Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, egemen bir devlet olarak tanınmalıdır”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, egemen bir devlet olarak tanınması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenliğinin tanınması durumunda, ayrı bir devlet statüsü kazanılacağı ve Avrupa Birliği çatısı altında da iki devletin yan yana yaşayabilmesinin mümkün olduğunu belirtti.

Kalıcı, adil ve sürdürülebilir bir anlaşma için, anlaşmada Kıbrıs Türk halkının kendi kimliği ve devletiyle yer alması gerektiğini de ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu kapsamda Türkiye ile garantörlük antlaşmasının devam edeceğini ve Türk askerinin güvenliği sağlaması adına adadaki varlığını devam ettireceğini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan “Sabah Postası” programına katılarak, değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, yeni bir siyaset ortaya koyduklarını ifade ederek, Kıbrıs Türklerinin egemenlik hakkının artık tüm dünya tarafından bilindiğini ve bu yönde yeni bir statü kazanıldığını söyleyerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemen bir devlet olarak tanınması gerektiğini ve Türkiye ile iş birliğinin devam etmesinin önemini vurguladı.

AB sürecinde dinamiklerin ve parametrelerin değiştiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli yapının savunulduğunu ancak buna karşı çıkanların olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği üyesi olmaması nedeniyle “sıfır asker, sıfır garanti” denmeye başlandığını ancak bunun garantörlüğün ortadan kaldırılması anlamına geldiğini vurgulayarak, tüm bunları, yeni siyasetle tekrardan değerlendirerek, Kıbrıs Türk halkı adına taleplerini o yönde ifade ettiklerini belirtti.

Kalıcı, adil ve sürdürülebilir bir antlaşma için, bu anlaşmada Kıbrıs Türk halkının kendi kimliği, devletiyle yer alması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu kapsamda Türkiye ile garantörlük antlaşmasının devam edeceğini ve Türk askerinin güvenliği sağlaması adına adadaki varlığını devam ettireceğini ifade etti.

-“Avrupa Birliği Kıbrıs’a önem veriyorsa, Kıbrıs’ın kuzeyine de ayni hassasiyeti sağlaması gerekir”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenliğinin tanınması durumunda, ayrı bir devlet statüsü kazanılacağı ve Avrupa Birliği çatısı altında da iki devletin yan yana yaşayabilmesinin mümkün olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Avrupa Birliği Kıbrıs’a önem veriyorsa, Kıbrıs’ın kuzeyine de ayni hassasiyeti sağlaması gerekir. Su kaynakları, elektrik konularında Türkiye’nin desteği ile çok önemli çalışmalar yapılabilir ve iş birliği sağlanabilir.”

Cenevre’de yapılacak toplantıda bu konulara ek olarak, kapılar konusunu da gündeme getireceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, toplam 9 kapı açıldığını ve bunların Türk tarafının iyi niyetiyle açıldığını belirtti.

Metehan kapısında çok sıkışıklık olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, bunun rahatlatılması adına Haspolat Kapısı’nın açılmasını önceden önerdiğini ifade etti. Kıbrıs Rum tarafının, transit geçişler konusunda öneri sunduğunu ama onların geçiş kapısı olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, her iki halkın yararına olacak şekilde ikinci öneri olarak Akıncılar Kapısı’nı da yaptıklarını ifade etti.

Yılda 8 milyon geçiş olduğunu ve bu rakamın artarak devam ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, halkın yararına olacak önerilere rağmen bu konuda bir cevap alınmadığını belirtti.

Cenevre’deki görüşmede, tutuklamalar konusuna da değineceğini belirten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’ın Kuzeyinde bir devlet ve bir otorite olduğunu ve Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığıyla sorunlara çözüm üretildiğini vurguladı.

-“Kuzey Kıbrıs’ta meşru bir otorite var ve bunun tanınması gerek”

Rum tarafının tutuklama politikasının doğru olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu tutumların, vicdan ve etik değerlere faydası olmadığı gibi Kıbrıs meselesinin ruhuna da aykırı olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, ayrıca Kuzey Kıbrıs’ta meşru bir otorite olduğunu ve bunun tanınması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yıllardır federasyon görüşmeleri yapıldığını ve zaman kaybedildiğini, artık dünyanın değişen şartlarında egemenliğin öneminin daha da iyi anlaşıldığını söyledi.

İsviçre’nin kanton yönetim biçimine atıfta bulunanlara yönelik ise Cumhurbaşkanı Tatar, bölgenin en güçlü ülkesi garantör ülke Anavatan Türkiye’nin tarihten gelen hakları olduğunu ve Avrupa Birliği çatısı altında kanton yönetim biçiminin Türkiye Cumhuriyeti’nin adadan çekilmesi anlamına geldiğini söyledi.

“İki devletli çözümde, kuzeydeki bağımsız Türk devleti, her zaman Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerini sürdürecek, garantörlüğünü koruyacak, Türkiye’nin kendi güvenliği ve Kıbrıs Türk halkının esenliği ve huzuru için Türk askerinin varlığını devam ettirecektir.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin büyük bir güç olduğunu ve güçlü bağlantılarının, Kıbrıs Türk Halkı’nı daha iyi bir geleceğe taşıyacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli bir anlaşmada, mülkiyet konusunda Taşınmaz Mal Komisyonu’nun varlığını koruyacağını, egemen devletin bu noktada karar vereceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti

“Bizim onayımız olmadan petrol anlaşması yapıyorlar. Başka ülkelerle askeri anlaşmalar yapıyorlar. Tüm bunlar Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasına aykırıdır. Oradaki devlet Kıbrıs Cumhuriyeti değil, Kıbrıs Cumhuriyeti başka bir devlete evrildi ve dünya onu tanımaya devam ediyor.”

Artık federasyon görüşmelerinin tükendiğini, dünyada farklı gelişmelerin olduğunu ve iki devletli siyasetin Türkiye Cumhuriyeti tarafından desteklendiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs meselesini biz dünyaya tekrar anlattık. Sn. Erdoğan politikamızın arkasında durdu ve BM’de üç defa KKTC’nin tanınması ve Kıbrıs Türklerine uygulanan ambargoların kalkması için dünyaya çağrı yaptı. Azerbaycan’a gittik. Türk Devletleri Teşkilatı’na girdik. Orada da münasebetlerimiz oldu. Zorluklar olabilir ama bugün kendi bayrağımızla her bakanlık, kurum ve kuruluşlar düzeyinde davetler alıyoruz. Bunlar statümüzü yükseltiyor” dedi.

Cenevre’de gerçekleşecek toplantının da statü bakımından önemli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Rum liderle sosyal buluşmaya hazır olduğunu ancak Crans Montana’da bırakılan yerden devam edilmesi ve federasyon görüşmeleri için yapılan baskıları kabul etmediğini söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin de yapılacak görüşmelerde olması gerektiğini Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’a önerdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Eşit diyorsunuz ama eşitlik yok. Ben uçağa binip gidemiyorum. Benimle görüşmüyorlar. Beni tanımadıklarını açıkça söylüyorlar. Peki nasıl masada denge bulacağız? Anavatan Türkiye de masaya gelirse denge bulunur dedim” diye konuştu.

-“Ortak zeminin olmadığı yerde resmi müzakere olmaz”

BM raporunda ortak zeminin olmadığının kayda geçmesinin önemli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Ortak zeminin olmadığı yerde resmi müzakere olmaz” dedi. Daha önce federasyon görüşmelerinde Kıbrıs Türk tarafının ezik ve bir anlaşmaya muhtaç tavrının olduğunu ancak dik durmak gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Arkamızda Türkiye Cumhuriyeti var” şeklinde konuştu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’deki statüsünün arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, ülkede gelecek olduğu için yatırımların arttığını kaydetti.

-“Cumhurbaşkanlığına yeniden aday olacağım…”

Cumhurbaşkanlığına yeniden aday olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “İki devletli çözüm siyasetini savunan ve Türkiye ile iyi ilişkiler kurulmasını isteyen kişilerin desteğini bekliyorum. Alacağım destek önemli. Temsil ettiğim siyasi duruşum, Türkiye ile yurt dışı temaslarım ve ortaya koyduğum iki devletli çözüm siyasetinin kökleşmesi ve kurumsallaşması ortadadır. Türkiye ile yarattığımız iyi ilişkilerden dolayı ülkeye gelen öğrenci, turist ve iş insanı artmıştır” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

DAÜ Uluslararası Türk Dünyası Turizm Kongresi’ne ev sahipliği yapacak

Published

on

By

 7’nci Uluslararası Türk Dünyası Turizm Kongresi, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) ev sahipliğinde 21-25 Mayıs’ta düzenlenecek.

 Kongre, DAÜ Turizm Fakültesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı’nın katkılarıyla 21-25 Mayıs’ta yer alacak.

DAÜ’den yapılan açıklamaya göre, kongrenin başkanlığını, DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ile Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Muharrem Tuna üstlenecek. Kongre açılışı 22 Mayıs  Perşembe 10.00’da Mustafa Afşin Ersoy Salonu’nda yapılacak.

 Kongrenin amacının, Türk Dünyası’nda turizm alanındaki akademik işbirliğini daha da pekişmek,  bilimsel araştırmaların paylaşımı için imkan yaratmak olduğu kaydedildi.

 -DAÜ Turizm Fakültesi Binasına Prof. Dr. Mehmet Altınay’ın ismi veriliyor

 Kongre açılış töreninin ardından DAÜ Turizm Fakültesi’ne, fakültede uzun yıllar boyunca üniversiteye ve turizm eğitimine katkı sağlayan Eski Eğitim Bakanlarından ve Milletvekillerinden, DAÜ’de Rektör Yardımcılığı, yüksek okul müdürlüğü ve DAÜ Turizm Fakültesi Dekanı olmak üzere pek çok görev icra eden merhum Prof. Dr. Mehmet Altınay’ın isminin verilmesi vesilesiyle de bir tören yapılacak.

 Açılışın ardından güncel çalışmaların da sunulacağı bilimsel oturumlar başlayacak. Kongreye Türkiye, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Macaristan ve KKTC’den akademisyenler ve araştırmacıların katılacağı belirtildi.

 Katılım sertifikaları, 23 Mayıs Cuma akşamı, Arkın Palm Beach Hotel’de düzenlenecek gala gecesinde verilecek. Kongreyle ilgili 20 Mayıs Salı, 12.00’da DAÜ L’Apprenti Restoran’da basın toplantısı düzenlenecek.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Biyologlar Derneği: Biyolojik çeşitlilik baskı ve yok olma tehdidi altında

Published

on

By

Biyologlar Derneği Başkanı Mustafa Kofalı, ülkedeki yapılaşmanın biyolojik çeşitliliği tehdit ettiğini belirtti.

Biyolojik çeşitliliği korunmasını teşvik amacıyla ilan edilen 22 Mayıs Biyolojik Çeşitlilik Günü vesilesiyle yayımladığı mesajda Kofalı, “Genelde dünya özelde yurdumuzda ve özellikle Kuzey Kıbrıs’ta biyolojik çeşitlilik baskı ve yok olma tehdidi altındadır. Kıbrıs’ın kuzeyi uluslararası sermayenin arka bahçesi haline getirilmiştir. Önce nüfus taşınarak demografik yapısı değiştirilmiş sonra su taşınarak tekrar nüfus taşınmış daha sonra yollar yapılarak kontrolsüz ve yağmacı bir anlayışla inşaat sektörü patlamıştır” dedi.

Lokal türlerin devamlılığını sağlama, istilacı türleri denge altında tutmak için çalışmalar başlatılması gerektiğini kaydeden Kofalı,  gerekli tedbirlerin ivedilikle alınması için yetkililere çağrıda bulundu.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı denizaltıdan 19 Mayıs kutlamaları çerçevesinde KKTC’ye ziyaret

Published

on

By

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı denizaltı, 19 Mayıs kutlamaları çerçevesinde KKTC’ye ziyaret gerçekleştirecek. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı muharip unsurlarından TCG Doğanay (S-351) ülkeye liman ziyareti yapacak.

Bu çerçevede, pazartesi 10.00-12.00 ve 14.00-17.00 saatleri arasında, TCG Doğanay (S-351) Denizaltısı Girne Turizm Limanı’nda, TCG Karataş (P-1212) Karakol Gemisi ise bağlı bulunduğu Gazimağusa Limanı’nda halkın ziyaretine açılacak.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam