Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Trump’ın “ele geçirme” tehditlerinin hedefindeki Grönland seçime gidiyor

Published

on

Grönland, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ada’nın “kontrolünü ele geçirmeye” yönelik ısrarlı açıklamalarının ardından tırmanan jeopolitik gerilimlerin ortasında yarın genel seçime gidiyor.

Dünyanın en büyük adası Grönland, iklim krizinin etkisiyle buzların erimesi ve yeni ticaret yollarının açılması nedeniyle giderek daha önemli hale gelen Arktik bölgesinde merkezi konuma sahip.

Zengin yer altı rezervleri bulunan Grönland’ın, hem ABD’ye yakınlığı hem de kilit deniz yolları üzerindeki konumu, Washington için özellikle Rusya ve Çin ile artan rekabet bağlamında “stratejik avantaj” olarak görülüyor.

Trump, 23 Aralık’ta Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, Grönland’ın ABD’nin kontrolünde olması gerektiğine ilişkin söylemini yineleyerek, Ada’nın mülkiyeti ve kontrolüne sahip bulunmanın “mutlak zorunluluk” olduğunu savundu.

Grönland Başbakanı Mute Bourup Egede ise Grönland’ın “satılık olmadığını” vurguladı.

Trump, ABD Kongresinde 5 Mart’ta yaptığı konuşmada “Grönland’a ulusal güvenlik ve hatta uluslararası güvenlik için ihtiyacımız var. Sanırım öyle ya da böyle bunu elde edeceğiz. Bunu elde edip sizi güvende tutacağız.” ifadelerini kullandı.

Bunun ardından Egede, “Biz Amerikalı ya da Danimarkalı olmak istemiyoruz, biz Grönlandlıyız. Amerikalıların ve liderlerinin bunu anlaması gerekiyor.” dedi.

– Trump, Grönland’ı neden istiyor?

Grönland’a ilgisini gizlemeyen ABD, özellikle Soğuk Savaş döneminde Ada’ya önemli yatırımlar yaptı ve Thule Hava Üssü’nü kurarak bölgedeki varlığını güçlendirdi.

Üssün stratejik konumu, ABD’nin Kuzey Kutbu’ndaki ve Atlantik’teki faaliyetleri izlemesine olanak tanıyarak ulusal güvenliğini sağlamasına yardımcı oluyor.

Askeri kaygıların ötesinde, Grönland’ın mineraller, nadir toprak metalleri ve petrol rezervleri de dahil doğal kaynaklar açısından zengin olması da Ada’yı ABD için çekici kılıyor.

Ada’daki kaynakların elektronik, yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlarda kullanılanlar başta olmak üzere ileri teknolojiler için gerekli mineraller olması dikkati çekiyor.

Grönland, önemli uranyum, altın, çinko ve diğer kritik malzeme rezervlerine sahipken ABD ise nadir toprak mineralleri konusunda Çin’e bağımlılığını azaltmak istiyor.

Trump, göreve geldiği ilk dönemde de Danimarka’dan Ada’yı satın alma isteğini dile getirmiş ancak 2019’da yaptığı bu teklifi Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, “saçma” olarak nitelendirerek reddetmişti.

– Seçim manzarası

Yarın yapılacak seçim, Grönland’ın 31 sandalyeli parlamentosu Inatsisartut’un yapısını belirleyecek.

Seçimin, mevcut Başbakan Egede’nin liderliğindeki Inuit Ataqatigiit (Halk Topluluğu) Partisi ile bağımsızlık yanlısı Erik Jensen liderliğindeki Siumut Partisi arasında geçmesi bekleniyor.

Son anketler, Inuit Ataqatigiit’in yüzde 31 ile önde olduğunu, Siumut’un ise yüzde 21,9 ile ikinci sırada yer aldığını gösteriyor.

Seçimde yer alan diğer partiler ise bağımsızlık yanlısı Naleraq, Danimarka sınırları içinde ekonomik kalkınmayı önceleyen Demokratlar ve Danimarka ile birliği destekleyen Atassut.

– Bağımsızlık çağrıları

2 milyon kilometrekareden fazla alanı kaplayan Ada, 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın Danimarka’yı işgali sırasında ABD’nin koruması altına girdi ve 1945’te Danimarka’ya iade edildi.

Danimarka, 1979’da Grönland’a kendi kendini yönetme hakkı verdi, 2009’da ise özerklik genişletilerek Ada, iç işlerinde bağımsız hale geldi.

Grönland, kendi yönetim organlarını oluştursa da Danimarka, Ada’nın dış politika ve savunma konularında söz hakkını sürdürmeye devam etti.

Bağımsızlık çağrıları on yıllardır Ada’nın gündeminde yer alırken genel seçimin ardından Danimarka’dan bağımsızlık için bir referandum düzenlenmesi de gündemde.

Hem yeniden seçilmesi beklenen Egede hem de seçimlere katılan partilerin çoğunluğu, Grönland’ın bağımsızlığını kazanmasını önceliyor.

Ancak ekonomik ve savunma temelli endişeler, Grönland’ın “kendi kendine yetebilme” konusunda soru işaretlerini beraberinde getiriyor.

Öyle ki Grönland’ın ekonomisi büyük ölçüde balıkçılığa ve Danimarka’dan gelen ekonomik yardımlara dayanıyor ve Ada’nın güvenliği yine Kopenhag tarafından sağlanıyor.

Ada, zengin mineral ve hidrokarbon kaynaklarına sahip olsa da çevresel kaygılar nedeniyle yeni petrol arama ve uranyum madenciliğinin yasaklanması, ekonomik kalkınmayı engelliyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Atina’nın Palea Fokia bölgesinde çıkan orman yangını yerleşim yerlerine sıçradı

Published

on

By

Yunanistan’ın başkenti Atina’nın güneydoğusundaki Palea Fokia bölgesinde çıkan orman yangını yerleşim alanlarına sıçrayarak bazı evlerde hasara yol açtı.

Palea Fokia’da çıkan orman yangını yerleşim yerlerine de sıçradı.

Yangın dolayısıyla bazı evler hasar görürken, Sunio yolu trafiğe kapatıldı.

Yunanistan Sivil Savunma Genel Sekreterliği, bölgede bulunanların cep telefonlarına mesaj göndererek, bazı köylerin tahliye edilmesini istedi.

Yangına havadan ve karadan müdahale devam ediyor.

Devamını Oku

Dünya

Avrupa Birliği Zirvesi sonuç bildirisinde Türkiye-Libya mutabakatına da değinildi

Published

on

By

Avrupa Birliği (AB) Zirvesi’nin sonuç bildirisinde, “Türkiye-Libya arasındaki Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin Mutabakat Muhtırası’nın üçüncü devletler açısından herhangi bir hukuki sonuç doğuramayacağı” ileri sürüldü.

Dün Brüksel’de düzenlenen AB Zirvesi sonrası yayınlanan sonuç bildirisinde Dış İlişkiler başlığı altında Libya’daki duruma değinildi.

AB liderlerinin “Libya’daki endişe verici durumu ve bunun Avrupa güvenliği ve göç akımları açısından olası sonuçlarını ele aldığının belirtildiği bildiride AB’nin bu ülkede ulusal uzlaşmayı, kurumsal birliği ve kapsayıcı diyaloğu ilerletmede destek verdiği kaydedildi.

Bildiride ayrıca Türkiye-Libya arasındaki Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin Mutabakat Muhtırası’nın üçüncü devletler açısından herhangi bir hukuki sonuç doğuramayacağı ileri sürüldü.

Bildiride Karadeniz’de güvenlik ve istikrarın önemini teyit edilirken, AB Komisyonunun AB’nin Karadeniz bölgesine yönelik stratejik yaklaşımının memnuniyetle karşılandığı, ilgili konuda Konsey, Komisyon ve Yüksek Temsilcinin hızla çalışmaya davet edildiği kaydedildi.

AB Zirvesi sonuç bildirisinde Batı Balkanlar bölgesinin geleceğinin AB üyeliğinden geçtiği vurgulandı.

Düzensiz göçle mücadeleye de değinilen bildiride, geri dönüşlerin artırılması ve hızlandırılması, güvenli üçüncü ülkeler ve güvenli menşe ülkeleri kavramları üzerine çalışılması gerekliliği not edildi.

Devamını Oku

Dünya

AB Zirvesi: Liderler, Orta Doğu, Ukrayna, göç ve ekonomi başlıklarını görüşüyor

Published

on

By

Avrupa Birliği (AB) liderleri, Orta Doğu, Ukrayna, göç ve ekonomi başlıklarını görüşmek üzere Brüksel’de buluştu.

AB liderleri, yaz tatili öncesi son zirve için Brüksel’de bir araya geldi.

Zirve, aynı zamanda Polonya’nın dönem başkanlığında ev sahipliği yaptığı son toplantı özelliğini taşıyor. 1 Temmuz itibarıyla AB Dönem Başkanlığı, 6 aylığına Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) devredilecek.

Zirveye ilk kez katılanların arasında Almanya’nın yeni Başbakanı Friedrich Merz de yer aldı.

Toplantı, NATO’nun dün sona eren tarihi zirvesinin hemen ardından gerçekleştirilmesiyle dikkati çekiyor.

Hollanda’nın Lahey kentindeki zirvede 32 müttefik ülke, savunma harcamalarını gayrisafi yurt içi hasılalarının (GSYİH) yüzde 5’ine çıkarma konusunda taahhütte bulundu. Bu, uzun süredir başta İspanya olmak üzere birçok AB ülkesi tarafından “gerçekçiliği” ve uygulanabilirliği tartışılan bir hedefti.

Liderler, Lahey’den doğrudan Brüksel’e geçti. Bu nedenle zirvenin ana konusunu savunma ve güvenlik oluşturuyor.

Liderler, bir yandan savunma harcamalarını yüzde 5 seviyesine çıkarabilmek için silah, mühimmat satın alımları üzerine görüşecek, diğer yandan Macaristan’ın aksi yöndeki tutumuna rağmen Ukrayna’ya NATO zirvesinde tam da verilemeyen “güçlü destek” mesajını vermeye çalışacak.

ABD Başkanı Donald Trump’tan NATO Zirvesi’nde alınan, İttifak’a ve 5. maddeye bağlılık teyidi, AB liderlerini bir nebze rahatlatmış görünüyor.

Zirvede ayrıca Gazze’deki kötüleşen insani durum ve bölgesel tırmanışın daha da artması riski ele alınacak.

AB liderlerinin, gerginliğin azaltılması, insani erişim ve iki devletli çözüme destek ihtiyacının altını çizmesi bekleniyor.

Ayrıca AB Komisyonunun İsrail ile Ortaklık Anlaşması’na dair tamamladığı ve liderlere ilettiği incelemenin de masada olması bekleniyor ancak anlaşmanın askıya alınmasıyla ilgili bir kararın bu zirvede çıkmayacağı öngörülüyor.

İrlanda Başbakanı Micheal Martin, zirve öncesinde gazetecilere, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın revizyonunu ve işgal altındaki Batı Şeria’da İsrailli yerleşimcilere yönelik yaptırımları gündeme getirmeyi planladığını söyledi. Bu konuların da görüşmelerin parçası olması bekleniyor.

Orta Doğu başlığında ele alınacak diğer bir konu da İsrail ile İran arasında Trump’ın öncülüğünde sağlanan ateşkesin sürdürülmesi olacak.

AB, İran’ın nükleer silah sahibi olmaması ve diplomasi masasına dönmesi gerektiğini vurguluyor.

– Göç ve sınır güvenliği

Liderlerin masasından bir süredir gündemdeki yerini görece yitiren göç ve sınır güvenliği de bulunuyor.

Göçmen karşıtı tutumuyla bilinen Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın sözleri, bu konuyu da sıcak gündem maddeleri arasına ekledi.

Orban, zirve girişinde yaptığı açıklamada, “İsyan tek yol, bedelini ödemeye hazırız!” ifadesini kullandı.

Zirvede ele alınacak konuların arasında ekonomi başlığı da yer alıyor. AB’nin rekabetçiliğini artırması için gereken adımların ele alınacağı zirvede AB iç piyasasını geliştirmeye yönelik önlemler de değerlendirilecek.

Zirvede avro para biriminin uluslararası rolünü güçlendirmek için atılacak adımların üzerinde durulması bekleniyor.

– ABD tarifeleri görüşülecek

Liderler, küresel ekonomik gelişmeleri ve ABD ile yaşanan ticari sorunları da tartışacak.

ABD Başkanı Trump, göreve gelmesinin ardından AB ülkelerinden çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 50, otomotiv sektörüne yüzde 25 ve diğer ürünlere de yüzde 10 gümrük vergisi tarifesi getirmişti.

Trump, AB ile ticaret anlaşması görüşmelerinin hiçbir yere varmadığını belirterek, AB’ye doğrudan yüzde 50’lik tarife uygulanmasını önermiş, AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, söz konusu açıklamaları sonrası Trump ile telefon görüşmesi gerçekleştirmişti.

Görüşmenin ardından ABD tarafı, AB’ye doğrudan yüzde 50 tarife uygulanmasına yönelik kararı müzakerelere alan sağlamak için 9 Temmuz’a ertelemişti.

AB ülkelerini ticari konularda AB Komisyonu temsil ediyor. Bu aşamada AB ile ABD yetkilileri, ticari bir anlaşma müzakere ediyor. Liderler, müzakerelerdeki son durumu ve izlenecek ortak pozisyonu belirlemeye çalışacak.

– Trump’ın İspanya çıkışı

ABD Başkanı Trump, dün Lahey’deki NATO Zirvesi’nin ardından düzenlediği basın toplantısında, İspanya’nın diğer NATO ülkelerinden farklı olarak savunma harcamalarında GSYİH’sinin yüzde 5’i yerine yüzde 2,1’inde kalacağını açıklamasını “korkunç” olarak yorumlamış, İspanya ile gümrük vergileriyle ilgili yeni bir ticaret anlaşması yaparak “iki katını ödetme” tehdidinde bulunmuştu.

Bu konunun da liderlerce ele alınması bekleniyor.

– Rusya’ya yeni yaptırım hazırlıkları

Zirvede Rusya’ya uygulanan ham petrol tavan fiyatının düşürülmesini de içeren 18’inci yaptırım paketinin de liderlerce ele alınması bekleniyor.

AB, yeni yaptırımlarla Rusya’nın enerji ve bankacılık sektörlerine yönelik baskıyı artırmak istiyor. Bu kapsamda Kuzey Akım Boru hatlarından işlem yasağı ile mevcut durumda 60 dolar olan Rusya’ya yönelik petrol tavan fiyatının 45 dolara indirilmesi de pakette yer alıyor. Bu paket, Rus bankalarına işlem yasağı da getiriyor. Bu yaptırım paketi için AB ülkelerinin tamamının onayı gerekiyor.

Halihazırda Macaristan ve Slovakya, Rusya’ya enerji alanında yeni yatırımlara karşı çıkıyor.

Liderler, yaptırımlar konusunda ortak tutum belirlemeye çalışacak.

Devamını Oku

Trending

Reklam