Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu toplandı… Milletvekillerinin güncel konuşmalarına yer veriliyor

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda milletvekillerinin güncel konuşmalarına yer veriliyor.

CTP Milletvekili Erkut Şahali “Halkın ihtiyaçları ile hükumetin öncelikleri arasında irtibat yok” başlıklı konuşma yaptı. Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin KKTC’de yurttaşın alım gücünü zayıflattığını söyleyen Şahali, hükümeti bu duruma karşı gereken önlemleri almamakla suçladı.

Bu gibi konularda adım atılmazken okullarda başörtüsü takılması gündemi oluşturulduğunu ifade eden Şahali, “Hükümet toplumdan gelen reaksiyonları anlamaz gibi ateşe benzin döküyor” dedi.

Şahali, ülkedeki kumarhane sayısının artmasını öngören bu yasa değişikliği için büyük çaba harcandığını kaydederek, “Casinolar Yasası’nın neden hükümet için öncelikli hale getirildiğini birinin bize anlatması lazım” şeklinde devam etti.

Yasadaki ikinci değişiklikle kumarhanelere giren KKTC vatandaşlarının sadece 50 Euro idari para cezası ödemesinin öngörüldüğünü söyleyen Şahali, bir diğer değişikliğin de kumarhanelerin okullara olan mesafenin azaltılması hakkında olduğunu dile getirdi.

Şahali, KKTC vatandaşlarının kumarhanelere girişi konusunda zaten çaba gösterilmezken, okullara olan mesafe düştüğü zaman öğrencilerin girişinin nasıl engelleneceğini sordu.

Dün başlayan eylemlilik sürecine işaret eden Şahali, bakanları bu eylemlere katılarak, halkın şikayetlerini duymaya çağırdı. Sendikaların dün grev dahil her türlü tepkiyi vermeye hazır olduğu açıklamasını “ödenekli eylemci” olarak tanımlanmasını eleştiren Şahali, konvoy oluşturmak için benzin parası verenlerin birbiriyle dayanışma adına toplanan fonu “ödenek”, bu parayı alanları da “ödenekli eylemci” görmesinin normal olduğunu söyledi.

Şahali, grev fonunun, yaşananlara direniş göstermek ve dayanışmayı hayata geçirmek için toplandığına işaret ederek, eyleme katılanların hiçbirinin uğrayacağı finansal kaybı zaten düşünmediğini dile getirdi. Şahali, Kıbrıs Türk halkının, laikliğin Anayasa’da değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek bir ilke olması nedeniyle laik olmadığını, doğası gereği, “genetik sebeplerle” laik ve demokratik olduğunu söyledi.

Bu ülkeyi yurt bilen onbinlerce insanın kendini tehdit altında hissetmesine neden olan adımlar atıldığını belirten Şahali, bu nedenle “Halkın ihtiyaçları ile hükumetin öncelikleri arasında irtibat yok” dediğini belirtti.

Yabancı uyruklular tarafından kuyumcu açılmasına izin vermek üzere yasa değişikliği çalışması olduğunu dile getiren Şahali, bunun hem yerli yatırımcı açısından, hem de kara para aklanması açısından sıkıntılı olduğunu anlattı.

Şahali, gelinen noktada yapılması gerekenin halkın iradesine başvurmak olduğunu vurguladı.

Eleştirileri yanıtlamak üzere söz alan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Şahali’nin itirazlarının komitelerde ele alınacağını belirtti.

Toplumda sanki tüzük değiştirilerek, başörtüsü takma mecburiyeti yaratılmış gibi bir algı yaratıldığını söyleyen Çavuşoğlu, gelen nüfusla değişen toplumsal yapıya bağlı olarak, 18 yaş üstüne gösterilen anlayışın 18 yaş altına da gösterilmesi yönünde bir talep olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, okul yetkililerinin bugüne kadar bu gibi konuları çözdüğünü ancak bu yıl konunun geçmiş yıllardaki gibi çözülemediğini dile getirdi.

İlk tüzük yayınlandıktan sonra, siyasi olarak riskli olsa da, toplumda bir ayrılık oluşmaması için geri çektiklerini dile getiren Çavuşoğlu yaptıkları diyalog girişimlerinin yanıtsız kaldığını söyledi. Sendikacıları eleştiren Çavuşoğlu, “Teknik kurula ya da uzlaşı komitesine katkı konulabilirdi, benim davetime yanıt verilebilirdi ama yapılmadı” dedi.

“Zorlama bir şekilde bir gündem oluşturuldu” diyen Çavuşoğlu, kendi gibi düşünmeyene saygı göstermeyen bir anlayışla sadece hükümetin suçlanmasını doğru bulmadığını söyledi. Çavuşoğlu, ilk adımda olmadıysa bile devamında uzlaşıya varmak için bir çok fırsat olduğunu ancak bu fırsatların kullanılmadığını dile getirdi.

“Eğer sendikalar hazırsa biz diyalog kurmaya hazırız” diyen Çavuşoğlu, “Arkadaşlarımız maalesef kendilerine emanet edilen eğitimi bir kalkan gibi kullanıyor. Toplumsal infial yaratmak için bir çaba var ve bu çaba toplumu ileriye taşımaz” dedi.

KTOEÖS’ün kendilerine sunulan eli hep ittiğini, diyalog çağrılarını yanıtsız bıraktığını belirten Çavuşoğlu, fikir ve çözüm odaklı bir tek cümle kullanmadıklarını belirtti.

Ödenekli eylemci ifadesinin dayanışma fonundan kaynaklandığını kaydeden Çavuşoğlu “Bu tanımı kendileri yarattı. Eylemlerden kaynaklanan kayıpların fon tarafından karşılanması için bu fon oluşturuldu” dedi.

“Sendikalar, o mikrofon uzatılan kişilerin değil, öğretmenlerindir” diyen Çavuşoğlu, sendika temsilcilerinin söylemlerinin tüm öğretmenlere mal edilmesinin doğru olmadığını kaydetti.

Sendika temsilcilerinin diyalog yolu araması gerekirken, bu diyalog yollarının kendileri tarafından tıkandığını kaydeden Çavuşoğlu, “Fikir üretmek yerine, hakaret üretiyorlar” dedi.

Tüzük düzenlemesi olmasa da bu öğrencilerin başörtüsüyle okula gitme hakları olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, yapılan şeyin, konu hakkında düzenleme getirmek olduğunu söyledi.

Kıbrıs Türk toplumunun ayrıştırılmaması, eğitimin kesintiye uğramaması ve öğretmenlerin enerjilerini eğitme ayırmaları için sendika sözcülerinin taviz vermeyiz, tartışmayız fikir üretmeyiz yaklaşımından uzaklaşması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, şöyle devaö etti:

“Doğrudur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının Atatürkçülük ve laikliği yasalarda yazdığı için değil, doğuştan itibaren kazandıkları bir özelliktir. Yani yasada yazsa da, yazmasa da bu toplumda laiklikten uzaklaşan bir yaşam biçimi, Atatürkçü düşünceden uzaklaşan bir yaşam biçimi mümkün değildir. Kaldı ki insanların başını örtmesi Atatürkçü düşünceyi tepe-taklak etmez, laikliği de elden götürmez. Bu çerçevede uluslararası uygulamalara, yasalarımıza ve Anayasamıza bakarak, haklı olduklarını iddia ettikleri bir durum olursa ortaya koyduğumuz iddiaları masa etrafında çürütebilirler. Ama sokakta sen mi daha fazla hakaret edeceksin, sen mi daha fazla insan toplayacaksın yarışına biz girmeyiz.”

Yeniden söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, “Siz, mevzuatın size emrettiği danışma kurulu toplantısı yapmaksızın bu tüzüğü resimde yayınladınız ve ipler orada koptu. Siz onun yerine neyi tercih ettiniz? Emrivakiyi tercih ettiniz” diye konuştu.

Tüzüğü çekmeden diyalog çağrısı yapmayı samimi ve gerçekçi bulmadığını belirten Şahali, sendika temsilcilerinin, üyelerin oylarıyla seçildiğini de vurguladı. “Sendika üyelerini tahrik ederseniz, o dayanışma fonlarının ne işe yaradığını göreceksiniz” diyen Şahali, fonun dayanışma amaçlı olduğunu belirtti.

“Siz, demokratik teamülü de, mevzuatın emirlerini de hiçe saydınız. Kur’an’ın emirleri doğrultusunda bir adım attınız” diyen Şahali, Anayasa’nın, bakanların dinle irtibatını yasakladığını ifade etti.

CTP Milletvekili Filiz Besim “Sağlıkta planlama ve yatak sayımız” başlıklı konuşma yaptı. Son dönemde ülkede yapılan anketlerde sağlığın ilk üç sorun arasında bulunduğunun ifade edildiğini anlatan Besim, öte yandan sağlıkla ilgili yaptıkları konuşmalar sırasında sağlık bakanının Meclis’te mevcut olmadığını kaydetti.

Sağlığı planlarken en önemli kriterlerden birinin nüfus olduğunu anlatan Besim, ülkenin son yıllarda ciddi nüfus aldığını ve nüfus sayısının bilinmediğini anlattı.

Buna rağmen hükümetin nüfusla ilgili hiçbir düzenlemesi olmadığını dile getiren Besim, sağlığın ancak bilimsel verilere dayanarak, planlanabileceğini dile getirdi.

Besim, sadece nüfus değil, yaş gruplarının da bilinmesinin planlamada önemli olduğunu ancak bunların hiçbiriyle ilgili bir hesaplama, planlama ya da vizyon olmadığını söyledi.

Filiz Besim, yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi lansmanına değinerek, bu etkinliğin KKTC Sağlık bakanı ya da bakanlık yetkilileri tarafından değil yurt dışından gelen kişiler tarafından yapılmasını eleştirdi.

Hastanenin yapılmasının çok hayati olduğunu ancak bu hastaneyi doğru planlamak gerektiğini dile getiren Besim, hastane yatak sayısının yetersiz olduğunu kaydetti.

Devlet yetkililerinin Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin de tadil edileceğini ve bu şekilde toplam 776 yatak sayısına erişileceğini söylediğine işaret eden Besim, bu rakamın da yetersiz olduğunu dile getirdi.

Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin depreme dayanıklılığıyla ilgili testlerin hala yapılmadığına işaret eden Besim, bu testler yokken hastane tadil edilecek demenin doğru olmadığını kaydederek, konu hakkında bilgi istedi.

Yoğun bakım yatak sayısının 110 olarak belirlenmesinin olumlu olduğunu ifade eden Besim, işleyişin nasıl olacağıyla ilgili bilgi talep etti.

Yatak sayısının, 10 yıl sonra nüfusun 700 bin olacağı öngörüsü üzerine belirlendiğini anlatan Besim, “Şu anda bile nüfusun 1 milyon olduğu tahmin edilirken, 10 yıl sonra nasıl 700 bin öngörüsü yapıldı” diye sordu.

Her 10 bin kişinin 42 yatağa ihtiyaç olduğunu belirten Besim, 700 bin kişilik nüfus için bile 2 bin 900 yatak hedeflenmesi gerektiğini kaydederek, yapılanın çok öngörüsüz olduğunu savundu. Bezim, Lefkoşa dışındaki bölgelerde de, özellikle Güzelyurt’ta donanımlı devlet hastaneleri oluşturulması için planlama yapılmasına ihtiyaç olduğunu belirtti.

Özele çok fazla sevk verildiğini, bunun bütçedeki rakamlardan da görülebileceğini dile getiren Besim, hastane ve cihazlara ayrılabilecek bütçenin özel hastanelere aktarıldığını söyledi. Yapılan sevklerin denetimsiz olduğuna işaret eden Besim, ölen hastaların kayıtlarının özel hastanede yoğun bakımda gibi göründüğü örnekler olduğunu kaydetti.

“Sağlık Bakanlığı kaos durumundadır” diyen Besim, iyi bir sağlık planlamasının sadece tesis kurarak olmayacağını söyledi.

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek de eleştirileri yanıtladığı konuşmasına, CTP Milletvekili Filiz Besim’e “Döneminde ne yaptığını söyleyeceksin, ben de ne yaptığımı söyleyeceğim” diyerek başladı. CTP Meclis Grubu’na da eleştiride bulunan Dinçyürek, “15-16 gündem maddesi sunup, 5-6 vekille Meclis’e geliyorsunuz” dedi.

Sağlık konusunda neler planladıklarının ortada olduğunu ve defalarca anlattıklarını belirten Dinçyürek “Adanın her tarafında yatak kapasitelerini de, hastane sayılarını da artırıyoruz. Temel sağlığa da yatırım yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Dinçyürek, “Filiz Hanım’ın döneminde temel sağlıkta hizmet veren hekimlerin neredeyse iki katı hekimle çalışıyoruz. Kapalı olan sağlık ocaklarını da açtık. Yenilerini yapıyo,r yapmaya da devam ediyoruz. Dikmen’e yeni bir sağlık merkezi yapacağız. Gönyeli’ye yeni bir sağlık merkezi yapacağız. Değirmenlik ve Maraş’ta sağlık merkezleri açılacak. Güzelyurt Hastanesi bitiyor” diye konuştu.

Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde, Bülent Ecevit de dahil edilirse, renovasyondan sonra 513 yatak kapasitesi olacağını kaydeden Dinçyürek, “10 milyonlarca Euroluk yeni tıbbi cihaz ve donanımla sağlığı geliştiriyoruz” dedi.

“Biz önümüzde ne varsa yapılmayan, onları yapıyoruz” diyen Dinçyürek, otomasyonu da son noktaya getirdiklerini dile getirdi.

Türkiye ile iyi ilişkiler içerisinde ortak projeler yürüterek ülkeye hizmet ettiğini ve bununla da gurur duyduğunu anlatan Dinçyürek, “Bir aksilik olmazsa ben yarın akşam Ankara’ya gideceğim. Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanıyla kuvvetle muhtemel yeni bir protokol imzalarız. Bu ülkeye hizmet etmek için var gücümüzle çalışıyoruz” diye konuştu.

320 eksik yatak oluşuna yoğunlaşmanın toplum önünde algı operasyonu yapılması anlamına geldiğini söyleyen Dinçyürek, “Adı üzerinde, birinci etap hastanesi. Bu hastaneler çok geniş bir alanda modüler olarak planlandı” dedi.

Dinçyürek’in konuşması sırasında CTP vekilleri ve bakan arasında hastane lansmanında KKTC yetkililerin konuşma yapmaması hakkında sözlü atışmalar yaşandı.
CTP Milletvekili Filiz Besim, yeniden söz alarak, “Bizim dönemin üzerinden tam beş sene geçti” diyerek, 5 senede Girne Hastanesi’nin bitirilemediği eleştirisinde bulundu. Besim, sağlıktaki çöküşün son dönemde yapılan anketlere yansıdığını savundu.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, “Fiber optik altyapısıyla ilgili süreçte neler yaşanıyor” başlıklı konuşma yaptı. Şahiner konuşmasına, “Tabii ki Maliye çok zor günlerden geçiyor, maliye öyle zor günlerden geçiyor ki yabancı yatırımcının bu ülkeye açacağı döviz bürolarına kaldı…” diye konuştu.

Fiber optik konusunda eğer bir ihale açılacaksa, yerli yatırımcının nasıl korunacağının ele alınması gerektiğini kaydeden Şahiner, önceki dönemlerde yapılan yanlış uygulamalara değindi.

Fiber optik konusunda yaşanan süreci anlatan Şahiner, altyapıyı bir şirket kuracak ve devlete devredecek gibi bir durum olmadığına işaret etti. Bu altyapının kurulumu için ihaleye gidilmesi gerektiğini kaydeden Şahiner, 30 milyon dolarlık bir yatırım öngörüldüğünü belirtti. İlk başta 150 bin haneye dağıtım yapılmasının öngörüldüğünü dile getiren Şahiner, bunun da yıllık 200 dolar gibi bir ücrete tekabül ettiğini belirtti. Şahiner, kendi kendini çok kısa sürede karşılayacak bir rakamdan bahsedildiğini dile getirdi.

Uydudan geniş bantlı internetin cüzi rakamlara satılmasıyla 10 yıl sonra belki de fiber optik altyapıya bile ihtiyaç kalmayabileceğini söyleyen Şahiner, şu anda sürecin nasıl ilerlediği konusunda bilgi istedi.

Maliye Bakanı Özdemir Berova, Şahiner’in bahsettiği konuların kendi gündemlerinde de olduğunu ifade ederek, ülkede şu an kullanılan bakır altyapının çıkarılması ve bundan gelir elde edilmesiyle, fiber optik projesi arasında bir bağlantı olmadığını söyledi. Berova, fiber optik hattın bakır kablonun geçiş güzergahında olmaması için çalışma yaptıklarını belirtti.

Bakır kabloların çıkarılmasının gelir getirebileceğini ancak hizmetlerin aksamaması için önce fiber optik ağın tamamlanması gerektiğine işaret eden Berova, fiber optik ağının 4 yıllık kalkınma planında da yer aldığını anımsattı. Berova, “İleride, teknoloji değiştiği zaman bu alanda bir tehdit unsuru oluşur mu? Bu soru işaretidir” dedi.

Fiber optik çalışmaları için oluşturulan konsorsiyumla çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Berova, konuyla ilgili her boyutu analiz ettiklerini dile getirdi. Berova, firmaların serbest rekabetine dayanan bir sistem kurmayı öngördüklerini anlattı.

Özdemir Berova böyle önemli bir yatırıma geçilmeden planlama yapılmasının çok önemli olduğunu vurguladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

“Teknolojiyi benimseyen gençlerimizle geleceği hep birlikte inşa ediyoruz”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar, TEKNOFEST KKTC’nin açılış törenine katıldı.

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TEKNOFEST KKTC’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’a, T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a ve tüm misafirlere hoş geldiniz diyerek başladığı konuşmasında, iki yıl önce Selçuk Bayraktar’ı ziyaret ederek TEKNOFEST’in bir ayağının KKTC’de düzenlenmesi yönünde talepte bulunduğunu hatırlattı. 

 

“Kendisine, bunun hem gençlerimize ilham olacağını hem de KKTC’nin tanıtımına büyük katkı sağlayacağını söylemiştim. O da memnuniyetle kabul etmişti. İşte bugün buradayız” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, bu anlamlı etkinliğin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

 

-“Kıbrıs Türk halkı yalnız değildir”

Konuşmasında Kıbrıs meselesine değinen ve KKTC’nin sadece 3 bin 800 kilometrekarelik bir kara parçası olmadığını; denizlerde, hava sahasında ve Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarıyla bir bütün olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenliğini, bağımsızlığını ve özgürlüğünü Türkiye Cumhuriyeti’nin gücüyle birlikte sonsuza kadar yaşatmak kararlılığındayız. Kıbrıs Türk halkı yalnız değildir. Türkiye her koşulda yanımızdadır.”

 

Cumhurbaşkanı Tatar, federal çözüm önerilerine karşı durduklarını da ifade ederek, böyle bir yapının ileride garantörlüğün kaldırılmasına ve Türk askerinin adadan çekilmesine yol açabileceğini, bunun da Kıbrıs Türkü’nü tehlikeli bir geleceğe sürükleyeceğini vurguladı.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, yükseköğrenim, turizm, sanayi, hizmetler ve emlak gibi sektörlerin yanında artık teknoloji, yazılım ve bilimin de KKTC’de güçlü bir yer edinmesinin önemine değinerek, “Gençlerimizin teknolojiye yönelmesi, gelecekte daha verimli bir ekonomik yapı kurulması açısından hayati önemdedir. Bu nedenle TEKNOFEST gibi etkinlikler çok değerlidir” dedi.

Festivalin gençler tarafından büyük ilgi gördüğünü ve Türkiye’den binlerce katılımcının festivale katıldığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, farklı ülkelerden de misafirlerin katılımından memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasında Türk dünyası ile ilişkilerin geliştirilmesine de değinerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olduğunu hatırlattı. “Bugün burada Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Azerbaycan’dan gelen misafirlerimiz var. Türk Dünyası’nın birlik ve beraberliği için çalışmaya devam edeceğiz” diyen Tatar, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşmelerinde bu iş birliğinin öneminin vurgulandığını belirtti.

Konuşmasının sonunda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar, Erdoğan’ın her platformda KKTC’nin tanınması gerektiğini ifade ettiğini ve Kıbrıs Türk halkının asla yalnız olmadığını vurguladığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Türkiye, her türlü zenginliğini bizimle paylaşma kararlılığındadır. Bizler de Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar ve hükümet olarak Türkiye ile uyum içinde çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, TEKNOFEST’in KKTC’de düzenlenmesinden dolayı büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, bu büyük organizasyonun tüm katılımcılara hayırlı olmasını temenni etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

KTOEÖS yarın grevde

Published

on

By

 Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) yarın tüm okullarda grevde olacağını duyurdu.

Sendika, konuyla ilgili açıklamasında, tüm okullarda 07.55-13.05 saatleri arasında grev yapılacağını belirtti.

Açıklamada, “Anayasa’yı, Milli Eğitim Yasasını, Atatürk İlke ve Devrimlerini yok sayan, çocuklarımızı, toplumumuzu karanlığa sürükleyen anlayışa karşı, tüm dayatma, baskı ve tehditlere boyun eğmeyecek kararlılıkla hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz” denildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Türk Yatırım Fonu Başkanı Baghdad Amreyev’i kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Türk Yatırım Fonu Başkanı Baghdad Amreyev’i kabul ederek, görüştü. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kabulden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Baghdad Amreyev’e KKTC’ye desteklerinden dolayı teşekkür etti. Türk Devletleri Teşkilatı Eski Genel Sekreteri Baghdad Amreyev’in katkılarının yadsınamaz olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, yoğun uğraşlar sonucu Türk Devletleri Teşkilatı’na KKTC’nin gözlemci üye kabul edildiğini ifade etti.

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin kurum ve kuruluşlarla Türk Devletlerinde birçok toplantıya katılım gösterdiğini ifade ederek, var olan ilişkileri geliştirerek ilerlemenin en büyük temennisi olduğunu belirtti ve bu mücadelede işbirliklerinin artması adına gereken desteğin gösterilmesi gerekliliği üzerinde durdu. 

 

Kıbrıs Türk halkının haklı davasını aktarmak ve yaymak gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, iki devletli siyasetin önemini yineledi ve devlet olarak güçlenmeye devam ettiklerini kaydetti. Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadeleyi doğru şekilde aktarmanın önemi üzerinde duran Cumhurbaşkanı Tatar, bu kapsamda yapılan ziyaretin kendileri için oldukça önemli olduğunu belirtti.

 

Türk Dünyası Yatırım Fonu’nun başarılı şekilde kendi amaçlarına hizmet etmesi temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Dünyasının yeni projeleri olduğunu ve finansman olarak Türk Dünyası Yatırım Fonu’nun önemli bir rol oynadığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, başarılı ve güzel projelerin ortaya çıkması temennisinde bulunarak, yürütülecek olan çalışmaların devleti güçlendirmek adına KKTC’ye de önemli katkılar sağlaması temennisinde bulundu. 

 

Türk Yatırım Fonu Başkanı Baghdad Amreyev ise yaptığı çalışmalar hakkında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a bilgi aktarımında bulundu ve işbirliğinin gelişmesi temennisinde bulunarak, KKTC’nin tanıtımı açısından önemli adımlar atılması gerektiğini ifade etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam