyorsa Kıbrıs Türk halkının özden gelen, tarihin derinliklerinden kaynaklanan egemenlik hakkı ile KKTC devletinin Güney Kıbrıs’taki Rum devleti ile eşit statüsünün BM tarafından tescil edilmesi gerektiğini belirtti.

Gülbahar, “Bu yapılmazsa zaten var olan ve tüm fonksiyonlarını eksiksiz yerine getiren devletimiz bir çözüm şekli olarak yaşayacak, yoluna devam edecektir” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam