Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Kalkınma Planı… Üstel: “Plan, KKTC’yi uluslararası alanda hak ettiği yere taşımak için atılmış kararlı bir adımdır”

Published

on

“KKTC 4. Beş Yıllık Kalkınma Planı Toplantısı”nda konuşan Başbakan Ünal Üstel, hazırlanan planın halkın refahını artırmak ve KKTC’yi uluslararası alanda hak ettiği yere taşımak için atılmış kararlı bir adım olduğunu vurguladı.

“KKTC 4. Beş Yıllık Kalkınma Planı Toplantısı” bugün Lefkoşa Concorde Tower’da yapıldı. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Başbakan Ünal Üstel, TC Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, bazı bakanlar, milletvekilleri ve bürokratların katıldığı toplantının açılış konuşmalarını, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Başbakan Ünal Üstel ve Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Müsteşarı Durali Güçlüsoy yaptı.

-Üstel: “Bu bir siyasi irade beyanı, ortak bir gelecek vizyondur”

Başbakan Ünal Üstel, konuşmasına, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin geleceğini şekillendirecek, toplumsal kalkınmanın temel taşlarını yeniden inşa edecek 2025-2029 Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın paylaşılacağı toplantıda bulunmaktan onur duyduğunu belirterek başladı.

“Bu plan, sadece teknik bir belge değil; halkımızın hak ettiği refaha ulaşma mücadelesinin bir yol haritası, geçmişten bugüne gelen eksiklikleri giderme kararlılığının bir göstergesi ve daha güçlü bir KKTC inşa etme iradesinin somut bir yansımasıdır.” diyen Üstel, 1974’ten bugüne geçen 51 yılda sadece üç kalkınma planı hazırlandığını, bunların sonuncusunun ise 1993-1997 yıllarını kapsadığını anımsattı. Üstel, “Bugün, 28 yıllık bu suskunluğu bozarak, hep birlikte geleceğimizi şekillendirecek yeni bir dönemin kapılarını aralıyoruz. Bu, sadece bir kalkınma planı değil; bir siyasi irade beyanı, ortak bir gelecek vizyonudur.” ifadelerini kullandı.

-“ Bu güçlü birliktelik geleceğe dair umutların en büyük teminatıdır”

Kıbrıs Türk halkının Türkiye’nin desteği ile tarih boyunca pek çok zorluğun üstesinden gelerek bugünlere ulaştığını kaydeden Üstel, “Türkiye Cumhuriyeti’nin her dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklı davasına verdiği destek, ekonomiden altyapıya, eğitimden sağlığa kadar pek çok alandaki katkılarıyla bizlere güven ve güç vermiştir.” dedi. Üstel, iki ülke arasındaki kardeşlik bağının yalnızca bir siyasi ortaklık değil, aynı zamanda tarihsel ve duygusal bir bağın yansıması olduğunu da vurguladı.

Bugün karşılaşılan en büyük sınavlardan birinin küresel rekabetin yoğunlaştığı ve hızla değişimin yaşandığı dünyada varlığı güçlendirmek ve geleceği güvence altına almak olduğunu söyleyen Başbakan Üstel, bu hedef doğrultusunda hazırlanan Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın güçlü bir ekonomi, sürdürülebilir bir çevre ve toplumsal dayanışma temelinde yükselen bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti inşa etme kararlılıklarını ortaya koyduğunu ifade etti. Üstel, “Ana vatan Türkiye’nin bize verdiği destekle, her alanda daha güçlü bir KKTC yaratacağımıza olan inancımız tamdır. 1974’te başlayan bağımsızlık mücadelesi, Türkiye’nin yanımızda kararlılıkla durması sayesinde taçlanmıştır.” dedi. Bugün de Türkiye ile birlikte çalışarak KKTC’nin uluslararası alandaki konumunu sağlamlaştırmayı ve halkın refah seviyesini yükseltmeyi hedeflediklerini kaydeden Üstel, bu güçlü birlikteliğin geleceğe dair umutların en büyük teminatı olduğunun altını çizdi.

Başbakan Üstel, “Güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir” olarak nitelediği planın, “istikrarlı ve güçlü büyüyen, rekabetçi ve yüksek katma değerli üretim kapasitesine sahip, yaşanabilir mekanlar ve sürdürülebilir bir çevre ile nitelikli ve sağlıklı bir topluma dayalı, uluslararası iş birliği geliştirilmiş bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” vizyonuyla hazırlandığını belirtti. Üstel, “Bu vizyon, ekonomimizi güçlendirecek, uluslararası platformlarda sesimizi daha gür duyuracak ve halkımızın yaşam kalitesini artıracaktır.” diye konuştu.

– “Hedeflere ulaşmak için somut adımlar atılacaktır”

Üstel, planı şöyle özetledi:

“İstikrarlı ve güçlü büyüme için, ekonomimizi dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde büyütmeyi hedefliyoruz. 2029 yılında kişi başına düşen milli geliri 19,115 ABD dolarına çıkarmayı ve kayıt dışı ekonomiyi etkin bir şekilde kontrol altına almayı hedefliyoruz.

Rekabetçi ve yüksek katma değerli üretim için, KKTC’yi, turizmden yükseköğrenime, sanayiden tarıma kadar her sektörde uluslararası bir marka haline getireceğiz. Turizm gelirlerimizin 2029 yılına kadar iki katına kadar yükseleceği öngörülüyor, yükseköğretimde öncelikle kaliteyi yükseltmeyi aynı zamanda mevcut öğrenci sayımızı 110 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Yerli üretimi artıracak, dijital ve yeşil dönüşümle ekonomide verimliliği artırmak için gerekli adımları atacağız.

Yaşanabilir mekanlar ve sürdürülebilir çevre için, afetlere dirençli şehirler inşa ederek çevreyi koruyacak, kırsal kalkınmayı teşvik edeceğiz. Yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması ve altyapının modernizasyonu bu eksen altında en öncelikli konularımızdır. Bunları yaparken ülkemizin geleceği olan gençlerimizin hak ettiği ve boynumuzun borcu olan, gençlerimizin kendi doğup büyüdüğü bölgelerde kırsal kalkınmayı teşvik edip, hak ettikleri yaşam alanlarını oluşturmak hedeflerimiz arasındadır.

Nitelikli insan ve güçlü toplum için, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayacak, sağlık hizmetlerini herkes için erişilebilir hale getirecek, gençlerimizin ve kadınlarımızın iş gücüne katılımını artıracağız. 2029 yılında işsizlik oranını düşürmeyi ve toplumun her kesimine refahı yaymayı hedefliyoruz.

Kalkınma için ulusal ve uluslararası iş birliği için, Türkiye Cumhuriyeti ile güçlü bağlarımız daha da güçlendirilecektir, uluslararası alanda haklı davalarımızı savunacak ve ülkemizi küresel arenada hak ettiği yere taşıyacağız.

Hedeflere ulaşmak için somut adımlar atılacaktır. Plan döneminde, enerjide; enerji arz güvenliğini sağlamak için her türlü adımı atmak hedeflerimiz arasındadır. Eğitimde; yeni okullar inşa ederek gençlerimizin geleceğine yatırım yapacağız. Sağlıkta; yeni hastaneler ve sağlık merkezleriyle halkımızın sağlığa erişimini kolaylaştıracağız. Tarımda; sulama projelerini genişleterek tarımsal üretimde verimliliği artıracağız. Yıllarca sadece kuru tarım yapılan Mesarya bölgesine ana vatan Türkiye’den gelen can suyunu ulaştıracağız ve bölge halkının sulu tarım alanında yatırımlar yapabilmesini sağlayacağız. Ulaştırmada; yeni limanlar, yollar ve iletişim altyapısıyla ticaret ve turizmi geliştireceğiz.

Tüm bu projeler, halkımızın daha iyi bir yaşam standardına kavuşması, ekonomimizin güçlenmesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelecekte daha güçlü bir şekilde var olabilmesi için hayati önem taşımaktadır.”

-“Geleceğin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yol haritası…”

“Bu plan yalnızca bir kalkınma hedefi değil, aynı zamanda halkımıza duyduğumuz sorumluluğun bir yansımasıdır. Bizler, bu topraklara ve bu halka olan borcumuzu ancak daha güçlü, daha sağlam bir gelecek inşa ederek ödeyebiliriz.” diyen Üstel, Kalkınma Planı’nı “halkın refahını artırmak ve KKTC’yi uluslararası alanda hak ettiği yere taşımak için atılmış kararlı bir adım” olarak değerlendirdi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin özgüvenli ve güçlü bir devlet olduğunu vurgulayan Başbakan Ünal Üstel, bu devletin her bir ferdinin bu toprakların gerçek sahibi olduğunu söyledi.

Üstel, konuşmasının sonunda planın hazırlanmasında emeği geçen Devlet Planlama Örgütü’ne, uzmanlara, akademisyenlere ve katkı koyan tüm kurumlara teşekkür etti; planın sadece bugünün değil, geleceğin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yol haritası olduğunu söyledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam